İncir Reçeli filminde bir sahnede, adam elinde bir buket kırmızı gülle eve gelir. Yemek masası hazırdır, banyonun ışığı yanıyordur, kapısı kapalıdır. Adam, güllerin bir kısmını vazoya koyar, bir kısmının da yapraklarını koparıp yere serper. Masaya geçer ve heyecanla, yaptığı sürprizin sevdiği kadın üzerindeki etkisini görmeyi bekler...
Gözü kapıdadır, saatler geçer.. Bekler.. Bekler.. Bekler...
Kadının orada olmadığıyla yüzleşmek istemeyen adam, kalkıp bakamaz. Ve sonra, yıkılan hayalin , kırılan umudun acısını taa içinizde hissedersiniz.. Bu, o derin sızının, yitip gidenin şarkısıdır..
Hani yabancı bir sehirde kaybolmuşsun da, tesadüfen girdiğin sokakla aradığın sokak aynı da bilemiyormuşsun gibi bihaber; Bunu farkedince onca zamanı kaybettiğine şaşkınca esef eder gibi...
Bulvar Nedenini bilmiyorum, vedalaştın Sadece bana sonsuza kadar gitmediğini söyle yeter Lütfen bana nedenini söyle, beni neden ağlatıyorsun
Hiçbir zaman bu kadar ileri gideceğini bilmedim Beni o bulvarda terk ettiğinde Tekrar gel, acımı dindirirsin Ve yine sevgili olabiliriz yalvarıyorum lütfen
Sadece bir şans daha, bir dans daha Ve bana gerçek olmadığını hissettir, seni kaybettiğimi Bu güneş yükselecek, gözlerinde Bana geri dön ve birlikte mutlu olacağız Hiçbir zaman bu kadar ileri gideceğini bilmedim Beni o bulvarda terk ettiğinde Tekrar gel, acımı dindirirsin Ve yine sevgili olabiliriz...
ah gideni değilde kalanı boğar ayrılık Yanar dağlar kadar Yanlızlıktır yoldaşın artık mevsim hep sonbahar Gün geceye kavuşur yüreğin uyuşur El çekersin bütün dünyadan Hasretin tutuşur anılar uçuşur Acı bir elvadadır arda kalan.
... Sönmeyi ar sayanlar destesinde derildi cân'ım Halim/halime benzere âyan, Ben ki hem desteyim, hem desteyi deren haladım; Beni bir sen anlarsın, bir de bu od'u harlayan...
?si=TcHop26o4u1LZ4eS
İncir Reçeli filminde bir sahnede, adam elinde bir buket kırmızı gülle eve gelir. Yemek masası hazırdır, banyonun ışığı yanıyordur, kapısı kapalıdır.
Adam, güllerin bir kısmını vazoya koyar, bir kısmının da yapraklarını koparıp yere serper.
Masaya geçer ve heyecanla, yaptığı sürprizin sevdiği kadın üzerindeki etkisini görmeyi bekler...
Gözü kapıdadır, saatler geçer..
Bekler.. Bekler.. Bekler...
Kadının orada olmadığıyla yüzleşmek istemeyen adam, kalkıp bakamaz.
Ve sonra, yıkılan hayalin , kırılan umudun acısını taa içinizde hissedersiniz..
Bu, o derin sızının, yitip gidenin şarkısıdır..
?si=LipnjqJ70KoNajD5
?si=On4IvjZs8ETLGOR_
Türkü dinliyorum
Eğildim çınardan baktım yukarı
Muhammet Mustafa hilali gibi
Bıraktım dünyayı buldum akarı
Hazreti Nebinin Bilali gibi
Bir baktım ben ağyara ağlarmış hali
Döndü gözlerim yârâ ölmemiş vali
Sana da hürmetim vardır ahali
Durdun ya ruhun izmihlali gibi
Sükunet ehline sus denir şimdi
Aydınlık bir nura pus denir şimdi
Alime zehrini kus denir şimdi
Kanunlar kanunu ihlali gibi
Türkü dinliyorum çünkü isyanım Hakka değil
...
Fuzûlî rind-u şeydâdır, hemîşe halka rüsvadır
Sorun kim bu ne sevdâdır, bu sevdâdan usanmaz mı...
?si=zZAyWTNEhVze8FSK
Hani yabancı bir sehirde kaybolmuşsun da, tesadüfen girdiğin sokakla aradığın sokak aynı da bilemiyormuşsun gibi bihaber; Bunu farkedince onca zamanı kaybettiğine şaşkınca esef eder gibi...
Bulvar
Nedenini bilmiyorum, vedalaştın
Sadece bana sonsuza kadar gitmediğini söyle yeter
Lütfen bana nedenini söyle, beni neden ağlatıyorsun
Hiçbir zaman bu kadar ileri gideceğini bilmedim
Beni o bulvarda terk ettiğinde
Tekrar gel, acımı dindirirsin
Ve yine sevgili olabiliriz
yalvarıyorum lütfen
Sadece bir şans daha, bir dans daha
Ve bana gerçek olmadığını hissettir, seni kaybettiğimi
Bu güneş yükselecek, gözlerinde
Bana geri dön ve birlikte mutlu olacağız
Hiçbir zaman bu kadar ileri gideceğini bilmedim
Beni o bulvarda terk ettiğinde
Tekrar gel, acımı dindirirsin
Ve yine sevgili olabiliriz...
?si=xxc6VXpxXkNjAxL9
?si=1kBmgDKp9oH5FGxT
?si=0zmpKNROVQGR0yU3
Özür diliyorum...
https://www.youtube.com/shorts/1IVId2rGiYc
?si=JBZIkRyOL5W67Qpx
Koro çalışmasında seslendirecegim parça:)
Nesrin Sipahi -Mihrabim Diyerek Sana Yüz Vurdum
?si=sTm0jRYtyBgvfRrI
?si=2agUjF-WVBHbxGRz
ah gideni değilde kalanı boğar ayrılık
Yanar dağlar kadar
Yanlızlıktır yoldaşın artık mevsim hep sonbahar
Gün geceye kavuşur yüreğin uyuşur
El çekersin bütün dünyadan
Hasretin tutuşur anılar uçuşur
Acı bir elvadadır arda kalan.
kutuplara gidip serinlemek istiyorum
yanıyorum ya...
?si=MqEFDnGy7ZumKkVJ
Bir ayrılık bir yoksulluk bir ölüm..
yok başka hayalim
Geçmesin günümüz sevgilim, yasla
O güzel başını göğsüme yasla
Birleşebilir mi, aaaah, aşk ihtirasla?
...
Çünkü ben her gece, göğe bakanda
Şimal'in yerinde seni görürüm.
...
Ey aşk,
Derin bir suya dalar gibi
Evin yolunu arar gibi
Annem saçlarımı tarar gibi
Daima sana sığınırım...
?si=2RPwJyjSNlZRErAQ
sabahı dinliyorum
hep aklımda kalacaksın...
...
Sönmeyi ar sayanlar destesinde derildi cân'ım
Halim/halime benzere âyan,
Ben ki hem desteyim, hem desteyi deren haladım;
Beni bir sen anlarsın, bir de bu od'u harlayan...
?si=fgWrQtViADUNVgy9
Sen hala sokağımda ..
Yanan bir maddedir insan..
SİVAS
UnutMADIMAKlımda !
?si=Qi6kykjrviKgdwh9