Eger kış, 'Baharı yüreğimde saklıyorum' deseydi, ona kim inanırdı?Her tohum bir özlemdir.Öğretilerin çoğu pencere camı gibidir. Arkasındaki gerçeği görürsün, ama cam seni gerçekten ayırır.Haydi seninle saklambaç oynayalım. Yüreğime saklanırsan eğer, seni bulmak zor olmaz. Ancak kendi kabuğunun ardına gizlenirsen, seni bulmaya çalışmak bir işe yaramaz.Neşeli yüreklerle birlikte neşeli şarkılar söyleyen kederli bir kalp ne kadar yücedir.Yürüyenlerle birlikte yürümeyi yeğlerim, durup yürüyenlerin geçişini seyretmek değil.Hayır, boşuna yaşamadık biz! Kemiklerimizden kuleler yapmadılar mı?Özel ve ayrımcı olmayalım. Unutmayalım ki, şairin aklı da, akrebin kuyruğu da gururla aynı yeryüzünden yükselir.Evim der ki, 'Beni bırakma, çünkü burada senin geçmişin yaşıyor.' Yolum der ki, ' Gel ve beni izle, çünkü ben senin geleceğinim.' Ve ben hem eve, hem de yola derim ki, 'Benim ne geçmişim, ne de geleceğim var. Eğer kalırsam, kalışımda bir ayrılış vardır; gidersem, ayrılışımda bir kalış.Yalnızca sevgi ve ölüm her şeyi değiştirebilir.'Daha dün, yaşam küresi içinde uyumsuzca titreşen bir kırıntı olduğumu düşünürdüm. Şimdi biliyorum ki, ben kürenin ta kendisiyim, ve uyumlu kırıntılar halinde tüm yaşam içimde devinmekte.Adlandıramadığın nimetleri özlediğinde, ve nedenini bilmeden kederlendiğinde, işte o zaman büyüyen her şeyle beraber büyüyecek ve üst benliğine uzanacaksın.Ağaçlar yeryüzünün gökkubbeye yazdığı şiirlerdir. Ama biz onları devirir ve boşluğumuzu kaydedebilmek için kağıda dönüştürürüz.Güzelliğin şarkısını söylersen eğer, çölün ortasında tek başına olsan bile bir dinleyicin olacaktır.Esin daima şarkı söyler; asla açıklamaya çalışmaz.En büyük sarkıcı, sessizliğimizin şarkısını söyleyendir.Eğer ağzın yemekle doluysa nasıl şarkı söyleyebilirsin? Ve eğer elin altınla yüklüyse, şükretmek için nasıl kaldırabilirsin?Sözler zamansızdır. Onları zamansızlıklarını bilerek söylemeli ya da yazmalısın.Şiir bir düşüncenin ifadesi değildir. O, kanayan bir yaradan veya gülümseyen bir ağızdan yükselen bir şarkıdır..
Bir kızakla taşıyoruz acılarımızı, Yamaçlardan hız kazanarak iniyoruz kendi içimize, Kurt izleri arasında bir çılgınlığın yıkıntılarına rastlıyoruz. Anmamak olmaz yazılmış güzel şiirleri, Bağışlayan edebiyatı, Dorukları okyanus yapan yağmuru.
ya Rabbi yani ey bizi hayır ve şerle açlıkla yoklukla musibetle nimetle bela ile Safa ile terbiye eden bize hakikati gösterdikten sonra ki-zira hakikatlerin hiç birisi senden gizli kalmaz-sabrından sabır ver ne zaman ki senin sabrın tükendi o zaman bizim sabrımızı da tüket zira hem senin hükümlerin hükümlerin en güzelidir hem senin sabrın sabırların en üstünüdür amin.hem habibin yani alemin şerefi beni ademi 1400 yıl evvelinde adeta bizi muhatap alarak diyor ki hiç kimseye sabırdan daha genis nimet verilmemistir.Bizi bu nimete layık kıl sabır afiyet ver.amin.
korkarım ki bu millete öyle bir askerlik yazıldı ki ya ALLAHIN KULU VE ASKERİ OLUP ONUN İZNİ VE İRADESİ YOLUNDA İRADESİNİ VE TERCİHİNİ ORTAYA KOYACAK. YADA HAŞA KULLARININ UŞAĞI KÖLESİ MEMLÜKÜ OLACAK. KISACASI BU ASKERLİK BİTMEZ.
sapa kulpa kapağa itibar etme dostum yani işin özüne manaya odaklan. şekilden çok içeriğe odaklan lafzına değil ruhuna bak gibi. rahmetle anıyorum.Son asrın tartışmasız mütevazi ender zatlarından biri.
Alemin efendisini bilmeyen tanımayan alemin efendisine itibar etmeyen kendine tarzına karakterine tercihine uygun cahilane bir efendi arar. ancak efendimizin efendi tabiri şudur ki kavmine milletine nesline hizmet eden kavminin efendisidir diyor bu bağlamda baktığımızda bu coğrafyada milletinin ;Allahın bizleri yoktan var ettiğine iman edip bu iman ahirinde alemin yegane tartışmasız efendisine ve değer ve tariflerine birebir zıt olarak İslam'a beyni sulanmış hafızların dini demek hadsizliğinde terbiyesizliğinde bulunan kişi veya kişlerin ister fötr taksın ister zahiren smokin taksın ister kravat taksın ister baloya gitsin ister dans edip hoplayıp zıplasın medeniyet diye insanlara bunları dikte etmeye ne kadar çabalarsa çabalasın bırakın bizim efendimiz olmayı haşa bizim hizmetçmiz dahi olamaz zira biz öylelerinin ne hizmetine ne efendiliğne ne da varlığına ne de rehberliğine ihtiyacımız yoktur ekseri bu zevatlar ya cahilleri kandırırlar yada cahil olmayanlara bu tarzı ancak dikte ederler ki tarihte de bu yolu yasa ve kanun diyerek efendi diye tabir ettiği milletinin tabi olduğu islam dinin değerlerinin dışında bir değerler manzumesi(!)ni ancak dikte etmişlerdir ki bu durum cumhuriyet ve demokrasi anlamında eğer cumhuriyet demek halkın kendi kendisini yönetmesi ise başındaki Frenk şapkasına kadar karışılan bir zihniyet ve temsilcilerinin cumhuriyet ve demokrasiden ancak bir diktatörlük anladıkları hatta o zamanda cumhuriyeti içlerine dahi sindiremeyip yukarıda izah edilen değerleri halkın rızasına sunmadan direk kanun ve yasa yoluyla adeta dikte edercesine köylü ve efendi dediği milletine dikte ettiği gün gibi açık ve tarihçe inkar dahi edilemez gerçektir.gecmis olsun.
ne olursan ol beş kuruşluk parayı üç defa sektirmeden 50 metreden aynı yerden vursan da ilimden bir şey sektirme yoksa vur derler vurursun kır derler kırarsın nereye kadar, saygım var ama neden vuruyorum niçin vuruyorumu sor ve gerekçelerini sıraladıktan sonra gerçek çözüm yolunun sence vurmaktan ve kırmaktan mı geçiyor diye düşünme fırsatın ve zamanın varsa düşün.Bu şekilde düşünme yetini tek başına kaldığında daha net değerlendirip daha net çözümler üreteceğine eminim. Kolay gelsin efendim.
hicr suresi 21.ayetinde Allah: ''herşeyin hazineleri bizim yanımızdadır.'' diyor madem ki hazinelerin dağıtanı hazinenin gerçek sahibidir.O halde Allah'a secde et ve ona yaklaş ve ilk önce ondan iste ve sonrasında gayret et.Zira köpekleri dahi doyuran zat, seni dahi doyurur besler yedirir,içirir.gayrıya tenezzül dahi etme.
madem ki ayeti kerimede Allh cc.: rasuli ekrem efendimiz bizi düşünür ve adeta bizim sıkıntıya uğramamız ona pek ağır gelir ve bize çok düşkündür o halde bu ayeti kerimenin yardımıyla şerefi beni adem efendimiz sıkıntıya düşmememiz için hem rehberlik hem yol gösterme hem ahiret ve dünyamızda kolaylık için mutlaka bize yaklaşık 1400 yıl öteden de olsa tavsiye öğüt ve nasihatlerde bulunmuştur nerede olursa olsun bu öğüt nasihat ve tavsiyelere kulak vermek dinlemek bizim için elzemdir.ki ümmeti olarak ve mümin olarak sıkıntı çekmeyelim.İnşallah.Amin.
Andolsun ki size kendi içinizden öyle bir Peygamber geldi ki, gayet izzetli ve şereflidir, sıkıntıya uğramanız ona pek ağır gelir, size çok düşkündür ve mü’minlere karşı çok şefkatli, çok merhametlidir.TEVBE 128
sadece insanlık ömrünün ve dünya ve kainatın ölüm arefesi sayılan şu günlerde merhametin ve yeryüzünde bir kül olarak yaşayan en son temsilcisi hatemül Enbiya yani rasulü Ekrem efendimiz yani alemin efendisinin bulunduğu topraklarda huzuru kalb ile can vermeyi istemek en mantıklısı olarak geliyor bana zira O Habibullah ki kâinatı yok iken var edenin sevgilisi ve kimse sevgilisini üzmek istemez eğer ki yanındaki topraklarda biz de vefat etsek ve sevgili efendimizi üzmemek adına zira o da ümmetini kuşkusuz çok sever rahman bize onun hatrına hüzün tattırmayacağından eminim.
hayatımda süvari yiğitler eşliğinde taşlar üzerinde tak tak yürüyen atların nal sesleri bu topraklarda aşık olduğum seslerden birer numunedir ki bana Fatihi hatırlatır bana Osmanlıyı hatırlatır ve bulunduğum yöre icabı bana Danişment Gaziyi hatırlatır.Bu tahatturdan hiç rahatsız değilim sadece yeni doğan çocuklara ezan ve kamet ten sonra bu sesleri işitmelerini çok isterdim.
bizim için ölüm bayramın taa kendisidir.Elhamdülillah.
Eger kış,
'Baharı yüreğimde saklıyorum'
deseydi, ona kim inanırdı?Her tohum bir özlemdir.Öğretilerin çoğu pencere camı gibidir.
Arkasındaki gerçeği görürsün,
ama cam seni gerçekten ayırır.Haydi seninle saklambaç oynayalım.
Yüreğime saklanırsan eğer,
seni bulmak zor olmaz.
Ancak kendi kabuğunun
ardına gizlenirsen,
seni bulmaya çalışmak
bir işe yaramaz.Neşeli yüreklerle birlikte
neşeli şarkılar söyleyen
kederli bir kalp ne kadar yücedir.Yürüyenlerle birlikte yürümeyi yeğlerim,
durup yürüyenlerin geçişini seyretmek değil.Hayır, boşuna yaşamadık biz!
Kemiklerimizden kuleler yapmadılar mı?Özel ve ayrımcı olmayalım.
Unutmayalım ki, şairin aklı da,
akrebin kuyruğu da gururla
aynı yeryüzünden yükselir.Evim der ki, 'Beni bırakma,
çünkü burada senin geçmişin yaşıyor.'
Yolum der ki, ' Gel ve beni izle,
çünkü ben senin geleceğinim.'
Ve ben hem eve, hem de yola derim ki,
'Benim ne geçmişim,
ne de geleceğim var.
Eğer kalırsam,
kalışımda bir ayrılış vardır;
gidersem,
ayrılışımda bir kalış.Yalnızca sevgi ve ölüm
her şeyi değiştirebilir.'Daha dün, yaşam küresi içinde
uyumsuzca titreşen bir kırıntı
olduğumu düşünürdüm.
Şimdi biliyorum ki,
ben kürenin ta kendisiyim,
ve uyumlu kırıntılar halinde
tüm yaşam içimde devinmekte.Adlandıramadığın nimetleri özlediğinde,
ve nedenini bilmeden kederlendiğinde,
işte o zaman büyüyen her şeyle
beraber büyüyecek ve
üst benliğine uzanacaksın.Ağaçlar yeryüzünün
gökkubbeye yazdığı şiirlerdir.
Ama biz onları devirir ve
boşluğumuzu kaydedebilmek için
kağıda dönüştürürüz.Güzelliğin şarkısını söylersen eğer,
çölün ortasında tek başına olsan bile
bir dinleyicin olacaktır.Esin daima şarkı söyler;
asla açıklamaya çalışmaz.En büyük sarkıcı,
sessizliğimizin şarkısını söyleyendir.Eğer ağzın yemekle doluysa
nasıl şarkı söyleyebilirsin?
Ve eğer elin altınla yüklüyse,
şükretmek için nasıl kaldırabilirsin?Sözler zamansızdır.
Onları zamansızlıklarını bilerek
söylemeli ya da yazmalısın.Şiir bir düşüncenin ifadesi değildir.
O, kanayan bir yaradan
veya gülümseyen bir ağızdan
yükselen bir şarkıdır..
Kum ve Köpük - 1926
Bir kızakla taşıyoruz acılarımızı,
Yamaçlardan hız kazanarak iniyoruz
kendi içimize,
Kurt izleri arasında
bir çılgınlığın yıkıntılarına rastlıyoruz.
Anmamak olmaz yazılmış güzel şiirleri,
Bağışlayan edebiyatı,
Dorukları okyanus yapan yağmuru.
Ü.T.
Ne desen boş...
Desen ki tebdil-i kalpte ferahlık var
zor olan yeniden sevebilmek değil
kurtulmak geçmişin esaretinden.
Seyyid Ensar
ya Rabbi yani ey bizi hayır ve şerle açlıkla yoklukla musibetle nimetle bela ile Safa ile terbiye eden bize hakikati gösterdikten sonra ki-zira hakikatlerin hiç birisi senden gizli kalmaz-sabrından sabır ver ne zaman ki senin sabrın tükendi o zaman bizim sabrımızı da tüket zira hem senin hükümlerin hükümlerin en güzelidir hem senin sabrın sabırların en üstünüdür amin.hem habibin yani alemin şerefi beni ademi 1400 yıl evvelinde adeta bizi muhatap alarak diyor ki hiç kimseye sabırdan daha genis nimet verilmemistir.Bizi bu nimete layık kıl sabır afiyet ver.amin.
Biz Allah'a asker olup Allah'a secde ettiğimiz sürece başımız şerefli ve dik olacaktır.Zira bütün şeref ve izzetin sahibi ancak Allah'tır.
korkarım ki bu millete öyle bir askerlik yazıldı ki ya ALLAHIN KULU VE ASKERİ OLUP ONUN İZNİ VE İRADESİ YOLUNDA İRADESİNİ VE TERCİHİNİ ORTAYA KOYACAK. YADA HAŞA KULLARININ UŞAĞI KÖLESİ MEMLÜKÜ OLACAK. KISACASI BU ASKERLİK BİTMEZ.
sapa kulpa kapağa itibar etme dostum yani işin özüne manaya odaklan. şekilden çok içeriğe odaklan lafzına değil ruhuna bak gibi. rahmetle anıyorum.Son asrın tartışmasız mütevazi ender zatlarından biri.
Alemin efendisini bilmeyen tanımayan alemin efendisine itibar etmeyen kendine tarzına karakterine tercihine uygun cahilane bir efendi arar. ancak efendimizin efendi tabiri şudur ki kavmine milletine nesline hizmet eden kavminin efendisidir diyor bu bağlamda baktığımızda bu coğrafyada milletinin ;Allahın bizleri yoktan var ettiğine iman edip bu iman ahirinde alemin yegane tartışmasız efendisine ve değer ve tariflerine birebir zıt olarak İslam'a beyni sulanmış hafızların dini demek hadsizliğinde terbiyesizliğinde bulunan kişi veya kişlerin ister fötr taksın ister zahiren smokin taksın ister kravat taksın ister baloya gitsin ister dans edip hoplayıp zıplasın medeniyet diye insanlara bunları dikte etmeye ne kadar çabalarsa çabalasın bırakın bizim efendimiz olmayı haşa bizim hizmetçmiz dahi olamaz zira biz öylelerinin ne hizmetine ne efendiliğne ne da varlığına ne de rehberliğine ihtiyacımız yoktur ekseri bu zevatlar ya cahilleri kandırırlar yada cahil olmayanlara bu tarzı ancak dikte ederler ki tarihte de bu yolu yasa ve kanun diyerek efendi diye tabir ettiği milletinin tabi olduğu islam dinin değerlerinin dışında bir değerler manzumesi(!)ni ancak dikte etmişlerdir ki bu durum cumhuriyet ve demokrasi anlamında eğer cumhuriyet demek halkın kendi kendisini yönetmesi ise başındaki Frenk şapkasına kadar karışılan bir zihniyet ve temsilcilerinin cumhuriyet ve demokrasiden ancak bir diktatörlük anladıkları hatta o zamanda cumhuriyeti içlerine dahi sindiremeyip yukarıda izah edilen değerleri halkın rızasına sunmadan direk kanun ve yasa yoluyla adeta dikte edercesine köylü ve efendi dediği milletine dikte ettiği gün gibi açık ve tarihçe inkar dahi edilemez gerçektir.gecmis olsun.
Kişi sevdiğinin sevdiği gibi davranır.
Allah, yar ve yardımcınız olsun amin.
ne olursan ol beş kuruşluk parayı üç defa sektirmeden 50 metreden aynı yerden vursan da ilimden bir şey sektirme yoksa vur derler vurursun kır derler kırarsın nereye kadar, saygım var ama neden vuruyorum niçin vuruyorumu sor ve gerekçelerini sıraladıktan sonra gerçek çözüm yolunun sence vurmaktan ve kırmaktan mı geçiyor diye düşünme fırsatın ve zamanın varsa düşün.Bu şekilde düşünme yetini tek başına kaldığında daha net değerlendirip daha net çözümler üreteceğine eminim. Kolay gelsin efendim.
Allah bize lütfunu arttırsın amin.
hicr suresi 21.ayetinde Allah: ''herşeyin hazineleri bizim yanımızdadır.'' diyor madem ki hazinelerin dağıtanı hazinenin gerçek sahibidir.O halde Allah'a secde et ve ona yaklaş ve ilk önce ondan iste ve sonrasında gayret et.Zira köpekleri dahi doyuran zat, seni dahi doyurur besler yedirir,içirir.gayrıya tenezzül dahi etme.
bahçesindeki tırtıl dan ibret almayı henriden öğrenen nesilin olacağı bu
Kısacası ıı ydı mıydı kem küm etmeyesin diye.
Allah biliyor da sana mazeret kalmasın diye gerekçeleriyle birlikte sunuyor hınzır.
şimdi ben de herkes gibiyim
madem ki ayeti kerimede Allh cc.: rasuli ekrem efendimiz bizi düşünür ve adeta bizim sıkıntıya uğramamız ona pek ağır gelir ve bize çok düşkündür o halde bu ayeti kerimenin yardımıyla şerefi beni adem efendimiz sıkıntıya düşmememiz için hem rehberlik hem yol gösterme hem ahiret ve dünyamızda kolaylık için mutlaka bize yaklaşık 1400 yıl öteden de olsa tavsiye öğüt ve nasihatlerde bulunmuştur nerede olursa olsun bu öğüt nasihat ve tavsiyelere kulak vermek dinlemek bizim için elzemdir.ki ümmeti olarak ve mümin olarak sıkıntı çekmeyelim.İnşallah.Amin.
Andolsun ki size kendi içinizden öyle bir Peygamber geldi ki, gayet izzetli ve şereflidir, sıkıntıya uğramanız ona pek ağır gelir, size çok düşkündür ve mü’minlere karşı çok şefkatli, çok merhametlidir.TEVBE 128
TEVBE SURESİ 128.AYET BU KONUDA KUVVETLİ BİR BÜRHANDIR.
inşallah amin.
sadece insanlık ömrünün ve dünya ve kainatın ölüm arefesi sayılan şu günlerde merhametin ve yeryüzünde bir kül olarak yaşayan en son temsilcisi hatemül Enbiya yani rasulü Ekrem efendimiz yani alemin efendisinin bulunduğu topraklarda huzuru kalb ile can vermeyi istemek en mantıklısı olarak geliyor bana zira O Habibullah ki kâinatı yok iken var edenin sevgilisi ve kimse sevgilisini üzmek istemez eğer ki yanındaki topraklarda biz de vefat etsek ve sevgili efendimizi üzmemek adına zira o da ümmetini kuşkusuz çok sever rahman bize onun hatrına hüzün tattırmayacağından eminim.
Sonra dedim ki Allah' bıraktım vesselam
Troller yurdunuzu seviyorsanız çocuk yapmayın ..
Ülkenin IQ ortalaması zaten belli ..
Yok be abi eyvallah. Biz sadecee sevdiklerimiz için üzülürüz.
Kimseyi alttan alacak değilim, dostum da belli olsun düşmanım da.!
bazen sevgiliye şuna buna değil bezen oluyor ki sadece cennete koşmak istiyorum ve biliyorum ki cennet annemin ayağının altında.
hayatımda süvari yiğitler eşliğinde taşlar üzerinde tak tak yürüyen atların nal sesleri bu topraklarda aşık olduğum seslerden birer numunedir ki bana Fatihi hatırlatır bana Osmanlıyı hatırlatır ve bulunduğum yöre icabı bana Danişment Gaziyi hatırlatır.Bu tahatturdan hiç rahatsız değilim sadece yeni doğan çocuklara ezan ve kamet ten sonra bu sesleri işitmelerini çok isterdim.