Sizin anlatmaya gerek duymadığınız işleri, başkaları süsleyip püsleyip altın tepside sunar. Haliyle anlatan, sunan her işte başarılı durumundadır.
Belli bir yaşa gelince bunları hiç yapmamış birinin yapması çok zor. Ama siz gençlere bir ablanız nacizane nasihatimdir. Şu hayatta başarılı olmak istiyorsanız girişken, konuşkan olun ve ne iş yaparsanız yapın ilk önce onu güzel bir şekilde sunun , ne var bunu anlatmaya bile gerek duymadıklarınızı bile süsleyip püsleyip anlatın, şunu yaptım bunu yaptım demekten çekinmeyin asla.
Millet sahte diplomalarla yıllarca işini yürütmüş bizler gerçek diplomalarımızla bir baltaya sap olamamışız. Şu hayatta önemli olan iş yapmak değil, çok iyi sunum yapabilmektir. Sunum tekniğini bilip uygulamak,. İyi konuşan ve iyi sunan ilkokul diploması olmasa bile yine başarır.
Ve belki de köklerimizi kabul ettiğimizde Doğu insanı olmanın, Tarihimizin, Kültürümüzün, Ve en önemlisi de dinimizin utanılacak bir şey olmadığını anlayınca biter.
Ya da dini anlamadan önce yanlış anlamayı anlamaya çalışınca biter.
Bitmesi için çoğu yol var ama bence en çok "Alnımız tam teslimiyet secdeyle kavuşunca bitecek"
Ya Rabbi ey terbiye edicimiz bizi ölene kadar namazdan kurandan ve Tevbe kapısından ayırma ve canımızı yalnızca sana ibadet etmiş ve sana teslim olmuş müslüman olarak al amin.
Sonra dedim ki: insan hayatında bazı ilişkiler vardır; kök salmazlar ama iz bırakırlar. Onlara tutunmak, çoğu zaman bir ömür boyu çaba ister ve her zaman yeterli olmaz. Zaman ilerledikçe, roller değişir, öncelikler yerini bulur. Ve bazen en ağır kararlar, en çok sevdiklerimizden vazgeçmeyi gerektirir. Çünkü hayat, sürekli bir denge arayışıdır; kalmakla gitmek arasında, sahiplenmekle özgür bırakmak arasında. Sevdiğin bir limandan ayrılmak, yıkım gibi görünür çoğu zaman. Ama aşk, yalnızca kavuşmalarda değil; ayrı düşmelerde, vazgeçmeyişte ve zamanın sınavında saklıdır. Belki de bu duyguyu en güçlü kılan şey; onun yoklukta da varlığını sürdürebilmesidir. Ve bazı karşılaşmalar, son günde değil; son anlamda gerçekleşir. Çünkü bazı buluşmalar, zamana değil ruha yazılır.
Sen benim sarhoşluğumsun Ne ayıldım Ne ayılabilirim Ne ayılmak isterim Başım ağır Dizlerim parçalanmış Üstüm başım çamur içinde Yanıp sönen ışığına düşe kalka giderim.
Biz hiçbir şeye ve duruma sanane ve banane diyemedik ve her işe de burnumuzu sokmadık amma tamamen duyarsız da kalmadık bu dert bizi yalnızlaştırdı itiraf ediyorum tümüyle ezdi yine de vicdandan fire vermedik şükür Elhamdülillah
Sizin anlatmaya gerek duymadığınız işleri, başkaları süsleyip püsleyip altın tepside sunar. Haliyle anlatan, sunan her işte başarılı durumundadır.
Belli bir yaşa gelince bunları hiç yapmamış birinin yapması çok zor.
Ama siz gençlere bir ablanız nacizane nasihatimdir.
Şu hayatta başarılı olmak istiyorsanız girişken, konuşkan olun ve ne iş yaparsanız yapın ilk önce onu güzel bir şekilde sunun , ne var bunu anlatmaya bile gerek duymadıklarınızı bile süsleyip püsleyip anlatın, şunu yaptım bunu yaptım demekten çekinmeyin asla.
Millet sahte diplomalarla yıllarca işini yürütmüş bizler gerçek diplomalarımızla bir baltaya sap olamamışız.
Şu hayatta önemli olan iş yapmak değil, çok iyi sunum yapabilmektir.
Sunum tekniğini bilip uygulamak,. İyi konuşan ve iyi sunan ilkokul diploması olmasa bile yine başarır.
Sonra dedim ki:
Hayat bir andan bile kısa
Ama nefretle kök salıyoruz toprağımıza
-Kendimizi sevmeyi öğrenince insanlıkla aramızdaki buzlar eriyecek.
Ve belki de köklerimizi kabul ettiğimizde
Doğu insanı olmanın,
Tarihimizin,
Kültürümüzün,
Ve en önemlisi de dinimizin utanılacak bir şey olmadığını anlayınca biter.
Ya da dini anlamadan önce yanlış anlamayı anlamaya çalışınca biter.
Bitmesi için çoğu yol var ama bence en çok
"Alnımız tam teslimiyet secdeyle kavuşunca bitecek"
?si=SC2NEpAzjGk2HSxH
Dünyanın en güzel kitabını okur gibi seni düşünüyorum...
Piraye'ye Mektuplar - Nazım Hikmet Ran
·
·
Sen yeter ki içinden de olsa bir seni seviyorum de; benim kulaklarım çınlasın kâfi.
Cemal Süreya
İnsan susarak da birşey söyleyebilir...
Gül'ün Adı - Umberto Eco
Sonra dedim ki,
Sen acılarımın trabzanlarına tutunarak çıktıkta
Ben yüreğinin boşluğuna düşüyorum.. :(((
Kaldı işte;
Çayımız bardakta...
Çocukluğumuz sokaklarda,
Mutluluğumuz kursağımızda,
Sevdiklerimiz uzaklarda,
Gülüşlerimiz fotoğraflarda...
Nazım Hikmet Ran
Ne seçmektir aşk, ne de seçilmek.
Ne aramaktır aşk, ne de bulmak.
Olmaktır aşk,
Fark etmeden, onun yüreğinde olmak...
Neyzen Tevfik
Ne seçmektir aşk, ne de seçilmek.
Ne aramaktır aşk, ne de bulmak.
Olmaktır aşk,
Fark etmeden, onun yüreğinde olmak...
Neyzen Tevfik
Yüzüm kime dönük olursa olsun,
Kalbim sana dönük olacak.
Ben senden başkasına
Kapı nasıl açılır bilmiyorum ...
Cemal Süreya
İnsanın düşünenleri olmalı;
Merak edenleri,
Hesapsız kitapsız değer verenleri,
Uzakta olunca özleyenleri;
Sesini duyunca sevinenleri olmalı...
Melih Cevdet Anday
insanlar
dürüst olacak kadar
c e s u r değil. .
Ya Rabbi ey terbiye edicimiz bizi ölene kadar namazdan kurandan ve Tevbe kapısından ayırma ve canımızı yalnızca sana ibadet etmiş ve sana teslim olmuş müslüman olarak al amin.
kendini
sulamaya
vakit ayırırsan ,
çiçek açarsın . .
Sonra dedim ki:
insan hayatında bazı ilişkiler vardır; kök salmazlar ama iz bırakırlar.
Onlara tutunmak, çoğu zaman bir ömür boyu çaba ister ve her zaman yeterli olmaz.
Zaman ilerledikçe, roller değişir, öncelikler yerini bulur.
Ve bazen en ağır kararlar, en çok sevdiklerimizden vazgeçmeyi gerektirir.
Çünkü hayat, sürekli bir denge arayışıdır; kalmakla gitmek arasında, sahiplenmekle özgür bırakmak arasında.
Sevdiğin bir limandan ayrılmak, yıkım gibi görünür çoğu zaman.
Ama aşk, yalnızca kavuşmalarda değil; ayrı düşmelerde, vazgeçmeyişte ve zamanın sınavında saklıdır.
Belki de bu duyguyu en güçlü kılan şey; onun yoklukta da varlığını sürdürebilmesidir.
Ve bazı karşılaşmalar, son günde değil; son anlamda gerçekleşir.
Çünkü bazı buluşmalar, zamana değil ruha yazılır.
Sonra dedim ki..
Sen bana türkü olamayacaksan, şiir olup kalamayacaksan hiç gelme..
Sonra dedimki. Sen olsanda yalnızım, çünkü iç dünyamın yalın yalnızlığını kavradım.
Yaşamı "güzelleştiren" yaşama "iyilik" katan yazarları, şucu-bucu diye ayırmadan okurum.
Ya Rabbi bizi münafıkların kâfirlerin emellerine düsturlarına ve ellerine bırakma amin
Gürül gürül akan bir pınarın başındasın. Susuzluktan kavruluyorsun, içmen yasak..
Açmış kalbinin kapılarını ardına kadar.
Giremiyorsun,sevmen yasak..
Bir adım uzaktasın, elini uzatsan, tutacaksın.
Dokunman yasak...
Alıp başımı gideyim dönülmez yollara, desen, gitmen yasak..
Gitmek istemeyip, mıh gibi çakılsan, kalman yasak...
Adaletsizlikleri ,haksızlıkları görüyorsun. Dil sussa gönül razı değil, konuşman yasak..
Düşünmen değil, düşündüğünü söylemen yasak.
Bakman değil, görmen yasak..
Duyman değil, anlaman yasak..
G. MELEK
Sonra dedim ki;
Çizme beni sevda tablolarina
Ben susadikça sen sağır ol
Ben baktıkça sen kör.
Sen ne görmüş ol bu cavreşi
Ne ben anlamış olayım bu zahmini..
Sen benim sarhoşluğumsun
Ne ayıldım
Ne ayılabilirim
Ne ayılmak isterim
Başım ağır
Dizlerim parçalanmış
Üstüm başım çamur içinde
Yanıp sönen ışığına düşe kalka giderim.
" ama hep böyle
yaşamadık mı ,
birbirimizi hep ufak
ufak yaralaya
yaralaya . . "
.
j.cortazar
Biz hiçbir şeye ve duruma sanane ve banane diyemedik ve her işe de burnumuzu sokmadık amma tamamen duyarsız da kalmadık bu dert bizi yalnızlaştırdı itiraf ediyorum tümüyle ezdi yine de vicdandan fire vermedik şükür Elhamdülillah
İnsanın hayatta en büyük serveti:
sevdikleri, ailesi.
Işte ben böyle bildiğin gibi
Kaderi öpüp başıma komuşum.
Gülüşüm, oturuşum, konuşuşum,
Belli efendim, besbelli
Ben hayattan soğumuşum.
Turgut Uyar
ne geldiyse başına hep büyük konuşmaktan geldi, tutamadın kırılasıca çeneni......
Onu düşünmek bile yüreğimin kekelemesine
yetiyordu...
Uçurtma Avcısı