Dünyada hiçbir yerde adalet diye bir şey yoktur, ne tarihte ne de bu gün, kalıcı adalet sadece ebediyetin işidir, ve onun adı da şeriattır, bu şeriat çığlığı atanların, samimiyetsizliği bile adalet olmadığını gösterir, tarihin hiçbir döneminde öyle bir devlet olmamıştır, bugün de yoktur, sadece, danışıldığı da olmuştur, ve kısmi kalmıştır, olamaz da ertelenmiş zamanların işidir hakkından gelmek, hakedenin.
Tabiat dedikleri şey, bir matbaadır, tabi’ değildir. Tabi’, ancak kudrettir. Kanundur, kuvvet değildir. Kuvvet, ancak kudrettedir. Yahut, nasıl ki bildiğimiz şeriat, insanlardan sudur eden ef’al-i ihtiyariyeyi bir nizam ve bir intizam altına alıp tahdit eden kaidelerin hülasasıdır veya devletin işlerini tanzim eden nizamların, düsturların, kanunların mecmuasıdır. Kezalik, tabiat denilen şey de, alem-i şehadetin uzuvlarından ve eczalarından sudur eden ef’al arasında bir nizam ve bir intizamı ika eden İlahi bir şeriat-ı fıtriyedir. Binaenaleyh, şeriat ile devlet nizamı, makul ve itibari emirlerden oldukları gibi, tabiat dahi itibari bir emir olup, hilkatte, yani yaratılışta cari olan adetullahtan ibarettir. Amma tabiatın bir mevcud-u harici olduğunu tevehhüm etmek, bir fırka askerin, idman ve talim esnasında yaptıkları o muntazam hareketlerini gören bir vahşinin, 'Aralarındaki o nizamı idare edip birbiriyle bağlayan ip gibi birşey mevcuttur' diye vahşice ettiği vehme benzer. Binaenaleyh, vicdanı ve aklı vahşi olan bir adam, sathi ve tebei bir nazarla devam ve istimrarını muhafaza eden tabiatın müessir bir mevcud-u harici olduğuna ihtimal verebilir. Hülasa: Tabiat, Allah’ın san’atı ve şeriat-ı fıtriyesidir. Nevamis ise, onun meseleleridir. Kuva dahi, o meselelerin hükümleridir. İŞARATÜ'- İ'CAZ s.146
Şeriat, doğrudan doğruya, gölgesiz, perdesiz, sırr-ı ehadiyet ile rububiyet-i mutlaka noktasında, hitab-ı İlâhînin neticesidir. Tarikatin ve hakikatin en yüksek mertebeleri, şeriatın cüzleri hükmüne geçer; yoksa daima vesile ve mukaddime ve hâdim hükmündedirler. Neticeleri, şeriatın muhkemâtıdır. Yani, hakaik-i şeriata yetişmek için, tarikat ve hakikat meslekleri, vesile ve hâdim ve basamaklar hükmündedir. Git gide, en yüksek mertebede, nefs-i şeriatta bulunan mânâ-yı hakikat ve sırr-ı tarikate inkılâp ederler. O vakit şeriat-ı kübrânın cüzleri oluyorlar. MEKTUBAT 435
BESIKDEN MEZARA KADAR BIR SÜREC Seriat besikten mezara kadar yasam sürecidir hak yolu rahmani yasam yolu allaha ulasmak maddeden soyutlanmak yaraticinin emir ve yasaklarini bilmek ruh bedene gordigi andan irtibaren Allah a ruh olarak teslim süreci seriat.kainat tamamen bir seriati insan tamamen bir seriat kura n tamamen bir seriat daha ne demek gerekse hepsi seriat baska huzur mutluluk bulmak söyle olur mal sahibi mülk sahibi hani bunun ilk sahibi mal da yalan mülk de yalan git birazda sen oyalan.Allah oyalanacaklarimizin bilincini bizlere ögretsin amin...
Şeriat: Hukuk, kural, yol, yöntem, metod, kültür demektir. Şeriat, dinimizin ismi olarak kullanılamaz. Dinimizin ismi bizzat Allah tarafından İslam olarak konulmuştur. (Aliimran-19 Maide-3) Kur’an’da geçen din ve İslam kelimeleri bazı tefsir ve ilmihal kitaplarında kasıtlı olarak veya yanlışlıkla şeriat olarak çevrilmiştir. Kur’an’ın inanç ve ibadet konularıyla ilgili hükümlerini “İslam’ın şeriatı” olarak adlandırmak da yanlıştır. Kur’an, İslam’ın esasını bildiren bu ayetleri muhkem ayetler olarak adlandırmaktadır. Şeriat olarak değil..
Şeriat veya şeriat hukuku: Toplumların, Kur’an’ın muhkem; temel hükümlerine uygun olarak, yaşadıkları zaman, mekan şartlarına ve ihtiyaçlarına göre belirledikleri kurallar, yöntemler ve toplumun örfleri, adetleri, kültürel değerlerinin bütünüdür..
Çeşitli şeriat yorumları vardır 1- İlahi kaynaklı kitapların din mensuplarına bildirdiği emirler Kur'an şeriatı Tevrat şeriatı hristiyan şeriatı vb 2- İnsan kaynaklı, din mensuplarının yorumladığı emirler Alevi şeriatı sunni şeriatı şii şeriatı katolik şeriatı ortodoks şeriatı vb 3- İnsan kaynaklı, din mensuplarının devleti yönetmek için yorumladığı dini emirler Suudi şeriatı İran şeriatı siyonizm şeriatı vb
Şeriat: Hukuksal, Sosyal ve Fiziksel bir sistem, yaşam tarzıdır. Günümüzde tanımlaması din köküne dayandırılarak ayrıştırılsa da Dinler çoğaltılarak ta şeriat sistemi iyice sulandırılmıştır. Dünyamız da hiçbir ülke veya bireyin huzurlu yaşayamamasının sebebi Şeriat sisteminin dünyada yaşanmamasından kaynaklanmaktadır. Günümüzde İran ve benzeri ülkelerin yönetim sistemine şeriat densede! O, Ülkelerin yaşadığı şeriat, Hak'kın şeriatı Kur'an şeriatı değildir. Hak'kın Şeriatı yaşanmış olsa idi mutsuz, aç, fakir, çaresiz hiçbir insanı yer yüzünde mumla arasak bulamazdık. Şeriat: Kişi Hak ve Özgürlüğünün eşitliliğidir. Kişiye, hayvana, nebata sevgi, saygı ve merhamettir. Mülk sahibi Cenabı Allahtır. İdare ve yönetimi Devlet adamlarındadır, Devlet adamları efendi değil hizmetçidir. Mülkün varisleri kullanıcıları eşit olarak bütün canlılardır. Şeriat komşusu açken tok yatana huzur vermez! Tonlarca hayvanları kesip leş olarak buz hanelerde yatmalarına izin vermez! Topal karıncanın bile hakkını sorar, Şeriat. Şeriat, Eşitlik, Özgürlük, Ar, Haya, Sevgi, Aşk' tır. Mutluluk, Saadet, Huzurdur. İsraf yapmamaktır. Anarşi yapmamaktır. Aç gözlü olmamaktır. Yedi sülalesini düşünerek bencil aç olmamaktır,Paylaşmaktır, Yaşatmaktır, Hz. Peygamberlerin ve Salih kulların yaşam yönetim sistemidir Şeriat. Bu güne kadar hiç bir kimse bunu aramadı, Ölmeden dünyada Cenneti yaşayamadı. Bir aklını kullanan çıkmaz mı? Çıkmadı!
Şeriat, Cenab-ı Zülcelal Hazretleri’nin emir ve yasaklarının cümlesidir. Cenab-ı Allah şeriatı yani, Allah’ın emrettiği ve nehyettiği amelleri Peygamberleri vasıtasıyla, ona kitap göndererek, hikmetler vererek, üstün vasıflar ile bezendirerek, insanlara bildirmiştir.
Allah-u Teala Hazretleri “Bugün size dininizi ikmal ettim, üzerinize nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslam’ı beğendim.” (Maide/3) ve yine “Kim İslam’dan başka bir din ararsa bilsin ki kendisinden (böyle bir din) asla kabul edilmeyecek ve o ahirette ziyan edileceklerden olacamtır.” (Ali İmran/85) buyuruyor.
Allah-u Teala Hazretleri’nin katında geçerli olan İslam’dır. Gönderdiği bu dinin emirlerini yerine getirmeye de ŞERİAT denir.
Meşayıhın büyüklerinden Bayezid-i Bistami Hazretleri: “Bir kimsenin havada uçtuğunu, denizde yürüdüğünü, Tayy-i Mekan yaptığını görseniz, O’nun şeriatına bakınız. Eğer şeriatı düzgün değil ise o atıldır, batıldır. Zira havada kargalar da uçar, suyun üzerinde kurbağa da yürür. Tayy-i Mekan’ı şeytan da yapar. Önemli olan kişinin, Allah-u Teala Hazretleri’nin emirlerine ve nehiylerine uyup uymadığıdır.” buyururdular.
Şeriattan zerre kadar ayrılmak, diğer güzelliklere ulaşmaya engeldir. Şeriatı olmayan insan, tarikattan koku alamaz.
şeriat allahın emirlerini izleyerek ilerledıgımız bır yoldur.tariat ise bu yoldan allahın emırlerıne uyarak gitmektır.biz emirlere ve yasaklara uyarak bu yoldan gitmeye calısmalıyız.
Şeriat: YÜCE ALLAH IN insanlara erettiği nurlu yol üzerinde yaşama şeklidir. Bu da kurana uymaktır her kim şeriat yönetimini değilde insanların şahsi çıkarları için insanlar tarafından kurulmuş bir yola uyarsa (cumhuriyet ginbi) o YÜCE ALLAH A şirk koşmuştur.
şeriat islamı tam olarak yaşamaktır tabi insanlara mantıksız geliyor nednenmi şeriat uygulanan bir ulkede zina yapamasın kumar oynayamasın v.b gibi şeyller yapamasın kimse dini kendine göre yaşayamaz dinin kurraları vardır bu kuraları yapmasan belki bu ulkede kimse cezasını vermez ama Allahın huzurunda kime sığınacaksın ordan kacış yoktur Allah herşeyi hakıyla bilir.kısacası şeriat haktır
Evrensel olan din veya islam ile Peygamberimizin içinde bulunduğu tarihi toplumsal şartlara göre şekillenen şeriatı birbirinden ayırmalıyız. İslamın şeriatla özdeşleştirilmesi islamın evrenselliğine aykırıdır. Din veya İslam evrenseldir. Şeriat evrensel İslamın vahyin indiği toplumun ihtiyaçlarına ve sorunlarına göre şekil almasıdır.
ŞERİAT ALLAHIN KANUNLARIDIR VE HER MÜSLÜMANA FARZDIR ÇÜNKÜ ALLAH MAİDE SURESİ 44. AYETTE BUYURUYORKİ HER KİM ALLAHTAN BAŞKA KANUN KOYARSA ONLAR KAFİRLERİN TA KENDİLERİDİR DİYOR NE ZAMAN AKLIMIZ BAŞIMIZA GELECEK MÜSLÜMAN KARDEŞLERİM
şeriat: iranda uygulanan ülkemizdeki her kapalının ve aynı zamanda AKP nın istediği SANILAN ancak bunu isteyenlerin bile tam anlamını bilmedikleri bir yönetim şekli.
Şeriat= Şeri at! Hakikatte, şeriat, yalnız kaideler, nizamlar topluluğu demek değil, asıl şeriat, nefisteki şerleri atabilmektir. Şeriatta maksat şeri-atabilmektir.
acaba içki içenin boynunu kesmek, hırsızlık yapan küçük çocuğun kolundan araba geçirmek, kadının gözlerine kadar kapamak ve onu bir zevk aracı olarak görmek, idam cezasına çarptırılanları vinçlerin tepesinde sallandırmak, (cüppeli ahmet hoca gibi) dövme yaptırmak günah, falan deyip tatil köylerinde jet ski lerle gezip çocuklarına dövme yaptırmak, 17 ağustos da ölen askerlerin arkasından atıp tutmak, Ulu Önder'im, Paşam, Cumhurbaşkanım M. K. Atatürk için küçük deccal lafını kullanacak kadar küçülmek, milliyeti reddetmek, anayasal kuvvetlerin tamamını ele alana kadar atılan tüm adımları erken saymak mıdır şeriat...
Dünyada hiçbir yerde adalet diye bir şey yoktur, ne tarihte ne de bu gün, kalıcı adalet sadece ebediyetin işidir,
ve onun adı da şeriattır, bu şeriat çığlığı atanların, samimiyetsizliği bile adalet olmadığını gösterir, tarihin hiçbir
döneminde öyle bir devlet olmamıştır, bugün de yoktur, sadece, danışıldığı da olmuştur, ve kısmi kalmıştır, olamaz
da ertelenmiş zamanların işidir hakkından gelmek, hakedenin.
antipatik bir sözcük...
Turk Dil Kurumu Guncel Turkce Sozluk'e gore; Kur'an'daki ayetlere, Hz. Muhammed'in sözlerine dayanan İslam kanunu, İslam hukuku
Tabiat dedikleri şey, bir matbaadır, tabi’ değildir. Tabi’, ancak kudrettir. Kanundur, kuvvet değildir. Kuvvet, ancak kudrettedir. Yahut, nasıl ki bildiğimiz şeriat, insanlardan sudur eden ef’al-i ihtiyariyeyi bir nizam ve bir intizam altına alıp tahdit eden kaidelerin hülasasıdır veya devletin işlerini tanzim eden nizamların, düsturların, kanunların mecmuasıdır. Kezalik, tabiat denilen şey de, alem-i şehadetin uzuvlarından ve eczalarından sudur eden ef’al arasında bir nizam ve bir intizamı ika eden İlahi bir şeriat-ı fıtriyedir. Binaenaleyh, şeriat ile devlet nizamı, makul ve itibari emirlerden oldukları gibi, tabiat dahi itibari bir emir olup, hilkatte, yani yaratılışta cari olan adetullahtan ibarettir.
Amma tabiatın bir mevcud-u harici olduğunu tevehhüm etmek, bir fırka askerin, idman ve talim esnasında yaptıkları o muntazam hareketlerini gören bir vahşinin, 'Aralarındaki o nizamı idare edip birbiriyle bağlayan ip gibi birşey mevcuttur' diye vahşice ettiği vehme benzer. Binaenaleyh, vicdanı ve aklı vahşi olan bir adam, sathi ve tebei bir nazarla devam ve istimrarını muhafaza eden tabiatın müessir bir mevcud-u harici olduğuna ihtimal verebilir.
Hülasa: Tabiat, Allah’ın san’atı ve şeriat-ı fıtriyesidir. Nevamis ise, onun meseleleridir. Kuva dahi, o meselelerin hükümleridir.
İŞARATÜ'- İ'CAZ s.146
Şeriat, doğrudan doğruya, gölgesiz, perdesiz, sırr-ı ehadiyet ile rububiyet-i mutlaka noktasında, hitab-ı İlâhînin neticesidir.
Tarikatin ve hakikatin en yüksek mertebeleri, şeriatın cüzleri hükmüne geçer; yoksa daima vesile ve mukaddime ve hâdim hükmündedirler. Neticeleri, şeriatın muhkemâtıdır. Yani, hakaik-i şeriata yetişmek için, tarikat ve hakikat meslekleri, vesile ve hâdim ve basamaklar hükmündedir. Git gide, en yüksek mertebede, nefs-i şeriatta bulunan mânâ-yı hakikat ve sırr-ı tarikate inkılâp ederler. O vakit şeriat-ı kübrânın cüzleri oluyorlar. MEKTUBAT 435
kuran'daki ayetlerden, peygamberin sözlerinden çıkarılan, dinsel temellere dayanan müslümanlık yasası, ıslam hukuku.
fakat günümüzde farklı söylemler de kullanılıyor,bir an önce doğrusu anlatılmalı,öğretilmeli.
seriat insanlarin dogumundan. ölümüne giden rahmani bir yol
BESIKDEN MEZARA KADAR BIR SÜREC
Seriat besikten mezara kadar yasam sürecidir hak yolu rahmani yasam yolu allaha ulasmak maddeden soyutlanmak yaraticinin emir ve yasaklarini bilmek ruh bedene gordigi andan irtibaren Allah a ruh olarak teslim süreci seriat.kainat tamamen bir seriati insan tamamen bir seriat kura n tamamen bir seriat daha ne demek gerekse hepsi seriat baska huzur mutluluk bulmak söyle olur mal sahibi mülk sahibi hani bunun ilk sahibi mal da yalan mülk de yalan git birazda sen oyalan.Allah oyalanacaklarimizin bilincini bizlere ögretsin amin...
Şeriat: Hukuk, kural, yol, yöntem, metod, kültür demektir.
Şeriat, dinimizin ismi olarak kullanılamaz.
Dinimizin ismi bizzat Allah tarafından İslam olarak konulmuştur. (Aliimran-19 Maide-3)
Kur’an’da geçen din ve İslam kelimeleri bazı tefsir ve ilmihal kitaplarında kasıtlı olarak
veya yanlışlıkla şeriat olarak çevrilmiştir. Kur’an’ın inanç ve ibadet konularıyla ilgili hükümlerini “İslam’ın şeriatı” olarak adlandırmak da yanlıştır. Kur’an, İslam’ın esasını bildiren bu ayetleri muhkem ayetler olarak adlandırmaktadır. Şeriat olarak değil..
Şeriat veya şeriat hukuku: Toplumların, Kur’an’ın muhkem; temel hükümlerine uygun olarak, yaşadıkları zaman, mekan şartlarına ve ihtiyaçlarına göre belirledikleri kurallar, yöntemler ve toplumun örfleri, adetleri, kültürel değerlerinin bütünüdür..
Allah'a giden yol anlamındadır.
Şeriat? Varoluşumuzu Anlamak ve Anlatmaktır.Yaradıcımızın emrinde yol almaktır,O,nu tanıyıp ve ona ulaşmaktır..
saptırılmadığı ve kuranda yazan kurallar suudi arabistanda olduğu gibi değiştirilmediği sürece aslında göründüğü kadar şoke edici bir hukuk değildir.
Çeşitli şeriat yorumları vardır
1- İlahi kaynaklı kitapların din mensuplarına bildirdiği emirler Kur'an şeriatı Tevrat şeriatı hristiyan şeriatı vb
2- İnsan kaynaklı, din mensuplarının yorumladığı emirler Alevi şeriatı sunni şeriatı şii şeriatı katolik şeriatı ortodoks şeriatı vb
3- İnsan kaynaklı, din mensuplarının devleti yönetmek için yorumladığı dini emirler Suudi şeriatı İran şeriatı siyonizm şeriatı vb
Bir bilim adamının deyişiyle üstünlerin hukuku değil hukukun üstünlüğüdür şeriat..
Şeriat,bir yönetim biçimi olamaz!
Olmamalıdır...
Şeriat: Hukuksal, Sosyal ve Fiziksel bir sistem, yaşam tarzıdır.
Günümüzde tanımlaması din köküne dayandırılarak ayrıştırılsa da
Dinler çoğaltılarak ta şeriat sistemi iyice sulandırılmıştır.
Dünyamız da hiçbir ülke veya bireyin huzurlu yaşayamamasının sebebi
Şeriat sisteminin dünyada yaşanmamasından kaynaklanmaktadır.
Günümüzde İran ve benzeri ülkelerin yönetim sistemine şeriat densede!
O, Ülkelerin yaşadığı şeriat, Hak'kın şeriatı Kur'an şeriatı değildir.
Hak'kın Şeriatı yaşanmış olsa idi mutsuz, aç, fakir, çaresiz hiçbir insanı
yer yüzünde mumla arasak bulamazdık.
Şeriat: Kişi Hak ve Özgürlüğünün eşitliliğidir.
Kişiye, hayvana, nebata sevgi, saygı ve merhamettir.
Mülk sahibi Cenabı Allahtır. İdare ve yönetimi Devlet adamlarındadır,
Devlet adamları efendi değil hizmetçidir.
Mülkün varisleri kullanıcıları eşit olarak bütün canlılardır.
Şeriat komşusu açken tok yatana huzur vermez!
Tonlarca hayvanları kesip leş olarak buz hanelerde yatmalarına izin vermez!
Topal karıncanın bile hakkını sorar, Şeriat.
Şeriat, Eşitlik, Özgürlük, Ar, Haya, Sevgi, Aşk' tır.
Mutluluk, Saadet, Huzurdur.
İsraf yapmamaktır. Anarşi yapmamaktır. Aç gözlü olmamaktır.
Yedi sülalesini düşünerek bencil aç olmamaktır,Paylaşmaktır, Yaşatmaktır,
Hz. Peygamberlerin ve Salih kulların yaşam yönetim sistemidir Şeriat.
Bu güne kadar hiç bir kimse bunu aramadı,
Ölmeden dünyada Cenneti yaşayamadı.
Bir aklını kullanan çıkmaz mı? Çıkmadı!
Şeriat, Cenab-ı Zülcelal Hazretleri’nin emir ve yasaklarının cümlesidir. Cenab-ı Allah şeriatı yani, Allah’ın emrettiği ve nehyettiği amelleri Peygamberleri vasıtasıyla, ona kitap göndererek, hikmetler vererek, üstün vasıflar ile bezendirerek, insanlara bildirmiştir.
Allah-u Teala Hazretleri “Bugün size dininizi ikmal ettim, üzerinize nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslam’ı beğendim.” (Maide/3) ve yine “Kim İslam’dan başka bir din ararsa bilsin ki kendisinden (böyle bir din) asla kabul edilmeyecek ve o ahirette ziyan edileceklerden olacamtır.” (Ali İmran/85) buyuruyor.
Allah-u Teala Hazretleri’nin katında geçerli olan İslam’dır. Gönderdiği bu dinin emirlerini yerine getirmeye de ŞERİAT denir.
Meşayıhın büyüklerinden Bayezid-i Bistami Hazretleri:
“Bir kimsenin havada uçtuğunu, denizde yürüdüğünü, Tayy-i Mekan yaptığını görseniz, O’nun şeriatına bakınız. Eğer şeriatı düzgün değil ise o atıldır, batıldır. Zira havada kargalar da uçar, suyun üzerinde kurbağa da yürür. Tayy-i Mekan’ı şeytan da yapar. Önemli olan kişinin, Allah-u Teala Hazretleri’nin emirlerine ve nehiylerine uyup uymadığıdır.” buyururdular.
Şeriattan zerre kadar ayrılmak, diğer güzelliklere ulaşmaya engeldir. Şeriatı olmayan insan, tarikattan koku alamaz.
şeriat allahın emirlerini izleyerek ilerledıgımız bır yoldur.tariat ise bu yoldan allahın emırlerıne uyarak gitmektır.biz emirlere ve yasaklara uyarak bu yoldan gitmeye calısmalıyız.
Şeriat: YÜCE ALLAH IN insanlara erettiği nurlu yol üzerinde yaşama şeklidir. Bu da kurana uymaktır her kim şeriat yönetimini değilde insanların şahsi çıkarları için insanlar tarafından kurulmuş bir yola uyarsa (cumhuriyet ginbi) o YÜCE ALLAH A şirk koşmuştur.
Şeriat merkezdir...
Bir ayağınız şeriatta olduğu sürece diğer ayağınızla istediğiniz büyüklükte daire çizebilirsiniz...
şeriat islamı tam olarak yaşamaktır tabi insanlara mantıksız geliyor nednenmi şeriat uygulanan bir ulkede zina yapamasın kumar oynayamasın v.b gibi şeyller yapamasın kimse dini kendine göre yaşayamaz dinin kurraları vardır bu kuraları yapmasan belki bu ulkede kimse cezasını vermez ama Allahın huzurunda kime sığınacaksın ordan kacış yoktur Allah herşeyi hakıyla bilir.kısacası şeriat haktır
Evrensel olan din veya islam ile Peygamberimizin içinde bulunduğu tarihi toplumsal şartlara göre şekillenen şeriatı birbirinden ayırmalıyız. İslamın şeriatla özdeşleştirilmesi islamın evrenselliğine aykırıdır. Din veya İslam evrenseldir. Şeriat evrensel İslamın vahyin indiği toplumun ihtiyaçlarına ve sorunlarına göre şekil almasıdır.
ŞERİAT ALLAHIN KANUNLARIDIR VE HER MÜSLÜMANA FARZDIR ÇÜNKÜ ALLAH MAİDE SURESİ 44. AYETTE BUYURUYORKİ HER KİM ALLAHTAN BAŞKA KANUN KOYARSA ONLAR KAFİRLERİN TA KENDİLERİDİR DİYOR NE ZAMAN AKLIMIZ BAŞIMIZA GELECEK MÜSLÜMAN KARDEŞLERİM
şeriat bence her ulkeye lazım cunku bunun anlamı dınımıze dayanıyor dın seklınde yonetım o zaman dınde hersey esıtse bundada esıt olur ne fakır nede ac ınsan kalır ne zengın nede dokunulmaz ınsan kalır yanlıs mı ark? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ?
şeriat: iranda uygulanan ülkemizdeki her kapalının ve aynı zamanda AKP nın istediği SANILAN ancak bunu isteyenlerin bile tam anlamını bilmedikleri bir yönetim şekli.
Şeriat= Şeri at! Hakikatte, şeriat, yalnız kaideler, nizamlar topluluğu demek değil, asıl şeriat, nefisteki şerleri atabilmektir. Şeriatta maksat şeri-atabilmektir.
Şeriattan maksat şeri-atmaktir!
acaba içki içenin boynunu kesmek, hırsızlık yapan küçük çocuğun kolundan araba geçirmek, kadının gözlerine kadar kapamak ve onu bir zevk aracı olarak görmek, idam cezasına çarptırılanları vinçlerin tepesinde sallandırmak, (cüppeli ahmet hoca gibi) dövme yaptırmak günah, falan deyip tatil köylerinde jet ski lerle gezip çocuklarına dövme yaptırmak, 17 ağustos da ölen askerlerin arkasından atıp tutmak, Ulu Önder'im, Paşam, Cumhurbaşkanım M. K. Atatürk için küçük deccal lafını kullanacak kadar küçülmek, milliyeti reddetmek, anayasal kuvvetlerin tamamını ele alana kadar atılan tüm adımları erken saymak mıdır şeriat...
yoksa ben kafir miyim? ? ?
Şeriat din kurallarıdır. Fakat bazı arkadaşlar sadece islamın ceza sistemi ile sınırlandırıyorlar.
lafı çevirmeye ne gerekvar arkadaşlar şeriat Kuran demektir ve şeriatı reddeden kafirdir.