.hinduizm de bir inanç. hindistan da katı kast sisteminde sınıflar arası geçiş kesinlikle yoktur. parya (en alt seviye) doğarsan parya ölürsün. iyi bir yaşam yaşarsan sınıfına uygun ruhun bir daha dünyaya brahman yani en üst sınıf olarak gelebilir. ya da kötü bir hayat yaşadıysan ceza olarak ruhun ölümden sonra bir hayvan olarak gelebilir. bu inanç sınıf çatışmasını önlemiş ve kastın uzun yıllar devamını sağlamıştır. ne yaparsan onu bulursun.(tabikide saçmalıktan öte bişi deildir,hayata sadece bir defa geliriz ve ve ne yaşamışsak onun Allah karşısında hesabını vereceğiz asla geri dönüş,bi şans daha olmayacak)
Ruh göçü, tenasühtür. Hint kültüründen islama sokulmaya çalışaılmış, ne yazıkki bir çok kişiyide inandırmış bir kültür. Buna göre beden den atyrılan ruh, olgunlaşmak tekamül etmek üzere başka bedenlere girmesidşir.
Eğer doğru olsa idi milyarlarca yıldır tekemül ede ede gelen insan ruhlarının gitiikçe daha iyi olması şimdiye kadar tekamül etmesi gerekirdi.
Oysa dünyaya baktığımızda insanlığın gittikçe daha duyarsız, daha kötü olduğunu görüyoruz. Demekkkiğ tekamül edememiş.
Reenkarnasyonun olmadığının en büyük kanıtı şudur. Allah, şimdiye kadar yaşadığı varsayılar 100 milyar insanın herbirine ayrı ayrı ruh yaratmaktan asla aciz değildir.
Rüştü: ben daha önce de yaşadım biliyon mu osman? Osman: nası yani yaaa Rüştü: yani reenkarnasyon diyolar ya bilmiyon mu? Osman: peki reenkarnasyon yaşayan kişiye ne deniyo? Rüştü: bilmem reenkarnasyonik olabilir Rüştü: ben reenkarnasyon oldum Rüştü: bana reenkarnasyon oldu Rüştü: ben reenkarnasyonluyum Rüştü: ben reenkarnasyonistim Osman: Rüştü sen bu zekayla varya 10 kere daha yaşasan anca toparlarsın, o yüzden ben inanmaya başladım bu reenkarnasyona.
reenkarnasyon eğitimsizlik sonucu olabildiği gibi asıl nedeni bireyin yoğun baskı altına alınmaya çalışıldığı dönemlerde tek kurtuluş olarak gördüğü olgudur.
1-DAHA AÇIK ANLATIMLA BİREY DİĞER İNSANLARDAN GERİLERDE KALDIYSA VE BİRDE ÜSTÜNE ÜSTLÜK BİREYE BASKI VARSA BİREY KENDİSİNE BİR ÇIKIŞ YOLU ARAYACAKTIR. TEK ÇIKIŞ YOLU DEĞİLDİR AMA BİR SÜRE ÇEVRENİN DİKKATİNİ ÜZERİNE TOPLAMAYA YETECEKTİR.
2-ÖRNEĞİN KUŞATILMIŞ BİR İNSAN DÜŞÜNÜN ÇEVRENİN BASKISINA MARUZ KALARAK EZİLMEK İSTENİYOR. ÜSTELİKTE BİREYİ EZMEYE KELKIŞANLARIN İÇERSİNDE AKRABALARIDA VAR.
3-BU BİREYİN YERİNDE OLSANIZ NE YAPARDINIZ? BİR ÇOK ŞEY DEDİĞİNİZ ANLADIM.
4-BİREYDE KENDİSİNE SARILAN BU ÇEMBERİ TEK KİŞİ OLARAK DAĞITAMAYACAĞINI BİLDİĞİ İÇİN KENDİSİNİN DAHA ÖNCE YAŞADIĞINI ANLATMAYA BAŞLAYINCA BİR ANDA DİKKAT ÇEKMİŞ OLUYOR.
5-BU SEÇTİĞİ İNSAN GENELDE YÜCE İNSANLAR YADA POPÜLER KÜLTÜR YANİ HALKIN BEĞENDİĞİ İNSANLARIN RUHUNU TAŞIDIĞINI SÖYLEYİNCE KENDİSİDE MUTLU OLUYOR.
6-ÇEMBERİ TAM OLARAK PATLATAMASADA ÇEMBERİN SAĞLAMLAŞTIRILMASINI ÖNLEYEBİLİYOR.
7-BEN BİR ÇOK EĞİTİM ALDIM ÇOĞUNLUĞU KİŞİSEL GELİŞİM ÜZERİNEYDİ, ÖZCÜMLE OLARAK ŞUNU ÖĞRENDİM ÖNCE DİKKATLERİ ÜZERİNE ÇEKECEKSİN.
8-DAHA SONRADA FIRSATLARI DEĞERLENDİRMEK İÇİN HİÇ BEKLEMKSİZİN HAREKETE GEÇECEKSİN. GENEL ÖĞRETİLEN BUDUR DİYEBİLİRİM.
9-BURADA KONUMUZ REENKARNASYON OLDUĞUNA GÖRE BİREY DİKKAT ÇEKMİŞ OLUYOR. OYSA REENKARNASYONU ORTAYA ATMASAYDI HİÇ KİMSENİN DİKKATİNİ ÇEKEMEYECEKTİ.
10-SİZ ANTOLOJİ.COM SEVERLERİN YAZDIĞI YANİ HANGİ BÖLGELERDE ÇOK OLDUĞU VE DİNİMİZDEKİ YERİNİ KISA VE ÖZ OLARAK AÇIKLAMIŞSINIZ.
11-BENİM BU BAĞLAMDA DENKLEM KURABİLMEM İÇİN ŞU SÖZ UYGUN SANIRIM; HİÇ KİMSE MUTLU VE HUZURLU YAŞAM SÜRERKEN REENKARNASYON İŞİNE ASLA BULAŞMAZ.
12-BİR İNSAN REENKARNASYONA EĞİLİM GÖSTERİYORSA ONU BİR KURTULUŞ OLARAK GÖRDÜĞÜ İÇİNDİR.
13-DÜNYAMIZDA DURUMLAR DEVAMLI DEĞİŞMEKTEDİR. SİZ ANTOLOJİ.COM SEVERLER OLARAK YUKARIDA KISMEN BETİMLEMELİ ANLATTIĞIM BİREYİN BAŞINA GELEN OLUŞUMLAR SİZİNDE BAŞINIZA TEBELLEŞ OLURSA HEMEN REENKARNASYON KURGUSUNU UYGULAYIN HATTA GÜZEL BİR SANARYOYLA ORTAYA ÇIKARSANIZ BAŞARILI OLURSUNUZ.
14-YOKSA SİZİ EZMEYE YOK ETMEYE KALKIŞIRLAR.
15-BİR TAKIM KOLPALARLA BAZI İNSANLARI KENDİSİNE ZARAR VERECEK HALE GETİRMEYE ÇALIŞAN KOLPACI GURUPLARI BULUNMAKTADIR. BU GURUPLA ÇOK SİNSİDİRLER.
16-BÖYLE BİR OLAYLADA KALKIŞIRSANIZ BEN SİZE YARDIM EDEBİLİRİM.
Kisi ölümü tadip fiziksel beden yasamindan ruh beden yasamina gectikten bir süre sonra yeniden bir madde bedene girerek dünyaya geri dönme görüsüne reenkarnasyon denir.
Hint felsefesinin efsane yalanlarindandir reenkarnasyon. Bu görüsün ne Kuran´da yeri vardir, ne bu konu hakkinda bir hadis vardir, nede bir islam aliminin deneyimi vardir.
sürekli olarak tekrar bedenlendiğine inanan spiritüalistlerin bu olaya verdiği addır. Reenkarnasyon kavramı Asya dinlerindeki tenasüh kavramından farklı olmakla birlikte, günümüzde ruh göçüne inanan insanların sayısı bir milyarı aşmaktadır (hindular, budistler, deneysel spiritüalistler vs.) Bilinen Batı tarihinde ilk kez Pisagor ve Platon gibi bazı eski Yunan bilgin ve filozofları tarafından dile getirilmiş olan ruh göçü kavramı, aslında çok eski çağlardan beri, eski Mısır, Kelt, Maya ve İnka uygarlıkları gibi birçok uygarlıkta bilinen ve kabul görmüş olan bir kavramdır. İskandinav mitolojisinde de ruh göçüne ilişkin öğeler bulunmaktadır. Platon ruh göçü fikrine özellikle 'le Phedon', 'le Banquet' ve 'Er’in Öyküsü' eserlerinde değinmiştir. Antik çağın Yunanistan’ından sonra Gnostiklerce de kabul edilmiş ve Roma Uygarlığı’nda özellikle Mitraizm misterlerinde benimsenmiş bu kavrama Kabbala’da (gilgulim) ve belirgin ifadelerde bulunan sufilerin (Ferideddin Attar, Bahram Elahi) sayısı az olmakla birlikte Tasavvufta da rastlanır. Günümüzde de ruh göçü kavramını kabul eden birçok inanç sistemi, tarikat ve felsefi akım bulunmaktadır. Ruh göçü fikrini kabul etmiş eski ve yeni inanç sistemlerinin mensupları arasında, Hindular (Yoga, Vaishnavism, Shaivism) , Budistler, Katharlar (Cathares) , Eseniler(Esseniens) ,Caynacılar (Jainistler) ,Sihistler, Umbanda'cılar (Makumba, Brezilya) ,Yezidiler, Nusayriler, Dürziler, Anadolu Kızılbaşları ve birçok mezheb sayılabilir. Bu kavram Asya’nın Şamanist toplumlarının birçoğunda ve birçok Kızılderili kabilesinde de mevcuttur. Hint'te 'samsara' adıyla bilinen bu kavram, budist Türkler'de 'sansar' adını almıştır.Reenkarnasyon kavramına İskandinavya veya Viking mitolojisi de denilebilecek Nors (Norveç, Danimarka, İzlanda, İsveç) mitolojisinde, manzum olarak yazılmış Edda destanında rastlanır. Edda destanını kaleme alan, Helgi Hjörvarð sson ve üstadı valkür Sváfa’nın aşk hikayelerinin Helgakvið a Hjörvarð ssonar’da anlatıldığını söyler. Onlar Helgi Hundingsbane ve valkür Sigrún olarak yeniden doğmuşlardı. Helgi and Sigrún’un aşk hikayesi Völsunga destanının bir kısmına ve kahraman I. ve II. Helgakvið a Hundingsbana’nın maceralarına konu teşkil eder. Onlar ikinci kez Helgi Haddingjaskati ve valkür Kára olarak doğmuşlardı. Fakat ne yazık ki, hikayeleri olan Káruljóð , yalnızca Hrómundar saga Gripssonar (Hromund Gripsson) destanında ve muhtemelen değiştirilmiş bir biçimde bulunmaktadır.
reenkarnasyon, ruhun başka bir bedende yeniden bedenlenmesi denilebilir ancak bu kadar basit bir konu değildir.
Her beden, anne karnından başlayarak kendi ruhunu oluşturur. Ve bu ruh hiç ölmez. Ancak bedensiz olan ruhlar ikinci ruh olarak bedenlere yerleşir.
Yani bir ruhun bedenin ölümünden sonra tek başına hakim olarak başka bir beden görülmesi durumu değil, bedenin asıl ruhunun yanında ikinci ruh olarak bedenlenmesi söz konusudur.
Bu ikinci ruh her koşulda, bedenin asıl ruhundan daha tecrübeli ruhtur ve genelde birinci ruha göre baskın çıkar. O ruha bildiği kadarıyla hayatta kalma koşullarını ve başka ruhlarla iletişime geçme yöntemlerini öğretir.
Burada unutulmaması gereken şudur, ikinci ruh ta öğrenme sürecinde olan bir ruhtur.
Bu yüzden insan yaşamı bu iki ruhun birbirine öğretme süreci ve çelişkisiyle geçer.
Bu çelişkilerin derin olması durumunda psikolojik denilen sorunlar başgösterir.
Ruhlar uyumlu olduğu zaman huzurlu ama geleceğini düşünmeyen bir yaşam tarzı ortaya çıkar. Bu durumdaki ruhlar bedenin ölümünden sonra daha bilinçlenmiş olarak başka bedenlere yerleşirler.
“Onlardan birine, ölüm geldiği zaman, Rabbim der, beni (dünyaya) geri döndürünüz ki, terkettiğim dünyada yararlı bir iş yapayım. Hayır bu onun söylediği (olmayacak) bir laftır. Önlerinde ta dirilecekleri kıyamet gününe kadar, (geriye dönmelerine engel olan) bir berzah vardır.” (Müminun 99.100)
fiziksel ölümden sonra yeniden bedenlenme..(ruha inanır, ruhun ölmeyeceğini kabul edersek tabii ;)
biri üç, diğeri yüzüç yıl yaşıyorsa,biri açlıktan ölürken, diğeri saraylarda kuş sütü ile besleniyorsa bu dünyada, ortada çok ciddi bir 'adaletsizlik' var gibi.! !
bu mantık, tanrı'nın bu denli 'adaletsiz' olamıyacağını düşünen -benim gibi- kişilere 'kabul edilebilir' geliyor ;)
Beden ölünce,ruhun beden değiştirmiş olabileceğini söyleyenlerin,söylediklerinden öğrendiğimi söyleyebileceğim,söylentilere göre de,bir varsayım olabileceğini söylemek istediğim,söylemler diyebilmekteyim...
Hinduizm dininde inanılan insanın öldükten sonra önceki yaşamına göre başka bir canlı olarak dirileceği inancı kimse önceki yaşamını bilmiyor hipnozla yapılan şeylerde gerçek dışı çünkü hipnoz olan kişi hipnoz eden kişiyi mutlu etmeye çalışır istemesede hinduizmi biraz araştıran kişi nasıl saçma bir din olduğunu görecektir bu dini kim kurmuştur o bile belli değil tanrı inancı nasıl oda belli değil kast sistemi gibi bir adaletsizliğide yaradandan beklenecek en son şeylerden biri
re:'return' kelimesinin kısa ifadesi..geri dönüş anlamında kullanılıyor burada.. enkarnasyon: ete bürünme hali.. reenkarnasyon:tekrar ete bürünme hali..ruhun geri göçü.. anlamı taşır ancak İslam inancında yoktur yeri efendim..
Bu reenkarnasyon olayının tam türkçe çevirisini bi anlayalım hele...
Incarnate: Vucutta olan, vucuda gelen, insan gibi Incarnation: Vucuda gelme, canlanma, hayat bulma Reincarnation: Yeniden hayat bulma, canlanma
Re = ingilizce tekrarlılık anlamı katar bildiğiniz üzere...
Şunuda bilirsinizki. bir şey tekrar ediyorsa bu iki şekilde olabilir.
Dış yada iç Güdümle yani tekrarlayan şeyi ya biri tekrarlatıyordur yada kendi tekrarlanıyordur.
Bir şey kendini tekrar ediyorsa bizim inancımızda sadece Allah-u Teala (Celle celâlehû) nın izni ve emriyle olabilir, Allah-u Teala (Celle Celâlehû) Kıyamet ve Ahiret gününü Kurân-ı Kerim de ve Hz.Muhammed (ALLAHUMME SALLI ALA SEYYIDINA MUHAMMEDİN VE ALA ALI SEYYIDINA MUHAMMED) efendimizle bildirdiğine göre. Reenkarnasyona inanmak Müslüman ın işi değildir. Kafa yormayınız. Bir beden yeryüzünde tekrar yaşama şansı bulacaksa, bir mü-min buna inanacaksa, neyine gerekki Müslüman olmak.
Özümüzü unutmayalım, varlığı hiç bir şekilde ispat edilemeyen, üç beş şeytan yolundaki çapulcunun kendi hayatlarını tekrar ettiklerini söylemeleri bilinki ancak sizi sizden uzaklaştırmak içindir Reenkarnasyon felsefesine inanmak şunları göz ardı etmektir.
1-Kişi beden değiştiriyorsa, karakteri aynı kalıyorsa, bedenler araçtır, demekki bedenden içeri bir güç daha vardır.
2-Kişi eğer beden değiştirdikten sonra karakteride değişiyorsa, e bu nası reenkarnasyondur, bu nice okumaktır.
3-Reenkarnasyon da cevap 1 ise demekki Ruh vardır. Bedeni rasgele oluştu diye savsaklayan zihniyet acaba Ruha da Rasgele bir araya gelen atomlarmı diyecekler...
4-Cevap 2 ise, vücütda değişiyorsa, karakterde değişiyorsa, bu nice reenkarnasyonsa, Kişi arada bi geçmiş yaşamını hatırlıyorsa... Ona da deva buluruz buyurun alt kategorilere....
Farzedelim A ismindeki garibim başarılı bir reenkarnasyon operasyonu yaşadı ve kendine yeni bir vucut buldu... önceki hayatında bi..k böceği idi, bu adam yeni hayatında WC ye nası girer merak ediyorum, kıyamazki... Diyelim B ismindeki bi garibanda Köpek balığıydı, bu adam balık haline gittiği zaman Gözünün önüne, yıl başlarında okyanusta kovaladıkları yılbaşı orkinosu mu gelecek Yoksa Evrim derslerinde, köpek balıklarının atasının orangutanlar olduğu falanmı Bakın hele bu C adlı garibim hepten perişan, önceki yaşamında teliksi hayvanmış, e bu adam kimi görse gel abi beni giy en baba terlik benimmi diyecek, saatlerce gez benle, aşınmam falan diyemi
BIRAKINIZ BU ŞEYTANİ VE HEDEFİ NEFSİ OYUNCAKLARI, ONLARIN DERDİ REENKARNASYON DEĞİL AÇIĞA ÇIKARMAYA KIYAMAYANLARIN, SAKLAYA SAKLAYA NERDE OLDUĞUNU KENDİSİNİN BİLE UNUTTUĞU ADI AKLINA GELDİKÇE BEN BUNU BİR YERDEN HATIRLIYORUM DİYEREK ANDIĞI AZ BUÇUK IMANI OLANLARDIR. OLMAYANLARA DA ALLAH IMAN VERSİN, HER KIM BİR GAYRİ MÜSLİME İMAN DİLERSE GÖNLÜ NE HOŞ NE GÜZEL NE GENİŞTİR.HER KİM BİRİNİ İMANA DAVET EDERSE, DÜNYASI NE HOŞTUR NE MUTLUDUR NE GÜZEL IMANI VARDIR. HER KİM BİR GAYRÜ MÜSLÜMÜ MÜSLÜMAN YAPARSA... NE GÜZEL AHİRETİ VARDIR, NE GÜZEL KULDUR O, ALLAH ONDAN RAZI OLSUN. AMIN.
bir ruh dünyaya ilk kez, insan olarak gönderilmişse sonraki yaşamında hayvan olma ihtimali yokmuş.. ya da tam tersi.. ödevlerini bitirip, ruhsal gelişimini tamamlayana dek insansa insan, hayvansa hayvan olarak dünyaya gönderilirmiş.. insan görünümlü eşekleri bana sormayın, nedenini bilemiycem........... :)
http://www.varliktanveriler.com/turkish/ VArlıktan VERİLER 20 REENKARNASYON adlı yazıdan kısa bir bölüm .................................................. İslam ve İslam tasavvufu; ruhun Allah’a kavuşacağını beyan eder. Budistlerde nesnel can, büyük cana karışabilir. Buda’nın, nirvanaya; büyük cana kavuştuğuna inandıkları gibi.
Budistler ruha inanmazlar. Onlarda iki şey var; Madde ve can. Ruha inanmayıp sadece akılsız cana(Organizmaya) inanmaktadırlar. Zira ruh-akıl sadece insanda vardır. Hayvanın ve bitkininde canı vardır, ama bitkilerin ve hayvanların akıl taşıyan ruhları yoktur. Hindu-budist dinler, din değildir. Bir düşünce, bir teoridir. Tabiata (madde ve cana tapmak gibi) bir görüş, ilkel bir materyalizmdir. Din değildir. Metafiziği yoktur. Ayrıca Darvin’ e göre her şey o arada insanda; tekamül olgunlaşma gelişme devam etmektedir. Ve bu olgunlaşma sonsuza dek hep devam eder.Yani evrende dünyada ve nesnelerde, insanda sukut (düşüklük) ve geriye dönüş yok; hep ilerleme gelişme ve güzelleşme vardır. Budizm-Hindu Felsefesi Darvin’in Takamül-Teorisine de ters düşmektedir. Çünkü reenkarnasyona göre mükemmel olan, (insan) tekrar basite(hayvana) dönüşmektedir. O nedenle diyoruz ki; Reenkarnasyon Kitabi dinlere de, bilime de, Darvin Teorisinede, big Bang (büyük Patlama ve bunun sonucu bu alemin sonradan olması gerçeği)) olayına da uymuyor. Çünkü Budistler-Hindu dinleri Kâinatın –evrenin ezelden beri böyle olduğunu ve ebedi olarak böyle kalacağına inanıyorlar. Onlara göre; olaylar, olacaklar hep bu yok olmayacak evrenin içinde olmaktadır.
Darvin’in tekamül teorisini de biraz irdeleyecek olursak: ona göre insan, hayvanın tekâmülü-gelişmesi ve düşünen-anlayan insan olmasıdır. İnsanın varlığı bilime göre milyon seneden fazladır. Bu milyon sene içinde tarihin derinliklerinde; örneğin 5-6 bin yıl öncesi ile şimdiki 2004 yılları arasında 4 bin yıl öncesinden Miladi 7.yıla kadar 25-30 peygamber gelmiş. Tevrat gibi 3500 yıllık çok eski yazılı ve çok düşündürücü bir kitap var. Ayrıca Davut Peygamber’rin mazmurları-defterleri(Zebur) var, İncil var, Kurân var. Bunlar yazılı belgelerdir.
Ayrıca, tarihin derinliklerinde bilge-feylezof kişiler var. Örneğin Yunan Felsefecileri, Sokrat, Eflatun, Aristo vs.gibi. Bunlar Milattan önce yaşamış Bilge- ve feylezof kişilerdir.
Bu durumda şu soruyu sorabiliriliz. Mademki İnsan, Tekâmül ediyor. O halde bütün insanların hepsinin; bu görüşe göre, hep birlikte-topluca birer bilge kişi, Sokrat, Eflatun, Aristo gibi olması hatta gelişme devam ettiğine göre bunları da aşması icab etmez mi?
Peki insanlık camiasında neden Peygamberler, Feylezoflar çok az?
Hayvanlar alemine baktığımızda, her tür, topluca-hep beraber gelişiyor ...................devam ediyor. KAZİM Yardımcı
Sanki başka bir şey olmak ölmek değilmiş gibi...
.hinduizm de bir inanç. hindistan da katı kast sisteminde sınıflar arası geçiş kesinlikle yoktur. parya (en alt seviye) doğarsan parya ölürsün. iyi bir yaşam yaşarsan sınıfına uygun ruhun bir daha dünyaya brahman yani en üst sınıf olarak gelebilir. ya da kötü bir hayat yaşadıysan ceza olarak ruhun ölümden sonra bir hayvan olarak gelebilir. bu inanç sınıf çatışmasını önlemiş ve kastın uzun yıllar devamını sağlamıştır. ne yaparsan onu bulursun.(tabikide saçmalıktan öte bişi deildir,hayata sadece bir defa geliriz ve ve ne yaşamışsak onun Allah karşısında hesabını vereceğiz asla geri dönüş,bi şans daha olmayacak)
büyüklere anlatılan masal
bir kısrağın ruhuna sahip olduğumu kanıtlayamıyor olmam bunu gerçekdışı kılmaz değil mi?
Ruhun bedeni terkettikten sonra başka bir bedende hayat bulması, yıllardır tartışılır durur..
Birisi kalkar - Ben bundan önceki hayatımda Roma Prensesiydim- der ve ortalık allak bullak olur..
Bu tezi bize sunan düşünürlerimize minnettarız, bundan sonraki hayatımda kral olarak dünyaya gelmeye çalışacam.. :)
Reenkarnasyon;
Ruh göçü, tenasühtür. Hint kültüründen islama sokulmaya çalışaılmış, ne yazıkki bir çok kişiyide inandırmış bir kültür.
Buna göre beden den atyrılan ruh, olgunlaşmak tekamül etmek üzere başka bedenlere girmesidşir.
Eğer doğru olsa idi milyarlarca yıldır tekemül ede ede gelen insan ruhlarının gitiikçe daha iyi olması şimdiye kadar tekamül etmesi gerekirdi.
Oysa dünyaya baktığımızda insanlığın gittikçe daha duyarsız, daha kötü olduğunu görüyoruz.
Demekkkiğ tekamül edememiş.
Reenkarnasyonun olmadığının en büyük kanıtı şudur.
Allah, şimdiye kadar yaşadığı varsayılar 100 milyar insanın herbirine ayrı ayrı ruh yaratmaktan asla aciz değildir.
Reenkarnasyona inannalardan hiç ben daha önceki hayatımda çobandım, hizmetçiydim, avareydim, sarhoşun berduşun biriydim diyene rastladınız mı?
İnanan inansın ama bilin ki İslam inancına asla uymayan bir inanıştır.
Yeniden bedenlenerek dünyaya geleceklerini zannedenlerin hayal alemi :)
Rüştü: ben daha önce de yaşadım biliyon mu osman?
Osman: nası yani yaaa
Rüştü: yani reenkarnasyon diyolar ya bilmiyon mu?
Osman: peki reenkarnasyon yaşayan kişiye ne deniyo?
Rüştü: bilmem reenkarnasyonik olabilir
Rüştü: ben reenkarnasyon oldum
Rüştü: bana reenkarnasyon oldu
Rüştü: ben reenkarnasyonluyum
Rüştü: ben reenkarnasyonistim
Osman: Rüştü sen bu zekayla varya 10 kere daha yaşasan anca toparlarsın, o yüzden ben inanmaya başladım bu reenkarnasyona.
reenkarnasyon eğitimsizlik sonucu olabildiği gibi asıl nedeni bireyin yoğun baskı altına alınmaya çalışıldığı dönemlerde tek kurtuluş olarak gördüğü olgudur.
1-DAHA AÇIK ANLATIMLA BİREY DİĞER İNSANLARDAN GERİLERDE KALDIYSA VE BİRDE ÜSTÜNE ÜSTLÜK BİREYE BASKI VARSA BİREY KENDİSİNE BİR ÇIKIŞ YOLU ARAYACAKTIR. TEK ÇIKIŞ YOLU DEĞİLDİR AMA BİR SÜRE ÇEVRENİN DİKKATİNİ ÜZERİNE TOPLAMAYA YETECEKTİR.
2-ÖRNEĞİN KUŞATILMIŞ BİR İNSAN DÜŞÜNÜN ÇEVRENİN BASKISINA MARUZ KALARAK EZİLMEK İSTENİYOR. ÜSTELİKTE BİREYİ EZMEYE KELKIŞANLARIN İÇERSİNDE AKRABALARIDA VAR.
3-BU BİREYİN YERİNDE OLSANIZ NE YAPARDINIZ? BİR ÇOK ŞEY DEDİĞİNİZ ANLADIM.
4-BİREYDE KENDİSİNE SARILAN BU ÇEMBERİ TEK KİŞİ OLARAK DAĞITAMAYACAĞINI BİLDİĞİ İÇİN KENDİSİNİN DAHA ÖNCE YAŞADIĞINI ANLATMAYA BAŞLAYINCA BİR ANDA DİKKAT ÇEKMİŞ OLUYOR.
5-BU SEÇTİĞİ İNSAN GENELDE YÜCE İNSANLAR YADA POPÜLER KÜLTÜR YANİ HALKIN BEĞENDİĞİ İNSANLARIN RUHUNU TAŞIDIĞINI SÖYLEYİNCE KENDİSİDE MUTLU OLUYOR.
6-ÇEMBERİ TAM OLARAK PATLATAMASADA ÇEMBERİN SAĞLAMLAŞTIRILMASINI ÖNLEYEBİLİYOR.
7-BEN BİR ÇOK EĞİTİM ALDIM ÇOĞUNLUĞU KİŞİSEL GELİŞİM ÜZERİNEYDİ, ÖZCÜMLE OLARAK ŞUNU ÖĞRENDİM ÖNCE DİKKATLERİ ÜZERİNE ÇEKECEKSİN.
8-DAHA SONRADA FIRSATLARI DEĞERLENDİRMEK İÇİN HİÇ BEKLEMKSİZİN HAREKETE GEÇECEKSİN. GENEL ÖĞRETİLEN BUDUR DİYEBİLİRİM.
9-BURADA KONUMUZ REENKARNASYON OLDUĞUNA GÖRE BİREY DİKKAT ÇEKMİŞ OLUYOR. OYSA REENKARNASYONU ORTAYA ATMASAYDI HİÇ KİMSENİN DİKKATİNİ ÇEKEMEYECEKTİ.
10-SİZ ANTOLOJİ.COM SEVERLERİN YAZDIĞI YANİ HANGİ BÖLGELERDE ÇOK OLDUĞU VE DİNİMİZDEKİ YERİNİ KISA VE ÖZ OLARAK AÇIKLAMIŞSINIZ.
11-BENİM BU BAĞLAMDA DENKLEM KURABİLMEM İÇİN ŞU SÖZ UYGUN SANIRIM; HİÇ KİMSE MUTLU VE HUZURLU YAŞAM SÜRERKEN REENKARNASYON İŞİNE ASLA BULAŞMAZ.
12-BİR İNSAN REENKARNASYONA EĞİLİM GÖSTERİYORSA ONU BİR KURTULUŞ OLARAK GÖRDÜĞÜ İÇİNDİR.
13-DÜNYAMIZDA DURUMLAR DEVAMLI DEĞİŞMEKTEDİR. SİZ ANTOLOJİ.COM SEVERLER OLARAK YUKARIDA KISMEN BETİMLEMELİ ANLATTIĞIM BİREYİN BAŞINA GELEN OLUŞUMLAR SİZİNDE BAŞINIZA TEBELLEŞ OLURSA HEMEN REENKARNASYON KURGUSUNU UYGULAYIN HATTA GÜZEL BİR SANARYOYLA ORTAYA ÇIKARSANIZ BAŞARILI OLURSUNUZ.
14-YOKSA SİZİ EZMEYE YOK ETMEYE KALKIŞIRLAR.
15-BİR TAKIM KOLPALARLA BAZI İNSANLARI KENDİSİNE ZARAR VERECEK HALE GETİRMEYE ÇALIŞAN KOLPACI GURUPLARI BULUNMAKTADIR. BU GURUPLA ÇOK SİNSİDİRLER.
16-BÖYLE BİR OLAYLADA KALKIŞIRSANIZ BEN SİZE YARDIM EDEBİLİRİM.
17-REENKARNASYON HARİCİNDE HANGİ ÇIKIŞ YOLLARINI KULLANACAĞINIZI SİZE SÖYLERİM.
18- www.hasbora.com
19- zehir tacirleri ve çetelerle mücadele derneği
Kisi ölümü tadip fiziksel beden yasamindan ruh beden yasamina gectikten bir süre sonra yeniden bir madde bedene girerek dünyaya geri dönme görüsüne reenkarnasyon denir.
Hint felsefesinin efsane yalanlarindandir reenkarnasyon. Bu görüsün ne Kuran´da yeri vardir, ne bu konu hakkinda bir hadis vardir, nede bir islam aliminin deneyimi vardir.
sürekli olarak tekrar bedenlendiğine inanan spiritüalistlerin bu olaya verdiği addır. Reenkarnasyon kavramı Asya dinlerindeki tenasüh kavramından farklı olmakla birlikte, günümüzde ruh göçüne inanan insanların sayısı bir milyarı aşmaktadır (hindular, budistler, deneysel spiritüalistler vs.) Bilinen Batı tarihinde ilk kez Pisagor ve Platon gibi bazı eski Yunan bilgin ve filozofları tarafından dile getirilmiş olan ruh göçü kavramı, aslında çok eski çağlardan beri, eski Mısır, Kelt, Maya ve İnka uygarlıkları gibi birçok uygarlıkta bilinen ve kabul görmüş olan bir kavramdır. İskandinav mitolojisinde de ruh göçüne ilişkin öğeler bulunmaktadır. Platon ruh göçü fikrine özellikle 'le Phedon', 'le Banquet' ve 'Er’in Öyküsü' eserlerinde değinmiştir. Antik çağın Yunanistan’ından sonra Gnostiklerce de kabul edilmiş ve Roma Uygarlığı’nda özellikle Mitraizm misterlerinde benimsenmiş bu kavrama Kabbala’da (gilgulim) ve belirgin ifadelerde bulunan sufilerin (Ferideddin Attar, Bahram Elahi) sayısı az olmakla birlikte Tasavvufta da rastlanır. Günümüzde de ruh göçü kavramını kabul eden birçok inanç sistemi, tarikat ve felsefi akım bulunmaktadır. Ruh göçü fikrini kabul etmiş eski ve yeni inanç sistemlerinin mensupları arasında, Hindular (Yoga, Vaishnavism, Shaivism) , Budistler, Katharlar (Cathares) , Eseniler(Esseniens) ,Caynacılar (Jainistler) ,Sihistler, Umbanda'cılar (Makumba, Brezilya) ,Yezidiler, Nusayriler, Dürziler, Anadolu Kızılbaşları ve birçok mezheb sayılabilir. Bu kavram Asya’nın Şamanist toplumlarının birçoğunda ve birçok Kızılderili kabilesinde de mevcuttur. Hint'te 'samsara' adıyla bilinen bu kavram, budist Türkler'de 'sansar' adını almıştır.Reenkarnasyon kavramına İskandinavya veya Viking mitolojisi de denilebilecek Nors (Norveç, Danimarka, İzlanda, İsveç) mitolojisinde, manzum olarak yazılmış Edda destanında rastlanır. Edda destanını kaleme alan, Helgi Hjörvarð sson ve üstadı valkür Sváfa’nın aşk hikayelerinin Helgakvið a Hjörvarð ssonar’da anlatıldığını söyler. Onlar Helgi Hundingsbane ve valkür Sigrún olarak yeniden doğmuşlardı. Helgi and Sigrún’un aşk hikayesi Völsunga destanının bir kısmına ve kahraman I. ve II. Helgakvið a Hundingsbana’nın maceralarına konu teşkil eder. Onlar ikinci kez Helgi Haddingjaskati ve valkür Kára olarak doğmuşlardı. Fakat ne yazık ki, hikayeleri olan Káruljóð , yalnızca Hrómundar saga Gripssonar (Hromund Gripsson) destanında ve muhtemelen değiştirilmiş bir biçimde bulunmaktadır.
reenkarnasyon, ruhun başka bir bedende yeniden bedenlenmesi denilebilir ancak bu kadar basit bir konu değildir.
Her beden, anne karnından başlayarak kendi ruhunu oluşturur. Ve bu ruh hiç ölmez. Ancak bedensiz olan ruhlar ikinci ruh olarak bedenlere yerleşir.
Yani bir ruhun bedenin ölümünden sonra tek başına hakim olarak başka bir beden görülmesi durumu değil, bedenin asıl ruhunun yanında ikinci ruh olarak bedenlenmesi söz konusudur.
Bu ikinci ruh her koşulda, bedenin asıl ruhundan daha tecrübeli ruhtur ve genelde birinci ruha göre baskın çıkar. O ruha bildiği kadarıyla hayatta kalma koşullarını ve başka ruhlarla iletişime geçme yöntemlerini öğretir.
Burada unutulmaması gereken şudur, ikinci ruh ta öğrenme sürecinde olan bir ruhtur.
Bu yüzden insan yaşamı bu iki ruhun birbirine öğretme süreci ve çelişkisiyle geçer.
Bu çelişkilerin derin olması durumunda psikolojik denilen sorunlar başgösterir.
Ruhlar uyumlu olduğu zaman huzurlu ama geleceğini düşünmeyen bir yaşam tarzı ortaya çıkar. Bu durumdaki ruhlar bedenin ölümünden sonra daha bilinçlenmiş olarak başka bedenlere yerleşirler.
“Onlardan birine, ölüm geldiği zaman, Rabbim der, beni (dünyaya) geri döndürünüz ki,
terkettiğim dünyada yararlı bir iş yapayım. Hayır bu onun söylediği (olmayacak) bir laftır.
Önlerinde ta dirilecekleri kıyamet gününe kadar, (geriye dönmelerine engel olan) bir
berzah vardır.” (Müminun 99.100)
solucan olmanın karşı koyulamaz hafifliği :)
Böyle bir olay olsaydı inanın tam bir çıkmaz içine girilirdi....
Psikologlara gün doğardı...
fiziksel ölümden sonra yeniden bedenlenme..(ruha inanır, ruhun ölmeyeceğini kabul edersek tabii ;)
biri üç, diğeri yüzüç yıl yaşıyorsa,biri açlıktan ölürken, diğeri saraylarda kuş sütü ile besleniyorsa bu dünyada, ortada çok ciddi bir 'adaletsizlik' var gibi.! !
bu mantık, tanrı'nın bu denli 'adaletsiz' olamıyacağını düşünen -benim gibi- kişilere 'kabul edilebilir' geliyor ;)
Beden ölünce,ruhun beden değiştirmiş olabileceğini söyleyenlerin,söylediklerinden öğrendiğimi söyleyebileceğim,söylentilere göre de,bir varsayım olabileceğini söylemek istediğim,söylemler diyebilmekteyim...
Hinduizm dininde inanılan insanın öldükten sonra önceki yaşamına göre başka bir canlı olarak dirileceği inancı kimse önceki yaşamını bilmiyor hipnozla yapılan şeylerde gerçek dışı çünkü hipnoz olan kişi hipnoz eden kişiyi mutlu etmeye çalışır istemesede hinduizmi biraz araştıran kişi nasıl saçma bir din olduğunu görecektir bu dini kim kurmuştur o bile belli değil tanrı inancı nasıl oda belli değil kast sistemi gibi bir adaletsizliğide yaradandan beklenecek en son şeylerden biri
bi dahakine göçmen kuş olcam ben.
re:'return' kelimesinin kısa ifadesi..geri dönüş anlamında kullanılıyor burada..
enkarnasyon: ete bürünme hali..
reenkarnasyon:tekrar ete bürünme hali..ruhun geri göçü..
anlamı taşır ancak İslam inancında yoktur yeri efendim..
Saçmalıktan başka birşey değil..Yorum yapmaya değmez..
Bukowski bir daha fahişe olarak doğmak istiyormuş, bunun için ölmesine gerek olmadığını anladı sağlığında...
saçmalık... başka da bi şey değil.. inanç eksikliğinin getirdiği bi sonuç...
inanamak ve inanmamak arasinda kaldigim bir konu, ama bazilari fazla abartiyo... birakalim yaşamadigimiz şeyler hakinda yotrumu! !
Her yere yazdık burya yazmazsak gönlü kalır :)
Bu reenkarnasyon olayının tam türkçe çevirisini bi anlayalım hele...
Incarnate: Vucutta olan, vucuda gelen, insan gibi
Incarnation: Vucuda gelme, canlanma, hayat bulma
Reincarnation: Yeniden hayat bulma, canlanma
Re = ingilizce tekrarlılık anlamı katar bildiğiniz üzere...
Şunuda bilirsinizki. bir şey tekrar ediyorsa bu iki şekilde olabilir.
Dış yada iç Güdümle yani tekrarlayan şeyi ya biri tekrarlatıyordur yada
kendi tekrarlanıyordur.
Bir şey kendini tekrar ediyorsa bizim inancımızda sadece Allah-u Teala (Celle celâlehû)
nın izni ve emriyle olabilir, Allah-u Teala (Celle Celâlehû) Kıyamet ve Ahiret gününü Kurân-ı Kerim
de ve Hz.Muhammed (ALLAHUMME SALLI ALA SEYYIDINA MUHAMMEDİN VE ALA ALI SEYYIDINA MUHAMMED)
efendimizle bildirdiğine göre. Reenkarnasyona inanmak Müslüman ın işi değildir. Kafa yormayınız.
Bir beden yeryüzünde tekrar yaşama şansı bulacaksa, bir mü-min buna inanacaksa, neyine gerekki
Müslüman olmak.
Özümüzü unutmayalım, varlığı hiç bir şekilde ispat edilemeyen, üç beş şeytan yolundaki çapulcunun
kendi hayatlarını tekrar ettiklerini söylemeleri bilinki ancak sizi sizden uzaklaştırmak içindir
Reenkarnasyon felsefesine inanmak şunları göz ardı etmektir.
1-Kişi beden değiştiriyorsa, karakteri aynı kalıyorsa, bedenler araçtır, demekki bedenden içeri
bir güç daha vardır.
2-Kişi eğer beden değiştirdikten sonra karakteride değişiyorsa, e bu nası reenkarnasyondur, bu nice
okumaktır.
3-Reenkarnasyon da cevap 1 ise demekki Ruh vardır. Bedeni rasgele oluştu diye savsaklayan zihniyet
acaba Ruha da Rasgele bir araya gelen atomlarmı diyecekler...
4-Cevap 2 ise, vücütda değişiyorsa, karakterde değişiyorsa, bu nice reenkarnasyonsa,
Kişi arada bi geçmiş yaşamını hatırlıyorsa...
Ona da deva buluruz buyurun alt kategorilere....
Farzedelim A ismindeki garibim başarılı bir reenkarnasyon operasyonu yaşadı ve kendine yeni bir
vucut buldu... önceki hayatında bi..k böceği idi, bu adam yeni hayatında WC ye nası girer
merak ediyorum, kıyamazki...
Diyelim B ismindeki bi garibanda Köpek balığıydı, bu adam balık haline gittiği zaman
Gözünün önüne, yıl başlarında okyanusta kovaladıkları yılbaşı orkinosu mu gelecek
Yoksa Evrim derslerinde, köpek balıklarının atasının orangutanlar olduğu falanmı
Bakın hele bu C adlı garibim hepten perişan, önceki yaşamında teliksi hayvanmış, e bu adam kimi
görse gel abi beni giy en baba terlik benimmi diyecek, saatlerce gez benle, aşınmam falan diyemi
BIRAKINIZ BU ŞEYTANİ VE HEDEFİ NEFSİ OYUNCAKLARI, ONLARIN DERDİ REENKARNASYON DEĞİL
AÇIĞA ÇIKARMAYA KIYAMAYANLARIN, SAKLAYA SAKLAYA NERDE OLDUĞUNU KENDİSİNİN BİLE UNUTTUĞU
ADI AKLINA GELDİKÇE BEN BUNU BİR YERDEN HATIRLIYORUM DİYEREK ANDIĞI
AZ BUÇUK IMANI OLANLARDIR.
OLMAYANLARA DA ALLAH IMAN VERSİN, HER KIM BİR GAYRİ MÜSLİME İMAN DİLERSE GÖNLÜ NE HOŞ NE GÜZEL
NE GENİŞTİR.HER KİM BİRİNİ İMANA DAVET EDERSE, DÜNYASI NE HOŞTUR NE MUTLUDUR NE GÜZEL IMANI VARDIR.
HER KİM BİR GAYRÜ MÜSLÜMÜ MÜSLÜMAN YAPARSA... NE GÜZEL AHİRETİ VARDIR, NE GÜZEL KULDUR O, ALLAH ONDAN
RAZI OLSUN. AMIN.
bir ruh dünyaya ilk kez, insan olarak gönderilmişse sonraki yaşamında hayvan olma ihtimali yokmuş.. ya da tam tersi.. ödevlerini bitirip, ruhsal gelişimini tamamlayana dek insansa insan, hayvansa hayvan olarak dünyaya gönderilirmiş.. insan görünümlü eşekleri bana sormayın, nedenini bilemiycem........... :)
http://www.varliktanveriler.com/turkish/
VArlıktan VERİLER 20
REENKARNASYON adlı yazıdan kısa bir bölüm
..................................................
İslam ve İslam tasavvufu; ruhun Allah’a kavuşacağını beyan eder. Budistlerde nesnel can, büyük cana karışabilir. Buda’nın, nirvanaya; büyük cana kavuştuğuna inandıkları gibi.
Budistler ruha inanmazlar. Onlarda iki şey var; Madde ve can. Ruha inanmayıp sadece akılsız cana(Organizmaya) inanmaktadırlar. Zira ruh-akıl sadece insanda vardır. Hayvanın ve bitkininde canı vardır, ama bitkilerin ve hayvanların akıl taşıyan ruhları yoktur. Hindu-budist dinler, din değildir. Bir düşünce, bir teoridir. Tabiata (madde ve cana tapmak gibi) bir görüş, ilkel bir materyalizmdir. Din değildir. Metafiziği yoktur. Ayrıca Darvin’ e göre her şey o arada insanda; tekamül olgunlaşma gelişme devam etmektedir. Ve bu olgunlaşma sonsuza dek hep devam eder.Yani evrende dünyada ve nesnelerde, insanda sukut (düşüklük) ve geriye dönüş yok; hep ilerleme gelişme ve güzelleşme vardır.
Budizm-Hindu Felsefesi Darvin’in Takamül-Teorisine de ters düşmektedir. Çünkü reenkarnasyona göre mükemmel olan, (insan) tekrar basite(hayvana) dönüşmektedir. O nedenle diyoruz ki; Reenkarnasyon Kitabi dinlere de, bilime de, Darvin Teorisinede, big Bang (büyük Patlama ve bunun sonucu bu alemin sonradan olması gerçeği)) olayına da uymuyor. Çünkü Budistler-Hindu dinleri Kâinatın –evrenin ezelden beri böyle olduğunu ve ebedi olarak böyle kalacağına inanıyorlar. Onlara göre; olaylar, olacaklar hep bu yok olmayacak evrenin içinde olmaktadır.
Darvin’in tekamül teorisini de biraz irdeleyecek olursak: ona göre insan, hayvanın tekâmülü-gelişmesi ve düşünen-anlayan insan olmasıdır. İnsanın varlığı bilime göre milyon seneden fazladır. Bu milyon sene içinde tarihin derinliklerinde; örneğin 5-6 bin yıl öncesi ile şimdiki 2004 yılları arasında 4 bin yıl öncesinden Miladi 7.yıla kadar 25-30 peygamber gelmiş. Tevrat gibi 3500 yıllık çok eski yazılı ve çok düşündürücü bir kitap var. Ayrıca Davut Peygamber’rin mazmurları-defterleri(Zebur) var, İncil var, Kurân var. Bunlar yazılı belgelerdir.
Ayrıca, tarihin derinliklerinde bilge-feylezof kişiler var. Örneğin Yunan Felsefecileri, Sokrat, Eflatun, Aristo vs.gibi. Bunlar Milattan önce yaşamış Bilge- ve feylezof kişilerdir.
Bu durumda şu soruyu sorabiliriliz. Mademki İnsan, Tekâmül ediyor. O halde bütün insanların hepsinin; bu görüşe göre, hep birlikte-topluca birer bilge kişi, Sokrat, Eflatun, Aristo gibi olması hatta gelişme devam ettiğine göre bunları da aşması icab etmez mi?
Peki insanlık camiasında neden Peygamberler, Feylezoflar çok az?
Hayvanlar alemine baktığımızda, her tür, topluca-hep beraber gelişiyor
...................devam ediyor.
KAZİM Yardımcı
nedense herkez hep ciğercinin kedisiymiş...hiç sokak kedisiydim diyene rastlamadım....