Namazın beden sağlığına olan faydaları iki nokta üzerinde toplanır: Birincisi namazın temizlik yönü, ikincisi de hareket, yâni namazın idman yönüdür.
NAMAZIN TEMİZLİK YÖNÜ
Vücudun kiri ile Cenâb-ı Hakk’ın karşısına çıkılmayacağı gibi, namaz abdesti almadan namaza durmak da mümkün değildir. Namaz kılan insanın vücudu pırıl pırıldır ve bu temizlik günde beş defa tekrar edilir. Namaz kılan insan en iyi şekilde tahâretlenmeye (temizlenmeye) mecburdur. Onun kulaklarında, burnunda, göbeğinde kir bulunmaz. Madem ki namaz mü’minin mi’râcıdır ve Cenab-ı Hakk’ın huzûruna yükseliştir, o halde huzûra çıkan bir şahsın gerek bedenen, gerek fikren ve gerekse rûhen tertemiz olması şarttır.
NAMAZIN İDMAN YÖNÜ
Her rekâtta iki defa secdeye giden mü’min, günlük 40 rekat namazda 80 defa yatar kalkar. Hiçbir jimnastikçi, bu hareketleri muntazam olarak günde 80 defa tekrarlayamaz. Jimnastikçiler, genellikle sadece sabahları olmak üzere, günde yirmi veya otuz defa hareket ederler. Yaptıkları hareketler hızlı olduğundan, ekseriyetle kalblerini yorar ve onları yorgun düşürür. Bütün gün de hareket etmediklerinden, vücutlarında kalori toplanmasının ve yağlanmanın önüne geçemezler. Namazda ise hareketler yavaştır. Hareketler kalbi yormaz ve günün muhtelif saatlerinde olduğu için insanı devamlı dinç tutar. Yağlanmaya ve kalori depolanmasına mâni olur.
“Sıvı halindeki organımız” denebilen kan, akciğerlerde ve böbreklerde temizlenir, oksijen ile yüklenir ve bütün vücuda yayılmak üzere kalbe gelir. Kalb, kanı vücudun en ücra yerlerine kadar ulaştırmak üzere pompalar. Ancak bu kan gönderme işinde kalbe yardımcı olunabilmesi için, insanın birtakım hareketler yapması gerekmektedir. Organizmadaki hücrelerin yaşaması ve bedenin dinç kalması için, o hücrelerin kan ile iyice sulanması veyahut kanlanması gerekmektedir.
Namaz kılmadan bütün gün sopa gibi gezinen bir insanın kalbinden başına doğru pompalanan kan ile, namaz kılan ve günde başını 80 defa yere koyan bir kimsenin başına gelecek kan miktarı, muhakkak ki aynı değildir. Beynin üzerindeki zar tabakası, namaz kılan şahıslarda, kılmayanlara nazaran günde 80 defa daha fazla kanlanıyor demektir.
Hafıza ve şahsiyet ile ilgili frontal lob, yâni beynin ön lobu da, aynı şekilde 80 defa fazla kan banyosu yapmaktadır.
Namaz kılan insanlarda hafıza ve şahsiyet bozukluklarına, çok az rastlanır. Bu insanlar daha uzun ömürlü olur ve bunamaya uğramazlar. Erken bunamanın cerrahî tedavisinde bu frontal lob, yâni beynin ön kısmı kesilip çıkartılır. Bir insanın beyni günde seksen defa kanla yıkanırsa, o insan ne erken ne de geç bunamaya yakalanır. Onun için namaz kılan ve çok yaşayan ihtiyarlar kolay kolay bunamazlar. Fazla ihtiyarlamadığı halde yataklara yapışıp altlarını pisleyen ve ekseriya bunama alâmetleri gösterenler, namaz kılmayan kimselerdir.
Diğer taraftan, insanın iradesine bağlı hareketlerini ve yürüyüşünü temin eden merkezlerin bulunduğu parietal lob ile görme, işitme, duyma, koklama ve tatma merkezlerinin bulunduğu arka lob da 80 defa fazla kanla besleniyor demektir. Beynin içindeki “Capsula interna” dediğimiz noktalı çekirdeğin içinde de, insanın irade dışı hareketlerini temin eden (ekstrapramidal) merkezler olduğu için, namaz kılanların capsula internaları da, kan ile 80 defa temas etmektedir. İnsanın dengesini sağlayan beyinciğin ve kafa çiftlerinin çıktığı beyin kökünün beslenmesinin ne kadar kıymetli bir şey olduğunu anlamak için doktor olmak gerekmez.
Namaz kılanların gözleri de kuvvetli bir kan deveranına mâlik olur. Böylece göziçi tansiyonunda artma olmaz ve ön kameradaki sıvının devamlı şekilde değişmesi temin edilmiş olur. Glokom ve buna benzer vahim göz hastalıklarının namaz kılanlarda daha az görülmesi bu yüzdendir. Kulakların iyi kanlanması da sinüzitlerin meydana gelmesine büyük ölçüde mâni olmaktadır.
Namazın ritmik hareketleri, bağırsak peristaltizmini arttırdığından, bağırsakların kolay boşalmasında ve kabızlık âfetinin defedilmesinde büyük rol oynar. Namaz kılan insanların gerek kalça, gerek diz ve gerekse ayak bileklerinin yanısıra kol omuzu, dirsek ve el bileği mafsalları da devamlı işleyen bir makina gibi olduğundan, mafsallarda teşekkül edecek bütün romatizma ve degeneratif hastalıklardan korunduğu apaçık ortadadır. Zaten bu hastalıklar, İslâm Dîni ile yakından uzaktan alâkası olmayan Hristiyanlarda ve namaz kılmayan insanlarda daha fazla görülür. En son bahsettiğimiz bu mafsal hastalıklarından insanı koruması bile, namazın mucizevî yönlerinden birini teşkil eder.
Namazın, organizmamız üzerindeki faydalarını yazmak, ciltler dolusu bir eser gerektirdiğinden, bunu her uzvun uzmanına bırakmayı uygun görüyorum. Bu konuda yapılan her araştırma, namazın “dinin direği” olduğu gerçeğini bir kere daha ispatlayacaktır.
Namaz günde beş vakit kılınan allahın bize farz kıldığı bir ibadettir.Bu ibadette allaha çok yakın oluruz namaz kıldığımızda ve hep devam ettiğimiz zaman artık duygu düyamız zenginlemiş olur.
Namaz kılmak, (Arapça:(ا ق ا م ة ا ل ص ل ا ة ;) , (Kuran Arapçası: ا ق ا م ت ا ل ص ل و ت ;) , yani ikametü's-salat, Kur'an Arapçası'nda 'aqımet al salut/iqamet el salut'. Bir Kur'an kavramı olan ve Türkçeye pek çok dini kavramda olduğu gibi Selçuklular'ca Farsçadaki İran'daki ateşetapanların 'ateş önünde eğilmek' anlamına gelen 'namaz' kelimesi nedense salat kelimesi yerine kondu, islamın beş şartından biridir. 'Salat' kendi başına genel anlamda “dua”dır, Arapça sözlüklere göre kelime İbranca/İbranice ve Süryanca/Süryanice ' צ ל ו ת א saluta,tsaluta, tsaluta' kelimesinden gelmedir, Arapça değildir. Salat kelimesinin çoğul/çokluk durumu olan 'ص ل و ا ت salavat' Kur'an'da kiliseler anlamına da gelir. İslam fıkhında namaz, bir takım şartları yerine getirmek suretiyle belli vakitlerde eda edilen, iftitah tekbiri 'Allahu Ekber' ile başlayıp Kıyam (ayakta durmak,dikilmek) , içinde Kırâat'ın (Kur'an'dan kolaya gelenin okunması Müzzemmil Suresi, 20) , Rüku (dik durma,dikilme durumunu bozma, kamburlaşma,eğilme) ve Secde (yere kapanma) , Ka'de (oturuş) şartları/farzları olan, içinde Tesbihat 'SübhanAllah, Sübhane Rabbiye'l A'la, Sübhane Rabbiye'l Azim' olan selam ile sona eren özel bir ibadettir. Yaygın yanlışa göre; Hicret'ten bir buçuk sene önce Miraç gecesinde farz kılınmıştır. Oysa bütün kaynaklara göre 'abdest ayeti' Maide Suresi, 6 Medine'de gelmiştir ve bu ayette 'namaz kılmak' için 'abdest ya da teyemmümü' şart koşmaktadır, dolayısıyla 'namaz kılma' emri, ancak Medine'de gelmiştir. Dünya'nın en eski kiliseleri Hatay ve Mardin'deki Süryani kiliseleridir ki, buralarada hala 3 vakit namaz kılınır, İslam Bunun gibi bir yaygın yanlış da Cuma Namazı için, Hicret sırasına emredildiğidir. Oysa gene bütün kaynaklara göre Cuma namazı'nı emreden ayet Cuma Suresi içindedir ve bu sure son gelen 4 sure içindedir ki bu da Cuma namazı'nın Medine'de ve Peygamber'in son yılında geldiğini açıkça gösteriyor. www.yelpazeler.com
Bakara Suresi 45.Ayet: Sabır ve namaz ile Allah'tan yardım isteyin. Şüphesiz o (sabır ve namaz) , Allah'a saygıdan kalbi ürperenler dışında herkese zor ve ağır gelen bir görevdir.
Namaz kulun Rabbine en yakın olduğu andır..Yüce Rabbimizin bizlere lutfettiği bir hediyedir ki,bizi günün 24 saatinden,5 vaktiyle en fazla 1 saatimizi alıyor.Namaz dinin direğidir...Bir ev direksiz olur mu? işte namaz bizim dinimizin direğini olşturuyor..Etrafta namaz kılmadan müslümanım diye dolaşan birsürü insan var,unsuz helva olur mu? ? ? Namaz kılmayı yatmaktan kalkmaktan ibaret sayamayız.Bunun namazın güzelliğini anlamayanlar söyeleyebilir.Namaz maneviyatımızı doldurur,hani bazen içimiz boşlukta olurda canımız çok sıkılır ya da bişey yapmak istemeyiz hatta belki ölmek bile isteriz.İşte o manevyatmızn eksikliğinden oluyor..Çünkü bende yaşadım bunları ve şimdi elhamdülillah,içim çok huzurlu.Kur'an da 'Kalpler ancak Allah ı anmakla huzura kavuşur' buyuruyor.Gerçktende öyle.Rabbim hepimize nasib eylesin ruhumuzun derinliklerine işleyen bu huzuru..(inşaallah)
islamın 5 şartından biri insanların ruhlarını kötü şeylere karşı koruyan bir kalkan bence.çünkü namaz kılan ve kendini bilen insan kötü şeyler yapmaktan ve söylemekten kaçınır.
Rifâa İbnu Râfi' (r.a) anlatıyor: Biz mescidde iken bedevî kılıklı bir adam çıkageldi. Namaza durup, hafif bir şekilde rükunleri, tesbihleri kısa tutarak namaz kıldı. Sonra namazı tamamlayıp Resülullah (s.av) 'a selam verdi. Efendimiz: - 'Üzerine olsun. Ancak git namaz kıl, sen namaz kılmadın! buyurdu. Adam döndü tekrar namaz kılıp geldi, Resülullah'a selam verdi. Aleyhissalâtu vesselâm selamına mukabele etti ve: - Dön namaz kıl, zîra sen namaz kılmadın! dedi. Adam bu şekilde iki veya üç sefer aynı şeyi yaptı, her seferinde Aleyhissalâtu vesselâm: - Dön namazkıl, zîra sen namaz kılmadın! dedi. Halk korktu ve namazı hafif kılan kimsenin namaz kılmamış sayılması herkese pek ağır geldi. Adam sonuncu sefer: -Ben bir insanım isabet de ederim, hata da yaparım. Bana hatamı göster, doğruyu öğret! ' dedi. Aleyhissalatu vesselâm: -Tamam. Namaza kalkınca önce Allah'ın sana emrettiği şekilde abdest al. Sonra ezan okuyarak şehadet getir. İkâmet getir namaza dur. Ezberinde Kur'an varsa oku, yoksa Allah'a hamdet, tekbir getir, tehlîl getir, sonra rükuya git. Rükü halinde itmi'nâna er (âzâların rüküda mütedil halde bir müddet dursun) . Sonra kalk ve kıyam halinde itidâle er, sonra secdeye git ve secde halinde itidale er, sonra otur ve bir müddet oturuş vaziyetinde dur, sonra kalk. İşte bu söylenenleri yaparsan namazını mükemmel kılmış olursun. Bundan bir şey eksik bırakırsan namazını eksilttin demektir.'
Resülullah (s.a.v) 'ın bu sonuncu sözü Ashâb'a önceki: (Dön, namaz kıl, zîra sen namaz kılmadın!) sözünden daha kolay ve rahatlatıcı oldu. Zîra busöze göre, sayılanlardan bir eksiklik yapan kimsenin namazında eksiklik oluyor ve fakat tamamı hebâ olmuyordu.
Evrenlerin TANRISINın yüceliğini övmek.Ona şükretmek, minnetlerimizi iletmek.Ve tabiki dileklerimize karşılık bulma gayesi.Kısacası görevden öte gerekliliktir namaz.bir tapınıdır.Buarada herkes kendi dilinde kılmalıdır.Çünkü coşuma ulaşmak için söylenenlerin manasının bilinmesi gerekir.Aksi takdirde sadece dilde kalır.yani kusursuz olması için tapınıyı hissederek yapmak lazım.
Namaz bence Yüce Allah'a ulaşmak onun sevgisine şefkatine dahil olmak,onu görmek,onu hissetmektir.Bizi kötülüklerden her türlü günahlardan koruyan bir araçtır namaz.
Rabbim nefsime uyup tembellik ile kilmadigim namazlarimi tamamliya bilmem icin bana ve cumlemize yardim etsin.En buyuk huzur ve rahatligi buldugum tek zaman basimi secdeye koydugum an ve bu dunyada o kadarda cok mulk yer lazim olmadigini bir seccade ye sigdigimi anladigim yer ALLAHIM biz ve evlatlarimizin anlini secdeden ayirmasin
namazım miraç ise eğer korumalı beni kötülükten.kalkan olmalı hayatıma.elimde olan en değerli eylemim.ihtiyaç duyduğum için kılıyorsam eğer namazı en değerli anım o.kulu yücelten an.kıyam ve secde.hiç bir duruşu boş değildir.senin için ayaktayım senin hayır dediğine karşı senin izninle ellerimi allahu ekber diyerek senden gayrı herşeyi arkama alarak huzurundayım.rukudayım bütün saygı şekilleri ancak sana bir sonraki duruşa can alıcı noktaya yaklaşıyorum.sen bana yakınsın hemde şahdamarımdan daha yakın ben sana yaklaşmak istiyorum ve işte secdedeyim anlım tüm acziyetimle yerde varlığımda olan mahiyetini ancak senin bildiğin yanımda....toprakta.......acizim aciz olanı istemem bana yaradanım gerek.neyleyim benim gibi olanı bana en yüce tek yüce gerek.koruyup kollayan görüp gözeten çekip çıkaran her şeyi duyan ve bilen beni benden iyi bilen gerek...gafil olarak kıldığım namazlardan dolayı vah bana.beni yücelten namaza and olsun.....
Müminin ilacı.İnsana bana göre şu devirde HUZUR veren tek şey..Özellikle sabah namazları....beni alır başka yerlere götürür.İçim rahat ve Yaradanla doludır MEVLAM herkese kılmayı nasib etsinnn Namaz dinin direğidir unutmayalım
yemek içmek nasıl bir ihtiyaçsa namazda öyle bir ihtiyaçtır hesap günü ilk namazdan sorulacağlmlzl unutmayalım karar herkesi kendine ait iki yol var cennet yada cehennem kim ateşe girmek ister iyi düşünün...?
Namaz farz dır.Eğer ben müslümnım diyorsa bi kişi bunu kabul edip kimliğine dinim islam yazdırmışsa namaz borçtur bunu bilmeli.Farz olan ibadettir.Namaz dinin direği islamın gereğidir.. dinin islam ise namaz kılacaksın.Rabbim hepimizi namaz kılanlardan eylesin. Kıldığımız namazlarda huşu versin ve hatalarımızı bize gösterip affetsinkabul eylesin inşaallah... saygılar.... selam ve dua ile...
İSLAM ın 5 şartından biri.......
herşey demek Allaha bağlılığın göstergesi her çağırdığında gitmek ne güzel
keşke sevgiliyi bekletmesek
Keşke her zaman yapabilsem...
Manevi huzur buluyor insan...
İslamın direği,ibadetlerimizin lezzeti,kul olmanın tadı, herşeyin özü....
Namaz ve Sağlık
Namazın beden sağlığına olan faydaları iki nokta üzerinde toplanır: Birincisi namazın temizlik yönü, ikincisi de hareket, yâni namazın idman yönüdür.
NAMAZIN TEMİZLİK YÖNÜ
Vücudun kiri ile Cenâb-ı Hakk’ın karşısına çıkılmayacağı gibi, namaz abdesti almadan namaza durmak da mümkün değildir. Namaz kılan insanın vücudu pırıl pırıldır ve bu temizlik günde beş defa tekrar edilir. Namaz kılan insan en iyi şekilde tahâretlenmeye (temizlenmeye) mecburdur. Onun kulaklarında, burnunda, göbeğinde kir bulunmaz. Madem ki namaz mü’minin mi’râcıdır ve Cenab-ı Hakk’ın huzûruna yükseliştir, o halde huzûra çıkan bir şahsın gerek bedenen, gerek fikren ve gerekse rûhen tertemiz olması şarttır.
NAMAZIN İDMAN YÖNÜ
Her rekâtta iki defa secdeye giden mü’min, günlük 40 rekat namazda 80 defa yatar kalkar. Hiçbir jimnastikçi, bu hareketleri muntazam olarak günde 80 defa tekrarlayamaz. Jimnastikçiler, genellikle sadece sabahları olmak üzere, günde yirmi veya otuz defa hareket ederler. Yaptıkları hareketler hızlı olduğundan, ekseriyetle kalblerini yorar ve onları yorgun düşürür. Bütün gün de hareket etmediklerinden, vücutlarında kalori toplanmasının ve yağlanmanın önüne geçemezler. Namazda ise hareketler yavaştır. Hareketler kalbi yormaz ve günün muhtelif saatlerinde olduğu için insanı devamlı dinç tutar. Yağlanmaya ve kalori depolanmasına mâni olur.
“Sıvı halindeki organımız” denebilen kan, akciğerlerde ve böbreklerde temizlenir, oksijen ile yüklenir ve bütün vücuda yayılmak üzere kalbe gelir. Kalb, kanı vücudun en ücra yerlerine kadar ulaştırmak üzere pompalar. Ancak bu kan gönderme işinde kalbe yardımcı olunabilmesi için, insanın birtakım hareketler yapması gerekmektedir. Organizmadaki hücrelerin yaşaması ve bedenin dinç kalması için, o hücrelerin kan ile iyice sulanması veyahut kanlanması gerekmektedir.
Namaz kılmadan bütün gün sopa gibi gezinen bir insanın kalbinden başına doğru pompalanan kan ile, namaz kılan ve günde başını 80 defa yere koyan bir kimsenin başına gelecek kan miktarı, muhakkak ki aynı değildir. Beynin üzerindeki zar tabakası, namaz kılan şahıslarda, kılmayanlara nazaran günde 80 defa daha fazla kanlanıyor demektir.
Hafıza ve şahsiyet ile ilgili frontal lob, yâni beynin ön lobu da, aynı şekilde 80 defa fazla kan banyosu yapmaktadır.
Namaz kılan insanlarda hafıza ve şahsiyet bozukluklarına, çok az rastlanır. Bu insanlar daha uzun ömürlü olur ve bunamaya uğramazlar. Erken bunamanın cerrahî tedavisinde bu frontal lob, yâni beynin ön kısmı kesilip çıkartılır. Bir insanın beyni günde seksen defa kanla yıkanırsa, o insan ne erken ne de geç bunamaya yakalanır. Onun için namaz kılan ve çok yaşayan ihtiyarlar kolay kolay bunamazlar. Fazla ihtiyarlamadığı halde yataklara yapışıp altlarını pisleyen ve ekseriya bunama alâmetleri gösterenler, namaz kılmayan kimselerdir.
Diğer taraftan, insanın iradesine bağlı hareketlerini ve yürüyüşünü temin eden merkezlerin bulunduğu parietal lob ile görme, işitme, duyma, koklama ve tatma merkezlerinin bulunduğu arka lob da 80 defa fazla kanla besleniyor demektir. Beynin içindeki “Capsula interna” dediğimiz noktalı çekirdeğin içinde de, insanın irade dışı hareketlerini temin eden (ekstrapramidal) merkezler olduğu için, namaz kılanların capsula internaları da, kan ile 80 defa temas etmektedir. İnsanın dengesini sağlayan beyinciğin ve kafa çiftlerinin çıktığı beyin kökünün beslenmesinin ne kadar kıymetli bir şey olduğunu anlamak için doktor olmak gerekmez.
Namaz kılanların gözleri de kuvvetli bir kan deveranına mâlik olur. Böylece göziçi tansiyonunda artma olmaz ve ön kameradaki sıvının devamlı şekilde değişmesi temin edilmiş olur. Glokom ve buna benzer vahim göz hastalıklarının namaz kılanlarda daha az görülmesi bu yüzdendir. Kulakların iyi kanlanması da sinüzitlerin meydana gelmesine büyük ölçüde mâni olmaktadır.
Namazın ritmik hareketleri, bağırsak peristaltizmini arttırdığından, bağırsakların kolay boşalmasında ve kabızlık âfetinin defedilmesinde büyük rol oynar. Namaz kılan insanların gerek kalça, gerek diz ve gerekse ayak bileklerinin yanısıra kol omuzu, dirsek ve el bileği mafsalları da devamlı işleyen bir makina gibi olduğundan, mafsallarda teşekkül edecek bütün romatizma ve degeneratif hastalıklardan korunduğu apaçık ortadadır. Zaten bu hastalıklar, İslâm Dîni ile yakından uzaktan alâkası olmayan Hristiyanlarda ve namaz kılmayan insanlarda daha fazla görülür. En son bahsettiğimiz bu mafsal hastalıklarından insanı koruması bile, namazın mucizevî yönlerinden birini teşkil eder.
Namazın, organizmamız üzerindeki faydalarını yazmak, ciltler dolusu bir eser gerektirdiğinden, bunu her uzvun uzmanına bırakmayı uygun görüyorum. Bu konuda yapılan her araştırma, namazın “dinin direği” olduğu gerçeğini bir kere daha ispatlayacaktır.
arasıra kılıyom
Namaz günde beş vakit kılınan allahın bize farz kıldığı bir ibadettir.Bu ibadette allaha çok yakın oluruz namaz kıldığımızda ve hep devam ettiğimiz zaman artık duygu düyamız zenginlemiş olur.
kılmıyom
Namaz kılmak, (Arapça:(ا ق ا م ة ا ل ص ل ا ة ;) , (Kuran Arapçası: ا ق ا م ت ا ل ص ل و ت ;) , yani ikametü's-salat, Kur'an Arapçası'nda 'aqımet al salut/iqamet el salut'. Bir Kur'an kavramı olan ve Türkçeye pek çok dini kavramda olduğu gibi Selçuklular'ca Farsçadaki İran'daki ateşetapanların 'ateş önünde eğilmek' anlamına gelen 'namaz' kelimesi nedense salat kelimesi yerine kondu, islamın beş şartından biridir. 'Salat' kendi başına genel anlamda “dua”dır, Arapça sözlüklere göre kelime İbranca/İbranice ve Süryanca/Süryanice ' צ ל ו ת א saluta,tsaluta, tsaluta' kelimesinden gelmedir, Arapça değildir. Salat kelimesinin çoğul/çokluk durumu olan 'ص ل و ا ت salavat' Kur'an'da kiliseler anlamına da gelir.
İslam fıkhında namaz, bir takım şartları yerine getirmek suretiyle belli vakitlerde eda edilen, iftitah tekbiri 'Allahu Ekber' ile başlayıp Kıyam (ayakta durmak,dikilmek) , içinde Kırâat'ın (Kur'an'dan kolaya gelenin okunması Müzzemmil Suresi, 20) , Rüku (dik durma,dikilme durumunu bozma, kamburlaşma,eğilme) ve Secde (yere kapanma) , Ka'de (oturuş) şartları/farzları olan, içinde Tesbihat 'SübhanAllah, Sübhane Rabbiye'l A'la, Sübhane Rabbiye'l Azim' olan selam ile sona eren özel bir ibadettir. Yaygın yanlışa göre; Hicret'ten bir buçuk sene önce Miraç gecesinde farz kılınmıştır. Oysa bütün kaynaklara göre 'abdest ayeti' Maide Suresi, 6 Medine'de gelmiştir ve bu ayette 'namaz kılmak' için 'abdest ya da teyemmümü' şart koşmaktadır, dolayısıyla 'namaz kılma' emri, ancak Medine'de gelmiştir. Dünya'nın en eski kiliseleri Hatay ve Mardin'deki Süryani kiliseleridir ki, buralarada hala 3 vakit namaz kılınır, İslam
Bunun gibi bir yaygın yanlış da Cuma Namazı için, Hicret sırasına emredildiğidir. Oysa gene bütün kaynaklara göre Cuma namazı'nı emreden ayet Cuma Suresi içindedir ve bu sure son gelen 4 sure içindedir ki bu da Cuma namazı'nın Medine'de ve Peygamber'in son yılında geldiğini açıkça gösteriyor.
www.yelpazeler.com
Bakara Suresi 45.Ayet:
Sabır ve namaz ile Allah'tan yardım isteyin. Şüphesiz o (sabır ve namaz) , Allah'a saygıdan kalbi ürperenler dışında herkese zor ve ağır gelen bir görevdir.
Namaz kulun Rabbine en yakın olduğu andır..Yüce Rabbimizin bizlere lutfettiği bir hediyedir ki,bizi günün 24 saatinden,5 vaktiyle en fazla 1 saatimizi alıyor.Namaz dinin direğidir...Bir ev direksiz olur mu? işte namaz bizim dinimizin direğini olşturuyor..Etrafta namaz kılmadan müslümanım diye dolaşan birsürü insan var,unsuz helva olur mu? ? ? Namaz kılmayı yatmaktan kalkmaktan ibaret sayamayız.Bunun namazın güzelliğini anlamayanlar söyeleyebilir.Namaz maneviyatımızı doldurur,hani bazen içimiz boşlukta olurda canımız çok sıkılır ya da bişey yapmak istemeyiz hatta belki ölmek bile isteriz.İşte o manevyatmızn eksikliğinden oluyor..Çünkü bende yaşadım bunları ve şimdi elhamdülillah,içim çok huzurlu.Kur'an da 'Kalpler ancak Allah ı anmakla huzura kavuşur' buyuruyor.Gerçktende öyle.Rabbim hepimize nasib eylesin ruhumuzun derinliklerine işleyen bu huzuru..(inşaallah)
....dinin direğidir...
islamın 5 şartından biri
insanların ruhlarını kötü şeylere karşı koruyan bir kalkan bence.çünkü namaz kılan ve kendini bilen insan kötü şeyler yapmaktan ve söylemekten kaçınır.
allahın sevmediği kullarına verdiği bi tür ceza..yat kalk yat kalk yat kalk askerdeki gibi :)))
Sen Namaz Kılmadın
Rifâa İbnu Râfi' (r.a) anlatıyor:
Biz mescidde iken bedevî kılıklı bir adam çıkageldi. Namaza durup, hafif bir şekilde rükunleri, tesbihleri kısa tutarak namaz kıldı. Sonra namazı tamamlayıp Resülullah (s.av) 'a selam verdi.
Efendimiz:
- 'Üzerine olsun. Ancak git namaz kıl, sen namaz kılmadın! buyurdu.
Adam döndü tekrar namaz kılıp geldi, Resülullah'a selam verdi. Aleyhissalâtu vesselâm selamına mukabele etti ve:
- Dön namaz kıl, zîra sen namaz kılmadın! dedi.
Adam bu şekilde iki veya üç sefer aynı şeyi yaptı, her seferinde Aleyhissalâtu vesselâm:
- Dön namazkıl, zîra sen namaz kılmadın! dedi.
Halk korktu ve namazı hafif kılan kimsenin namaz kılmamış sayılması herkese pek ağır geldi.
Adam sonuncu sefer:
-Ben bir insanım isabet de ederim, hata da yaparım. Bana hatamı göster, doğruyu öğret! ' dedi.
Aleyhissalatu vesselâm:
-Tamam. Namaza kalkınca önce Allah'ın sana emrettiği şekilde abdest al. Sonra ezan okuyarak şehadet getir. İkâmet getir namaza dur. Ezberinde Kur'an varsa oku, yoksa Allah'a hamdet, tekbir getir, tehlîl getir, sonra rükuya git. Rükü halinde itmi'nâna er (âzâların rüküda mütedil halde bir müddet dursun) . Sonra kalk ve kıyam halinde itidâle er, sonra secdeye git ve secde halinde itidale er, sonra otur ve bir müddet oturuş vaziyetinde dur, sonra kalk. İşte bu söylenenleri yaparsan namazını mükemmel kılmış olursun. Bundan bir şey eksik bırakırsan namazını eksilttin demektir.'
Resülullah (s.a.v) 'ın bu sonuncu sözü Ashâb'a önceki: (Dön, namaz kıl, zîra sen namaz kılmadın!) sözünden daha kolay ve rahatlatıcı oldu. Zîra busöze göre, sayılanlardan bir eksiklik yapan kimsenin namazında eksiklik oluyor ve fakat tamamı hebâ olmuyordu.
Evrenlerin TANRISINın yüceliğini övmek.Ona şükretmek, minnetlerimizi iletmek.Ve tabiki dileklerimize karşılık bulma gayesi.Kısacası görevden öte gerekliliktir namaz.bir tapınıdır.Buarada herkes kendi dilinde kılmalıdır.Çünkü coşuma ulaşmak için söylenenlerin manasının bilinmesi gerekir.Aksi takdirde sadece dilde kalır.yani kusursuz olması için tapınıyı hissederek yapmak lazım.
Namaz bence Yüce Allah'a ulaşmak onun sevgisine şefkatine dahil olmak,onu görmek,onu hissetmektir.Bizi kötülüklerden her türlü günahlardan koruyan bir araçtır namaz.
nefis zorlaması...
Rabbim nefsime uyup tembellik ile kilmadigim namazlarimi tamamliya bilmem icin bana ve cumlemize yardim etsin.En buyuk huzur ve rahatligi buldugum tek zaman basimi secdeye koydugum an ve bu dunyada o kadarda cok mulk yer lazim olmadigini bir seccade ye sigdigimi anladigim yer ALLAHIM biz ve evlatlarimizin anlini secdeden ayirmasin
huzur,temizlik,ferahlik......kullarin allah(cc) la en yakin oldugu ibadet,rabbim hepimize nefsimizi yenip kilmayi nasip etsin...
Mirac hadisesiyle farz kilinmis olan islamin sartlarindan birisi.
namazım miraç ise eğer korumalı beni kötülükten.kalkan olmalı hayatıma.elimde olan en değerli eylemim.ihtiyaç duyduğum için kılıyorsam eğer namazı en değerli anım o.kulu yücelten an.kıyam ve secde.hiç bir duruşu boş değildir.senin için ayaktayım senin hayır dediğine karşı senin izninle ellerimi allahu ekber diyerek senden gayrı herşeyi arkama alarak huzurundayım.rukudayım bütün saygı şekilleri ancak sana bir sonraki duruşa can alıcı noktaya yaklaşıyorum.sen bana yakınsın hemde şahdamarımdan daha yakın ben sana yaklaşmak istiyorum ve işte secdedeyim anlım tüm acziyetimle yerde varlığımda olan mahiyetini ancak senin bildiğin yanımda....toprakta.......acizim aciz olanı istemem bana yaradanım gerek.neyleyim benim gibi olanı bana en yüce tek yüce gerek.koruyup kollayan görüp gözeten çekip çıkaran her şeyi duyan ve bilen beni benden iyi bilen gerek...gafil olarak kıldığım namazlardan dolayı vah bana.beni yücelten namaza and olsun.....
Müminin ilacı.İnsana bana göre şu devirde HUZUR veren tek şey..Özellikle sabah namazları....beni alır başka yerlere götürür.İçim rahat ve Yaradanla doludır MEVLAM herkese kılmayı nasib etsinnn Namaz dinin direğidir unutmayalım
müminin miracı
yogodan daha etkili,daha dinlendirici,çok huzurlu...
yemek içmek nasıl bir ihtiyaçsa namazda öyle bir ihtiyaçtır hesap günü ilk namazdan sorulacağlmlzl unutmayalım karar herkesi kendine ait iki yol var cennet yada cehennem kim ateşe girmek ister iyi düşünün...?
her eve lazım!
manevi jimlastik
RANDEVU......evet hayattaki en anlamlı randevu...bize verilen özel anların kıymetini bilmediğimiz gibi namaz'ında mahiyetini bilemedik...
Namaz farz dır.Eğer ben müslümnım diyorsa bi kişi bunu kabul edip kimliğine dinim islam yazdırmışsa namaz borçtur bunu bilmeli.Farz olan ibadettir.Namaz dinin direği islamın gereğidir..
dinin islam ise namaz kılacaksın.Rabbim hepimizi namaz kılanlardan eylesin. Kıldığımız namazlarda huşu versin ve hatalarımızı bize gösterip affetsinkabul eylesin inşaallah... saygılar.... selam ve dua ile...