bir belediye otobüsünün cam kenarında oturmuş bir latin ezgisi dinlerken otobüsün yanından ağır ağır geçen otomobildeki kız çocuğuna el sallamak. paylaşılan yol uzadıkça öpücük göndermek gülümseyerek..sevgi verecek birileri illa ki bulunur. mutluluktan anladığım budur.
bugün pek bi cıvılım ben. bulaşmayın! ya da yaklaşın, size de bulaştırayım..
en son bi sarışının gözlerine bakar ken görmüştüm...bide aynaya bakarken...mi acaba neyuse konumuzla alakalı değildur bu böyle bilinsede olur bilinmesede olmaz...
Mutluluk sanıldığı gibi yüzünde anlamsız bir gülümseme ile ortalarda dolaşmak değildir. Mutluluk cesaret, kararlılık, dayanıklılık, hoşgörü, irade gücü ister. Veeee hepsinden önemlisi AKIL ister. Yaşadığımız olaylardan çok, o olay karşısındaki tutumumuzdur bizi mutlu ya da mutsuz eden. Tutumumuzuysa kişiliğimiz belirler. Kişiliğimizde dayanıklılık, cesaret, kararlılık öğelerini birleştirerek iç disiplini kurabilir, hoşgörü ve sevgi dolu olabilirsek veeee bu tutumumuzu akılla harmanlarsakkkkkk işteeee mutlu kişiiii. Kişi kendi azmettiği oranda mutludurrrrrrr. ...)))
mutluluk bence beklentiyi kabul etmeyen anlık duyguların tamamını dilegetiren bi olgudur....herkesin ihtiyaç duyduğu yaşamı daha anlamlı kılan uzuzn süreli bir yoldur.........? + mutluluk şuan burda olmamdır...
Mutlulugun tanimini en iyi ona hasret olan kisiler yapabilir herhalde gercekte cok az kisilerin yasadigi ikinci ve ucuncu bireylerin gipta ile baktiklari aslinda bu olgunun ardinda hayatin acimazsizligini ,caresizligini,ve enkazini yine hayatin acimasiz sartlari altinda tasimaya cesitli sebeplerden dolayi ici kan aglayarak mahkum olmus kimselerin bulundugunu pek azimiz bilmekteyiz
Büyük bir kedi, kuyruğuyla oynayan küçük bir kediye sormuş: -Neden kuyruğunu kovaliyorsun? Yavru kedi yanit vermis: -Bir kedi için en güzel seyin mutluluk, mutluluğun da kuyruğum olduğunu öğrendim. Bu nedenle onu kovaliyorum, yakaladiğimda mutluluga kavusacağim.. Bunun üzerine yaşli kedi şöyle demiş: -Gençken ben de mutluluğun kuyruğum olduğuna karar vermistim. Ama şunu farkettim; ne zaman onu kovalasam benden uzaklaşıyor, ne zaman kendi yoluma gitsem hep peşimden geliyor...
Mutluluk kendimiz ve bize bahşedilenlerin varlığıdır... Varolmaktan mutlu olalım... Mutlu olmanın elle tutulur bir sırrı yoktur aslında... Ama biz yine de aynaya bakalım ve kendimize içten bir gülümseyelim...
Ailesi ve kendisini seven hiç kimsesi olmayan bir yetim kızla ilgili çok güzel bir masal vardır. Kendini çok ama çok üzgün ve yalnız hissettiği bir gün, çayırda yürürken, bir çalıya küçük bir kelebeğin takıldığını görür. Kendini kurtarmak için çabaladıkça, dikenler onun narin bedenini daha çok hırpalar. Küçük yetim kız dikkatle kelebeği kurtarır. Uçup gitmek yerine, kelebek güzel bir periye dönüşür. Kız gözlerine inanamaz. Peri, kıza, 'Senin essiz iyi kalpli davranışın için, sana bir dilek dileme hakki veriyorum.'der. Kız bir an düşünür, sonra 'Mutlu olmak istiyorum.' der. Peri 'Peki' der, ona doğru eğilir ve kulağına fısıldar. Sonra da ortadan kaybolur. Kız büyüdüğü sürece, ondan daha mutlu kimse yoktur. Herkes ona mutluluğunun sırrını sorar. O ise gülümser ve 'Sırrım, küçük bir kızken iyi kalpli bir periyi dinlemiş olmamdır.'der. Yaşlanıp, ölüm döşeğine düştüğünde, komşuları etrafına toplanırlar. Sırrının da onunla birlikte yitip gitmesinden korkmaktadırlar. 'Lütfen bize söyle' diye yalvarırlar. 'İyi peri sana ne dedi? ' Sevimli yaşlı kadın gülümser ve 'Bana söyle söyledi' der:
'ne kadar güvende, ne kadar yaşlı yada genç, zengin yada fakir olursa olsun herkesin sana ihtiyacı var'
mutluluk; minicik bir bebeği kucaklamakta,deniz kenarında yürümekte,şiirler ve kitaplar içinde kaybolmakta,dostlarla sabahlamakta,müzik(İlkay Akkaya) dinlemekte,işyeri balkonundan etrafı izlemekte ya da kendini dinlemekte...bitmez ki :))))
Parkta oturan Hıristiyan delikanlı ve genç kız birbirleriyle konuşmamaktadırlar. Delikanlı, genç kıza giderek yaklaşmakta ve ellerini okşamaktadır. Uzun bir süre geçtikten sonra genç kız, dayanamaz ve sessizliği bozar: - İncil'in ikinci bölümündeki onuncu satırı dikkatli oku. Delikanlı bozulur. Eve gelince hemen İncil'in adı geçen bölümünü bularak okumaya başlar: - Mutluluk yalnız yukarda değildir, aşağıda da bulunur!
mutluluk ne parada ne pul da; uzun yolun sonunda; bazan bir şuh güzelin koynunda; bazan bir sıcacık somunda; bazan sosyal olguda; bazan sosyal olayda; illaki zonklayan beyinde; vallahi kırılmamış gönülde...
Mutluluk gözü kör olmaktır.Aşkın değil mutluluğun gözü kördür.
bir belediye otobüsünün cam kenarında oturmuş bir latin ezgisi dinlerken otobüsün yanından ağır ağır geçen otomobildeki kız çocuğuna el sallamak. paylaşılan yol uzadıkça öpücük göndermek gülümseyerek..sevgi verecek birileri illa ki bulunur. mutluluktan anladığım budur.
bugün pek bi cıvılım ben. bulaşmayın! ya da yaklaşın, size de bulaştırayım..
tatlı yemek gibi bişi....hep....
insan datlı bi dost kazanmış olunca emme çok mutlu oluyo.
Bazıları hep bulduğunu söyler...
Bazen gelirken...Bazen giderken...
Ama hep bulurlarmış...
en son bi sarışının gözlerine bakar ken görmüştüm...bide aynaya bakarken...mi acaba neyuse konumuzla alakalı değildur bu böyle bilinsede olur bilinmesede olmaz...
Şun anda, heyecanla beraber yaşadığım tarifi imkansız bir duygu....
Çünkü amca olacağım bugün....! ! !
yaşama sıkı sıkı bağlayan hayali ip..
Mutluluk sanıldığı gibi yüzünde anlamsız bir gülümseme ile ortalarda dolaşmak değildir.
Mutluluk cesaret, kararlılık, dayanıklılık, hoşgörü, irade gücü ister. Veeee hepsinden önemlisi AKIL ister.
Yaşadığımız olaylardan çok, o olay karşısındaki tutumumuzdur bizi mutlu ya da mutsuz eden.
Tutumumuzuysa kişiliğimiz belirler.
Kişiliğimizde dayanıklılık, cesaret, kararlılık öğelerini birleştirerek iç disiplini kurabilir, hoşgörü ve sevgi dolu olabilirsek veeee bu tutumumuzu akılla harmanlarsakkkkkk işteeee mutlu kişiiii.
Kişi kendi azmettiği oranda mutludurrrrrrr.
...)))
Seni yalnız düşlerde okşamayada alışırım, bunun verdiği mutluluk da az değil ki
-geçen hafta itibariyle- ruhumuzu ve düşüncelerimizi zenginleştirecek kitapların tek tek elden geçirilerek okura sunulmasındaki haz...
mutluluk bence beklentiyi kabul etmeyen anlık duyguların tamamını dilegetiren bi olgudur....herkesin ihtiyaç duyduğu yaşamı daha anlamlı kılan uzuzn süreli bir yoldur.........? + mutluluk şuan burda olmamdır...
boyna gömülen bebek kokusu..
Mutlulugun tanimini en iyi ona hasret olan kisiler yapabilir herhalde gercekte cok az kisilerin yasadigi ikinci ve ucuncu bireylerin gipta ile baktiklari aslinda bu olgunun ardinda hayatin acimazsizligini ,caresizligini,ve enkazini yine hayatin acimasiz sartlari altinda tasimaya cesitli sebeplerden dolayi ici kan aglayarak mahkum olmus kimselerin bulundugunu pek azimiz bilmekteyiz
çikolata yediğim an:D ilk maaşımı aldığım an:D
Büyük bir kedi, kuyruğuyla oynayan küçük bir kediye sormuş:
-Neden kuyruğunu kovaliyorsun?
Yavru kedi yanit vermis:
-Bir kedi için en güzel seyin mutluluk, mutluluğun da kuyruğum olduğunu öğrendim. Bu nedenle onu kovaliyorum, yakaladiğimda mutluluga kavusacağim..
Bunun üzerine yaşli kedi şöyle demiş:
-Gençken ben de mutluluğun kuyruğum olduğuna karar vermistim. Ama şunu farkettim; ne zaman onu kovalasam benden uzaklaşıyor, ne zaman kendi yoluma gitsem hep peşimden geliyor...
Mutluluk kendimiz ve bize bahşedilenlerin varlığıdır...
Varolmaktan mutlu olalım...
Mutlu olmanın elle tutulur bir sırrı yoktur aslında...
Ama biz yine de aynaya bakalım ve kendimize içten bir gülümseyelim...
beni tanımayan birisinin, benim için vakit harcaması karşısında hissettiklerim.
gülmek başarılarım sevdiklerim
dünyanın en mutlu ülkesi..
pasifikde..
küçük bir ada devleti olan vanuatu..
çok tüketmeyip..
çok kazanmıyolarmış..
bazıları mutluluğu arar bazılarıysa yaratır...________
ama şu sıralar bana pek uğramıyor mutluluk...________
Ailesi ve kendisini seven hiç kimsesi olmayan bir yetim kızla ilgili çok güzel bir masal vardır. Kendini çok ama çok üzgün ve yalnız hissettiği bir gün, çayırda yürürken, bir çalıya küçük bir kelebeğin takıldığını görür. Kendini kurtarmak için çabaladıkça, dikenler onun narin bedenini daha çok hırpalar. Küçük yetim kız dikkatle kelebeği kurtarır. Uçup gitmek yerine, kelebek güzel bir periye dönüşür. Kız gözlerine inanamaz.
Peri, kıza, 'Senin essiz iyi kalpli davranışın için, sana bir dilek dileme hakki veriyorum.'der.
Kız bir an düşünür, sonra 'Mutlu olmak istiyorum.' der.
Peri 'Peki' der, ona doğru eğilir ve kulağına fısıldar. Sonra da ortadan kaybolur.
Kız büyüdüğü sürece, ondan daha mutlu kimse yoktur. Herkes ona mutluluğunun sırrını sorar. O ise gülümser ve 'Sırrım, küçük bir kızken iyi kalpli bir periyi dinlemiş olmamdır.'der.
Yaşlanıp, ölüm döşeğine düştüğünde, komşuları etrafına toplanırlar. Sırrının da onunla birlikte yitip gitmesinden korkmaktadırlar. 'Lütfen bize söyle' diye yalvarırlar. 'İyi peri sana ne dedi? '
Sevimli yaşlı kadın gülümser ve 'Bana söyle söyledi' der:
'ne kadar güvende, ne kadar yaşlı yada genç, zengin yada fakir olursa olsun herkesin sana ihtiyacı var'
there is no one key to happiness but a set of ingredients that are vital: family & friends and having meaning in life
sende başlar ve sende biter...
mutluluk; minicik bir bebeği kucaklamakta,deniz kenarında yürümekte,şiirler ve kitaplar içinde kaybolmakta,dostlarla sabahlamakta,müzik(İlkay Akkaya) dinlemekte,işyeri balkonundan etrafı izlemekte ya da kendini dinlemekte...bitmez ki :))))
Parkta oturan Hıristiyan delikanlı ve genç kız birbirleriyle konuşmamaktadırlar.
Delikanlı, genç kıza giderek yaklaşmakta ve ellerini okşamaktadır. Uzun bir süre geçtikten sonra genç kız, dayanamaz ve sessizliği bozar:
- İncil'in ikinci bölümündeki onuncu satırı dikkatli oku.
Delikanlı bozulur. Eve gelince hemen İncil'in adı geçen bölümünü bularak okumaya başlar:
- Mutluluk yalnız yukarda değildir, aşağıda da bulunur!
beyaz tebessüm..
bir simitçi çocuğun bütün simitlerini satmasıdır mutluluk..
her yerde....amaaaa, bulmasını bilene ;)
rumuz; yalanlarını yiim:Pp
mutluluk ne parada ne pul da; uzun yolun sonunda; bazan bir şuh güzelin koynunda; bazan bir sıcacık somunda; bazan sosyal olguda; bazan sosyal olayda; illaki zonklayan beyinde; vallahi kırılmamış gönülde...