bakın bir kürt olarak pkk yı asla kürtlüğün savunucusu olarak kabul etmiyorum..öyle olmuş olsaydı askere giden binlerce kürt genci var ve genelde doğuda yaparlar 20 kişi gittiyse 10 kişi şehittir..ohalde kürt genceleride şehit olmazdı..ölüm her canda acıdır türkünde,kürdünde canı aynıdır..
Mezopotamya'Bereketli hilal' İlk yazının keşfedildiği,ilk tekerleğin döndüğü,ilk atın ehlileştirildiği,ilk Tanrı ve Tanrıçaların varolduğu,ilk aritmatik,tıp,ticaret,diplaomasi,türküler,yontular,yeyüzüne ilk ilkel teleskopun doğrulduğu bu yörede ve bunların hepsinde Kürt halkının da alın teri vardır.
Kürtler,İslam'ın Anadolu'ya gelişi karsısında katı ve kuralcı yapısıyla bir şekil dini olan, bu inanca,antik çağdan gelen mistisimi ve onun kurumu olan Dervişçiliği sokarak, kendi damgasını vurmuştur.) Kürtler,Petrogard,1915/S:22-23.)
biz empati kurdukça onlar örgütlenmeye,biz empati kurdukça onlar bölücülüğe,biz empati kurdukça şehit vermeye devam ettik, vicadan mı? ? ? bana vicdandan söz ederken savunduğunuz toplulukda olması gerekir madem ki empati kurmak diyorsun,bir şehit annesinin,babasının,sevdiklerinin empatisini kur bakalım vicdanın ne diyecek
vicdanı olan empati kusun öyleyse....şuan dışladığınız kürtlerin yerine kendinizi koyun...bu soyutluk karşısında ne hissedersiniz...birbirimizi sevmek için yüzlerce sevmemek için bir kaçtane sebebimiz var....yüzlerce sebep varken birkaç sebebin peşine takılma mantığını neden?
Kürtler, tarih boyunca sürekli isyan etmişlerdir...
Kurtuluş Savaşı'nda İngilizlerin kışkırtmasıyla çıkardıkları onca ayaklanma, zaten çok zor durumda olan ve doğru dürüst ordusu bile olmayan Türkleri fazlasıyla uğraştırmıştır...
Kısacası, destek olacaklarına, köstek olmuşlardır...
sayın BERİKA şuan yaşadığınız vatanda sizin dedelirinizle savaşmış ve bizim dediğiniz bayrakta da sizin dedeleriniz gibi onlarında kanı var...yani sizin olduğu kadar da kürtlerin de yaşamaya hakkı var bu ülkede....çünkü müşterek aramızda..
varmı öyle bir tarih? ? ben duymadım nerede savaşmışlar nerede kan dökmüşler nerede bayrakları? nereden gelmişler belli değil ama nereye gittikleri belli
mrh arkadaslar neyi niye paylasamiyoruz bu memleket bizim kurduyle laziyla cerkesiyle hepsiyle benim kardasim yillardir ayni seyleri söyleyip durdular onun icin bizim devlet hepgeri kaldi devir degisti gencler siz 1500 2000 yil öncesini tartisiyorsunuz bu yuzyilda yapmayin ilerisi icin ne yapariz fikir yok sen su sun bu sunu birakin gelecege bakin bu arada bende kurtd um ama turkiye cumhuriyeti vatandasiyim ve gurur duyuyorum memleketten uzak olunca insan anliyor
Selahattin eyyubi yalanı Selahattin Eyyubi hakkında bilgi edinilebilecek kaynaklar Selahattin Eyyubi'nin ırkı ile ilgili farklı bilgiler vermektedir. Selahattin Eyyubi'nin Arap veya Kürt bilinmesinin sebebi Arap ve Kürt tarihçilerin ulu şahsiyetlere sahip çıkabilmek gayesiyle gerçekleri saptırmasıdır. Kürt tarihini yazan Şerefhan Bidlisi Şerefname'de Selahattin Eyyubi'nin Kürt olduğunu yazar. Bunun sebebi bellidir; tarihi ve kahramanı olmayan bir topluluk için bir tarih uydurup bir kahraman yaratma kaygısı. Çoğu kaynak da Eyyubiler'i kuran hanedanın Kürt hanedanı olduğunu zaman içinde önce Türkleşip sonra da Araplaştıklarını söyler. Ama bunu söyleyen kaynakların referans aldıkları kaynaklar ya Kürt'ün yazdığı uyduruk Şerefname ya da hilekar Arap tarihçilerinin yazmış olduğu kitaplardır.
Atsız Ata'mız Selahattin Eyyubi'nin babasının Arap annesinin Kürt olduğunu yazar. Türkçüler tarafından ağırlıklı kabul gören görüş bu yönde olmakla birlikte Eyyubi'nin Türk olduğunu yazan ansiklopediler ve kitapların varlığı da bizleri bir kez daha düşünmeye sevk etmektedir.
Selahattin Eyyubi'nin Türk olduğunu söyleyen kaynaklar bunun böyle olduğunu ispat edebilmek için ortaya tartışılamaz kanıtlar koymaktadırlar. Selahattin Eyyubi'nin babası Necmeddin Eyyüb'ün Selçuklular döneminde önemli yararlılıklar göstermiş olan Türkmen oymaklarından birinin mensubu olması bu kanıtlardan birisidir(Kürtler ise Necmeddin Eyyubi'nin Selçuklu ordusuna paralı asker olarak katıldığı şeklinde bir uydurmayla dayanaksız tezlerini punduna uydurma yoluna gitmişlerdir) . Selahattin Eyyubi'nin Türk olduğunu gösteren diğer bir kanıt ise Eyyubi'nin aile fertlerinin adlarının Türk adı olmasıdır ki bunun aksini iddia eden hiç bir kaynak olmadığı gibi Kürt tarihçi Şerefhan Bidlisi bile yazdığı kitapta bu adları vermiştir. Bununla birlikte o dönemlerde o şartlarda bir Arap'ın ya da Kürt'ün bir Türk adı almasına da Eyyubi'nin Kürt veya Arap olduğunu iddia edenler bu gerçeği inkar etme veya saptırma noktasında mantıklı bir açıklama getiremezler. Selahattin Eyyubi'nin kardeşlerinden dördünün adları: TuranŞah Tuğtekin Şehinşah (Şahinşah) Tacilmülük Buri (Börü) 'dür. Selahattin Eyyubi'nin gerek kendisinin gerekse kardeşlerinin eşleri de Türk'tür.
Selahattin Eyyubi'nin durumuna benzer bir durum; Cebeli Tarık Boğazı'na adını veren Endelüs'ü fetheden ünlü Emevi emiri Tarık Bin Ziyad için de geçerlidir. Tarık Bin Ziyad da Arap olarak gösterilir oysa Ziyad'ın soyu Hazar Türkleri'ne dayanır ve Hazar Türkleri'nden Afrikaya göç etmiş olan Berber Oymağındandır. Ziyad'ın Arap bilinmesinin sebebi de tarihi tahrif etmekle nam salmış Arap tarihçilerin her büyük kişiyi ve olayı kendilerine maledebilmek için gerçekleri saptırmalarıdır.
TÜRK-KÜRT BULUŞMASI 'Etnisist' tarihçiliğin Kürtçü versiyonu, Doğu Anadolu'nun otantik Kürt yurdu olduğunu, Türklerin 1071'den itibaren gelip 'işgal' ettiğini yazarlar; tarihe 'buluşma' gözüyle değil, 'çatışma' gözüyle bakarlar.
Halbuki antik Kürtlerin orijinal yurdu, Van Gölü'nün epeyce aşağısında ve Batı İran'da dağlık Carduchi coğrafyasıdır. Brownson bunun haritasını da yayımlamıştır. Sultan Sencer'in kurdurduğu 'Kürdistan' eyaleti de aynı coğrafyanın bugünkü Hemedan yöresinde idi.
BİZANS'A KARŞI TÜRK-KÜRT İTTİFAKI Doğu Anadolu o çağlarda Roma ve Bizans toprağıydı, Ermeni, Süryani, Rum ve Diyarbekir yöresinde de Hıristiyan Arap kabileleri vardı. Abbasi Halife ordularının fetihleriyle birlikte Güneydoğu'ya Müslüman Arap ve Kürt aşiretlerinin, ardından Türkmen aşiretlerinin girişi başladı.
1071'de Malazgirt'te Alparslan'ın ordusunda 10 bin gönüllü Kürdün bulunması, Bizans'a karşı bu 'buluşma'nın simgesidir.
12. yüzyılda bile Urfa ve çevresinde Haçlı Kontluğu'nun kurulması, bölge nüfusunda Hıristiyan unsurların önemini gösterir. Selçuklu-Türkmen fetihleri Doğu Anadolu'yu 'Turcomania' haline getirirken, Kürtler de Fırat'ın doğusuna yayılmışlardır...
NÜFUS HAREKETLERİ Tarihsel süreçte Türkmenler Ege'ye yürürken Eyyubiler döneminde Fırat'ın doğusuna Kürt göçü hızlandı. Osmanlı-Safevi çatışmasında da Anadolu'ya İran'dan Sünni Kürt göçü, Anadolu'dan İran'a Alevi Türkmen göçü oldu. Bölgedeki Kürt nüfusu, etnik milliyetçilerin iddia ettiği gibi, antik Hurriler ve Mitannilerin devamı olarak değil, İslam fetihleri ile Selçuklu ve Osmanlı tarihlerindeki bu süreçlerde oluşmuştur. Asırlar içinde çok karışmışlar, yaylalarda Kürtleşmişler, ova ve şehirlerde Türkleşmişlerdir.
Kürt tarihinin en önemli kaynaklarından Şerefname'de Oğuz Han'ın Hz. Peygamber'e gönderdiği elçinin Kürt olduğu yazılıdır. Bu elbette bir efsaneydi ama nasıl bir kültürel kaynaşma olduğunu gösteren bir simgedir.
Etnik milliyetçilerin 'otantik yurt' ve 'işgal' iddiaları tamamen kurgudur fakat doğrusu anlatılmadığında etnik milliyetçiliği besleyen bir efsanedir
Kürt tarihçi Şeref Han`ın 1597 yılında yazdığı Şerefname isimli eseri
`Hazret-i Muhammed`in peygamberliğinin ünü ufuklara yayıldığı, İslamiyet`in çağrı sesinin yankısı dünyanın her tarafına yansıdığı, ülkelerin kralları ve memleketlerin iklimlerin sultanları bu yeni görünümle ilgilenip, bu yüce Efendi`nin önünde eğilmek ve O`na bütün içtenlik ve coşkuluklarıyla itaatlerini sunmak şerefini kazanmak istedikleri zaman; o sırada Türkistan`ın en büyük hükümdarlarından bir olan Oğuz Han, Medine-i Münevvere`de bulunan, peygamberlerin övüncü ve yaratılmışların Efendisi`ne bir heyet gönderdi. Bu heyetin başında da Kürt büyüklerinden ve ileri gelenlerinden Buğduz adlı bir kişi vardı...`
güzel, kardeşim ben senin gibi vikipedya türü şeylerle ilgilenmiyorum araştırıp gelip ondan sonra yazıyorum. Bence sende öyle yap. Ayrıca ben çalıp oynamıyorum. Benim soyum da karışık değil herşey gün gibi ortada. hakında cilt,cilt kitaplar yazılıyor benim kalkıp hepsini burda anlatacak halim yok. ben yazarım sizde çürütürsünüz bu kadar basit. Ama çürütme demogojiyle olmaz. o soylediğin atatürkle ilgili yazıda alıntıydı bana ait değildi(zaten altına yazmıştım) o yazıda bütün kaynaklar sıralanmış git kontrol et.
lawékürd kardeşim ne güzel kendin çalıp kendin oynmışsın yazılarında herhalde kendi soyunun çok karışık olduğu zoruna gidiyor türk kelimesi herhalde sana küfür gibi geliyor yok dillerinin içinde 9000 tne rumca kelime var diye ne biliyorsun o kelimelerin türkçeden etkilenmediğini sen anca kendi kendini avutursun. aç wikipediyi italyada ilk çağlarda yaşamış o milletin genetik yapısı kime benziyor öğren oyle atmasyonla olmuyor koçum atatürküde hafife alma benki sen onun torunusun
bende size şunu söylüyorum. türkçe 13 farklı dilden etkilenmiş. ve türkçede -M- ile başlayan kelime yoktur(gidin kime sorarsanız sorun) nerdenmi biliyorum çünkü edebiyat bölümünde okuyorum. bu yazdıklarım bir kaç basit örnek. ayrıca o eski tarihçilerle ilgili söylenenlerle ilgili geçen gün elime bir kaynak geçti ve orda kürt tarihiyle ilgilenen bütün tarihçileri bir bir açıklıyor. fırsat bulursam yazarım.
alın size bir örnek daha şimdi. dilleri nedir? derlerki hint-avrupa dilinin bir kolu. kardeşler arkadaşlar. ben şimdi ingilizce türkçe ve fransızca bir karışım yapayım ve ortaya suup bunu kendi ailemden başlayarak herkese öğretmeye başlayayım. iki gün sonrada kendime benim 5000 yıllık bir tarihim var dedirteyim. yok böyle birşey. dilleri türkçe farsça ve arapça kelimelerden oluşan bir dil. yaklaşık 3000 türkçe kelime var. madem 5000 yıllık bir tarihleri var neden kendi dilleri yerine karma dil kullanıyorlar? neden hiç savaşmamışlar? neden hiç kürt devleti kurulmamış? nerelerdelermiş o kadar savaş varken. her zamanki gibi dağlarda mı?
kürt tarihi: aslında tarihite yeri olmayan bir kavim desem kavim değil bir tür aşiret. şimdi kürt tarihi oluşturmaya çalışılıyor. tarihin hangi sayfasında kürtlerle ilgili bir sayfa var. yok nemrut kürt krallığı imiş, yok hz. ibrahim peygamber kürtmüş, yok 5000 yıllık tarihleri varmış. bunların hepsi palavra ve fiyaskolar da çıkmaya başladı. hz ibrahim a.s. kürttür denmesi ile, hz nuh a.s. kürttür denmesi ile nemrut krallığı kürt krallığıdır denmesi ile fiyaskolar yada uydurmalar olduğu ispatlandı. dünya tarihi olarak araştırıdığımızda tarihin hiçbir sayfasında kürtlerden bahsedilmez. sadece türklerin büyük göçünden sonra hazar denizinin güneyinden mezopotamyanın kuzeyine gelen türklerden bir aşiret daha sonraki yıllarda önce kendilerine kurt ismini almışlar ve giderek kurt kürt olarak değişikliğe uğramıştır.tarihte isimlerini ilk olarak yaklaşık 1400 lü yılların ilk yarısnıda silik olarak karşılaşmaktayız ve 1600 lü yılların son yarısında sıklıkla duymaya başlanmıştır.
sahinm arkadaşım güzel konuşuyosunda urartular bir kürt devletidir ve kürtler çoğunlukla mezopotamyada yaşamışlardır ve mezopotamyada tarihin en kanlı şavaşları olmuş bir sürü istilalara uğramıştır bu yüzden kürtlere ait kalıntılar bulunamıyor ama babiller bir kürt devletidir ve babilin asma bahçeleride istilalar sonucunda harab olmuştur
bazı insanlar durmadan aynı şeyleri tekrarlıyorlar hatta ben bitanesine mesaj gönderip bana o roman yazarlarından bir kaç tanesinin adını vermesini istedim...ama cvp alamadım ve hala bekliyorum.
Kürtler, Anadolu'nun ve Mezopotamya'nın en kadim halklarındandır.
bakın bir kürt olarak pkk yı asla kürtlüğün savunucusu olarak kabul etmiyorum..öyle olmuş olsaydı askere giden binlerce kürt genci var ve genelde doğuda yaparlar 20 kişi gittiyse 10 kişi şehittir..ohalde kürt genceleride şehit olmazdı..ölüm her canda acıdır türkünde,kürdünde canı aynıdır..
Mezopotamya'Bereketli hilal' İlk yazının keşfedildiği,ilk tekerleğin döndüğü,ilk atın ehlileştirildiği,ilk Tanrı ve Tanrıçaların varolduğu,ilk aritmatik,tıp,ticaret,diplaomasi,türküler,yontular,yeyüzüne ilk ilkel teleskopun doğrulduğu bu yörede ve bunların hepsinde Kürt halkının da alın teri vardır.
Kürtler,İslam'ın Anadolu'ya gelişi karsısında katı ve kuralcı yapısıyla bir şekil dini olan, bu inanca,antik çağdan gelen mistisimi ve onun kurumu olan Dervişçiliği sokarak, kendi damgasını vurmuştur.) Kürtler,Petrogard,1915/S:22-23.)
BirçokKürt ve Yazidi şarkıları Ön Asya'da yaygın olarak Türkçe'ye aktarılmıştır.
cocuklarına okulda,tarih kitaplarında okutulamamıs,yol sayılmıs bir coğrafyanın tarihidir.
biz empati kurdukça onlar örgütlenmeye,biz empati kurdukça onlar bölücülüğe,biz empati kurdukça şehit vermeye devam ettik,
vicadan mı? ? ? bana vicdandan söz ederken savunduğunuz toplulukda olması gerekir
madem ki empati kurmak diyorsun,bir şehit annesinin,babasının,sevdiklerinin empatisini kur bakalım vicdanın ne diyecek
Kurtuluş Savaşı’nda 33 bir şehit verdik, bunun ancak 700 tanesi Kürttü: Yani %2
vicdanı olan empati kusun öyleyse....şuan dışladığınız kürtlerin yerine kendinizi koyun...bu soyutluk karşısında ne hissedersiniz...birbirimizi sevmek için yüzlerce sevmemek için bir kaçtane sebebimiz var....yüzlerce sebep varken birkaç sebebin peşine takılma mantığını neden?
tarihleri hakkında bilinen en büyük özellikleri isyan,örgütlenme,devrim sevdası destek yok köstek çok
Babanzade Abdurrahman Paşa isyanı (1806- Musul)
Babanzade Ahmet Paşa isyanı (1812 – Musul)
Zaza'ların isyanı (1820)
Yezidilerin isyanı (1830- Hakkari)
Şerefhan isyanı (1831- Bitlis)
Bedirhan isyanı (1835- Botan)
Garzan isyanı (1839- Diyarbakır)
Ubeydullah İsyanı (1881- Hakkari)
Bedirhan Osman Paşa ve kardeşi Hüseyin Paşa isyanı (1872-Mardin-Cizre)
Bedirhan Emin Ali isyanı (1889- Erzincan)
Bedirhaniler ve Halil Rema isyanı (1912-Mardin)
Şeyh Selim Şehabettin ve Ali isyanı (1912- Bitlis)
Koşgari isyanı (1920- Koşgiri)
CUMHURİYET DÖNEMİ AYAKLANMALARI:
Nasturi isyanı (1924- Hakkari)
Jilyan isyanı (1926- Siirt)
Şeyh Sait isyanı (1925- Bingöl-Muş-Diyarbakır)
Seit Taha ve Seit Abdullah isyanı (1925-Şemdinli)
Reşkotan ve Reman isyanı (1925- Diyarbakır)
Eruh'lu Yakup Ağa ve oğulları (1926-Pervani)
Güyan isyanı (1926-Siirt)
Haco isyanı (1926- Nusaybin)
I. Ağrı isyanı (1926)
Koçuşağı isyanı (1926- Silvan)
Hakkari- Beytüşşebab isyanı (1926)
Mutki isyanı (1927- Bitlis)
II. Ağrı isyanı
Biçar harekatı (1927- Silvan)
Zilanlı Resul Ağa isyanı (1929- Eruh)
Zeylan isyanı (1930- Van)
Tutaklı Ali Can isyanı (1930- Tutak-Bulanık-Hınıs)
Oramar isyanı (1930- Van)
III. Ağrı harekatı (1930)
Buban aşireti isyanı (1934- Bitlis)
Abdurrahman isyanı (1935-Siirt)
Abdulkuddüs isyanı (1935-Siirt)
Sason isyanı (1935-Siirt)
Dersim isyanı (1937-Tunceli)
PKK terörü (1984-1999)
KURULUP DAĞILMIŞ KÜRT ÖRGÜTLER:
MARKSİST VE LENİNİST ÖRGÜTLER:
- Devrimci Doğu Kültür Ocakları (DDKO)
- Devrimci Demokratik Kültür Dernekleri (DDKD)
- Devrimci Halk Kültür Dernekleri (DHKD)
- Anti Sömürgeci Demokratik Kültür Derneği (ASDK-DER)
BÖLÜCÜ ÖRGÜTLER:
- Türkiye Kürdistan Demokratik Partisi (TKDP)
- Kürdistan Öncü İşçi Partisi (KÖİP-PPKK)
- Türkiye Kürdistan Sosyalist Partisi (TKSP)
- Rizgari Örgütü
- Ala Rizgari Örgütü
- Kawa Örgütü
- Kürdistan Ulusal Kurtuluşçuları Örgütü (KUK)
- Kürdistan Sosyalist Harekatı (TSK)
- Kürdistan Sosyalist Birliği (Yekitiya Sosyalista Kürdistan – YSK)
- Tekoşin örgütü
- Kürdistan Kurtuluş Harekatı (TEVGER)
- Kürdistan İşçi Partisi (Partiye Karkaren (işçi) Kürdistan /PKK)
** ÖĞRENCİ CEMİYETLERİ:
- Kürt Teali Cemiyeti
- Kürt İstiklal Cemiyeti
- İstanbul Kürt Talebe Cemiyeti
BÖLGEDEKİ DİĞER KÜRT HAREKETLERİ:
IRAK:
- Irak Kürdistan Demokratik Partisi (IKDP)
- Kürdistan Yurtseverler Birliğö (PUK- YNK-KYB)
- Kürdistan Özgürlük Partisi (PÜK)
İRAN:
- İran Kürdistan Demokratik Partisi (İKDP)
- Kürt İşçileri Devrimci Örgütü (KOMALA)
SURİYE:
- Kürt Sosyalist Partisi
- Suriye Kominist Partisi
Mehmet Ali Birand - Posta
alın size tarihleri..
Kürtler, tarih boyunca sürekli isyan etmişlerdir...
Kurtuluş Savaşı'nda İngilizlerin kışkırtmasıyla çıkardıkları onca ayaklanma, zaten çok zor durumda olan ve doğru dürüst ordusu bile olmayan Türkleri fazlasıyla uğraştırmıştır...
Kısacası, destek olacaklarına, köstek olmuşlardır...
...
sayın BERİKA şuan yaşadığınız vatanda sizin dedelirinizle savaşmış ve bizim dediğiniz bayrakta da sizin dedeleriniz gibi onlarında kanı var...yani sizin olduğu kadar da kürtlerin de yaşamaya hakkı var bu ülkede....çünkü müşterek aramızda..
kürtler var ve olucak da kabullenilsin yada kabul edilmesin onca yıl birlikte yaşandı ve yaşanıcak...
varmı öyle bir tarih? ? ben duymadım nerede savaşmışlar nerede kan dökmüşler nerede bayrakları? nereden gelmişler belli değil ama nereye gittikleri belli
mrh arkadaslar neyi niye paylasamiyoruz bu memleket bizim kurduyle laziyla cerkesiyle hepsiyle benim kardasim yillardir ayni seyleri söyleyip durdular onun icin bizim devlet hepgeri kaldi devir degisti gencler siz 1500 2000 yil öncesini tartisiyorsunuz bu yuzyilda yapmayin ilerisi icin ne yapariz fikir yok sen su sun bu sunu birakin gelecege bakin bu arada bende kurtd um ama turkiye cumhuriyeti vatandasiyim ve gurur duyuyorum memleketten uzak olunca insan anliyor
Selahattin eyyubi yalanı
Selahattin Eyyubi hakkında bilgi edinilebilecek kaynaklar Selahattin Eyyubi'nin ırkı ile ilgili farklı bilgiler vermektedir. Selahattin Eyyubi'nin Arap veya Kürt bilinmesinin sebebi Arap ve Kürt tarihçilerin ulu şahsiyetlere sahip çıkabilmek gayesiyle gerçekleri saptırmasıdır. Kürt tarihini yazan Şerefhan Bidlisi Şerefname'de Selahattin Eyyubi'nin Kürt olduğunu yazar. Bunun sebebi bellidir; tarihi ve kahramanı olmayan bir topluluk için bir tarih uydurup bir kahraman yaratma kaygısı. Çoğu kaynak da Eyyubiler'i kuran hanedanın Kürt hanedanı olduğunu zaman içinde önce Türkleşip sonra da Araplaştıklarını söyler. Ama bunu söyleyen kaynakların referans aldıkları kaynaklar ya Kürt'ün yazdığı uyduruk Şerefname ya da hilekar Arap tarihçilerinin yazmış olduğu kitaplardır.
Atsız Ata'mız Selahattin Eyyubi'nin babasının Arap annesinin Kürt olduğunu yazar. Türkçüler tarafından ağırlıklı kabul gören görüş bu yönde olmakla birlikte Eyyubi'nin Türk olduğunu yazan ansiklopediler ve kitapların varlığı da bizleri bir kez daha düşünmeye sevk etmektedir.
Selahattin Eyyubi'nin Türk olduğunu söyleyen kaynaklar bunun böyle olduğunu ispat edebilmek için ortaya tartışılamaz kanıtlar koymaktadırlar. Selahattin Eyyubi'nin babası Necmeddin Eyyüb'ün Selçuklular döneminde önemli yararlılıklar göstermiş olan Türkmen oymaklarından birinin mensubu olması bu kanıtlardan birisidir(Kürtler ise Necmeddin Eyyubi'nin Selçuklu ordusuna paralı asker olarak katıldığı şeklinde bir uydurmayla dayanaksız tezlerini punduna uydurma yoluna gitmişlerdir) . Selahattin Eyyubi'nin Türk olduğunu gösteren diğer bir kanıt ise Eyyubi'nin aile fertlerinin adlarının Türk adı olmasıdır ki bunun aksini iddia eden hiç bir kaynak olmadığı gibi Kürt tarihçi Şerefhan Bidlisi bile yazdığı kitapta bu adları vermiştir. Bununla birlikte o dönemlerde o şartlarda bir Arap'ın ya da Kürt'ün bir Türk adı almasına da Eyyubi'nin Kürt veya Arap olduğunu iddia edenler bu gerçeği inkar etme veya saptırma noktasında mantıklı bir açıklama getiremezler. Selahattin Eyyubi'nin kardeşlerinden dördünün adları: TuranŞah Tuğtekin Şehinşah (Şahinşah) Tacilmülük Buri (Börü) 'dür. Selahattin Eyyubi'nin gerek kendisinin gerekse kardeşlerinin eşleri de Türk'tür.
Selahattin Eyyubi'nin durumuna benzer bir durum; Cebeli Tarık Boğazı'na adını veren Endelüs'ü fetheden ünlü Emevi emiri Tarık Bin Ziyad için de geçerlidir. Tarık Bin Ziyad da Arap olarak gösterilir oysa Ziyad'ın soyu Hazar Türkleri'ne dayanır ve Hazar Türkleri'nden Afrikaya göç etmiş olan Berber Oymağındandır. Ziyad'ın Arap bilinmesinin sebebi de tarihi tahrif etmekle nam salmış Arap tarihçilerin her büyük kişiyi ve olayı kendilerine maledebilmek için gerçekleri saptırmalarıdır.
TÜRK-KÜRT BULUŞMASI
'Etnisist' tarihçiliğin Kürtçü versiyonu, Doğu Anadolu'nun otantik Kürt yurdu olduğunu, Türklerin 1071'den itibaren gelip 'işgal' ettiğini yazarlar; tarihe 'buluşma' gözüyle değil, 'çatışma' gözüyle bakarlar.
Halbuki antik Kürtlerin orijinal yurdu, Van Gölü'nün epeyce aşağısında ve Batı İran'da dağlık Carduchi coğrafyasıdır. Brownson bunun haritasını da yayımlamıştır. Sultan Sencer'in kurdurduğu 'Kürdistan' eyaleti de aynı coğrafyanın bugünkü Hemedan yöresinde idi.
BİZANS'A KARŞI TÜRK-KÜRT İTTİFAKI
Doğu Anadolu o çağlarda Roma ve Bizans toprağıydı, Ermeni, Süryani, Rum ve Diyarbekir yöresinde de Hıristiyan Arap kabileleri vardı.
Abbasi Halife ordularının fetihleriyle birlikte Güneydoğu'ya Müslüman Arap ve Kürt aşiretlerinin, ardından Türkmen aşiretlerinin girişi başladı.
1071'de Malazgirt'te Alparslan'ın ordusunda 10 bin gönüllü Kürdün bulunması, Bizans'a karşı bu 'buluşma'nın simgesidir.
12. yüzyılda bile Urfa ve çevresinde Haçlı Kontluğu'nun kurulması, bölge nüfusunda Hıristiyan unsurların önemini gösterir. Selçuklu-Türkmen fetihleri Doğu Anadolu'yu 'Turcomania' haline getirirken, Kürtler de Fırat'ın doğusuna yayılmışlardır...
NÜFUS HAREKETLERİ
Tarihsel süreçte Türkmenler Ege'ye yürürken Eyyubiler döneminde Fırat'ın doğusuna Kürt göçü hızlandı. Osmanlı-Safevi çatışmasında da Anadolu'ya İran'dan Sünni Kürt göçü, Anadolu'dan İran'a Alevi Türkmen göçü oldu.
Bölgedeki Kürt nüfusu, etnik milliyetçilerin iddia ettiği gibi, antik Hurriler ve Mitannilerin devamı olarak değil, İslam fetihleri ile Selçuklu ve Osmanlı tarihlerindeki bu süreçlerde oluşmuştur. Asırlar içinde çok karışmışlar, yaylalarda Kürtleşmişler, ova ve şehirlerde Türkleşmişlerdir.
Kürt tarihinin en önemli kaynaklarından Şerefname'de Oğuz Han'ın Hz. Peygamber'e gönderdiği elçinin Kürt olduğu yazılıdır. Bu elbette bir efsaneydi ama nasıl bir kültürel kaynaşma olduğunu gösteren bir simgedir.
Etnik milliyetçilerin 'otantik yurt' ve 'işgal' iddiaları tamamen kurgudur fakat doğrusu anlatılmadığında etnik milliyetçiliği besleyen bir efsanedir
ne güzel uydurulmuş değilmi
Kürt tarihçi Şeref Han`ın 1597 yılında yazdığı Şerefname isimli eseri
`Hazret-i Muhammed`in peygamberliğinin ünü ufuklara yayıldığı, İslamiyet`in çağrı sesinin yankısı dünyanın her tarafına yansıdığı, ülkelerin kralları ve memleketlerin iklimlerin sultanları bu yeni görünümle ilgilenip, bu yüce Efendi`nin önünde eğilmek ve O`na bütün içtenlik ve coşkuluklarıyla itaatlerini sunmak şerefini kazanmak istedikleri zaman; o sırada Türkistan`ın en büyük hükümdarlarından bir olan Oğuz Han, Medine-i Münevvere`de bulunan, peygamberlerin övüncü ve yaratılmışların Efendisi`ne bir heyet gönderdi. Bu heyetin başında da Kürt büyüklerinden ve ileri gelenlerinden Buğduz adlı bir kişi vardı...`
utanmana gerek yok
güzel, kardeşim ben senin gibi vikipedya türü şeylerle ilgilenmiyorum araştırıp gelip ondan sonra yazıyorum. Bence sende öyle yap. Ayrıca ben çalıp oynamıyorum. Benim soyum da karışık değil herşey gün gibi ortada. hakında cilt,cilt kitaplar yazılıyor benim kalkıp hepsini burda anlatacak halim yok. ben yazarım sizde çürütürsünüz bu kadar basit. Ama çürütme demogojiyle olmaz. o soylediğin atatürkle ilgili yazıda alıntıydı bana ait değildi(zaten altına yazmıştım) o yazıda bütün kaynaklar sıralanmış git kontrol et.
lawékürd kardeşim ne güzel kendin çalıp kendin oynmışsın yazılarında herhalde kendi soyunun çok karışık olduğu zoruna gidiyor türk kelimesi herhalde sana küfür gibi geliyor yok dillerinin içinde 9000 tne rumca kelime var diye ne biliyorsun o kelimelerin türkçeden etkilenmediğini sen anca kendi kendini avutursun. aç wikipediyi italyada ilk çağlarda yaşamış o milletin genetik yapısı kime benziyor öğren oyle atmasyonla olmuyor koçum atatürküde hafife alma benki sen onun torunusun
bende size şunu söylüyorum. türkçe 13 farklı dilden etkilenmiş. ve türkçede -M- ile başlayan kelime yoktur(gidin kime sorarsanız sorun) nerdenmi biliyorum çünkü edebiyat bölümünde okuyorum. bu yazdıklarım bir kaç basit örnek. ayrıca o eski tarihçilerle ilgili söylenenlerle ilgili geçen gün elime bir kaynak geçti ve orda kürt tarihiyle ilgilenen bütün tarihçileri bir bir açıklıyor. fırsat bulursam yazarım.
alın size bir örnek daha şimdi. dilleri nedir? derlerki hint-avrupa dilinin bir kolu. kardeşler arkadaşlar. ben şimdi ingilizce türkçe ve fransızca bir karışım yapayım ve ortaya suup bunu kendi ailemden başlayarak herkese öğretmeye başlayayım. iki gün sonrada kendime benim 5000 yıllık bir tarihim var dedirteyim. yok böyle birşey. dilleri türkçe farsça ve arapça kelimelerden oluşan bir dil. yaklaşık 3000 türkçe kelime var. madem 5000 yıllık bir tarihleri var neden kendi dilleri yerine karma dil kullanıyorlar? neden hiç savaşmamışlar? neden hiç kürt devleti kurulmamış? nerelerdelermiş o kadar savaş varken. her zamanki gibi dağlarda mı?
kürt tarihi: aslında tarihite yeri olmayan bir kavim desem kavim değil bir tür aşiret. şimdi kürt tarihi oluşturmaya çalışılıyor. tarihin hangi sayfasında kürtlerle ilgili bir sayfa var. yok nemrut kürt krallığı imiş, yok hz. ibrahim peygamber kürtmüş, yok 5000 yıllık tarihleri varmış. bunların hepsi palavra ve fiyaskolar da çıkmaya başladı. hz ibrahim a.s. kürttür denmesi ile, hz nuh a.s. kürttür denmesi ile nemrut krallığı kürt krallığıdır denmesi ile fiyaskolar yada uydurmalar olduğu ispatlandı. dünya tarihi olarak araştırıdığımızda tarihin hiçbir sayfasında kürtlerden bahsedilmez. sadece türklerin büyük göçünden sonra hazar denizinin güneyinden mezopotamyanın kuzeyine gelen türklerden bir aşiret daha sonraki yıllarda önce kendilerine kurt ismini almışlar ve giderek kurt kürt olarak değişikliğe uğramıştır.tarihte isimlerini ilk olarak yaklaşık 1400 lü yılların ilk yarısnıda silik olarak karşılaşmaktayız ve 1600 lü yılların son yarısında sıklıkla duymaya başlanmıştır.
sahinm arkadaşım güzel konuşuyosunda urartular bir kürt devletidir ve kürtler çoğunlukla mezopotamyada yaşamışlardır ve mezopotamyada tarihin en kanlı şavaşları olmuş bir sürü istilalara uğramıştır bu yüzden kürtlere ait kalıntılar bulunamıyor ama babiller bir kürt devletidir ve babilin asma bahçeleride istilalar sonucunda harab olmuştur
Biz roman yazarlarindan dgl,devrin Tarihcilerinden bahsediyoruz
bi de ben ekliim dedim.
Biz roman yazarlarindan dgl,devrin Tarihcilerinden bahsediyoruz
bi de ben ekliim dedim
bazı insanlar durmadan aynı şeyleri tekrarlıyorlar hatta ben bitanesine mesaj gönderip bana o roman yazarlarından bir kaç tanesinin adını vermesini istedim...ama cvp alamadım ve hala bekliyorum.
Biz roman yazarlarindan dgl,devrin Tarihcilerinden bahsediyoruz.
Biz roman yazarlarindan dgl,devrin Tarihcilerinden bahsediyoruz.
Biz roman yazarlarindan dgl,devrin Tarihcilerinden bahsediyoruz.