Beşer şaşar. Hiç bir insan tam masum değildir. Herkesin hata yapma hakkı var, ama yapılan hata ahlaksızlık, terbiyesizlik, vicdansızlık, şerefsizlik şeklinde olmamalıdır. Hele kutsal değerlerin ardına gizlenip, o kutsal değerleri temsil ettiğini zannedenler çok daha fazla dikkat etmek ZORUNDADIRLAR....
Bu ülkenin dörtbir yanında,tecavüz,taciz,ensest ilişkiler sesini duyuramayan binler belki de onbinlerin mevcudiyeti bilinirken H.Üzmez'e verilen 13 yıl hapis cazası o sessiz çoğunluğa zulmedenler için bir anlam ifade eder mi?
Gazeteci,Emin Yalman'ı vuran kişidir.Ona fazla yüklenmek doğru değildir.Zaten adam,Nefsimin kurbanı oldum demiştir.Onun gibi bu lkede binlercesi var.Ben onun ne kadar acz içinde olduğunu anlayabiliyorum.Onun yaptığını yapan(yaşım icabı) rahmetlik olmuş iki ihtiyarı hatırlıyorum.Bu gibi durumlar(Göksel'dir.Bkn:Sözlük) Daha açık yazamam.Yayimlanmaz.Göksel! den yol alarak Herkes yorum yapabilir.
kişi öldürdüğünü böbürlene böbürlene anlatışından ve sonrasında zavallı masum bir kızcağızı lekelemekten ve üstüne üstlük, yalan yanlış raporlarla gün yüzüne ALNININ AKIYLA çıkabilmiş (bunu başarmış) nacizane kişilik(!)
Ben Böyle Şeyler Yapacağına İnanmıyorum.Kesin İşin İçinde Bir İş Vardır. Kendisi Çok Doğru Sözlü Bir Şahsiyettir. Geçmişte Ne Yaptıklarını Anlatıyor. Adam 60 Yaşını Geçmiş Neden Yalan Söylesin. Birde 25 Yaşlarında Hanımı Var.Neden Gidip Ufak Çocuklara Göz Diksin. Şahsen Ben İnanmıyorum Böyle Şey Yaptığına... Ama Buda Anlayana...
14 yasinda bir kiz cocuguna tacizde bulundugu iddasi nedeniyle Nisan ayindan beri tutuklu oldugu cezaevinden, Adli Tip'in magdurenin bedenen ve ruhen bir zarar girmedigi dogrultusunda rapor verdigi icin tahliye olmus kisiliktir...
ben acaba adam a iftira mı atyorlar diye düşünürken şahsından 'ben o kızla nişanlanacaktım ' açıklaması gelmiştir..e demek ki bu kart horoz kendisine amca diyen el kadar bebeklere nişanlı gözüyle bakıyormuş...beyni de kalbi de siması da çürümüş zavallı bi zihniyettir kendisi..nefret edilmeye bile değmeyecek kadar aciz hale düşmüştür..
islamda herşeyi öğrenmiş 9 yaşından sonra kızlara nikah kıyılabildiğini öğrenememiş zavallı,yazıktır bilgisizlik ayıp değil bidahaki kıza nikah kıyar olur biter affedin dini bütün adam nede olsa...
ben komplo olabilir diye düşünüyorum........ farzedelim komplo değil...... bir kişinin yaptığı hatalardan dolayı gazeteyi bu duruma alet etmeyi yanlış buluyorum.....
Vakit gazetesi yazarı Hüseyin Üzmez’in 14 yaşındaki B.Ç.’ye “cinsel istismarda” bulunmaktan tutuklanması, köktendinci görüşleriyle tanınan Vakit gazetesi açısından güç bir durum yarattı. Vakit, bir süre önce Emniyet’in yaptığı telefon dinlemelerine dayanarak, Cumhuriyet gazetesi başyazarı İlhan Selçuk’un “Fashion TV’de Rio Karnavalı’nı izlediğini ve 83 yaşında olmasına rağmen aşna-fişnelerle ilgilendiğini” alaycı bir üslup içinde iddia etmişti. Aynı Vakit gazetesi, kendi yazarıyla ile ilgili ayrıntılardan bu kez kaçındı. Gazete yazarlarından Hasan Karakaya ortada “Bir Ergenekon komplosunun dahi olabileceğinden” söz ederken, aynı gazeteden Abdurrahman Dilipak ise “Üzmez üzdü” başlıklı yazısında, “Bazı işler bilinir, ama kimse sesini çıkarmaz. Bazıları da bu işleri bilir ama gizler, tâ ki günü gelince servis edilir” diyerek yine bir tür “komplo” iddiasına işaret etti. Muhafazakar gazeteler, Üzmez’in tutuklanması olayını karşısında ilk gün genellikle görmezden gelmeyi tercih etti. Örneğin Yeni Şafak ilk gün çok küçük bir haber olarak verirken, dün birinci sayfasından fotoğraflı olarak duyurdu, ancak olayın “Müslüm Gündüz-Fadime Şahin operasyonunu hatırlattığını” vurgulayarak, komplo olabileceğini ima etti. Zaman, ilk gün iç sayfalarında küçük gördüğü haberi Hüseyin Üzmez’in “Vakit Yazarı” olduğunu belirtmeden verdi. İkinci gün (dün) ise hiç görmedi.
Zaman Gazetesi bugün ise Okur Editörü imzası ile şu yazıya yer verdi:
'Birkaç gündür Hüseyin Üzmez ile ilgili haberler medyada yer alıyor. İddialar çirkin, hadise basına yansıdığı kadarıyla mide bulandırıcı. Bazı meslektaşlarımız, 'Bu olayı niye yazmıyorsunuz? ' diye bize sitem edip ağır eleştiriler yöneltiyor. Üzülerek söylemek zorundayız ki, bazı meslektaşlarımız bu tür konulardaki yaklaşımımızı bilmiyor. Sadece Üzmez konusunda değil bu tür hadiselerde biz hep aynı ilkeli yaklaşımımızı sergiliyoruz. Biz, ünlü bir yazar/TV sunucusunun bir otel odası görüntüsünden de tek bir satır bahsetmemiştik. 40 yıllık arkadaşları bile o şahsa o kadar ilkeli yaklaşmadı. Üzmez olayını ilk servis eden haber ajansının bir çalışanının mide bulandıran benzer olayından da tek bir satır söz etmedik. Bir haber kanalını yıpratmamak için grafiker çalışanı ile ilgili haberlerde de soğukkanlı tavrımızı muhafaza ettik. Onlarca örnek sıralanabilir. Yanlış anlaşılmasın; 'yanlışlar gizlensin' demiyoruz; tam aksine 'kanun üzerine gitsin' ancak genellemeler yapılarak kitleler üzerinde linç kampanyası da yapılmamalıdır. Sonuçta gazetelerimizi çocuklar da aileler de okuyor. Kim tarafından işlenirse işlensin yüz kızartıcı bir konuyu tasvir ederken toplum psikolojisini de göz ardı etmemek, sorumlu yayıncılıktan vazgeçmemek gerekiyor. Önemli olan, herkese eşit mesafede durup yayın yapabilmek. 'Bizimkiler iyidir, sizinkiler kötüdür' anlamına gelecek her türlü yayın insan haysiyetini hiçe saymak olduğu gibi toplumsal barışı da tehlikeye atan bir tutumdur. Bu tavrı herkese göstermek çok mu zor? ' Star ilk gün küçük gördü, ikinci gün ise “Tek kişilik hücrede” başlığı ile 11. sayfada kısa fotoğraflı olarak verdi. Üzmez’den ise sadece “yazar” diye bahsetti, Vakit yazarı olduğuna değinmedi. Milli Gazete haberi iki gün de hiç bir şekilde kullanmadı.
Ilıcak’tan sert eleştiri Sabah gazetesi’nden Nazlı Ilıcak ise “Azgın Teke” başlığını attığı yazısında ise şu görüşlere yer verdi: “14 yaşındaki bir kıza tecavüz etmiş. Anlaşılıyor ki, kızı annesinden ‘satın almış! ’ Ne biçim anaysa? Kızın rızası yerine annenin rızası... Herhalde bu şekilde, ‘din bezirganı’ adam, işi kitabına uydurduğunu sanıyor. Meğer kendinden 47 yaş küçük bir de karısı varmış. İmam nikâhlı eşi 25 yaşlarında; tecavüz ettiği ise 14 yaşında. Karısının babasını, “Peygamber efendimiz, Ayşe anamızla 9 yaşındayken evlendi” diye ikna etmiş; böylece aradaki yaş farkını makul göstermiş. Hüseyin Üzmez gibilere, dindar değil, din istismarcısı denir. ...Bir çift sözüm de muhafazakar gazetelere: Hüseyin Üzmez’in ahlaksızlığını, arka sayfalarda ufacık göstermek doğru mu arkadaşlar? Bu adam dindar filan değil ki! Dolayısıyla, ‘Bizden olanı teşhir etmeyelim’ psikolojisine girmeye gerek yok.”
Vakit gazetesindeki tutucu yazıları ve kavgacı tavırlarıyla tanınan 76 yaşındaki Hüseyin Üzmez, 14 yaşındaki B.Ç.’ye tecavüz suçlamasıyla önceki gece Bursa’nın Mudanya ilçesinde gözaltına alınarak tutuklandı
Bülent CİVANOĞLU/ Fuat KARS ----------
Vakit Gazetesi’nde köşe yazarlığı yapan Hüseyin Üzmez, küçük yaştaki kıza tecavüz ettiği ihbarı üzerine Cuma gecesi 23.30’da Mudanya’da gözaltına alındı. İnegöl’de oturan 14 yaşındaki B.Ç.’ye tecavüz ettiği iddia edilen Üzmez’le birlikte kızın annesi ve babası da emniyete götürüldü.
Doktor eşliğinde ifade
Emniyetteki sorgusunun ardından Mudanya Adliyesi’ne götürülden Üzmez’in bitkin olduğu ve koluna giren polislerin desteğiyle yürüdüğü dikkati çekti. İfade verirken fenalaşması üzerine de adliyeye doktor çağrıldı. Tedavi gören ve sürekli ilaç kullanan Üzmez’in ifadesi doktor kontrolünde alındı.
8-15 yılla yargılanacak
Mahkemeye verdiği ifadenin ardından tutuklanan Üzmez, Bursa E Tipi Cezaevi’ne gönderildi. 76 yaşındaki gazeteci, 15 yaşından küçük çocukla ilişkiye girmekten TCK’nın 103. maddesine göre “çocuğun cinsel istismarı” suçundan 8 yıldan 15 yıla kadar hapis istemiyle Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanacak.
Çocuk şikayet etmese bile...
Hukukçular, kız 15 yaşından küçük olduğu için rızasının dikkate alınmayacağını ve kızın şikayetini geri alması halinde bile Üzmez’in aynı suçtan yargılanacağını söylüyor.
Kızın ailesi mi zorladı?
Tecavüze uğradığı öne sürülen 14 yaşındaki B.Ç.’nin annesi L.Ç. ile babası B.Ç. de adliyede kızlarını Hüseyin Üzmez’le birlikte olmaya zorladıkları iddiasıyla ifade verdi.
’Bana komplo kurdular’
Cezaevine konulmadan önce parmak izi alınması için Bursa Emniyet Müdürlüğü’ne getirilen Üzmez, mendilini çıkarıp gözyaşlarını sildi. Bu sırada gazetecilerin “Neden böyle yaptınız? ” sorusuna “Bana büyük komplo yaptılar. Mahkeme aşamasında konuşmayacağım. Daha sonra hesaplaşacağım” yanıtını verdi.
Eşi kendinden 50 yaş küçük
Kavgacı üslubuyla tanınan Hüseyin Üzmez, Bursa’da 9 Ocak 2003’te Nilüfer Evlendirme Dairesi’nde, kendisinden 50 yaş küçük hafız Ayşe Yılmaz’la nikah masasına oturmuştu.
Anne de tutuklandI
Hüseyin Üzmez’in birlikte olduğu 14 yaşındaki B.Ç. ve babası Bekir Ç.’nin şikayeti üzerine gözaltına alındığı ortaya çıktı. Büşra Ç.’nin annesi Livaze Ç. ‘Kızını fuhuşa zorlamak’ suçundan tutuklandı. Baba Bekir Ç. ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. İnegöllü 14 yaşındaki B.Ç.’nin anne ve babasıyla bir süredir Hüseyin Üzmez’in Mudanya’nın Hasanbey Mahallesi’nde bir apartmanda yazlık olarak kullandığı eve gidip geldiğini söyleyen komşuları, ailenin küçük kıza Üzmez’le birlikte olması için baskı yaptığını ileri sürdü.
İslami camia, 'ağabey' olarak niteledikleri Vakit Gazetesi yazarı Hüseyin Üzmez’in 14 yaşında bir kıza cinsel taciz suçlamasıyla tutuklanması karşısında önce şoka girdi, sonra 'tecavüz gibi' mazeretler üretmeye başladı. Camianın yazarlarının neredeyse hepsi 'komplo teorileri' yazarken, tutuklanmayı Ergenekon Operasyonu’na kadar vardıranlar bile oldu.
Ya cinnet ya da hap içirdiler
EMİNE ŞENLİKOĞLU (Yazar) : Hepimiz şoke olduk. Eğer öyle bir şey yaptıysa ona yazıklar olsun. Ama yapmadıysa da bu bir komploysa, komplo kuranları Allah kahretsin. Vakit yazarı denmesi acı bir şey. Hüseyin Üzmez’in ailesiyle görüştüm. Eşi 'Böyle bir şey yok' diyor. Yaptıysa cezasını çeker. Haberlerde duyar duymaz Hüseyin abiyi aradım. 'Bacım mahkemeyi bekle, söyleyeceğim bu kadar' dedi. Kız da 14 yaşında değilmiş. Hüseyin abinin tecavüze kalkışacağına inanamıyorum. Öyle bir şey yaptıysa da kesinlikle cinnet geçirmiş derim. Şu anda inanmıyorum. İlerde deliller ne gösterir bilemiyorum. Eşiyle arasındaki yaş farkında Hüseyin Üzmez’in suçu yok. Kendilerinden küçük kız alanlara, 'Yaşlı bunaklar' demişimdir. Evlendiklerinde gidip, 'Hüseyin abiyle kavga etmeye geldim' dedim. Eşi, 'Emine abla onun hiç suçu yok. Kara sevdayla aşık oldum. ’Benimle evlenmezsen intihar ederim’ dedim, evlendik' diye anlatmıştı olanları. Hüseyin abinin, namus konusunda bilinçli olarak yanlış yapacağı kanaatinde değilim. Ya bir cinnet geçirdi, ya bir hap içirdiler diye düşünüyorum. Yüzde 99 böyle bir şey yapmaz ama kalbini Allah bilir.
Toplumsal lince dönüşmesin
SİBEL ERASLAN (Vakit) : Hüseyin Üzmez, büyükbaba... Üzgünüz, şaşkınız. İnanamıyorum böyle bir şey olduğuna. En kısa zamanda hak yerini bulacaktır. Komplo olduğunu düşünmek istiyorum. Hayata bağlanmak istiyoruz. Hepimiz üzerinde şok tesiri yapıyor. Asla düşünmüyorum böyle bir şey yapacağını. Çok ihtiyar ve hasta kendisi. Böyle bir ithamla acı çektiğini düşünüyorum. Eşiyle yaş farkı üzerinden yola çıkarak, birini potansiyel suçlu ilan etmek benim hukuk vicdanıma aykırı. 18 yaşından küçük biri üzerinden toplumsal lince dönüşmesi beni rencide ediyor.
Patetik bir ruh halinin tezahürü
ÖZLEM ALBAYRAK (Yeni Şafak) : Eşiyle arasında 50 yıllık yaş farkı bulunması, genç kadınlara karşı cinsel zaafları bulunduğunu itiraf ettiği röportajları, kendi hikayesini yazdığı romanının içeriği, ’kıllanma’ gerektiren cinsten veriler. Eğer bir komploysa bile bu, ateşine atılacak odunları kendi eliyle taşıdığını teslim edebiliriz. Eğer doğruysa pekala bu olay pedofilidir ve patetik bir ruh halinin tezahürüdür. Bir çocuğu istismar etmek benim vicdanımda suçtur. Türkiye’deki bir kesim, 'Hz. Ayşe 9 yaşındayken Peygambere nikahlandı' rivayetiyle, 'Anadolu’da dindar aileler kızlarını çocuk yaşta evlendiriyorlar' argümanını biraraya her getirdiğinde, aslında İslam’ın 'pedofiliye gizli icazet verdiğini' düşünmüş, ama bunu dillendirecek cesareti asla bulamamıştı. Bu olay bu bilinçaltını açığa çıkardı. Artık erken evlendirilmenin İslam’dan değil gelenekten sadır olduğunu, Ayşe anamızın ise evlilik yaşının 9 değil, 17 ya da 25 olduğu yönünde muhtelif rivayetler olduğunu söylesek de faydasız.
Ergenekoncu tezgah
HASAN KARAKAYA (Vakit) : Eğer yanlış yapan, çirkinlik yapan insan, bizim içimizden biri ise onu asla savunmaz, ona asla sahip çıkmayız. Bu konuda ölçümüz gayet açık. Ölçümüzü, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed koymuş. Bizler de, 'İçimizden biri' dahi olsa, eğer hırsızlık yapmış, eğer sarkıntılık işlemiş, kısacası eğer 'yanlış, yamuk ve iğrenç bir iş' yapmışsa, onu ne savunuruz, ne de ona sahip çıkarız. Ancak, olayın üzerindeki esrar perdesi henüz aralanmadığı için, ortada bir tezgah ve komplo olabileceği kuşkusu içindeyiz! ... Aklımıza, 'Ergenekon’cu tezgahlar' gelmiyor değil.
Olayın bugün çıkması komplo
ABDURRAHMAN DİLİPAK (Vakit) : Zina, bizim inancımızda büyük günahtır. 'Belki nikáh yapmıştır' denebilir, ama bu da örfe, yasalara aykırı, en azından yakışıksız bir durum. Ben bu işin bir komplo olmasını temenni ediyorum. Ahir ömrümde, bu yaşlı adamın, mahkemede söyleyeceklerini merakla bekliyorum. Bana sorarsanız, ister gerçek, ister iftira olsun, bu olayın, bugün bu şekilde ortaya çıkması bir komplodur.
Soruşturma gizli değil mi
İHSAN KARAHASANOĞLU (Vakit) : Hüseyin beyin kendisi ile kısacık görüştüm. 'Olay komplo' dedi. Yargılamayı biz yapmayacağız. Yargılamayı, mahkeme yapacak. Biz ise ileri sürülen iddiaların ciddiyetini, olabilirlik ihtimalini kendi açımızdan tartışacağız. Nasıl ki Ergenekon soruşturması ile ilgili biz değerlendirmelerimizi yaptıysak, onlar da (diğer gazeteler) Hüseyin Üzmez aleyhindeki iddialar üzerinde kendilerince değerlendirmeler yapabilirler. Ama karar versinler hazırlık soruşturmasında gizlilik var mıdır, yok mudur?
Hüseyin Üzmez:Vakit gazetesinden takip ettiğim kadarıyla uslübu ve duruşuyla islama hizmet eden değerli bir yazarımız. Kendisine bulunulan suçlamalara bende komplo gözüyle bakıyorum.
HÜSEYİN ÜZMEZ: allah dostu, müslüman, katil nitekim bu günlerde zaatı muhterem sayın sapık hüseyin üzmez küçük kızları nikahına alıyor sonrada gazetelere cafcaflı yazılarla müslüman böyle olmalı şöyle olmalı diyor. İşin ası astırına bakarsak bu yazar tam bir katileştirme gençleri yoldan saptırmak için elinden geleni ardına koymamaktadır bu insanlıktan çıkan sapık hala kendine halk içinde saygı bekliyorsa hemen kendini öldürsün fakir aile kızlarının namusuna kadar göz dikecek kadar ahlaksızlaşmış ve yozlaşmış bir insancık olduğunu gösrterdi şimdi VAKİT gazetesi HUKUK savcılarını 'İŞTE O HAKİMLER DİYE YENİDEN ÖLÜM FERMANI ÇIKARTSIN ' şu saaten sonra vakitin okurları bir kez daha yazarları hakkında düşünsün ona göre gavur yada kafir diye damgaladıkları insanları karalamaktan vazgeçsinler utanmaz biri olduğunu her türlü anlmada gösterdi HÜSEYİN üzmez. Bu da hala teoratik bir düzen yani şeriyat isteyenlere örnek olsun şeriyat geri kalmış insanları ve analarınızı kadınları aşağılamaktan öteye geçmeyen bir sistemdir içi dışı tam bir yanılgı ile doludur onun için her dayim sosyalizim tüm fikir birikimlerinin üstündedir
'Bu yolun başı edeb, ortası edeb, sonu edebdir. Edebi olmayanın kavuştuğu haller çöldeki serap gibidir' buyuruyor Ehli Sünnet Alimleri.
Kendisi (yazılarında ve TV deki konuşmalarından da çokça gördüğümüz gibi) edepten yoksun, sözlerini sonucunu düşünmeden patavatsızca söyleyen biridir. Meselenin bu yönüyle ele alınması gerekir.
uçuk kaçık, pervasız bir adam üslubu genellikle güldürürken düşündüren türden, eski ülkücü ve suikastçilerden, Cumhuriyetin Tosuncukları kitabını okumuş ve yakın tarihimizin normalde ağlanası haline üslubu sayesinde gülmekten yıkılmıştım...
Beşer şaşar.
Hiç bir insan tam masum değildir.
Herkesin hata yapma hakkı var, ama yapılan hata ahlaksızlık, terbiyesizlik, vicdansızlık, şerefsizlik şeklinde olmamalıdır.
Hele kutsal değerlerin ardına gizlenip,
o kutsal değerleri temsil ettiğini zannedenler
çok daha fazla dikkat etmek ZORUNDADIRLAR....
Kodesi boylamış Vakit yazarı'dır. Kendisini tebrik ediyorum efem.
Bu ülkenin dörtbir yanında,tecavüz,taciz,ensest ilişkiler sesini duyuramayan binler belki de onbinlerin mevcudiyeti bilinirken H.Üzmez'e verilen 13 yıl hapis cazası o sessiz çoğunluğa zulmedenler için bir anlam ifade eder mi?
Gazeteci,Emin Yalman'ı vuran kişidir.Ona fazla yüklenmek doğru değildir.Zaten adam,Nefsimin kurbanı oldum demiştir.Onun gibi bu lkede binlercesi var.Ben onun ne kadar acz içinde olduğunu anlayabiliyorum.Onun yaptığını yapan(yaşım icabı) rahmetlik olmuş iki ihtiyarı hatırlıyorum.Bu gibi durumlar(Göksel'dir.Bkn:Sözlük) Daha açık yazamam.Yayimlanmaz.Göksel! den yol alarak Herkes yorum yapabilir.
Malum olaydan sonra soyadını 'Düzmez' olarak değiştiren çapkın yazar :)
kişi öldürdüğünü böbürlene böbürlene anlatışından ve sonrasında zavallı masum bir kızcağızı lekelemekten ve üstüne üstlük, yalan yanlış raporlarla gün yüzüne ALNININ AKIYLA çıkabilmiş (bunu başarmış) nacizane kişilik(!)
Ben Böyle Şeyler Yapacağına İnanmıyorum.Kesin İşin İçinde Bir İş Vardır.
Kendisi Çok Doğru Sözlü Bir Şahsiyettir.
Geçmişte Ne Yaptıklarını Anlatıyor.
Adam 60 Yaşını Geçmiş Neden Yalan Söylesin.
Birde 25 Yaşlarında Hanımı Var.Neden Gidip Ufak Çocuklara Göz Diksin.
Şahsen Ben İnanmıyorum Böyle Şey Yaptığına...
Ama Buda Anlayana...
14 yasinda bir kiz cocuguna tacizde bulundugu iddasi nedeniyle Nisan ayindan beri tutuklu oldugu cezaevinden, Adli Tip'in magdurenin bedenen ve ruhen bir zarar girmedigi dogrultusunda rapor verdigi icin tahliye olmus kisiliktir...
takke düştü kel göründü. bunun gibi adamlar yüzünden güzelim din ne hale geldi...bide tvlre çıkıp dini savunuyor...
tumturaklı laflar eden biri olması günah işlemiyeceği anlamına gelmez.
ben acaba adam a iftira mı atyorlar diye düşünürken şahsından 'ben o kızla nişanlanacaktım ' açıklaması gelmiştir..e demek ki bu kart horoz kendisine amca diyen el kadar bebeklere nişanlı gözüyle bakıyormuş...beyni de kalbi de siması da çürümüş zavallı bi zihniyettir kendisi..nefret edilmeye bile değmeyecek kadar aciz hale düşmüştür..
islamda herşeyi öğrenmiş 9 yaşından sonra kızlara nikah kıyılabildiğini öğrenememiş zavallı,yazıktır bilgisizlik ayıp değil bidahaki kıza nikah kıyar olur biter affedin dini bütün adam nede olsa...
komplodur komplo, olmadı ergenekondur, o da olmadı mağdur çocuk 'gel' der gibi bakmıştır.
sen git zamanında bi gazeteciyi vur,
sonra sözü dinlenen bi gazeteci ol....
50 yaş küçük eş...
14 yaşında bir kız çocuğu...
ne diyebilirim ki......
ve vakit gazetesi şuna benzer bir şey yazar bu beyfendinin köşesine' yazarımıza atılan iftiralar yüzünden yazısını yazamadı yazarımız...'
tarzı.....
bence o dini bütün(!) gazetemiz ' yazarımızı afaroz ettik' demeliydi...........
ben komplo olabilir diye düşünüyorum........ farzedelim komplo değil...... bir kişinin yaptığı hatalardan dolayı gazeteyi bu duruma alet etmeyi yanlış buluyorum.....
ÜZMEZ, VAKİT'İ ÜZDÜ! !
Vakit gazetesi yazarı Hüseyin Üzmez’in 14 yaşındaki B.Ç.’ye “cinsel istismarda” bulunmaktan tutuklanması, köktendinci görüşleriyle tanınan Vakit gazetesi açısından güç bir durum yarattı.
Vakit, bir süre önce Emniyet’in yaptığı telefon dinlemelerine dayanarak, Cumhuriyet gazetesi başyazarı İlhan Selçuk’un “Fashion TV’de Rio Karnavalı’nı izlediğini ve 83 yaşında olmasına rağmen aşna-fişnelerle ilgilendiğini” alaycı bir üslup içinde iddia etmişti.
Aynı Vakit gazetesi, kendi yazarıyla ile ilgili ayrıntılardan bu kez kaçındı. Gazete yazarlarından Hasan Karakaya ortada “Bir Ergenekon komplosunun dahi olabileceğinden” söz ederken, aynı gazeteden Abdurrahman Dilipak ise “Üzmez üzdü” başlıklı yazısında, “Bazı işler bilinir, ama kimse sesini çıkarmaz. Bazıları da bu işleri bilir ama gizler, tâ ki günü gelince servis edilir” diyerek yine bir tür “komplo” iddiasına işaret etti.
Muhafazakar gazeteler, Üzmez’in tutuklanması olayını karşısında ilk gün genellikle görmezden gelmeyi tercih etti. Örneğin Yeni Şafak ilk gün çok küçük bir haber olarak verirken, dün birinci sayfasından fotoğraflı olarak duyurdu, ancak olayın “Müslüm Gündüz-Fadime Şahin operasyonunu hatırlattığını” vurgulayarak, komplo olabileceğini ima etti.
Zaman, ilk gün iç sayfalarında küçük gördüğü haberi Hüseyin Üzmez’in “Vakit Yazarı” olduğunu belirtmeden verdi. İkinci gün (dün) ise hiç görmedi.
Zaman Gazetesi bugün ise Okur Editörü imzası ile şu yazıya yer verdi:
'Birkaç gündür Hüseyin Üzmez ile ilgili haberler medyada yer alıyor. İddialar çirkin, hadise basına yansıdığı kadarıyla mide bulandırıcı.
Bazı meslektaşlarımız, 'Bu olayı niye yazmıyorsunuz? ' diye bize sitem edip ağır eleştiriler yöneltiyor. Üzülerek söylemek zorundayız ki, bazı meslektaşlarımız bu tür konulardaki yaklaşımımızı bilmiyor. Sadece Üzmez konusunda değil bu tür hadiselerde biz hep aynı ilkeli yaklaşımımızı sergiliyoruz. Biz, ünlü bir yazar/TV sunucusunun bir otel odası görüntüsünden de tek bir satır bahsetmemiştik. 40 yıllık arkadaşları bile o şahsa o kadar ilkeli yaklaşmadı. Üzmez olayını ilk servis eden haber ajansının bir çalışanının mide bulandıran benzer olayından da tek bir satır söz etmedik. Bir haber kanalını yıpratmamak için grafiker çalışanı ile ilgili haberlerde de soğukkanlı tavrımızı muhafaza ettik. Onlarca örnek sıralanabilir. Yanlış anlaşılmasın; 'yanlışlar gizlensin' demiyoruz; tam aksine 'kanun üzerine gitsin' ancak genellemeler yapılarak kitleler üzerinde linç kampanyası da yapılmamalıdır. Sonuçta gazetelerimizi çocuklar da aileler de okuyor. Kim tarafından işlenirse işlensin yüz kızartıcı bir konuyu tasvir ederken toplum psikolojisini de göz ardı etmemek, sorumlu yayıncılıktan vazgeçmemek gerekiyor. Önemli olan, herkese eşit mesafede durup yayın yapabilmek. 'Bizimkiler iyidir, sizinkiler kötüdür' anlamına gelecek her türlü yayın insan haysiyetini hiçe saymak olduğu gibi toplumsal barışı da tehlikeye atan bir tutumdur. Bu tavrı herkese göstermek çok mu zor? '
Star ilk gün küçük gördü, ikinci gün ise “Tek kişilik hücrede” başlığı ile 11. sayfada kısa fotoğraflı olarak verdi. Üzmez’den ise sadece “yazar” diye bahsetti, Vakit yazarı olduğuna değinmedi. Milli Gazete haberi iki gün de hiç bir şekilde kullanmadı.
Ilıcak’tan sert eleştiri
Sabah gazetesi’nden Nazlı Ilıcak ise “Azgın Teke” başlığını attığı yazısında ise şu görüşlere yer verdi:
“14 yaşındaki bir kıza tecavüz etmiş. Anlaşılıyor ki, kızı annesinden ‘satın almış! ’ Ne biçim anaysa? Kızın rızası yerine annenin rızası... Herhalde bu şekilde, ‘din bezirganı’ adam, işi kitabına uydurduğunu sanıyor. Meğer kendinden 47 yaş küçük bir de karısı varmış. İmam nikâhlı eşi 25 yaşlarında; tecavüz ettiği ise 14 yaşında. Karısının babasını, “Peygamber efendimiz, Ayşe anamızla 9 yaşındayken evlendi” diye ikna etmiş; böylece aradaki yaş farkını makul göstermiş.
Hüseyin Üzmez gibilere, dindar değil, din istismarcısı denir.
...Bir çift sözüm de muhafazakar gazetelere: Hüseyin Üzmez’in ahlaksızlığını, arka sayfalarda ufacık göstermek doğru mu arkadaşlar? Bu adam dindar filan değil ki! Dolayısıyla, ‘Bizden olanı teşhir etmeyelim’ psikolojisine girmeye gerek yok.”
MİLLİYET GAZETESİ 29 NİSAN
VAKİT YAZARI 14 YAŞINDAKİ KÜÇÜK KIZA TECAVÜZ ETTİ
Vakit gazetesindeki tutucu yazıları ve kavgacı tavırlarıyla tanınan 76 yaşındaki Hüseyin Üzmez, 14 yaşındaki B.Ç.’ye tecavüz suçlamasıyla önceki gece Bursa’nın Mudanya ilçesinde gözaltına alınarak tutuklandı
Bülent CİVANOĞLU/ Fuat KARS
----------
Vakit Gazetesi’nde köşe yazarlığı yapan Hüseyin Üzmez, küçük yaştaki kıza tecavüz ettiği ihbarı üzerine Cuma gecesi 23.30’da Mudanya’da gözaltına alındı. İnegöl’de oturan 14 yaşındaki B.Ç.’ye tecavüz ettiği iddia edilen Üzmez’le birlikte kızın annesi ve babası da emniyete götürüldü.
Doktor eşliğinde ifade
Emniyetteki sorgusunun ardından Mudanya Adliyesi’ne götürülden Üzmez’in bitkin olduğu ve koluna giren polislerin desteğiyle yürüdüğü dikkati çekti. İfade verirken fenalaşması üzerine de adliyeye doktor çağrıldı. Tedavi gören ve sürekli ilaç kullanan Üzmez’in ifadesi doktor kontrolünde alındı.
8-15 yılla yargılanacak
Mahkemeye verdiği ifadenin ardından tutuklanan Üzmez, Bursa E Tipi Cezaevi’ne gönderildi. 76 yaşındaki gazeteci, 15 yaşından küçük çocukla ilişkiye girmekten TCK’nın 103. maddesine göre “çocuğun cinsel istismarı” suçundan 8 yıldan 15 yıla kadar hapis istemiyle Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanacak.
Çocuk şikayet etmese bile...
Hukukçular, kız 15 yaşından küçük olduğu için rızasının dikkate alınmayacağını ve kızın şikayetini geri alması halinde bile Üzmez’in aynı suçtan yargılanacağını söylüyor.
Kızın ailesi mi zorladı?
Tecavüze uğradığı öne sürülen 14 yaşındaki B.Ç.’nin annesi L.Ç. ile babası B.Ç. de adliyede kızlarını Hüseyin Üzmez’le birlikte olmaya zorladıkları iddiasıyla ifade verdi.
’Bana komplo kurdular’
Cezaevine konulmadan önce parmak izi alınması için Bursa Emniyet Müdürlüğü’ne getirilen Üzmez, mendilini çıkarıp gözyaşlarını sildi. Bu sırada gazetecilerin “Neden böyle yaptınız? ” sorusuna “Bana büyük komplo yaptılar. Mahkeme aşamasında konuşmayacağım. Daha sonra hesaplaşacağım” yanıtını verdi.
Eşi kendinden 50 yaş küçük
Kavgacı üslubuyla tanınan Hüseyin Üzmez, Bursa’da 9 Ocak 2003’te Nilüfer Evlendirme Dairesi’nde, kendisinden 50 yaş küçük hafız Ayşe Yılmaz’la nikah masasına oturmuştu.
Anne de tutuklandI
Hüseyin Üzmez’in birlikte olduğu 14 yaşındaki B.Ç. ve babası Bekir Ç.’nin şikayeti üzerine gözaltına alındığı ortaya çıktı. Büşra Ç.’nin annesi Livaze Ç. ‘Kızını fuhuşa zorlamak’ suçundan tutuklandı. Baba Bekir Ç. ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. İnegöllü 14 yaşındaki B.Ç.’nin anne ve babasıyla bir süredir Hüseyin Üzmez’in Mudanya’nın Hasanbey Mahallesi’nde bir apartmanda yazlık olarak kullandığı eve gidip geldiğini söyleyen komşuları, ailenin küçük kıza Üzmez’le birlikte olması için baskı yaptığını ileri sürdü.
WWW.GAZETEVATAN.COM 29 NİSAN
İSLAMCI YAZARLARDAN TECAVÜZ BAHNELERİ
Fatma AKSU/İSTANBUL
İslami camia, 'ağabey' olarak niteledikleri Vakit Gazetesi yazarı Hüseyin Üzmez’in 14 yaşında bir kıza cinsel taciz suçlamasıyla tutuklanması karşısında önce şoka girdi, sonra 'tecavüz gibi' mazeretler üretmeye başladı. Camianın yazarlarının neredeyse hepsi 'komplo teorileri' yazarken, tutuklanmayı Ergenekon Operasyonu’na kadar vardıranlar bile oldu.
Ya cinnet ya da hap içirdiler
EMİNE ŞENLİKOĞLU (Yazar) : Hepimiz şoke olduk. Eğer öyle bir şey yaptıysa ona yazıklar olsun. Ama yapmadıysa da bu bir komploysa, komplo kuranları Allah kahretsin. Vakit yazarı denmesi acı bir şey. Hüseyin Üzmez’in ailesiyle görüştüm. Eşi 'Böyle bir şey yok' diyor. Yaptıysa cezasını çeker. Haberlerde duyar duymaz Hüseyin abiyi aradım. 'Bacım mahkemeyi bekle, söyleyeceğim bu kadar' dedi. Kız da 14 yaşında değilmiş. Hüseyin abinin tecavüze kalkışacağına inanamıyorum. Öyle bir şey yaptıysa da kesinlikle cinnet geçirmiş derim. Şu anda inanmıyorum. İlerde deliller ne gösterir bilemiyorum. Eşiyle arasındaki yaş farkında Hüseyin Üzmez’in suçu yok. Kendilerinden küçük kız alanlara, 'Yaşlı bunaklar' demişimdir. Evlendiklerinde gidip, 'Hüseyin abiyle kavga etmeye geldim' dedim. Eşi, 'Emine abla onun hiç suçu yok. Kara sevdayla aşık oldum. ’Benimle evlenmezsen intihar ederim’ dedim, evlendik' diye anlatmıştı olanları. Hüseyin abinin, namus konusunda bilinçli olarak yanlış yapacağı kanaatinde değilim. Ya bir cinnet geçirdi, ya bir hap içirdiler diye düşünüyorum. Yüzde 99 böyle bir şey yapmaz ama kalbini Allah bilir.
Toplumsal lince dönüşmesin
SİBEL ERASLAN (Vakit) : Hüseyin Üzmez, büyükbaba... Üzgünüz, şaşkınız. İnanamıyorum böyle bir şey olduğuna. En kısa zamanda hak yerini bulacaktır. Komplo olduğunu düşünmek istiyorum. Hayata bağlanmak istiyoruz. Hepimiz üzerinde şok tesiri yapıyor. Asla düşünmüyorum böyle bir şey yapacağını. Çok ihtiyar ve hasta kendisi. Böyle bir ithamla acı çektiğini düşünüyorum. Eşiyle yaş farkı üzerinden yola çıkarak, birini potansiyel suçlu ilan etmek benim hukuk vicdanıma aykırı. 18 yaşından küçük biri üzerinden toplumsal lince dönüşmesi beni rencide ediyor.
Patetik bir ruh halinin tezahürü
ÖZLEM ALBAYRAK (Yeni Şafak) : Eşiyle arasında 50 yıllık yaş farkı bulunması, genç kadınlara karşı cinsel zaafları bulunduğunu itiraf ettiği röportajları, kendi hikayesini yazdığı romanının içeriği, ’kıllanma’ gerektiren cinsten veriler. Eğer bir komploysa bile bu, ateşine atılacak odunları kendi eliyle taşıdığını teslim edebiliriz. Eğer doğruysa pekala bu olay pedofilidir ve patetik bir ruh halinin tezahürüdür. Bir çocuğu istismar etmek benim vicdanımda suçtur. Türkiye’deki bir kesim, 'Hz. Ayşe 9 yaşındayken Peygambere nikahlandı' rivayetiyle, 'Anadolu’da dindar aileler kızlarını çocuk yaşta evlendiriyorlar' argümanını biraraya her getirdiğinde, aslında İslam’ın 'pedofiliye gizli icazet verdiğini' düşünmüş, ama bunu dillendirecek cesareti asla bulamamıştı. Bu olay bu bilinçaltını açığa çıkardı. Artık erken evlendirilmenin İslam’dan değil gelenekten sadır olduğunu, Ayşe anamızın ise evlilik yaşının 9 değil, 17 ya da 25 olduğu yönünde muhtelif rivayetler olduğunu söylesek de faydasız.
Ergenekoncu tezgah
HASAN KARAKAYA (Vakit) : Eğer yanlış yapan, çirkinlik yapan insan, bizim içimizden biri ise onu asla savunmaz, ona asla sahip çıkmayız. Bu konuda ölçümüz gayet açık. Ölçümüzü, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed koymuş. Bizler de, 'İçimizden biri' dahi olsa, eğer hırsızlık yapmış, eğer sarkıntılık işlemiş, kısacası eğer 'yanlış, yamuk ve iğrenç bir iş' yapmışsa, onu ne savunuruz, ne de ona sahip çıkarız. Ancak, olayın üzerindeki esrar perdesi henüz aralanmadığı için, ortada bir tezgah ve komplo olabileceği kuşkusu içindeyiz! ... Aklımıza, 'Ergenekon’cu tezgahlar' gelmiyor değil.
Olayın bugün çıkması komplo
ABDURRAHMAN DİLİPAK (Vakit) : Zina, bizim inancımızda büyük günahtır. 'Belki nikáh yapmıştır' denebilir, ama bu da örfe, yasalara aykırı, en azından yakışıksız bir durum. Ben bu işin bir komplo olmasını temenni ediyorum. Ahir ömrümde, bu yaşlı adamın, mahkemede söyleyeceklerini merakla bekliyorum. Bana sorarsanız, ister gerçek, ister iftira olsun, bu olayın, bugün bu şekilde ortaya çıkması bir komplodur.
Soruşturma gizli değil mi
İHSAN KARAHASANOĞLU (Vakit) : Hüseyin beyin kendisi ile kısacık görüştüm. 'Olay komplo' dedi. Yargılamayı biz yapmayacağız. Yargılamayı, mahkeme yapacak. Biz ise ileri sürülen iddiaların ciddiyetini, olabilirlik ihtimalini kendi açımızdan tartışacağız. Nasıl ki Ergenekon soruşturması ile ilgili biz değerlendirmelerimizi yaptıysak, onlar da (diğer gazeteler) Hüseyin Üzmez aleyhindeki iddialar üzerinde kendilerince değerlendirmeler yapabilirler. Ama karar versinler hazırlık soruşturmasında gizlilik var mıdır, yok mudur?
HÜRRİYET GAZETESİ 29 Nisan 2008
çok sevdiğim yazarlardan biri.. cumhuriyet tosuncukları adlı kitabıda mükemmel..hakkındakilerin komplo olduğu kanaatindeyim..
Hüseyin Üzmez:Vakit gazetesinden takip ettiğim kadarıyla uslübu ve duruşuyla islama hizmet eden değerli bir yazarımız. Kendisine bulunulan suçlamalara bende komplo gözüyle bakıyorum.
HÜSEYİN ÜZMEZ: allah dostu, müslüman, katil nitekim bu günlerde zaatı muhterem sayın sapık hüseyin üzmez küçük kızları nikahına alıyor sonrada gazetelere cafcaflı yazılarla müslüman böyle olmalı şöyle olmalı diyor.
İşin ası astırına bakarsak bu yazar tam bir katileştirme gençleri yoldan saptırmak için elinden geleni ardına koymamaktadır bu insanlıktan çıkan sapık hala kendine halk içinde saygı bekliyorsa hemen kendini öldürsün fakir aile kızlarının namusuna kadar göz dikecek kadar ahlaksızlaşmış ve yozlaşmış bir insancık olduğunu gösrterdi şimdi VAKİT gazetesi HUKUK savcılarını 'İŞTE O HAKİMLER DİYE YENİDEN ÖLÜM FERMANI ÇIKARTSIN ' şu saaten sonra vakitin okurları bir kez daha yazarları hakkında düşünsün ona göre gavur yada kafir diye damgaladıkları insanları karalamaktan vazgeçsinler utanmaz biri olduğunu her türlü anlmada gösterdi HÜSEYİN üzmez.
Bu da hala teoratik bir düzen yani şeriyat isteyenlere örnek olsun şeriyat geri kalmış insanları ve analarınızı kadınları aşağılamaktan öteye geçmeyen bir sistemdir içi dışı tam bir yanılgı ile doludur onun için her dayim sosyalizim tüm fikir birikimlerinin üstündedir
[email protected]
adam su gibi her kaba uyar cinsten...yok birbirlerinden hiçbir farkları..
özü sözü doğru
bütün 'vakit' yazarlarından tiksiniyorum...
'Bu yolun başı edeb, ortası edeb, sonu edebdir. Edebi olmayanın kavuştuğu haller çöldeki serap gibidir' buyuruyor Ehli Sünnet Alimleri.
Kendisi (yazılarında ve TV deki konuşmalarından da çokça gördüğümüz gibi) edepten yoksun, sözlerini sonucunu düşünmeden patavatsızca söyleyen biridir. Meselenin bu yönüyle ele alınması gerekir.
uçuk kaçık, pervasız bir adam üslubu genellikle güldürürken düşündüren türden, eski ülkücü ve suikastçilerden, Cumhuriyetin Tosuncukları kitabını okumuş ve yakın tarihimizin normalde ağlanası haline üslubu sayesinde gülmekten yıkılmıştım...
en nefret ettiği kişilere bile sayın... diye hitab eden delikanlı eski ülkücü kimseden korkusu olmayan sadece doğruları söyleyen köşe yazarı...
oldukça enteresan bir kisilgi var. aç1k oturumlara renk kat1yor.
malatyadan cikmis baska bir sivri kalem....malatya nin havasinda suyunda birseyler var.....
su bizim hikayemiz isimli ani kitabini okumustum cok keyifli idi...
Çok seviyorum kendisini.Dobra dobra.