assassin(suikastçi) kelimesinin lügatlara girmesini sağlamış, başta Nizamülmülk olmak üzere birçok kişinin ölümüne neden olan Haşhaşinleri bir araya getirmiştir. Alamut adında bir de emsalsiz kalesi vardır..
Bu adamın zekasına hayranım ve bu adam Selçuklu devletindeyken saraydan kovulmuştur bu adam terörist değildir bana göre çünkü bu adam
Adalet Dağıtan,Dehşet Saçandır
cennet diye bir şey oluşturmamıştır eroin içmiş ve içirtmiş olabilir çünkü eroin korkusuzluk verir ve hiç bir zaman masum insan öldürmemiştir.Suikastlarından kurtulan adam yoktur bu adam zekası ve adaletine hayranım
günümüz medya patronlarının, mafya babalarının, aydın geçinen gangsterkerin, batı-uygar-modern-çağdaş sıfatlarıyla nitelendirilen herkişinin bilinçsizce de olsa örnek aldığına inandığım tarihi şahsiyet. nevi şahsına münhasır örgüt yapılanması ve motivasyon unsurlarıyla tarihin o dönemine kıyasla modern ve kafat kokuşmuş bir felsefe etrafında topladığı kadınlı erkekli hayvanlı insanlı yaratığı amaçlarına mürid eylemiş kişi. zevk veren bilimum maddenin insan doğasında yarattığı müthiş açlığı (sex, uyuşturucu vs..) mükafat gösterip kişioğlunu olmadık eylemlere fail etmiş terörist.
Nizam-ül Mülk ve Ömer Hayyam la aynı devirlerde yaşamıştır. 45 yıl kadar çevresine dehşet ve anarşi salarak yaşamış kişidir. Müridlerini yarattığı sahte cennette haşhaş içirip kendilerinden geçecek şekilde eğlence ve zevke daldırıp, sonra onları kendisi ve davası için gözlerini kırpmadan ölüme giden fedailer durumuda getirebilen tehlikeli bir lider.
Nizam-ül Mülk ve Ömer Hayyam'la aynı devirlerde yaşamıştır. 45 yıl kadar çevresine dehşet ve anarşi salarak yaşamış kişidir. Müridlerini yarattığı sahte cennette haşhaş içirip kendilerinden geçecek şekilde eğlence ve zevke daldırıp, sonra onları kendisi ve davası için ölüme giden fedailer duruuda getirebilen tehlikeli bir lider.
Gizli ve korkunç cinayetler işleyen haşhaşi örgütünü kuran adam. İsmailiye devletini kuran kişi. Nizam-ül.Mülk'ü öldürten kişi. İsmaili tarikatının dini lideri. Tarihin ilk terörist devletini kuran kişi.
Hasan Sabbah Dünyanın belki de ilk Terör örgütüdür. Evet haşhaşı kullanarak eylemci yetiştirmişlerdir. Haşhaşın uyarıcı ve uyuşturucu etkisi vardır. Bu gün PKK terör örgütününde uyuşturucu kulandığı biliniyor. Evet çok zekiymiş. Ve katiller maalesef zeki insanların içinden de çıkabiliyor.
Hasan Sabbah'ın uyuşturucu kullanarak bugünkü anlamda intihar eylemcileri yeitştirdiği biliniyor. Selçuklu devletinin büyük devlet adamı Nizamı mülk'ü insanlığa halka iyiylik olsun diye mi öldürdü. Hadi canım sende. Bence bir cinayet şebekesiydi. Evet zekası vardı ama zekasını Apo gibi kullanmadı mı?
hasan sabbah için saçma sapan konuşan tarihten haberi olmayan onun bunun, bugünde olduğu gibi kişiliksiz şahsiyetler tarafından, iftira atan insanlara sözüm adam olunda tarihi öğrenin. sizin için ne kadar doğruyu söylesekte yanlış kabul edersiniz iftiracılar hasan sabbaha afyoncu yakıştırmalar yaptınız. Oysaki onlara “Assasin” deniliyordu. Assasin kavramının türkçe karşılığı “bekçiler, sır bekçileri”dir. assasin den haşhaş yaptınız askerlere afyon verip saldırı yaptırdı dedınız akıl var fikir var eroin almış bi kişi nasıl ayakta duracakta saldırı yapacak allah için yaaa bu kadar mı cahilsiniz sınız? ? ? kim olduğunu öğrenin ben yardımcı olayım...
Hasan Sabbah
Hasan Sabbah, tarihte ve günümüzde eşi benzeri olmayan bir önderdir. Hasan Sabbah, kurduğu örgüt ile yıllarca zalimlerin, saltanat sahiplerinin korkulu rüyası olmuştur. Hasan Sabbah, İran’ın Kum kentinde doğmuştur. Doğum tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Hasan Sabbah, 17 yaşına kadar Oniki İmam’cı Şii eğitimi almıştır. 17 yaşından sonra İsmailliliği benimsemiş ve bölgenin İsmaili önderlerinden eğitim görmüştür. Hasan Sabbah buradaki eğitimini tamamlayınca, İsmaillilerin merkezi olan Fatımi Devleti’nin başkentine uzun ve zahmetli bir yolculuktan sonra 1078’de vardı. Hasan Sabbah üç yıl Mısır’da kaldı. Kahire ve İskenderiye’de dönemin ünlü bilginlerinden dersler aldı. Hasan Sabbah, 1081 yılında İsfahan’a dönerek, yetkinleşmiş bir şekilde mücadeleye başladı. Hasan Sabbah, yaklaşık 9 yıl çeşitli kentleri gezerek, İsmailliliği yaymaya çalıştı. Bu çalışmaları sonucu var olan İsmaili tabanını daha da genişletti. 1090 yılında Alamut kalesinde eğitim ve örgütlenme mücadelesine yeni bir boyut kazandırarak, Alamut kalesini kendisine merkezi üs olarak seçti. Alamut kalesi, Elbruz sıradağlarının en doruğunda olup, çok korunaklı bir konumdadır. Nitekim yıllarca ordular Alamut’u kuşatmalarına rağmen fethedememişlerdir. Hasan Sabbah burayı bilinçli seçmiştir. Hasan Sabbah, Alamut’un bütün eksiklerini tamamladı. Su kanalları açıp, ambarlar kurdu. Çevredeki küçük kaleleri alıp onlara kuleler yaptı. Çevrede bulunan yerleşim alanlarının çoğu İsmaili oldu. Bu arada bazı kurallar getirip, sosyal reformlar yaptı. İsmailileri kardeşlik bağlarıyla birleştirdi. Böylece her birey kendisini topluluğun sorumlu bir üyesi ve onun ayrılmaz bir parçası olarak hissetmeye başlamıştır. Alamut kalesinin Hasan Sabbah tarafından ele geçirildiğini öğrenen Selçuklu veziri, Nizamülmülk, dört ay boyunca Alamut’u kuşatmasına rağmen sonuç alamadı. Bu dönemde Selçuklu Devleti’nde taht kavgası vardı. Bu durumu en iyi şekilde değerlendiren Hasan Sabbah, örgütlenme alanını günden güne genişletti. Örgütlenme ağı o kadar boyutlanmıştı ki, Selçuklu Devleti’nin üst düzey memurları dahi İsmaili olmuştu. Hasan Sabbah, bütün yaşamı boyunca İsmaili inancının özgürce yaşanması için çalıştı. Bu noktada başarılı oldu. Bugün dahi onlarca kişi Hasan Sabbah’ın yaptıklarını hayranlık, şaşkınlık ve gıpta ile değerlendirmekteler. Hasan Sabbah’a olmadık iftiralar, hakaretler ve yakıştırmalar yapıldı. Öyle ki, Hasan Sabbah taraftarlarına afyon içenler anlamında haşhaşiler denildi. Oysaki onlara “Assasin” deniliyordu. Assasin kavramının türkçe karşılığı “bekçiler, sır bekçileri”dir. Onlar hiç bir zaman dünya malına olan düşkünlüklerinden, insanın inandığı değerler için yapmayacağı şey olmadığını bilmediler. Onlar için, değerleri için, inancı için yaşamını dahi feda etmek, insanın yapacağı bir iş değildi. Günümüzde dahi, Hasan Sabbah ve taraftarları için en ahlâk dışı iftiralar yapılmaktadır. Onlara göre Hasan Sabbah, fedailerini sahte cennet vaadiyle kandırıp, onları uyuşturucuya alıştırıp, eylemlere gönderiyormuş. Ne yazık ki, bir çok Alevi insan dahi bu yalanlara inanmaktadır. Oysaki gerçekler çok daha farklıdır. Gerçekte Hasan Sabbah, kötülüklere, haksızlıklara karşı gelmiş ve öğrencilerini de bu doğrultuda eğitmiştir. Onlara asla ve asla haksızlığa boyun eğmemelerini öğütlemiştir. Bu uğurda gerekirse yaşamlarını ortaya koymalarını öğütlemiştir. Hasan Sabbah’ı izleyen öğrencileri, yer yer fedai eylemler geliştirip, haksızlıkların üzerine gitmişlerdir. Doğal olarak haksız olanlar bunun karşıt propagandasını yapmışlardır. Ama bilinmelidir ki, bir kişiye ne kadarda uyuşturucu verilirse verilsin, o kişi asla böyle eylemler yapamaz. Aksine uyuşturucu alan kişi hantallaşır. Hasan Sabbah’ın Alamut kalesini koruması, bu kaleye en güçlü ordunun dahi girememesi günümüzde dahi gıpta ile bakılan, hayranlık duyulan bir olaydır. Nasıl olurda bir fedai gözünü kırpmadan eylem gerçekleştirmiştir? O fedai nasıl bir eğitimden geçmiştir? Hasan Sabbah nasıl taktikler geliştirip, stratejisini uygulayıp, kaleyi güçlü ordu karşısında korumuştur? Bütün bunlardan yola çıkarak, Hasan Sabbah’ın etkileme gücü, bilinci, askeri dehası, örgütlenme stratejisi günümüzde hayranlık uyandırıyor. Böyle bir büyük şahsiyet görevini başarıyla tamamlamış 1124 yılında hakka yürümüştür
*Aşkın Abc'si* . . . . Riyakarlıkmı olur, dostun olduğu yerde, Dost dostu çizermi hiç bir kalemde. Sabbah’ın Fedaileri, cennetin anahtarını, Haşhaş içip aradı, Alamut kalesinde.
(Nusret ORHAN/20.11.2008/İZMİR)
Şiirin tamamı 'Aşkın ABC'si' ismiyle şiir sayfamda.
*Aşkın Abc'si* . . . . Riyakarlıkmı olur, dostun olduğu yerde, Dost dostu çizermi hiç bir kalemde. Sabbah’ın Fedaileri, cennetin anahtarını, Haşhaş içip aradı, Alamut kalesinde.
(Nusret ORHAN/20.11.2008/İZMİR)
Şiirin tamamı 'Aşkın ABC'si' ismiyle şiir sayfamda.
herkes herkes hakkinda fikir sahibi olabilir, ama kimse kimseyi asagilayamaz hakaret edemez... Hasan Ibn-i Sabbah; tarihin gordugu en zeki insanlardan bir tanesi... Yasamini ideallerini gerceklestirmek icin mucaadele etmis ve bu mucaadelesinden asla yilmamis buyuk insan... Omer Hayyam'in zekasini takdir ettigi bir deha... Alamut ya da o cografyayi asla gormemis Marko Polo'nun yazilarindan esinlenerek Alamut Kalesi romanini 1939 yilinda yazan Wiladimir Bartol'un yorumalarina dayanarak kimse hasan Sabbah icin terorist diyemez... Taha AKYOL'da 11 Eylul saldirilarindan sonra Usame Bin Ladin Hasan Sabbah teknikleri kullaniyor demisti... Asagida BOZKURT nickli fasist insanda ayni soylemi yapmis... Behey geri kafali insan, sen tarihi sadece bir tarihi romandan mi var sayarsin? ? Neden adamin zekasina saygi duymuyorsunuz? ? Madem bir tarihi romandan adam hakkinda fikir sahibi olmayi yeglersiniz, son sayfalarinda birinde yazan su ibareyi tekrar okuyun :) 'insanlar var olan bir gercegin pesinden kosmaktansa, var olamayan bir yalana inanirlar'...
Aslanlar kendi tarihlerini yazana kadar gerçekleri ve doğruları Avcıların tarihinden öğrenmeye mecburuz. İktidarların keskin ve kanlı kılıçlarıyla yazılan tarih kitaplarına mı inanalım yoksa halkın öykülerine destanlarına, şiirlerine mi inanalım Bu yorunları yapan arkadaşlar kimlerin kitaplarını okuyup da bu kadar aşağılayıcı yorumlar yapıyolar.
HASAN SABBAH, cinayeti icat eden değil, zor kullanmak suretiyle şiddeti evcilleştirendir. Alamut ve benzeri kalelerindeki küçük dünyasında yandaşlarıyla birlikte, huzur içinde yaşamanın biricik koşulu; saldırgan merkezi devletin kalbine dehşet saçmaktır. Bunun için lazım olan iki şeyden bir ÖRGÜT, diğeri İDEOLOJİDİR. O her ikisini birlikte yürütme becerisini gösterdiğinden meşhur oldu. Ayrıca marifet şurdaydı: Beğenmediğiniz mevcut düzenin tüm kurum ve kuruluşlarını hedef alırken, elinizde mutlaka davaya kendini adayabilecek insanlar bulundurmanın yanı sıra, halka ve sivil insanlara zarar vermeden, onların titizce belirlenmiş sınırlı hedeflere yöneltmek; sisteme saldırıp yıpratmayı planlarken, her meşru eylemin ardından kitle desteğini kazanmak; hamle yaparken düşmandan gelecek en ağır darbelerde dahi hayatta kalmanın çaresini bulmak. Hasan Sabbah, kan dökücü zalimlere karşı mazlumların yanında olmasından aldığı hakla bu taktikleri dahice kullanabildiği için böylesine ün yaptı. Yoksa, yobaz iftiracıların ileri sürdüğü gibi 'gözü dönmüş imansız katiller asracılığıyla çok kan döktüğü' için değil. Ortadoks İslam adına hareket edenlerin haksız yere akıttığı kanla kıyaslandığında, İsamili Fedailerinin yaptığı deryada damla misalidir.
Fedailerine haşhaş verip inanılmaz güzel cennetten farkı olmayan yalancı bahçenin tasarımcısı ve o bahcenin huriden farkı olmayan güzeler kızların efendisi... yani fedailerine cennetin anahtarının kendisinde olduğuna inandıran ve cenneti vadederek fedailerine herşeyi yaptıran....ayrıca haşhaşilerin lideri ismaillilerin dini lideri...
Tarihimizin ilk ve en büyük terör örgütünü kuran adam... Örgütünü kurduğu dönem Selçukluların taht kavgası yaşadığı dönemdir...yani otorite boşluğundan yararlanarak kısa sürede kendine binlerce taraftar bulmuştur...Fedailerinin içeceğine haşhaş koyup onlara hayali bir cennet yaşatıyordu ve o cennette güzel kızlar içki alemleri vardı...Sonrada kendine gelen adamlara kendisi için ölürse oraya tekrar gideceğine inandırıyordu...İlk intihar komandolarını o yetiştirmişti...Kendisini eleştiren bey ağa din adamı devlet adamı kim olursa olsun suikaste uğruyordu...Fedaileri ölümden hiç korkmuyordu çünkü ölürlerse kendilerini çok güzel bir hayatın beklediğine inanıyorlardı...Artık bölgede can güvenliği kalmamış insanlar haraca bağlanmıştı...Fedailer hiç acımadan gözlerini kırpmadan insan öldürebiliyorlardı...Kendisine merkez olarak Alamut kalesini seçmişti...Kale zaten korunaklı bir yerdi...eksikleri giderince Alamut tamamen nerdeyse fethedilmesi imkansız bir hale gelmişti...Nizamülmülk Alamut kalesibi kuşatır..Kuşatma sırasında Hasan Sabbah a bir mesaj gönderir ve yaptığının yanlış olduğunu teslim olursa bağışlanacağını söyler...Ertesi sabah yatağında boğazı kesilmiş bir halde bulunur ve kuşatma kaldırılır...Sultan Berkyaruk artık tamamen karar verir bütün Batınilerin kökünü kazımaya bunu kendi divanına açıklar...ve ertesi sabah masasında saplanmış bir hançer ve bir not bulur....Notta bunu masaya saplayan sanada saplar bizle uğraşmaktan vazgeç yazılıdır...Ama sultan vazgeçmez...ve kısa bir süre sonra o da tıpkı nizamülmülk gibi yatağında boğazı kesilmiş bir halde bulunur...Çünkü Hasan Sabbah Alamutta güzel kızları kandırıp ilaçlayıp sultanın haremine gönderiyordu...33 yıl boyunca bölgede terör estirdi...Can ve mal güvenliği kalmadı...Devlet hiçbirşey yapamadı ona karşı...İntihar komandoları ise artık suikastlerini ulu orta yapmaya başladılar...hasan sabbahdan korkanda olayı görmelerine rağmen birşey yapamıyordu....katiller herkesin içinde çok rahat bir şekilde kaçıyordu...Çünkü katilleri yakalayanlar birkaç gün içinde suikaste uğruyordu...Hasan Sabbah öldükten sonra örgüt güç kaybetti ve etkisini kaybetmeye başladı...Anadoluya moğol akını başlayınca müslümanın yapamadığını putperest moğollar yaptı...Alamut kalesini ele geçirip ne kadar haşhaşi varsa kılıçtan geçirdi tam bir katliam yaptılar...Müslümanın başına dert olan hasan sabbah ve teröristleri moğollar tarafından tam anlamıyla kökleri kazındı...
Tarihteki ilk fetö
assassin(suikastçi) kelimesinin lügatlara girmesini sağlamış, başta Nizamülmülk olmak üzere birçok kişinin ölümüne neden olan Haşhaşinleri bir araya getirmiştir. Alamut adında bir de emsalsiz kalesi vardır..
Bu adamın zekasına hayranım ve bu adam Selçuklu devletindeyken saraydan kovulmuştur bu adam terörist değildir bana göre çünkü bu adam
Adalet Dağıtan,Dehşet Saçandır
cennet diye bir şey oluşturmamıştır eroin içmiş ve içirtmiş olabilir çünkü eroin korkusuzluk verir ve hiç bir zaman masum insan öldürmemiştir.Suikastlarından kurtulan adam yoktur bu adam zekası ve adaletine hayranım
müthiş zeki bi insan:! !
zeka.. tek bildiğim bu adamın çok zeki olduğu..
hasan sabbah fedayilerin kurucusu tam bir siyaset adami ve filazof
terörist
kurguya arka fon olabilecek kadar gerçekdışı bir adam. suikastçıların babası diye nitelendirilen kişiliği ile her daim suizana uğramıştır.
Hasan sabah. Zanmanı nın enzekilerin den adamın zekasına hayrankaldım
o dönemde demekki öyle yapmak gerekiyormuş.
Böylebi zekaya lafetemek nebenim haddime nede başkasının haddine
HASAN SABAH tarihi yazmış bizede hayran kalmak düşer.
saygılar.
Türkiye'deki ününü Ezel'deki Dayı'ya borçlu olan ünlü suikastçi, terörist...
...
günümüz medya patronlarının, mafya babalarının, aydın geçinen gangsterkerin, batı-uygar-modern-çağdaş sıfatlarıyla nitelendirilen herkişinin bilinçsizce de olsa örnek aldığına inandığım tarihi şahsiyet. nevi şahsına münhasır örgüt yapılanması ve motivasyon unsurlarıyla tarihin o dönemine kıyasla modern ve kafat kokuşmuş bir felsefe etrafında topladığı kadınlı erkekli hayvanlı insanlı yaratığı amaçlarına mürid eylemiş kişi. zevk veren bilimum maddenin insan doğasında yarattığı müthiş açlığı (sex, uyuşturucu vs..) mükafat gösterip kişioğlunu olmadık eylemlere fail etmiş terörist.
Nizam-ül Mülk ve Ömer Hayyam la aynı devirlerde yaşamıştır.
45 yıl kadar çevresine dehşet ve anarşi salarak yaşamış kişidir.
Müridlerini yarattığı sahte cennette haşhaş içirip kendilerinden geçecek şekilde eğlence ve zevke daldırıp, sonra onları kendisi ve davası için gözlerini kırpmadan
ölüme giden fedailer durumuda getirebilen tehlikeli bir lider.
Nizam-ül Mülk ve Ömer Hayyam'la aynı devirlerde yaşamıştır.
45 yıl kadar çevresine dehşet ve anarşi salarak yaşamış kişidir.
Müridlerini yarattığı sahte cennette haşhaş içirip kendilerinden geçecek şekilde eğlence ve zevke daldırıp,
sonra onları kendisi ve davası için ölüme giden fedailer duruuda getirebilen tehlikeli bir lider.
Gizli ve korkunç cinayetler işleyen haşhaşi örgütünü kuran adam.
İsmailiye devletini kuran kişi.
Nizam-ül.Mülk'ü öldürten kişi.
İsmaili tarikatının dini lideri.
Tarihin ilk terörist devletini kuran kişi.
Hasan Sabbah Dünyanın belki de ilk Terör örgütüdür. Evet haşhaşı kullanarak eylemci yetiştirmişlerdir. Haşhaşın uyarıcı ve uyuşturucu etkisi vardır. Bu gün PKK terör örgütününde uyuşturucu kulandığı biliniyor.
Evet çok zekiymiş. Ve katiller maalesef zeki insanların içinden de çıkabiliyor.
Hasan Sabbah'ın uyuşturucu kullanarak bugünkü anlamda intihar eylemcileri yeitştirdiği biliniyor. Selçuklu devletinin büyük devlet adamı Nizamı mülk'ü insanlığa halka iyiylik olsun diye mi öldürdü.
Hadi canım sende.
Bence bir cinayet şebekesiydi. Evet zekası vardı ama zekasını Apo gibi kullanmadı mı?
eşsiz bi zeka...
imdi bu resmi ideolojinin inşaa etiği beyinle
hasan sabbah teröristine hayranlık duyup
apo yu lanetlemeri traji-komik olduğu kadar da çelişkilidir
haksizliga ve zulme karsi direnen tarihin en unlu asilerinden biri...
süper zeka süper kişilik a.selçukluların katili sayılabilir ama zekasına hayran kaldım
hasan sabbah için saçma sapan konuşan tarihten haberi olmayan onun bunun, bugünde olduğu gibi kişiliksiz şahsiyetler tarafından, iftira atan insanlara sözüm adam olunda tarihi öğrenin. sizin için ne kadar doğruyu söylesekte yanlış kabul edersiniz iftiracılar hasan sabbaha afyoncu yakıştırmalar yaptınız. Oysaki onlara “Assasin” deniliyordu. Assasin kavramının türkçe karşılığı “bekçiler, sır bekçileri”dir. assasin den haşhaş yaptınız askerlere afyon verip saldırı yaptırdı dedınız akıl var fikir var eroin almış bi kişi nasıl ayakta duracakta saldırı yapacak allah için yaaa bu kadar mı cahilsiniz sınız? ? ? kim olduğunu öğrenin ben yardımcı olayım...
Hasan Sabbah
Hasan Sabbah, tarihte ve günümüzde eşi benzeri olmayan bir önderdir. Hasan Sabbah, kurduğu örgüt ile yıllarca zalimlerin, saltanat sahiplerinin korkulu rüyası olmuştur.
Hasan Sabbah, İran’ın Kum kentinde doğmuştur. Doğum tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Hasan Sabbah, 17 yaşına kadar Oniki İmam’cı Şii eğitimi almıştır. 17 yaşından sonra İsmailliliği benimsemiş ve bölgenin İsmaili önderlerinden eğitim görmüştür. Hasan Sabbah buradaki eğitimini tamamlayınca, İsmaillilerin merkezi olan Fatımi Devleti’nin başkentine uzun ve zahmetli bir yolculuktan sonra 1078’de vardı. Hasan Sabbah üç yıl Mısır’da kaldı. Kahire ve İskenderiye’de dönemin ünlü bilginlerinden dersler aldı. Hasan Sabbah, 1081 yılında İsfahan’a dönerek, yetkinleşmiş bir şekilde mücadeleye başladı. Hasan Sabbah, yaklaşık 9 yıl çeşitli kentleri gezerek, İsmailliliği yaymaya çalıştı. Bu çalışmaları sonucu var olan İsmaili tabanını daha da genişletti. 1090 yılında Alamut kalesinde eğitim ve örgütlenme mücadelesine yeni bir boyut kazandırarak, Alamut kalesini kendisine merkezi üs olarak seçti. Alamut kalesi, Elbruz sıradağlarının en doruğunda olup, çok korunaklı bir konumdadır. Nitekim yıllarca ordular Alamut’u kuşatmalarına rağmen fethedememişlerdir. Hasan Sabbah burayı bilinçli seçmiştir. Hasan Sabbah, Alamut’un bütün eksiklerini tamamladı. Su kanalları açıp, ambarlar kurdu. Çevredeki küçük kaleleri alıp onlara kuleler yaptı. Çevrede bulunan yerleşim alanlarının çoğu İsmaili oldu. Bu arada bazı kurallar getirip, sosyal reformlar yaptı. İsmailileri kardeşlik bağlarıyla birleştirdi. Böylece her birey kendisini topluluğun sorumlu bir üyesi ve onun ayrılmaz bir parçası olarak hissetmeye başlamıştır.
Alamut kalesinin Hasan Sabbah tarafından ele geçirildiğini öğrenen Selçuklu veziri, Nizamülmülk, dört ay boyunca Alamut’u kuşatmasına rağmen sonuç alamadı. Bu dönemde Selçuklu Devleti’nde taht kavgası vardı. Bu durumu en iyi şekilde değerlendiren Hasan Sabbah, örgütlenme alanını günden güne genişletti. Örgütlenme ağı o kadar boyutlanmıştı ki, Selçuklu Devleti’nin üst düzey memurları dahi İsmaili olmuştu.
Hasan Sabbah, bütün yaşamı boyunca İsmaili inancının özgürce yaşanması için çalıştı. Bu noktada başarılı oldu. Bugün dahi onlarca kişi Hasan Sabbah’ın yaptıklarını hayranlık, şaşkınlık ve gıpta ile değerlendirmekteler. Hasan Sabbah’a olmadık iftiralar, hakaretler ve yakıştırmalar yapıldı. Öyle ki, Hasan Sabbah taraftarlarına afyon içenler anlamında haşhaşiler denildi. Oysaki onlara “Assasin” deniliyordu. Assasin kavramının türkçe karşılığı “bekçiler, sır bekçileri”dir. Onlar hiç bir zaman dünya malına olan düşkünlüklerinden, insanın inandığı değerler için yapmayacağı şey olmadığını bilmediler. Onlar için, değerleri için, inancı için yaşamını dahi feda etmek, insanın yapacağı bir iş değildi. Günümüzde dahi, Hasan Sabbah ve taraftarları için en ahlâk dışı iftiralar yapılmaktadır. Onlara göre Hasan Sabbah, fedailerini sahte cennet vaadiyle kandırıp, onları uyuşturucuya alıştırıp, eylemlere gönderiyormuş. Ne yazık ki, bir çok Alevi insan dahi bu yalanlara inanmaktadır. Oysaki gerçekler çok daha farklıdır. Gerçekte Hasan Sabbah, kötülüklere, haksızlıklara karşı gelmiş ve öğrencilerini de bu doğrultuda eğitmiştir. Onlara asla ve asla haksızlığa boyun eğmemelerini öğütlemiştir. Bu uğurda gerekirse yaşamlarını ortaya koymalarını öğütlemiştir. Hasan Sabbah’ı izleyen öğrencileri, yer yer fedai eylemler geliştirip, haksızlıkların üzerine gitmişlerdir. Doğal olarak haksız olanlar bunun karşıt propagandasını yapmışlardır. Ama bilinmelidir ki, bir kişiye ne kadarda uyuşturucu verilirse verilsin, o kişi asla böyle eylemler yapamaz. Aksine uyuşturucu alan kişi hantallaşır.
Hasan Sabbah’ın Alamut kalesini koruması, bu kaleye en güçlü ordunun dahi girememesi günümüzde dahi gıpta ile bakılan, hayranlık duyulan bir olaydır. Nasıl olurda bir fedai gözünü kırpmadan eylem gerçekleştirmiştir? O fedai nasıl bir eğitimden geçmiştir? Hasan Sabbah nasıl taktikler geliştirip, stratejisini uygulayıp, kaleyi güçlü ordu karşısında korumuştur? Bütün bunlardan yola çıkarak, Hasan Sabbah’ın etkileme gücü, bilinci, askeri dehası, örgütlenme stratejisi günümüzde hayranlık uyandırıyor. Böyle bir büyük şahsiyet görevini başarıyla tamamlamış 1124 yılında hakka yürümüştür
*Aşkın Abc'si*
.
.
.
.
Riyakarlıkmı olur, dostun olduğu yerde,
Dost dostu çizermi hiç bir kalemde.
Sabbah’ın Fedaileri, cennetin anahtarını,
Haşhaş içip aradı, Alamut kalesinde.
(Nusret ORHAN/20.11.2008/İZMİR)
Şiirin tamamı 'Aşkın ABC'si' ismiyle şiir sayfamda.
*Aşkın Abc'si*
.
.
.
.
Riyakarlıkmı olur, dostun olduğu yerde,
Dost dostu çizermi hiç bir kalemde.
Sabbah’ın Fedaileri, cennetin anahtarını,
Haşhaş içip aradı, Alamut kalesinde.
(Nusret ORHAN/20.11.2008/İZMİR)
Şiirin tamamı 'Aşkın ABC'si' ismiyle şiir sayfamda.
nizamülmülke önce ihanet edip sonrada suikastle öldüren kişi.
bir deha, bir dahi, efsanevi filozof... en buyuk ordularin bile yapamadiklarini yanindaki bir avuc insanla yapabilmis insan..
herkes herkes hakkinda fikir sahibi olabilir, ama kimse kimseyi asagilayamaz hakaret edemez...
Hasan Ibn-i Sabbah; tarihin gordugu en zeki insanlardan bir tanesi... Yasamini ideallerini gerceklestirmek icin mucaadele etmis ve bu mucaadelesinden asla yilmamis buyuk insan... Omer Hayyam'in zekasini takdir ettigi bir deha...
Alamut ya da o cografyayi asla gormemis Marko Polo'nun yazilarindan esinlenerek Alamut Kalesi romanini 1939 yilinda yazan Wiladimir Bartol'un yorumalarina dayanarak kimse hasan Sabbah icin terorist diyemez...
Taha AKYOL'da 11 Eylul saldirilarindan sonra Usame Bin Ladin Hasan Sabbah teknikleri kullaniyor demisti... Asagida BOZKURT nickli fasist insanda ayni soylemi yapmis...
Behey geri kafali insan, sen tarihi sadece bir tarihi romandan mi var sayarsin? ?
Neden adamin zekasina saygi duymuyorsunuz? ?
Madem bir tarihi romandan adam hakkinda fikir sahibi olmayi yeglersiniz, son sayfalarinda birinde yazan su ibareyi tekrar okuyun :) 'insanlar var olan bir gercegin pesinden kosmaktansa, var olamayan bir yalana inanirlar'...
Aslanlar kendi tarihlerini yazana kadar gerçekleri ve doğruları Avcıların tarihinden öğrenmeye mecburuz. İktidarların keskin ve kanlı kılıçlarıyla yazılan tarih kitaplarına mı inanalım yoksa halkın öykülerine destanlarına, şiirlerine mi inanalım Bu yorunları yapan arkadaşlar kimlerin kitaplarını okuyup da bu kadar aşağılayıcı yorumlar yapıyolar.
HASAN SABBAH, cinayeti icat eden değil, zor kullanmak suretiyle şiddeti evcilleştirendir. Alamut ve benzeri kalelerindeki küçük dünyasında yandaşlarıyla birlikte, huzur içinde yaşamanın biricik koşulu; saldırgan merkezi devletin kalbine dehşet saçmaktır. Bunun için lazım olan iki şeyden bir ÖRGÜT, diğeri İDEOLOJİDİR. O her ikisini birlikte yürütme becerisini gösterdiğinden meşhur oldu. Ayrıca marifet şurdaydı: Beğenmediğiniz mevcut düzenin tüm kurum ve kuruluşlarını hedef alırken, elinizde mutlaka davaya kendini adayabilecek insanlar bulundurmanın yanı sıra, halka ve sivil insanlara zarar vermeden, onların titizce belirlenmiş sınırlı hedeflere yöneltmek; sisteme saldırıp yıpratmayı planlarken, her meşru eylemin ardından kitle desteğini kazanmak; hamle yaparken düşmandan gelecek en ağır darbelerde dahi hayatta kalmanın çaresini bulmak. Hasan Sabbah, kan dökücü zalimlere karşı mazlumların yanında olmasından aldığı hakla bu taktikleri dahice kullanabildiği için böylesine ün yaptı. Yoksa, yobaz iftiracıların ileri sürdüğü gibi 'gözü dönmüş imansız katiller asracılığıyla çok kan döktüğü' için değil. Ortadoks İslam adına hareket edenlerin haksız yere akıttığı kanla kıyaslandığında, İsamili Fedailerinin yaptığı deryada damla misalidir.
Fedailerine haşhaş verip inanılmaz güzel cennetten farkı olmayan yalancı bahçenin tasarımcısı ve o bahcenin huriden farkı olmayan güzeler kızların efendisi... yani fedailerine cennetin anahtarının kendisinde olduğuna inandıran ve cenneti vadederek fedailerine herşeyi yaptıran....ayrıca haşhaşilerin lideri ismaillilerin dini lideri...
Tarihimizin ilk ve en büyük terör örgütünü kuran adam...
Örgütünü kurduğu dönem Selçukluların taht kavgası yaşadığı dönemdir...yani otorite boşluğundan yararlanarak kısa sürede kendine binlerce taraftar bulmuştur...Fedailerinin içeceğine haşhaş koyup onlara hayali bir cennet yaşatıyordu ve o cennette güzel kızlar içki alemleri vardı...Sonrada kendine gelen adamlara kendisi için ölürse oraya tekrar gideceğine inandırıyordu...İlk intihar komandolarını o yetiştirmişti...Kendisini eleştiren bey ağa din adamı devlet adamı kim olursa olsun suikaste uğruyordu...Fedaileri ölümden hiç korkmuyordu çünkü ölürlerse kendilerini çok güzel bir hayatın beklediğine inanıyorlardı...Artık bölgede can güvenliği kalmamış insanlar haraca bağlanmıştı...Fedailer hiç acımadan gözlerini kırpmadan insan öldürebiliyorlardı...Kendisine merkez olarak Alamut kalesini seçmişti...Kale zaten korunaklı bir yerdi...eksikleri giderince Alamut tamamen nerdeyse fethedilmesi imkansız bir hale gelmişti...Nizamülmülk Alamut kalesibi kuşatır..Kuşatma sırasında Hasan Sabbah a bir mesaj gönderir ve yaptığının yanlış olduğunu teslim olursa bağışlanacağını söyler...Ertesi sabah yatağında boğazı kesilmiş bir halde bulunur ve kuşatma kaldırılır...Sultan Berkyaruk artık tamamen karar verir bütün Batınilerin kökünü kazımaya bunu kendi divanına açıklar...ve ertesi sabah masasında saplanmış bir hançer ve bir not bulur....Notta bunu masaya saplayan sanada saplar bizle uğraşmaktan vazgeç yazılıdır...Ama sultan vazgeçmez...ve kısa bir süre sonra o da tıpkı nizamülmülk gibi yatağında boğazı kesilmiş bir halde bulunur...Çünkü Hasan Sabbah Alamutta güzel kızları kandırıp ilaçlayıp sultanın haremine gönderiyordu...33 yıl boyunca bölgede terör estirdi...Can ve mal güvenliği kalmadı...Devlet hiçbirşey yapamadı ona karşı...İntihar komandoları ise artık suikastlerini ulu orta yapmaya başladılar...hasan sabbahdan korkanda olayı görmelerine rağmen birşey yapamıyordu....katiller herkesin içinde çok rahat bir şekilde kaçıyordu...Çünkü katilleri yakalayanlar birkaç gün içinde suikaste uğruyordu...Hasan Sabbah öldükten sonra örgüt güç kaybetti ve etkisini kaybetmeye başladı...Anadoluya moğol akını başlayınca müslümanın yapamadığını putperest moğollar yaptı...Alamut kalesini ele geçirip ne kadar haşhaşi varsa kılıçtan geçirdi tam bir katliam yaptılar...Müslümanın başına dert olan hasan sabbah ve teröristleri moğollar tarafından tam anlamıyla kökleri kazındı...