Kültür Sanat Edebiyat Şiir

Godot'yu Beklerken sizce ne demek, Godot'yu Beklerken size neyi çağrıştırıyor?

Godot'yu Beklerken terimi Ultimate tarafından tarihinde eklendi

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Hazımsızlığın sebebi vasıfsızlıktır. Yaratmaya değil kazanmaya odaklı olmak, çevreyi incelemeden sadece küpünü doldurmaktır mesele. Vermeden almak soysuzluktur. Döngüyü bozmak ve hayatı lehine çevirmeye çalışmak sığ zihinlerin tek amacıdır.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Mantık bahçenin çitidir. Fizik bahçedeki ağaçtır. Etik de ağaçtaki meyvedir. Amaç meyveye ulaşmaktır. Meyve de insanların ahlakının düzgün olmasıdır.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Az gelişmiş topluluklarda siyasetçinin çözme sözü vererek başa geldiği sorunlar, aslında onun tüm siyasetini üzerine inşa ettiği bir temel taşıdır. Siyasetçi varlığını bu sorunlara borçludur. Özellikle cahil ve kötü niyetli siyasetçiler, bu sorunları çözüme kavuşturmayı kendi zararlarına çalışmak ve sorunun yarattığı kamuoyunu kaybetmek olarak algılarlar.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Herkes Everest’e tırmanamayabilir ama herkesin tırmanacağı bir Everest’i muhakkak vardır demişti Nasuh Mahruki. Şiiri, sanatı, duyguyu, aşkı, değişimi, güzelliği kendine Everest yapmış şairlerin uğrak yeridir Antoloji.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Ben öyle sanıyorum ki bizi korkutan ölümden çok bizim cenaze alaylarıya, asık suratlarla ölüme verdiğimiz korkunç haldir. Çocuklar bile sevdiklerini maske takmış görünce korkarlar. (Montaigne-Ölüm)

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Bir maddiyatçı ile bir maneviyatçı sodyum klorür minerali için aynı tarifi yaparlar. Ancak insanın tarifinde anlaşamazlar. İnsanlık kendini tanımak için büyük bir gayret göstermiştir. Bilgin, filozof, şair ve mistiklerin gözlemlerinden oluşan bir hazine sahibi olmamıza rağmen insan hakkındaki görüşlerimiz bazı görünüş ve parçalardan ibarettir. Bu parçalar da bizim metotlarımızla bir araya getirilmiştir. Her birimiz bir hayaletler alayından başka bir şey değiliz. Bilinmez gerçek de bu hayaletler arasında yürüyor. (Alexis Carrel- İnsan denen meçhul)

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Bir ateşi ne kadar kuvvetli yakarsan, odunu o kadar çabuk tüketirsin. (Zenon)

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Tok açın halinden anlamaz derler. Ben aç olanların da birbirlerini anlamadıklarını gördüm. (Fyodor Dostoyevski-Ezilenler)

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Otto Rank’e göre kabul kavramı önemlidir. Kendinin kabulü, eksik olduğunun kabulü, yanlış yapabilme ihtimalinin kabulü, bilmediğinin kabulü… Kabulden önce gelen kavram ise düşünüre göre farkındalıktır. Kendi içindeki eksikliğin farkındalığı! Ne yapabileceğinin farkındalığı! Neyi bilmediğinin farkındalığı! Yani düşünüre göre o herşeye yeten, mükemmel görünen, idealize bir benlik hayal eden kişinin ayakları biraz yere basmalıdır. Farkındalık ve kabul konusunda aydınlanmamış insan, beklentiler ve sonuçlar arasındaki uçurum karşısında küçücük kalır. Suçluluk ve yetersizlik hissi ile dolar. Hasta olur.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Tahakküm kurmadan sevmeyi öğrenmeli insan
    Durdurup zamanı, ıssızlığa geçmeli
    Aşk yalındır yekparedir
    Çıkar veya güç ilişkilerinin nesnesine dönüşmemeli
    İnsan bilmeli içindekini, ve sevmeli kendini
    Serbest bırakmalı ayaklarını, ellerini
    Akıl ve kalp birleşmeli severken
    Dünya ancak böyle gösterir hazinelerini
    Şaşakalır nalan görünce
    Ateşle suyun iç içeliğini
    Basitle karmaşığın dansını
    Geceyle gündüzün aynılığını
    Sessizliğin büyüleyici sesini
    İçine çekmeli arayıcı hayatı
    Severken bir olmalı,
    Korumalı ötekini
    Bakmalı daha derinden
    Geçmeli ızdırabın içinden
    Bakarken bulmalı kendini
    Sevdiğinin penceresinden

    (Himself)


  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Bir sinek bir kartalı
    Salladı vurdu yere
    Yalan değil gerçektir
    Ben de gördüm tozunu

    (Yunus Emre)

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Kapitalizmin getirdiği mutluluk, insanların sürekli olarak doz artırmak zorunda olduğu hastalıklı bir mutluluk halidir.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    İnsanı mutlu eden ödül değil o ödül elimize geçtiğinde zihnimizin aldığı durumdur. (David Eagleman-İncognito)

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Tekrar tekrar yaptığımız eylemler, kimliğimizin yansımasıdır. Mükemmeliyet bir eylem değil alışkanlıktır. Sürekli ve tutarlı bir çaba insanı ileri taşımada elzemdir. Kayayı çatlatan kuvvetli bir dalga değil, devamlılığı olan damlalardır. (Aristoteles-Nikomakhos’a etik)

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Antik Mısır'da hesaplama konusunda kabiliyetli olanlar özel korumalarla gezdirilirdi. Bugünün ilkel topluluklarına baktığımızda ise önlenemez bir beyin göçü görmekteyiz. Akla önem verilmemektedir bu tarz yerlerde. Bunun sonucunda kaybedilmiş özgürlükler, iletişim kopuklulukları, kavram karmaşaları, hayata at gözlüğüyle bakan nesiller, bilmediğinin farkında olmayanlar, tartışma kültüründen bihaber kitleler ortalığı kaplamış durumdadır.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Az gelişmiş devletlerde kalabalıkları rahat bırakmazlar. Hepsini de bir yerlere bağlamak zorunluluğu hisseder yöneticiler. İnsanların bireyleşmesi otoriteye tehdit olarak algılanır daima. Mekanizmayı rahatsız edici seslerin çıkması engellenir. Bu yüzden Mezopotamya civarında binlerce yıldır hep bir tür sıkıyönetim toplulukları ortaya çıkmıştır.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Sentaro ölümden kaçmak istemişti. Sonsuz hayat ülkesine büyük bir neşe ile gelmişti. Ama kaderlerine ölümün yazılmadığı ada sakinlerinin ölebilmeyi mutluluk addettiğini görmüştü. O ana kadar zehir sandığı şeyi bu insanlar sağlıklı gıdalar olarak yiyordu. Cennete gidebilmek için ölmeyi ümit ediyorlardı. Ne yazık ki ölme umuduyla o zehirleri yutanların sağlıkları daha da artıyordu. (Ölmek istemeyen adam - Bir Japon masalı)

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Sanat eseri yalnızca estetik bir deneyim ve haz sunmaz, aynı zamanda insanın anlam arayışına farklı bir boyut katar.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Medeniyet demek özel yararın kamusal yararı çiğneyememesi demektir.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Karen Horney’e göre sosyallik, asosyallik ve antisosyallik her bireyde belirli ölçülerde bulunmalıdır. Zaman zaman insan içine çıkmalı ona göre insan. Bazen de kendi kabuğuna çekilmeli, kendisi ile başbaşa kalmalı. Bazen de çatışabilmeli birileriyle, kendi fikirlerini farklı fikirlerle mukayese edebilmeli, kendine ait olanları hem tutkulu hem de rasyonel şekilde savunabilmeli.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Eski çağlarda şefler kabileleri biçimlendiriyordu. Modern çağda ise toplumlar şefleri biçimlendirmektedir. (Jean Jack Rousseau)

  • Ahde Vefa
    Ahde Vefa

    Kötüden değil iyi oynayandan korkarım..

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    İnsan bir şey yapmaya yapmaya kötülük öğrenir. (Aristoteles)

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    İnsanı hayvandan farklı kılan yanlardan biri, onun eski yaşam biçimlerinden tıpkı yılanın derisinden yavaşça sıyrıldığı gibi sıyrılma çabasıdır. Hiçbir yaşam biçimi, hiçbir düşünce, hiçbir ideoloji kalıcı değildir. Bunlar ya şekil değişikliğine uğratılır, ya da topyekün terk edilir. İnsan değişmek için elinden geleni yapan, değişime yazgılı, yeninin peşinde koşan, olmayanı olur hale getirmek isteyen bir varlıktır. Eskide ısrar edenler çığın önünde duran bir kuru buğday sapı gibidir. Kısaca değişim ve devinim esastır. Bu devinimin sebebi, insanın evrimsel sürecinde bilincinin de devreye girmiş olmasıdır.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Sıradan yaşam içerisinde biz, sadece yüzeysel birtakım ilişkilere işaret ettiğimiz için yetersiz bir dil ile idare ederiz. ‘’Derin ilişkiler’’ mevzu bahis edilir edilmez, derhal başka bir dil işe koyulur; Şiirsel dil. (Goethe)

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Ego, personaya bağlandığında kişi kendini tamamen unutur ve toplumun beklentilerini karşılamak adına kendinden ödün verir. Bu durum bireyin psikolojik gelişimini engeller ve içsel benliğiyle olan bağı koparır. Her meslek veya toplumsal rol kendine özgü bir persona yaratır. İnsanlar toplumun kendilerinden beklediği davranışa uyum sağlamak için bu personaya bürünür. Profesör ders kitabıyla, tenor sesi ile özdeşleşir ve kendi kimliklerini kaybederler. Bir süre sonra sadece başkalarının gözünden gördükleri sahte kimliklerle yaşarlar. (Carl Gustav Jung)

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Her zaman bir miktar yapmacıklık vardır çünkü kişilik, en iyi özelliklerimizi sergilediğimiz bir vitrindir. (Anthony Stevens)

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Zaman ayırmakta zorlanıyoruz üç beş kişiye bile! Bazen yalnız geçiyor günlerimiz. Ne ilginçtir ki bu yalnızlığa rağmen kendimizle de vakit geçiremiyoruz.Olamıyoruz kimseyle.

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Kışın ortasında, içimde yenilmez bir yaz olduğunu fark ettim. (Albert Camus)

  • Kapı Duvar
    Kapı Duvar

    Çocukluğumda ne acılar çektim. Ne var ki gençlik çağına geçişimden sonra bu korkunç özelliğimin bilincine her yıl daha çok varmama karşın bunu nedense daha sakin karşılamaya başlamıştım. Bunun neden böyle olduğunu bugüne dek çözebilmiş değilim. Belki de herhangi bir nedenle ruhuma çökmüş, orada büyüdükçe büyümüş, benden çok yükseklerde korkunç bir hüzündür bunun nedeni! Evet içime yerleşmiş olan, dünyada her yerde, her şeyin aynı olduğu kanısı idi bunun nedeni. Çok eskilerden beri seziyordum bunu ama kesin kanısı birdenbire yer etti içimde. Ansızın dünya varmış ya da hiçbir yerde hiçbir şey yokmuş, benim için bunun bir anlamı olamazmış gibi hissettim. Benim için hiçbir şeyin var olmadığını bütün varlığımla duymaya, anlamaya başladım. Başlangıçta daha önce her şey varmış gibi geliyordu bana. Ama sonra daha önce de bir şeyin olmadığını ancak nedense bana öyle geldiğini anladım. Yavaş yavaş hiçbir zaman hiçbir şeyin var olmadığına inandım. O zaman birden insanlara kızmamaya, onları nedense fark etmemeye başladım. Onlarla birlikte sorunlarım da uzaklaşıyordu benden. (Fyodor Dostoyevski-Tuhaf bir adamın rüyası)