nihat: efem hoşgeldiniz müşteri:46 beden takım elbise lazım nihat: hay hay efenim. Bakın bu size çok yakıştı. müşteri: ama bu 50 beden, biraz büyük sanki nihat: olur mu efenim, bu sene zaten dökümlü kumaşlar moda müşteri: ama baksanıza pantolonu belime çok büyük, düşüyor. nihat: daraltırız, biraz da kemerle sıktıkmıydı tamamdır. müşteri: peki ya ceketi, baksanıza kolları çok uzun ellerim bile görünmüyor nihat: içine kazak falan giyersiniz müşteri: ama ben kazak giymem, hem hiç kazağım da yok zaten nihat: e o zaman kazak da bakalım
-abi 13-14 var verimmi -yok abi sağol -abi asyalı var çekik gözlü şimdi trend asyalılar ama istersen rus zenci falanda var -yok abi istyemiyom sağol almicam ya -abi hayvanlı var hayvanlı verim -abicim bak böle biraz sanatsal içerikli filmler arıyom ben -tamam abi tecavüzlü var onu vereyim sana
-ee sınavların bitti mi? -yok ben.. -o amma uzunmuş sizin de. bizim iki tane geçen hafta vardı iki tane bu hafta bitti işte -bizim 17 ders var da ondan uzun sürüyor -oha17 mi? çok varmış alttan. -alttan hiç olmasa bile bu senenin dersleri 12 tane -yok artık! bizim 4 dersimiz vardı. aa ama sizin devam zorunluluğu yok -yok derse girmeden öğrenm... -olm sizin gibi olsa ben hiç gitmem okula -ama hocal.. -ee sınavlar nasıl -valla bilmiyorum bizd.. -ohoo nasıl bilmezsin ya iyidir ya kötüdür -yok yani şimdi bize dev bir kağıt veriyorlar, genelde yorum da yapabil.. -yok kızım dinlememişsin sen dersi falan. yoksa bilirdin doğru mu yaptın yanlış mı? -ya öyle demiyorum. hepsi doğru olsa da ho.. -tamam tamam anladım ben. ee bu sene bitiyor mu bari? -işte final sonuçları gelsin bütünlemelere bağlı -sizin okul da nekebap be biz bütünleme de olmuyoruz -ya ama senelik ya sistem. bir vize bir final var bütün sene. zorlanıyoruz -nesi zor be bütün sene yatarsın işte -yok ya düşün bu sene 17 ders. demek ki 17000 civarında sayfa yazı okunacak finaller için -yok be okunmaz o kadar. ezberliyorsunuzdur kanunları geçiyorsunuzdur -yok biz sınava kanunla giriyoruz. niye ezberleyelim -hadi be? e peki her şey yazar orda... ... ... sonsuza kadar uzar gider bu. konu salağı kesinlikle tatmin olmadığı gibi genelde konuşturmaz da karşı tarafı. anlamsız sorular sorar, aklınca 'sizin okul da bir şey mi be' der sonra unutur gider konuştuğu konuyu. zavallı öğrenci de yirminci kez aynı sorularla muhatap olup sabrının sınırlarını test etmiş olur.*
not: okulun öğrenci işleri sorular sayfasında aynen yer almaktadır.
adı soyadı: yunus ****** öğrenci_no: 04*******
gönderdiği mesaj: ben su an koydeyım yollar kapalı gelemıyorum nasıl gelecem lutfen bana kısa zamanda cevap yazarsanız sevınırım gönderdiği mesajın tarihi: 07 şub 2005 17:06:51
öğrenciye verilen cevap: nasıl geleceğin konusunda ben sana yardımcı olamam köy hizmetleri yolu açmadımı ayrıca sizin köyde elektrikler kesik değil galiba birde sevindirici olay köylerimizde internet olması çok güzel bak negüzel kar yolarınızı kapamış ama internet yolu açık dış dünyaya açılabiliyorsunuz cevaplama tarihi: 07 şub 2005 16:00:46
matrix zamanı mahalle bakkalında geçen vahim bir durum. müşteri: naber matrix? domates ver bakalım 2 kilo. manav olur diyip domatesleri dolduruyor. müşteri ezikleri koyma, çürükleri verme, onu koyma derken manav birden duruyor ve müşteriye dönüp: -abi boşver aslında domates yok diyor. akabinde olayın şahitleri mevzu bahis olan manavdan koşarak uzaklaşmışlardır.
rpş babsı- kısım yatmıcan mı? rpş-dur baba işimvar rpş babsı-ne işi kısım bu saatte:O? ? rpş-ya dur baba yetişemiom meşgul edion dikkatimi dağıtma sonuç: koltukta uyuklayan zavallı bi insan tema: gaddar gençlik soru: neolcak bu türkiyenin hali
elbisen alınacaktır.. mağazaya gidilir içeri girildiği anda bi personel gülümseyerek direk ortama dalar ve tokalaşır öpüşür: personel: merhaba hoşgeldin blue: merhaba hoşbulduk! ! ! ! per: nasılsın iyimisin, ya ne zamandır görüşemedik.. blue: valla haklısın ya işte işler felan yoğun şu sıralar o yüzden pek çıkamıyom zaten o yüzden pek arayamadım kusura bakma.. per: yok cnm önemli değil ne demek bende gelemedim zaten yanına.. per: neyse siz ne alacaktınız ben yardımcı olayım size blue: ya işte elbise felan alacaz reyona doğru yavaş adımlarla gidilirken muhabbet devam eder.. ve bomba soru patlar: per: sen beni tanıdınmı? ? ? blue: ya valla aslında sima yabancı değil ama :)))) per: :)))) abi alla aşkına nie öpüştün o zaman blue: ya ne bileyim sen öpüşünce öle bi tuhaf oldum bende :)) per: e ya bu 'hiç arayamadım kusura bakma' lar felan nedir? ? blue: eee aaa uuu hıııı işte son zamanlarda kimseyi arayamadımda heralde senide rayamamışımdır die şey ettiydim :)))) blue: sahi kimsin sen yaaa :)) per: çok yakından tanıyorsun beni ama sölemeyecem kendin hatırla blue: abi beni hafıza biraz problemli çok beklersin yani.. per: e o zaman meraktan çatla blue: hafıza arızalı dedim yaa ben bu olayı bile unuturum 3 güne kadar sen en iyisi söyle per: yok abi söylemem ya nasıl hatırlamazsın beni yawww.. ceza sana söylemeyecem..
(alışveriş boyunca -yaklaşık bir saat- dil dökülür ama bir türlü söylemez kim olduğunu.. arada bi ulan belkide canı sıkıldıda içeri giren ilk kişiye böle bi şaka yapayım dedi die düşünüyom ama sima harbiden tanıdık geliyor..)
deniz baykal gazetecilere açıklama yaparken,sadece istanbul ile ilgili sorular sorun diyor.bunun üzerine vakit muhabiri göztepeye cami kararına karşı çıkan (kel aynak lakaplı) selami öztürk ile ilgili soru soruyor.deniz beyin sinirlenip ve salyalarını akıta akıta verdiği cevaba bakarmısınız; ben sizle tartışmaya girmem.ben sizin savunduğunuz kişilerle tartışırım.
-kız meryem birini çaldırıyo musun? -hı ne? -birini çaldırmıyosan ex aşkını çaldırsana, kikiki! ! -aycelli mi turkcelli mi? -aycell tabii ki... -aradığımız kişiye ulaşılamıyomuş... -ay sen aramayı beceremiyosuağn... -ne diyosun sen yaa? -ben arayınca çıkıyo hep. sen bizim aramıza mı girmeye çalışıyosun? -yapmam ben öyle şey bilmiyo musun? -biliyorum işte yaparsın! !
-adı (Türksolu) niye böyle derginin? -çünkü Atatürkçüyüz! ! -iyiymiş ya :)) bunu heryerde söyleme :) -? ? ! - ;) -ama biz Atatürk solcu olduğundan... -ne yani Allah da erkek mi bu durumda :)))
kısa boylu soytarıya benzeyen ama sevimli bi tip caddenin ortasında bağırır; -hey kızlaar sex yapmaya bayılırım aletim tam 11 cm. kısa bi sesszilik ve ardından bi kız pencereye çıkar -ne 11 cm mi? -EVET AMA SADECE ÇAPI...
lorenzonun yağı filmi izlenmektedir.. film yeni başlamıştır henüz oyuncuların ekranda geçen oyuncuların ismi diğer arkadaş tarafından sesli olarak okunmaktadır.. arkadaş: lorenzo's oil blue: lorenzonun yağı yani ark: hııı .. film başlar 5 dk sonra jeton düşer blue: puhahah ark:? ? noldu lan? blue: hahahah lorenzo's oil ide oyuncumu sandıydın la sen az önce ark: bunamı gülüyon blue: hahahahah ark: allan öküsü (film boyunca sık sık tekrarlanır bu eylem :)
kudus-hocam nie yedek kap istemediniz? -niye istememişiz? kudus- :)) bilsem? ! -haaa.... bir süre sonra... -çömez gel bakiyim buraya... kudus-buyrun hocam :) -sen bu laftan ne anlıyorsun: 700 ve 1000 mllik ayrı ayrı iki adet... kudus-ikişer denseymiş toplamda 4 anlardım ama şimdi biras kafam karıştı:-} -haaa...neyse yaw pahalı bişey mi ki bu :)) kudus- :)) sorarız...
aışveriş merkezinde mikrodalga fırının önünde bi kadın -erkek kadın-hayatım ne kaddarr güzel bakar mısınnnn? erkek sadece bakar,bakar bakar..baktıkça gözleriı hepten boş bakar :)
ah be güzelcim bi erkek ne anlasın makinenin üstündeki rakamların,düğmelerin estetiğinden?
Sevgili: Az önce ne oldu? Ben: Şimşek çaktı. Sevgili: Onu biliyorum. biliyorum da neden bu kadar yakınımızda oldu? Ben: İlla bir anlamımı olmalı? Sevgili: Ne bileyim korktum işte Ben: Hmmm. Bak şimdi ben az önce tam senin kalbini kıracak szö söyleyecektim sonra tanrılar engel olmak istedi o yüzden şimşek çaktı ben de vazgeçtim. Sevgili: Ciddi misin? Ben: Bak kızım, insanoğlu en ilkel çağlarından beridir bu tür korktuğu olaylara anlam aramıştır. En sonunda da sebebini çözemediği bu olayların nedeni olarak bir tanrı üretmiştir. Ondan medet ummuş, durumun düzelmesini ondan beklemiştir. Sevgili: eee Ben: e'si. Elektrik yüklü bulutların kısa devresidir bu şimşek. Bu kadar yakında olmasının sebebi ise yüksek yerde olduğumuzdan, yani bulutlara yakın olduğumuzdan.. Baymadım umarım. Sevgili: pek değil ama ben aslında bilimsel değil daha bir anlamsal cevap bekliyordum.
- Aloo siyah ekran cikti efendim...
- Yazin kullanici adinizi,
- Yazdim.
- Parolanizi da girin,
- Tamam.
- Garip karakterler akmaya basladiginda klavyeden F7'ye basin.
- Elimle mi? .....
- Eee,siz bilirsiniz.
-Aaaa sen mi geldinn?
-Evet ben geldim
-Hoşgeldin canım
-Hoşbulduuuk
:))
nihat: efem hoşgeldiniz
müşteri:46 beden takım elbise lazım
nihat: hay hay efenim. Bakın bu size çok yakıştı.
müşteri: ama bu 50 beden, biraz büyük sanki
nihat: olur mu efenim, bu sene zaten dökümlü kumaşlar moda
müşteri: ama baksanıza pantolonu belime çok büyük, düşüyor.
nihat: daraltırız, biraz da kemerle sıktıkmıydı tamamdır.
müşteri: peki ya ceketi, baksanıza kolları çok uzun ellerim bile görünmüyor
nihat: içine kazak falan giyersiniz
müşteri: ama ben kazak giymem, hem hiç kazağım da yok zaten
nihat: e o zaman kazak da bakalım
.....
....
...
süüreeeer giideer...
-abi 13-14 var verimmi
-yok abi sağol
-abi asyalı var çekik gözlü şimdi trend asyalılar ama istersen rus zenci falanda var
-yok abi istyemiyom sağol almicam ya
-abi hayvanlı var hayvanlı verim
-abicim bak böle biraz sanatsal içerikli filmler arıyom ben
-tamam abi tecavüzlü var onu vereyim sana
s-ne o? hasta mısın sen? rengin soluk...
-yoo değilim...
s-haaaa...makyaj yapmamışsın :)
-4 aydır belki 4 kere yapmışımdır :)
s-çabuk sür yüzüne birşeyler...
- :))) oldu...başka?
s-yap makyajını görecem suratında!
- :))) deli yaf...
e-kudus şunu şunu şunu yap, sonra gel...
-peki hocam...
s-hocam bir de şeyi yapsın...
e-neyi?
-? ? ?
s-makyajını :)
e-? ? ?
- :))))
s-doink!
-ah! ne furuyosunus yaf:((
s-ben sana makyaj yap demedim mi?
-:Szorla mı yaf?
s-doink!
-tamam yaf:'(
-tak tak! meraba örtmenim...ip ayar şeytmesi çıktı oraya kadar yaptım ayarı vıdıdı vıdıdı vıdı...
s-afferim bak yapmışın makyajını :)
- :))
s-tamam geliyorum ben sen çık yukarı...
-peki örtmenim :)
-bu bugün dövdü beni! !
b-niye?
-neymiş makyaj yapcakmışım! !
b- :))) ama haklı, alışık değiliz kuduz...
-:S
s-aldın mı cevabını ;)
Talk-Show Spikeri:
- Senin arkadasin kendisini büsbütün degistirmesi lazim, buna 180 derece yetmez, 360 derece dönmesi lazim
-ee sınavların bitti mi?
-yok ben..
-o amma uzunmuş sizin de. bizim iki tane geçen hafta vardı iki tane bu hafta bitti işte
-bizim 17 ders var da ondan uzun sürüyor
-oha17 mi? çok varmış alttan.
-alttan hiç olmasa bile bu senenin dersleri 12 tane
-yok artık! bizim 4 dersimiz vardı. aa ama sizin devam zorunluluğu yok
-yok derse girmeden öğrenm...
-olm sizin gibi olsa ben hiç gitmem okula
-ama hocal..
-ee sınavlar nasıl
-valla bilmiyorum bizd..
-ohoo nasıl bilmezsin ya iyidir ya kötüdür
-yok yani şimdi bize dev bir kağıt veriyorlar, genelde yorum da yapabil..
-yok kızım dinlememişsin sen dersi falan. yoksa bilirdin doğru mu yaptın yanlış mı?
-ya öyle demiyorum. hepsi doğru olsa da ho..
-tamam tamam anladım ben. ee bu sene bitiyor mu bari?
-işte final sonuçları gelsin bütünlemelere bağlı
-sizin okul da nekebap be biz bütünleme de olmuyoruz
-ya ama senelik ya sistem. bir vize bir final var bütün sene. zorlanıyoruz
-nesi zor be bütün sene yatarsın işte
-yok ya düşün bu sene 17 ders. demek ki 17000 civarında sayfa yazı okunacak finaller için
-yok be okunmaz o kadar. ezberliyorsunuzdur kanunları geçiyorsunuzdur
-yok biz sınava kanunla giriyoruz. niye ezberleyelim
-hadi be? e peki her şey yazar orda...
...
...
sonsuza kadar uzar gider bu. konu salağı kesinlikle tatmin olmadığı gibi genelde konuşturmaz da karşı tarafı. anlamsız sorular sorar, aklınca 'sizin okul da bir şey mi be' der sonra unutur gider konuştuğu konuyu.
zavallı öğrenci de yirminci kez aynı sorularla muhatap olup sabrının sınırlarını test etmiş olur.*
çorbacı: mrb çorbalara mı bakıyorsunuz? maggi çorba denediniz mi çok güsel.
bey amca: sen beni tanıyorsun?
çorbacı:...? ? ? ! ! ! ! ...
çorbacı: hem maggi çorbalar daha ekonomik...ve aynı lezzet.
bey amca:bunlar 500'lü bişe.
çorbacı:bunlar 40 kuruş daha ucuz
bey amca: sen beni tanımıyorsun..ben öle 40 'a 50'ye bakacak adam değilim...
çorbacı:ama bidakika şey.... hönk? ? ? ? ! ! ! ! ! .....
Eski alman güzeli Verona Feldbusch bir arkadasina:
- sende cocuklarini cok cabuk ardi ardina dünyaya getirdin, yanlis hatirlamiyorsam aralarinda sadece iki ay fark var...
semra hanım: ata yavrum, daldan dala o! ..
ata: ne? kime atlamış anne?
not: okulun öğrenci işleri sorular sayfasında aynen yer almaktadır.
adı soyadı: yunus ****** öğrenci_no: 04*******
gönderdiği mesaj: ben su an koydeyım yollar kapalı gelemıyorum nasıl gelecem lutfen bana kısa zamanda cevap yazarsanız sevınırım gönderdiği mesajın tarihi: 07 şub 2005 17:06:51
öğrenciye verilen cevap: nasıl geleceğin konusunda ben sana yardımcı olamam köy hizmetleri yolu açmadımı ayrıca sizin köyde elektrikler kesik değil galiba birde sevindirici olay köylerimizde internet olması çok güzel bak negüzel kar yolarınızı kapamış ama internet yolu açık dış dünyaya açılabiliyorsunuz cevaplama tarihi: 07 şub 2005 16:00:46
matrix zamanı mahalle bakkalında geçen vahim bir durum.
müşteri: naber matrix? domates ver bakalım 2 kilo.
manav olur diyip domatesleri dolduruyor. müşteri ezikleri koyma, çürükleri verme, onu koyma derken manav birden duruyor ve müşteriye dönüp:
-abi boşver aslında domates yok diyor.
akabinde olayın şahitleri mevzu bahis olan manavdan koşarak uzaklaşmışlardır.
Eski Alman Basbakani Helmut Kohl bir Gazeteciye:
-Almanya da yasayan Kadinlarin cogunlugu disi...
rpş babsı- kısım yatmıcan mı?
rpş-dur baba işimvar
rpş babsı-ne işi kısım bu saatte:O? ?
rpş-ya dur baba yetişemiom meşgul edion dikkatimi dağıtma
sonuç: koltukta uyuklayan zavallı bi insan
tema: gaddar gençlik
soru: neolcak bu türkiyenin hali
elbisen alınacaktır.. mağazaya gidilir içeri girildiği anda bi personel gülümseyerek direk ortama dalar ve tokalaşır öpüşür:
personel: merhaba hoşgeldin
blue: merhaba hoşbulduk! ! ! !
per: nasılsın iyimisin, ya ne zamandır görüşemedik..
blue: valla haklısın ya işte işler felan yoğun şu sıralar o yüzden pek çıkamıyom zaten o yüzden pek arayamadım kusura bakma..
per: yok cnm önemli değil ne demek bende gelemedim zaten yanına..
per: neyse siz ne alacaktınız ben yardımcı olayım size
blue: ya işte elbise felan alacaz
reyona doğru yavaş adımlarla gidilirken muhabbet devam eder..
ve bomba soru patlar:
per: sen beni tanıdınmı? ? ?
blue: ya valla aslında sima yabancı değil ama :))))
per: :)))) abi alla aşkına nie öpüştün o zaman
blue: ya ne bileyim sen öpüşünce öle bi tuhaf oldum bende :))
per: e ya bu 'hiç arayamadım kusura bakma' lar felan nedir? ?
blue: eee aaa uuu hıııı işte son zamanlarda kimseyi arayamadımda heralde senide rayamamışımdır die şey ettiydim :))))
blue: sahi kimsin sen yaaa :))
per: çok yakından tanıyorsun beni ama sölemeyecem kendin hatırla
blue: abi beni hafıza biraz problemli çok beklersin yani..
per: e o zaman meraktan çatla
blue: hafıza arızalı dedim yaa ben bu olayı bile unuturum 3 güne kadar sen en iyisi söyle
per: yok abi söylemem ya nasıl hatırlamazsın beni yawww.. ceza sana söylemeyecem..
(alışveriş boyunca -yaklaşık bir saat- dil dökülür ama bir türlü söylemez kim olduğunu.. arada bi ulan belkide canı sıkıldıda içeri giren ilk kişiye böle bi şaka yapayım dedi die düşünüyom ama sima harbiden tanıdık geliyor..)
deniz baykal gazetecilere açıklama yaparken,sadece istanbul ile ilgili sorular sorun diyor.bunun üzerine vakit muhabiri göztepeye cami kararına karşı çıkan (kel aynak lakaplı) selami öztürk ile ilgili soru soruyor.deniz beyin sinirlenip ve salyalarını akıta akıta verdiği cevaba bakarmısınız; ben sizle tartışmaya girmem.ben sizin savunduğunuz kişilerle tartışırım.
aslanlı yolda...
-kız meryem birini çaldırıyo musun?
-hı ne?
-birini çaldırmıyosan ex aşkını çaldırsana, kikiki! !
-aycelli mi turkcelli mi?
-aycell tabii ki...
-aradığımız kişiye ulaşılamıyomuş...
-ay sen aramayı beceremiyosuağn...
-ne diyosun sen yaa?
-ben arayınca çıkıyo hep. sen bizim aramıza mı girmeye çalışıyosun?
-yapmam ben öyle şey bilmiyo musun?
-biliyorum işte yaparsın! !
-adı (Türksolu) niye böyle derginin?
-çünkü Atatürkçüyüz! !
-iyiymiş ya :)) bunu heryerde söyleme :)
-? ? !
- ;)
-ama biz Atatürk solcu olduğundan...
-ne yani Allah da erkek mi bu durumda :)))
kardeş-tadı tıpkı hardala benziyo(brokolı için geçen konuşma)
Abi- yok yaw
kardeş- evet benziyo
abi-benzemiyo
kardeş-benziyo değil benziyo
abi-hönnkh?
hmm ikiside aynı kişi sanki papağanlık var bunlarda bide ya 17 nin terimiydi küfür etmeyin gidin ya!
Ve körün adına 'arif' koyarak, görenin adına 'deli' denildi...
soba üstünde kestane ziyafeti sonrasında
ark- çakamağı attın sobaya
ben- atmadım
ark- attın ya gördüm
ben- hadi lan atsam patlardı
soba- güümmm
ben- heh işte aynen böle :)))))))))
çocuğun laz olmadığı nekadar belli
11 azmış :))
kısa boylu soytarıya benzeyen ama sevimli bi tip caddenin ortasında bağırır;
-hey kızlaar sex yapmaya bayılırım aletim tam 11 cm.
kısa bi sesszilik ve ardından bi kız pencereye çıkar
-ne 11 cm mi?
-EVET AMA SADECE ÇAPI...
lorenzonun yağı filmi izlenmektedir.. film yeni başlamıştır henüz oyuncuların ekranda geçen oyuncuların ismi diğer arkadaş tarafından sesli olarak okunmaktadır..
arkadaş: lorenzo's oil
blue: lorenzonun yağı yani
ark: hııı
..
film başlar 5 dk sonra jeton düşer
blue: puhahah
ark:? ? noldu lan?
blue: hahahah lorenzo's oil ide oyuncumu sandıydın la sen az önce
ark: bunamı gülüyon
blue: hahahahah
ark: allan öküsü
(film boyunca sık sık tekrarlanır bu eylem :)
Bir Cevizkabuğu programı, konuk Zekeriya Beyaz
ZB: Şimdi, sayın cevizkabuğu...
HC: Cevizoğlu efendim.
:)))))))
Müslüm Gürses filminden bir sahne; Müslüm Gürses kadını kollarından tutmuş sarsa sarsa sormaktadır;
Müslüm: Seviyor musun?
Kadın: Hayır! !
Müslüm: Seviyor musun? ! ! ! !
Kadın: Hayırrr! ! ! ! ! !
Müslüm: Seviyor muusuunnnnn! ! ! ! ! ! ! !
Kadın: Eveett! !
Müslüm: Yalannnnn! ! ! (deyip kadına bir tokat atmıştır)
kudus-hocam nie yedek kap istemediniz?
-niye istememişiz?
kudus- :)) bilsem? !
-haaa....
bir süre sonra...
-çömez gel bakiyim buraya...
kudus-buyrun hocam :)
-sen bu laftan ne anlıyorsun: 700 ve 1000 mllik ayrı ayrı iki adet...
kudus-ikişer denseymiş toplamda 4 anlardım ama şimdi biras kafam karıştı:-}
-haaa...neyse yaw pahalı bişey mi ki bu :))
kudus- :)) sorarız...
aışveriş merkezinde mikrodalga fırının önünde bi kadın -erkek
kadın-hayatım ne kaddarr güzel bakar mısınnnn?
erkek sadece bakar,bakar bakar..baktıkça gözleriı hepten boş bakar :)
ah be güzelcim bi erkek ne anlasın makinenin üstündeki rakamların,düğmelerin estetiğinden?
Sevgili: Az önce ne oldu?
Ben: Şimşek çaktı.
Sevgili: Onu biliyorum. biliyorum da neden bu kadar yakınımızda oldu?
Ben: İlla bir anlamımı olmalı?
Sevgili: Ne bileyim korktum işte
Ben: Hmmm. Bak şimdi ben az önce tam senin kalbini kıracak szö söyleyecektim sonra tanrılar engel olmak istedi o yüzden şimşek çaktı ben de vazgeçtim.
Sevgili: Ciddi misin?
Ben: Bak kızım, insanoğlu en ilkel çağlarından beridir bu tür korktuğu olaylara anlam aramıştır. En sonunda da sebebini çözemediği bu olayların nedeni olarak bir tanrı üretmiştir. Ondan medet ummuş, durumun düzelmesini ondan beklemiştir.
Sevgili: eee
Ben: e'si. Elektrik yüklü bulutların kısa devresidir bu şimşek. Bu kadar yakında olmasının sebebi ise yüksek yerde olduğumuzdan, yani bulutlara yakın olduğumuzdan.. Baymadım umarım.
Sevgili: pek değil ama ben aslında bilimsel değil daha bir anlamsal cevap bekliyordum.