Kulaklarının büyüklüğü ile ünlü Galile' ye hasımlarınından biri: - Efendim, kulaklarınız, bir insan için biraz büyük değil mi? Galile: - Doğru, demiş. Benim kulaklarım bir insan için biraz büyük ama, seninkiler de bir eşşeğe göre fazla küçük sayılmaz mı?
bad yalnızdır sınav esnasında,okul bahçesinde antalyadan gelen bir hatunla tanışır sadece konuşurlar havadan sudan, 1 gün sonra sınav alanında...
kadın- aa merhaba oturabilirmiyim bad - buyrun :) kadın - sınavlarım bitti sizi arıyordum (masada bir uğuldama efekti) kadın - şeyy antalyaya gelirseniz uğrarsınız yardımcı olurum buyrun kartım öküz1- anaaa kart verdi öküz2- oluum çek elini karttan, bad e verdi kartı ne aç adamsın öküz3- bende bakıcam öküzn- bende bende bende... bad - teşekkürler ben kartımı yanımda taşımam işyerinden gönderirim size :) yüzü asılan kadın - peki hoşçakalın bad- iyi yolculuklar ;)
-aloo ablaa benim param bitti,bana bi 400 göndersene... -daha geçen hafta gönderdim be! -evet de kontör aldım,bitti işte... -kontör mü? bu bizim bildiğimiz kontör mü? yoksa aynı adı taşıyan mütevazi bi tekne mi? bence sana başını sokacağın bi ev alalım önce; çok açılmayalım yani... -ablaaaaaa ahahah bildiğimiz kontor bildiğimiz kontorrrr :)))) -ha pardon; bende ne salağım dimi...
J: Az konuş biraz ya herşeye laf yetiştiriyosun. A: İnanmıyorum bana bunu nasıl dersin. Ciddi ciddi söylüyorsun bir de. J: Şaka yaptım ya. A: Böyle şeyin şakası olmaz. J: Gerçekten şaka ya. A: Hayır, seninle konuşmuyorum artık. J: 5 lira verdim konuşmasın diye 10 lira verdim sustu iyi mi:S
Damat: Ah! Nihayet rüya gerçek oluyor! ! Gelin: Senden ayrılmamı ister misin? Damat: Hayır! Bu lafı bir daha asla söyleme! Gelin: Sen.. Bana aşıkmısın? Damat: Taaaabiki. Gelin: Beni terketmeyi düşünür müsün? Damat: Tabiki hayır. Gelin: Peki bana bir öpücük verir misin? Damat: Evet hem yüzüne hem gözüne. Gelin: Peki bana bir gün vuracakmısın? Damat: Asla! Ben o tür erkeklerden değilim. Gelin: Sana güvenebilir miyim? Damat: Evet. Gelin: AŞKIM.
Ve aradan bir sene geçtikten sonra yine aralarında aynı söyleşi döner ancak ters bir şekilde (Metni aşağıdan yukarıya okuyun!)
Telefonda ki müşteri temsilcisi karşısındaki Erzurumlu'ya sorar. - Güvenliğiniz için bir kaç soru sormam gerekiyor. Doğum yeriniz? - Erzurum... - Doğum tarihiniz? - 23 Ocak 1957 - Annenizin evlenmeden önceki soyadı? - Anamı karıştırma lan bu işe!
- İyi günler, hoşgeldiniz, nasıl yardımcı olabilirim? - Para çekemiyorum ben... - Şifrenizi yanlış giriyormuşsunuz Destur bey! ... - Şifre mi? Benim şifrem hep aynıdır, İstanbul'un kurtuluşu... - Lütfen, bana kodu söylemeyin efendim. - Hah, tamam hatırladım, 1956! ! ! - Efendim o İstanbul'un kurtuluşu değil ama... - Yaaaa! ... Kaçtı İstanbul'un kurtuluşu? - Efendim ben malesef söyleyemem bunu size. - Niye sen de mi bilmiyosun? ... - Biliyorum, ama güvenlik açısından benim kodu bilmemem gerekiyor. - Ben sana kodu sormuyorum ki! ... İstanbul'un kurtuluşunu soruyorum. - Evet, ama...
Bir gün Bayburt'a senfoni orkestrası gelir. Tüm Bayburt halkı bu konseri izlemek için davetlidir. Konseri merak eden Bayburtlular salonu hınca hınç doldurur. Konser sonunda bir gazeteci, Bayburtlu bir vatandaşa senfoni konserini nasıl bulduğunu sorar. Bayburtlu cevap verir: - Valla beğim, Bayburt Bayburt olalı böyle zulüm görmedi.....
-fuara giderken takım elbise götür bak lazım olacak. -tamam...
(aradan 2 ay geçer fuar zamanı gelir.)
-giderken 1 takım elbise 1 kumaş pantolon birkaç gömlek aldım başka ne alayım? -takım mı? ne gerek var, spor giyin yahu! -sen demedin mi takım lazım diye? -ben mi? ben öyle bişey demedim... -:S
Adam durdurduğu taksi şoförüne sordu: - Eminönüne kadar kaç liraya götürürsün? Taksici cevapladı: - 50 lira abi. Adfam tekrar sordu: - Karımıda yanıma alsam kaç lira? Taksici yine cevapladı: - Farketmez abi yine 50 lira. Adam karısına dönerek: - Bak sana beş para etmezsin diye boşuna demiyormuşum.
İdam edilmek üzere olan bir mahkuma:
- Diyeceğin bir şey var mı? diye sorduklarında:
- Bu bana iyi bir ders oldu! !
Bir filozofa sormuşlar:
- Şansa inanırmısınız?
Filozof:
- Evet, yoksa sevmediğim insanların başarısını neyle açıklardım.?
Kulaklarının büyüklüğü ile ünlü Galile' ye hasımlarınından biri:
- Efendim, kulaklarınız, bir insan için biraz büyük değil mi?
Galile:
- Doğru, demiş. Benim kulaklarım bir insan için biraz büyük ama, seninkiler de bir eşşeğe göre fazla küçük sayılmaz mı?
bad yalnızdır sınav esnasında,okul bahçesinde antalyadan gelen bir hatunla tanışır sadece konuşurlar havadan sudan, 1 gün sonra sınav alanında...
kadın- aa merhaba oturabilirmiyim
bad - buyrun :)
kadın - sınavlarım bitti sizi arıyordum
(masada bir uğuldama efekti)
kadın - şeyy antalyaya gelirseniz uğrarsınız yardımcı olurum buyrun kartım
öküz1- anaaa kart verdi
öküz2- oluum çek elini karttan, bad e verdi kartı ne aç adamsın
öküz3- bende bakıcam
öküzn- bende bende bende...
bad - teşekkürler ben kartımı yanımda taşımam işyerinden gönderirim size :)
yüzü asılan kadın - peki hoşçakalın
bad- iyi yolculuklar ;)
(Not: n = (Türkiye nufusu / 2) -1)
Ana fikir = antalya sıcak yer :)
-aloo ablaa benim param bitti,bana bi 400 göndersene...
-daha geçen hafta gönderdim be!
-evet de kontör aldım,bitti işte...
-kontör mü? bu bizim bildiğimiz kontör mü? yoksa aynı adı taşıyan mütevazi bi tekne mi? bence sana başını sokacağın bi ev alalım önce; çok açılmayalım yani...
-ablaaaaaa ahahah bildiğimiz kontor bildiğimiz kontorrrr :))))
-ha pardon; bende ne salağım dimi...
J: Az konuş biraz ya herşeye laf yetiştiriyosun.
A: İnanmıyorum bana bunu nasıl dersin. Ciddi ciddi söylüyorsun bir de.
J: Şaka yaptım ya.
A: Böyle şeyin şakası olmaz.
J: Gerçekten şaka ya.
A: Hayır, seninle konuşmuyorum artık.
J: 5 lira verdim konuşmasın diye 10 lira verdim sustu iyi mi:S
Sarışın bir pizza ısmarlar. Pizzacı sorar:
-'6 parçayamı böleyim, 8 parçaya mı? '
- '6'ya böl sekiz parçayı bitiremem'.
kiz isteme merasimi:
kiz babasi: oglumuz ne işle meşgul?
oglan: hiic.. koltugun kenariyla oynuyorum..
kiz babasi: aferin aferin.. kopardin mi orayi?
oglan: asilsam gelicek ama..
kiz babasi: asilmaya devam et evladim.. kiz miz yok sana...
Evli bir çiftin ilk günkü konuşmaları:
Damat: Ah! Nihayet rüya gerçek oluyor! !
Gelin: Senden ayrılmamı ister misin?
Damat: Hayır! Bu lafı bir daha asla söyleme!
Gelin: Sen.. Bana aşıkmısın?
Damat: Taaaabiki.
Gelin: Beni terketmeyi düşünür müsün?
Damat: Tabiki hayır.
Gelin: Peki bana bir öpücük verir misin?
Damat: Evet hem yüzüne hem gözüne.
Gelin: Peki bana bir gün vuracakmısın?
Damat: Asla! Ben o tür erkeklerden değilim.
Gelin: Sana güvenebilir miyim?
Damat: Evet.
Gelin: AŞKIM.
Ve aradan bir sene geçtikten sonra yine aralarında aynı söyleşi döner ancak
ters bir şekilde (Metni aşağıdan yukarıya okuyun!)
Telefonda ki müşteri temsilcisi karşısındaki Erzurumlu'ya sorar.
- Güvenliğiniz için bir kaç soru sormam gerekiyor. Doğum yeriniz?
- Erzurum...
- Doğum tarihiniz?
- 23 Ocak 1957
- Annenizin evlenmeden önceki soyadı?
- Anamı karıştırma lan bu işe!
- İyi günler, hoşgeldiniz, nasıl yardımcı olabilirim?
- Para çekemiyorum ben...
- Şifrenizi yanlış giriyormuşsunuz Destur bey! ...
- Şifre mi? Benim şifrem hep aynıdır, İstanbul'un kurtuluşu...
- Lütfen, bana kodu söylemeyin efendim.
- Hah, tamam hatırladım, 1956! ! !
- Efendim o İstanbul'un kurtuluşu değil ama...
- Yaaaa! ... Kaçtı İstanbul'un kurtuluşu?
- Efendim ben malesef söyleyemem bunu size.
- Niye sen de mi bilmiyosun? ...
- Biliyorum, ama güvenlik açısından benim kodu bilmemem gerekiyor.
- Ben sana kodu sormuyorum ki! ... İstanbul'un kurtuluşunu
soruyorum.
- Evet, ama...
Bir gün Bayburt'a senfoni orkestrası gelir.
Tüm Bayburt halkı bu konseri izlemek için davetlidir.
Konseri merak eden Bayburtlular salonu hınca hınç doldurur.
Konser sonunda bir gazeteci, Bayburtlu bir vatandaşa senfoni konserini nasıl
bulduğunu sorar.
Bayburtlu cevap verir:
- Valla beğim, Bayburt Bayburt olalı böyle zulüm görmedi.....
gerçekten enteresan... :)))
Kibariye : - Kimbilir
Barış Manço : - Ben Bilirim
Orhan Gencebay: - Nerden Bileceksin?
-fuara giderken takım elbise götür bak lazım olacak.
-tamam...
(aradan 2 ay geçer fuar zamanı gelir.)
-giderken 1 takım elbise 1 kumaş pantolon birkaç gömlek aldım başka ne alayım?
-takım mı? ne gerek var, spor giyin yahu!
-sen demedin mi takım lazım diye?
-ben mi? ben öyle bişey demedim...
-:S
Anne, kendisini sinirlendiren kızına seslenir:
- Babana çekeceğine biraz bana çekseydin.
Aynı anne bir kaç saat sonra kendine yardım eden kızına:
- Akıllı kızım benim, iyiki bana çekmişşsin.
:-} :-} :-}
Zekeriya Beyaz hoca, Hulki Cevizoğlu'nun programına katılır.
Z.B. - Evet sayın ceviz kabuğu Türkiye öyle bir...
H.C. - Cevizkabuğu diil efendim cevizoğlu
Z.B. - Konuyu saptırmayalım efendim konuyu saptırmayalım:-}
Bir davette bir kadın arkadaşına sorar;
- Alyansını yanlış parmağına takmıyor musun?
Diğer hanım cevap verir;
- 'Evet yanlış adamla evliyim de ondan.
Bir kavgadan sonra kadın kocasına bağırır:
- 'Seninle evlendiğimde tam bir aptalmışım.
Adam cevap verir:
- Evet aşıktım, fark edemedim.!
Bir genç babasına sorar;
- 'Baba evlenmek kaça mal olur?
Baba cevap verir:
- Bilmiyorum oğlum, ben hálá ödüyorum.
dilenciyle aramda geçen bi dialog
hergün aynı yerden dolmuşa binip evime gelirim ve beklediğim durağın kenarında hep aynı dilenci her seferinde aynı muhabbet
-Allah rızası İçin bi sadaka
- abla valla cebimde bi yol parası var(ki her zman için doğrudur)
dilencide tavır şu
-niye çalışıyosun o zman ge yanma otur...
-Efendim
-Alo. Kiminle Mi Görüşüyorum?
Temel:
- Ula Tursun kaç dua pilleysun?
Dursun:
- Dört dua bileyrum daa.
Temel:
- Hancilerini pileysun? .
Dursun:
- Üç ihlas bir Elham'ı pileyrum daa.
Adam durdurduğu taksi şoförüne sordu:
- Eminönüne kadar kaç liraya götürürsün?
Taksici cevapladı:
- 50 lira abi.
Adfam tekrar sordu:
- Karımıda yanıma alsam kaç lira?
Taksici yine cevapladı:
- Farketmez abi yine 50 lira.
Adam karısına dönerek:
- Bak sana beş para etmezsin diye boşuna demiyormuşum.
ABD Mahkeme salonundan bir diyalog.
Hakim sorar:
- Söylermisiniz madam, en genç oğlunuz hani şu 20 yaşıda olan, kaç yaşındaydı?
-! ! ! !
Öğrencisi Seyid Ahmet Arvasi'ye sorar:
- Hocam, İnsan,maymunun gelişmiş şeklidir diyorlar. Ne dersiniz?
Seyid Ahmet Arvasi cevap verir:
- O mantığa göre çınar ağacı da, maydanozun gelişmiş şeklidir
''REDDEDİLMENİN DAYANILMAZ AGIRLIGI'' :)))))))))))))))))
napılır sonra;
1-dansöz gibi kıvırmaya başlanır....(kursa gitse iyi olur, berbat hikayeler uyduruyo. inananlara şaşırmak lazım)
2-sonra devam ederim, lütfen bekleyin... :))
RHA MUHTAR İLE HABERLER:
Cenk Koray'in oğlu DEMIR CAMA (!) kafa atar ve vefat eder..
R.M.: Peki Sayın Cenk Koray oğlunuz daha öncede sık sık cama kapıya kafa atar mıydı?
REHA MUHTAR İLE HABERLER
Bir yüzücü 350 Tonluk gemiyi ceker
R. M : Nasil çekiyorsunuz gemiyi?
Adam: Inanç meselesi, içinizde bunu hissetmeniz gerekir
R.M : Neyi hissetmem gerekir? Gemiyi mi?
'3 çocuğu vardı, öyle mi? '
'Evet'
'Kaç tanesi erkek
'Hiçbiri'
'Peki kız varmıydı? '