KARA DENİZLİYİZ... DENİZ KİMİNE GÖRE EKMEK TEKNESİ. KİMİNE GÖRE EĞLENCE ÜLKESİ, KİMİNE GÖRE BEREKET SİMGESİ, KİMİNE GÖREDE SONSUZLUK GELİR AKILLARA...! !
İlk değilsen bile Son aşkım olup kal Senden öncesini Yaşamadım sayarım Böyle bir aşka ömür vermeye değer Dillenir de nazara gelir diye korkarım
Deniz gözlüm benim senin için hazırım Eğer ölüm gerekse ölmeye giderim Yemin olsun seninim çocuklar gibi şenim Deniz gözlerinde hayat bulur gözlerim Yüreğim acır inan senden uzak kalmasın O deniz gözler benim başkası hiç bakmasın
Son arzum nedir diye Gelip te bir sorsalar Haykırış olur sesim Sen yine sen der Canım seni ister, seni diler, özler Beni bırakma ele ateşlerim söner
Deniz: Dünya'da bu kadar derin anlamlar olsa bile çok azdır... Deniz gibi derin, sonsuz, özgür olabilen şeylerin çok az olduğu gibi... İşte bu yüzden hayranım denize, daha da fazlası aşığım... Dünyayı güzelleştiren bir süs, balıkların yaşadığı ve o yaşattığı balıkları yememize yardımcı olduğu için değil, elbette bunlar da vardır, denize olan sevgimin nedenleri arasında ama, bir deniz çok daha farklı güzelliklere, üstünlüklere sahiptir... Bu yüzden en çok gemiyle yolculuk yapmak güzel gelir... Deniz' i gerçek anlamıyla o zaman hissedersin çünkü... Deniz, bana uçsuz bucaksız özgürlüğü, enginliği, sonsuzluğu anımsatıyor... Onun gökyüzüyle birleşmesi, yeryüzü ve gökyüzünün ne kadar da küçük bir mesafe olabileceğini gösteriyor... Onun maviliği, her maviden güzel... Ve insanın içine, o kendi özgürlüğünden cömertçe veriyor... Onun büyüklüğü karşısında, sadece içim daralabiliyor o kadar, çünkü içim ona göre küçücük bir kafes... Ama biliyorum, Nazım Hikmet'in dediği gibi: Deniz olmalı... Onun gibi özgür, büyük... Ve ayrıca, evet, Deniz Gezmiş ;)
Mavi sonsuzluğun içindeki, özgürlüğü hisset! derin bir nefes al... ve o özgürlüğün serinliğini, yüreğinin derinliğine hapset! hapset ki... Seni sonsuza kadar serinletsin...
sırları en iyi tutan dosttur deniz. dünyanın kendi eksenleri etrafında döndüğünü sanan ete kemiğe bürünmüşlerin vurdumduymazlığına inat en iyi dinleyendir. bunu yaparken sorgulamaz, yargılamaz üstelik. enginliğinde sunduğu huzur bir, yağmurdan sonraki toprak kokusu ikidir nazarımda.
Ben! Diyen, bir damladan başka bir şey değildir. Çünkü kendini denizden çekip ayırıyor. Damlanın içine girip de yıkanamayız. Neticede de, damla kurumaya mahkumdur. Damla olan insanlardan istifade edilemez. İstifade, ancak damlasını Deniz´e atıp deniz olanlardan edilir.
Ben denizi izlemeyi severim.Denize güneş vurunca dalgaları ışıl ışıl olur mesela.Bu görüntü muazzamdır.Bir de vapur yolculuklarını severim.Vapurun ardında beyaz köpükler bıraka bıraka gitmesini.O beyaz köpükleri izlemek benim için ayrı bir keyif... Bizim evin balkonundan deniz uçsuz bucaksız gözükür ve karanlıkta denizin kenarları boylu boyunca şehrin ışıklarıyla doludur.Bu ışıklar denizin kenarlarında minik ateşböcekleri gibi görünür karşıdan. Kendisi bazı şiirlerimin ilham kaynağıdır.İzmirli biri olarak yazabileceğim pek çok şey var denizle ilgili.Kimi zaman hırçın, savurur dalgalarını,kimi zaman durgun, mahzun.Yüreği incinmiş bir çocuk gibi sessiz.Bu anlamda kendime benzetiyorum belki...
deniz.. derinlerin sende saklı.. berrak rüya gibi.. uyurken sakin zaman zaman tanrı kadar kudaretli zaman zaman bebek kadar aciz ve bilinçsiz.. deniz.. derinlerin sende saklı.. dokunursam bogukacakmısım gibi.. cazibenden ürkek maviliğinden büyülenmiş gibi.. esir sana özlerimde saklı genlerim... denizzgen
Bana Bir Yalnizlik Biraktin . bana bir yalnizlik biraktin bütün sabaha karsilar büyüdü içimde gözümde son bakislarin kisi içimde bütün belkilerin ilkyazi yasam dedigin denizi alinmis bir uçurum kar çiçekleriyle bezenmis mayis tarlasi ömrüm
nice denizler yükselttim bir akarsu gibi, alçaltarak kendimi
ey kirlangiç firtinasi, ey sevgili “buzda köz, güneste çiy tanesi” bana bir yalnizlik biraktin içinden kaç deniz, kaç günes geçti
sen, hangi günesini unutmus gecenin sabahisin dudagim dudaginda ölebilirim sakin korkma, o bir asktir
ama yoksun türkuvaz bir umutsun bakislarim aciyor gel artik sözcükler nefes almiyor göz bebegimden öp artik
Önce bir damlaydın, çoğaldın, çoğaldın,çoğaldın Deniz oldun... Sonra yine bir damla oldun, aktın gözlerimden... Aktın, aktın, aktın.. Tüketemedim seni... Deniz tuzlu, gözyaşım da öyle.. İçim Denizle dolu, akan bir damlayla bitmeyecek... Ben Denizi seviyorum, bu yüzden denizi herkesten çok seviyorum.. Ben denizde boğulmuşum, boğulmuş ta yeni bir hayat bulmuşum... Gözyaşının anlamına yakışacak sevgiler yaşayabilenlere ne mutlu..
evimizin hemen arkası sahildi,yaz boyu arkadaşlarla oradaydık,öyle güzelki denizin serin sularına kendini bırakıvermek,ama bi okadarda haindir hemen yutuverecek gibi alıverir seni,sonrada kumda güneşin altında uyumak,bazende havanın hafif rüzgarlı olduğu zaman,dolaşacaksın kıyılarda,seyredeceksin taaa uzaklarını denizin,sanki gemide gidiyormuşsun gibi hissedersin kendini,dalgaları bişiyler anlatır insana hep,ne gizemlidir,ne manevi hazineleri gizlidir derinlerinde,hep hayranımdır denize,bazende kızgınımdır denize........
denizin kenarındaki göçük kahvede oturup tavla oynar yaşlı adamlar duvarlara delik deşik balık ağları asılmış yukarda tavana yakın yalancı ışıklı geveze sırtlarını dönüp de ona bakarlar o güzelim denize..
Hani kaçta kaçı suydu bu dünyanın,,,,,, niye kmlerce yol tepmek zorunda kalıyorum görebilmek için o zaman....... Eyy gitmek için,, bakmamın kafi geldiği....! Duy beni Duy ki ölümüm sudan olmasın........
KARA DENİZLİYİZ... DENİZ KİMİNE GÖRE EKMEK TEKNESİ. KİMİNE GÖRE EĞLENCE ÜLKESİ, KİMİNE GÖRE BEREKET SİMGESİ, KİMİNE GÖREDE SONSUZLUK GELİR AKILLARA...! !
Deniz, dünya içinde dünya.....
Deniz, temizleyici, arındırıcı, negatif enerjileri kovucu...
İlk değilsen bile
Son aşkım olup kal
Senden öncesini
Yaşamadım sayarım
Böyle bir aşka ömür vermeye değer
Dillenir de nazara gelir diye korkarım
Deniz gözlüm benim senin için hazırım
Eğer ölüm gerekse ölmeye giderim
Yemin olsun seninim çocuklar gibi şenim
Deniz gözlerinde hayat bulur gözlerim
Yüreğim acır inan senden uzak kalmasın
O deniz gözler benim başkası hiç bakmasın
Son arzum nedir diye
Gelip te bir sorsalar
Haykırış olur sesim
Sen yine sen der
Canım seni ister, seni diler, özler
Beni bırakma ele ateşlerim söner
Soner Arıca - Deniz Gözlüm
aşığıyım denizin. deniz olmayan memlekette yaşayamam derdim hep. byük konuşmuşum. deniz medeniyet demek, bereket demek.......
Deniz; emek demek, ekmek demek... Gencecik yaşta bahara meydan okurcasına ebediyen baharda kalmak demek....Baharda coşmak, dalgalanmak demek. Baharların boynunu bükercesine, darağacında sonsuzluğa derin bir dip dalgası oluşturmak demek....Deniz demek DERİN DÜŞÜNMEK demek.... Seray DEREN
Balıkçılar sabırla beklerler.
Balığın çıkmamasına imkân yoktur.
Ümit her zaman vardır.
Deniz: bendeki ilk anlami “ozgurluk’tur. gem vurulamaz zabtedilemez sonsuzluk firtinalar savasci yasam ve olum.
Atun beni denizlere
Vermayun ellerine oy
Zaten hasret kalmiş idum
O deniz gözlerune
Deniz: Dünya'da bu kadar derin anlamlar olsa bile çok azdır...
Deniz gibi derin, sonsuz, özgür olabilen şeylerin çok az olduğu gibi...
İşte bu yüzden hayranım denize, daha da fazlası aşığım... Dünyayı güzelleştiren bir süs, balıkların yaşadığı ve o yaşattığı balıkları yememize yardımcı olduğu için değil, elbette bunlar da vardır, denize olan sevgimin nedenleri arasında ama, bir deniz çok daha farklı güzelliklere, üstünlüklere sahiptir...
Bu yüzden en çok gemiyle yolculuk yapmak güzel gelir... Deniz' i gerçek anlamıyla o zaman hissedersin çünkü...
Deniz, bana uçsuz bucaksız özgürlüğü, enginliği, sonsuzluğu anımsatıyor...
Onun gökyüzüyle birleşmesi, yeryüzü ve gökyüzünün ne kadar da küçük bir mesafe olabileceğini gösteriyor...
Onun maviliği, her maviden güzel... Ve insanın içine, o kendi özgürlüğünden cömertçe veriyor...
Onun büyüklüğü karşısında, sadece içim daralabiliyor o kadar, çünkü içim ona göre küçücük bir kafes...
Ama biliyorum, Nazım Hikmet'in dediği gibi: Deniz olmalı...
Onun gibi özgür, büyük...
Ve ayrıca, evet, Deniz Gezmiş ;)
özgürlüğün en uç noktası...sonusuzluğa dalan bakışların birden bire içimize,derine yönelmesi gibi...şaşırtıcı bir huzur hali...
Mavi sonsuzluğun içindeki,
özgürlüğü hisset!
derin bir nefes al...
ve o özgürlüğün serinliğini,
yüreğinin derinliğine hapset!
hapset ki...
Seni sonsuza kadar serinletsin...
o benim sanırım :)
isim benzerliği değil sadece
deniz olmak zor iş
bence deniz öfke hırçın bazende duygusal ve aşk.ı çağrıştırır
soy ağacım
En hırcın oldugum anlarda bile huzur duygusunu veren su birikintisi,bu yüzden sanırım maviye olan hayranlıgım...
Deniz..
delikanlım
iyi bak yıldızlara
onları belki bir daha göremezsin
belki bir daha
yıldızların ışığında
kollarını ufular gibi açıp
geremezsin
delikanlım sen ki
ya bir köşe başında
kaşından kan sızarak
gebereceksin
ya da bir devrimci gibi
darağacında can vereceksin
denizleri seviyorsan dalgalarıda seveceksin der niçe :)
deniz canlıdır,canlı olanın ise bi günü bi gününe müsavi değildir.... :) o zaman kimi insanlar mı deniz gibidir yoksa deniz mi insanlar gibi :)))
insan içindeki sonsuzluk kara bir orman gibi karmaşık bir sonsuzluk
sırları en iyi tutan dosttur deniz. dünyanın kendi eksenleri etrafında döndüğünü sanan ete kemiğe bürünmüşlerin vurdumduymazlığına inat en iyi dinleyendir. bunu yaparken sorgulamaz, yargılamaz üstelik. enginliğinde sunduğu huzur bir, yağmurdan sonraki toprak kokusu ikidir nazarımda.
Ben! Diyen, bir damladan başka bir şey değildir. Çünkü kendini denizden çekip ayırıyor. Damlanın içine girip de yıkanamayız. Neticede de, damla kurumaya mahkumdur. Damla olan insanlardan istifade edilemez. İstifade, ancak damlasını Deniz´e atıp deniz olanlardan edilir.
Ben denizi izlemeyi severim.Denize güneş vurunca dalgaları ışıl ışıl olur mesela.Bu görüntü muazzamdır.Bir de vapur yolculuklarını severim.Vapurun ardında beyaz köpükler bıraka bıraka gitmesini.O beyaz köpükleri izlemek benim için ayrı bir keyif...
Bizim evin balkonundan deniz uçsuz bucaksız gözükür ve karanlıkta denizin kenarları boylu boyunca şehrin ışıklarıyla doludur.Bu ışıklar denizin kenarlarında minik ateşböcekleri gibi görünür karşıdan.
Kendisi bazı şiirlerimin ilham kaynağıdır.İzmirli biri olarak yazabileceğim pek çok şey var denizle ilgili.Kimi zaman hırçın, savurur dalgalarını,kimi zaman durgun, mahzun.Yüreği incinmiş bir çocuk gibi sessiz.Bu anlamda kendime benzetiyorum belki...
yatay baktıgın zaman sonsuz gozuken mavi, yeşil arası su
deniz.. derinlerin sende saklı.. berrak rüya gibi.. uyurken sakin zaman zaman tanrı kadar kudaretli zaman zaman bebek kadar aciz ve bilinçsiz.. deniz.. derinlerin sende saklı.. dokunursam bogukacakmısım gibi.. cazibenden ürkek maviliğinden büyülenmiş gibi.. esir sana özlerimde saklı genlerim...
denizzgen
Bana Bir Yalnizlik Biraktin
.
bana bir yalnizlik biraktin
bütün sabaha karsilar büyüdü içimde
gözümde son bakislarin kisi
içimde bütün belkilerin ilkyazi
yasam dedigin denizi alinmis bir uçurum
kar çiçekleriyle bezenmis mayis tarlasi ömrüm
nice denizler yükselttim
bir akarsu gibi, alçaltarak kendimi
ey kirlangiç firtinasi, ey sevgili
“buzda köz, güneste çiy tanesi”
bana bir yalnizlik biraktin
içinden kaç deniz, kaç günes geçti
sen, hangi günesini unutmus gecenin sabahisin
dudagim dudaginda ölebilirim
sakin korkma, o bir asktir
ama yoksun
türkuvaz bir umutsun
bakislarim aciyor gel artik
sözcükler nefes almiyor
göz bebegimden öp artik
Önce bir damlaydın, çoğaldın, çoğaldın,çoğaldın Deniz oldun... Sonra yine bir damla oldun, aktın gözlerimden... Aktın, aktın, aktın.. Tüketemedim seni... Deniz tuzlu, gözyaşım da öyle.. İçim Denizle dolu, akan bir damlayla bitmeyecek... Ben Denizi seviyorum, bu yüzden denizi herkesten çok seviyorum.. Ben denizde boğulmuşum, boğulmuş ta yeni bir hayat bulmuşum... Gözyaşının anlamına yakışacak sevgiler yaşayabilenlere ne mutlu..
evimizin hemen arkası sahildi,yaz boyu arkadaşlarla oradaydık,öyle güzelki denizin serin sularına kendini bırakıvermek,ama bi okadarda haindir hemen yutuverecek gibi alıverir seni,sonrada kumda güneşin altında uyumak,bazende havanın hafif rüzgarlı olduğu zaman,dolaşacaksın kıyılarda,seyredeceksin taaa uzaklarını denizin,sanki gemide gidiyormuşsun gibi hissedersin kendini,dalgaları bişiyler anlatır insana hep,ne gizemlidir,ne manevi hazineleri gizlidir derinlerinde,hep hayranımdır denize,bazende kızgınımdır denize........
denizin kenarındaki göçük kahvede
oturup tavla oynar yaşlı adamlar
duvarlara delik deşik balık ağları asılmış
yukarda tavana yakın
yalancı ışıklı geveze
sırtlarını dönüp de ona bakarlar
o güzelim denize..
zaman geçrikçe kirletilen denizlerimizi temiz tutmak için
biraz daha duyarlı olmamız gerekiyor
Hani kaçta kaçı suydu bu dünyanın,,,,,,
niye kmlerce yol tepmek zorunda kalıyorum görebilmek için o zaman.......
Eyy gitmek için,, bakmamın kafi geldiği....!
Duy beni Duy ki ölümüm sudan olmasın........
Bugün çok dalgalı....