Bir ses ürpertirdi yorgun bedenini, salınmışken yalın bir bank üzerine garson kız, … dilinde derin bir hüzünle buyurun …
…’’ acılı bir tebessüm … sinenize ‘’ Donuk gözler Bir el bırak tutunacak olsun … içinden sessizce ……..
İsyan duyguları çelmek ister aklın her köşesini Devriyeler gezer, sınar gibi sezini Sabrın sozsuzluğuna sığınırsın Bu da gelir, bu da geçer … düşer dillerine, sessiz bir off çekersin
Bilirdim … Irmaklar akar içinden, kaybolursun düştüğün denizlerde
Gitmeler çoğu zaman sebepsizdir giden ... neden gittiğini bile bilmez haksızlık bir zardır, kim yek atarsa onda kalır ... belki de azalmak daha iyidir.
Kelimeler tek başına hiçbir şey ifade etmez.Ta ki,biz onların içini doldurana kadar,derinliğimiz kadar,samiyetimiz kadar,içtenliğimiz kadar,dürüstlüğümüz kadar,sığlığımız kadar,gördüğümüz kadar,duyduğumuz kadar.Ve en önemlisi niyetlerimiz kadar azaltır ya da çoğaltırız, manayı hepsi bu kadar. . "Her şey " kelimesi ayrı yazılır. Baş başa gibi,el ele gibi,diz dize gibi,göz göze gibi,yan yana ve boşu boşuna gibi. . "Apayrı" kelimesi birleşik yazılır. Sapasağlam gibi,apaçık gibi,çırılçıplak gibi,büsbütün gibi,gömgök gibi,çokça ve masmavi gibi.
Yeni yılda yeni hüzünleri karşılama hissini biraz daha artarak taşıyorum. İstemediğim herşeye yakınlaşırken, özlediğim herşeye sanki dahada uzaklaşıyorum. Boşver beni sen, yinede gülümseyerek gel, hüzün gönlümde, mutluluk sende kalsın. herkese özlediğimi getir. Gönlümden umutsuzluğu götür. öyle gel işte kimse mahsun kalmasın. Çok görme isteklerimi biraz yağmur biraz bereket işte, birde nefretin dilini sevgi alsın.
Buralar da soğudu…. Kuru bir yaprak sürüklendi biraz Yalnız bir kuş bana baktı Utandım, küçüldüm, ufaldım… Sıkıldım, daraldım… İyice bunaldım ! Seninle buz tutmuş bir gölün kenarında kahve içmek vardı… Al işte… Yine hayallere daldım…
Seni soruyorum sırtına dokunduğum her kelimeden… Pasaport, kimlik sorduğum da oldu… Hep hayal kırıklıkları… Özür dilerken, ardıma dönüp giderken… İyice aksileştim… Cümlelerin arasına girip huzursuzluk çıkarıyorum… Bir nehir akıyordu gözlerinden Saklama, Saklama gözlerini benden !
Öyle yıkma kendini, Öyle mahzun, öyle garip... Nerede olursan ol, İçerde, dışarda, derste, sırada, Yürü üstüne üstüne, Tükür yüzüne celladın, Fırsatçının, fesatçının, hayının... Dayan kitap ile Dayan iş ile. Tırnak ile, diş ile, Umut ile, sevda ile, düş ile Dayan rüsva etme beni.
her şeyden istifa ediyorum, aday adayı olacam. neyim eksik ki ...
Ben içimdeki yarını çoktan bitirdim. Dünde yaşıyorum hatıralarımla.
karlakarışık
beyaz bir kanat
dağ eteğinden seslenmiş
kırlar, türlü türlü renklere bezenmiş
durmuş sese kulak vermiş
o ses uzanmış
yankılanmış
bir dalgaya tutunmuş kalmış
ah o deli mavi
sahili süslermiş
ve
o ses
karın suya hasretiymiş
kavuşunca ses kesilmiş
kış gitmiş bahar gelmiş …
mtu
Teknik evsensel bir dil , onu bile anlatmak artık zor geliyor.
baş ağrısından öleceğim sanırım. zaman ne kadar ucuzladı
Yangın çıkar, tutuşur her şey, ne zaman ki duman nefessiz bırakmaya başlar uyanır canlı. Ya son nefesidir aldığı, yada son kurtuluşu #tu
Yasini Şerifi okurken
Yüzlerce çocuk geldi geçti önümden
Öyle mahzun, öyle boynu bükük
İte kaka büyüyorlardı
En zalim işler onları bekliyordu
Oysa ki onların
Dertlerini anlatacak kimseleri yoktu
Başlarına koyacak bir omuzda
Hep gizli gizli ağlamaklı geçiyordu yılları …. Ağladım.
Tanrım iyi insanları rast getir çocuklara
Bir hüzün çöker akşamın devamında
Kalırsın bir başına yıkık dökük yığınlar arasında
Neler geçer aklından
Karanlık çöktükçe sabahsızdır zaman
gece geceye bağlanır
ay mı güneş mi bilinmez bir dünya
Hayal bile kalmaz aklında
Anlıktır kabus, elveda vakti gelmiştir hayata
Tanrım ölümün de güzel olanını ver
"İster ilkede,ister pratikte,ister işler yolunda,ister kötü giderken olsun,en nadide insan meziyeti t u t a r l ı l ı k t ı r."
.
Jeremy Bentham
Vefa zor evlat
Vefa dolu dolu
Minnettir
Şükrandır
İbadettir
Az rastlanır buralarda
Gözde gönülde yaşar
Şık giyinmez
Eğlenmez gönlünce
Kalplerde yaşamak ister
İzin verenlerde
Bir ses ürpertirdi yorgun bedenini, salınmışken yalın bir bank üzerine
garson kız, … dilinde derin bir hüzünle
buyurun …
…’’ acılı bir tebessüm … sinenize ‘’
Donuk gözler
Bir el bırak tutunacak olsun … içinden sessizce
……..
İsyan duyguları çelmek ister aklın her köşesini
Devriyeler gezer, sınar gibi sezini
Sabrın sozsuzluğuna sığınırsın
Bu da gelir, bu da geçer …
düşer dillerine, sessiz bir off çekersin
Bilirdim …
Irmaklar akar içinden, kaybolursun düştüğün denizlerde
Gitmeler çoğu zaman sebepsizdir
giden ... neden gittiğini bile bilmez
haksızlık bir zardır, kim yek atarsa onda kalır ...
belki de azalmak daha iyidir.
Yakın bir uzak, uzak bir yakından yakındır...
Kelimeler tek başına hiçbir şey ifade etmez.Ta ki,biz onların içini doldurana kadar,derinliğimiz kadar,samiyetimiz kadar,içtenliğimiz kadar,dürüstlüğümüz kadar,sığlığımız kadar,gördüğümüz kadar,duyduğumuz kadar.Ve en önemlisi niyetlerimiz kadar azaltır ya da çoğaltırız, manayı hepsi bu kadar.
.
"Her şey " kelimesi ayrı yazılır.
Baş başa gibi,el ele gibi,diz dize gibi,göz göze gibi,yan yana ve boşu boşuna gibi.
.
"Apayrı" kelimesi birleşik yazılır.
Sapasağlam gibi,apaçık gibi,çırılçıplak gibi,büsbütün gibi,gömgök gibi,çokça ve masmavi gibi.
en güzel geleneğimiz
çamur at ve kaç .... belki izi kalır / zor
Olmadığım gibi görmek,
aklımdan geçmediği gibi düşünmek
samimi ve içten olmanın anlam kaybı
şaşırmak yok, normal
O kadar zor değildi sana ulaşmak.Sen gittin ben hiç değildim.
Senden bir şey istiyorum...
Gel de iki sohbet edelim...
Bir sen, bir ben, iki...
Gelmeden gel sene,
Gelsene !
Kupası elinde
Bir yudum içti (sevdi)
Bir adım attı
Omzumdan (içimden) geçti...
Hatıralar hep ağırdır
Hayal ile dua kavuşurken yürek kaldırımlarında
Tanrı’ dan dilenmenin hesabı kalır, derin uykuların sonrasına
Güzel ölmek istiyorum
Çölde fırtına sarmalı
Duman rengi gökyüzü
Akdeniz den akdenize
Uzayan çarşaf rengiyle
Mavi yeşil özlem dolu hatıra yüreğimde
Güzel ölmek istiyorum
Yeryüzü kalsın sende, yer altı bende
eyvallah …….
Senin yanında gizli kaldığım gün hayattan zevk aldım saklıca ¦???
Yeni yıl
Yeni günler
Yeni umut
Yeni güzellikler
Getirmesi temennisiyle.....IYI SENELER 23
Yeni yılda yeni hüzünleri karşılama hissini biraz daha artarak taşıyorum. İstemediğim herşeye yakınlaşırken, özlediğim herşeye sanki dahada uzaklaşıyorum. Boşver beni sen, yinede gülümseyerek gel, hüzün gönlümde, mutluluk sende kalsın. herkese özlediğimi getir. Gönlümden umutsuzluğu götür. öyle gel işte kimse mahsun kalmasın. Çok görme isteklerimi biraz yağmur biraz bereket işte, birde nefretin dilini sevgi alsın.
Herkes bilir:
Meyve bahçeleri gibisin…
Zambaklar açıyor ellerin…
Ne olur, ne olur bakma bana
Kaldıramaz yüreğin !
Eğer...
Oluru varsa...
...
Ki
Sen daha iyi bilirsin...
...
Buralar da soğudu….
Kuru bir yaprak sürüklendi biraz
Yalnız bir kuş bana baktı
Utandım, küçüldüm, ufaldım…
Sıkıldım, daraldım…
İyice bunaldım !
Seninle buz tutmuş bir gölün kenarında kahve içmek vardı…
Al işte… Yine hayallere daldım…
Seni soruyorum sırtına dokunduğum her kelimeden…
Pasaport, kimlik sorduğum da oldu…
Hep hayal kırıklıkları…
Özür dilerken, ardıma dönüp giderken…
İyice aksileştim…
Cümlelerin arasına girip huzursuzluk çıkarıyorum…
Bir nehir akıyordu gözlerinden
Saklama,
Saklama gözlerini benden !
Öyle yıkma kendini,
Öyle mahzun, öyle garip...
Nerede olursan ol,
İçerde, dışarda, derste, sırada,
Yürü üstüne üstüne,
Tükür yüzüne celladın,
Fırsatçının, fesatçının, hayının...
Dayan kitap ile
Dayan iş ile.
Tırnak ile, diş ile,
Umut ile, sevda ile, düş ile
Dayan rüsva etme beni.
A Arif
Kendimi alip gidesim var uzaklara cok uzaklara yanimda umutlarim hayallerim yipranmis yorulmus kirilmis kalbimle