ay ışığına batmış karabiber ağaçları gümüş tozu gecenin ırmağında yüzüyor zambaklar yaseminler unutulmuş tedirgin gülümser çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var çünkü ayrılık da sevdâya dahil çünkü ayrılanlar hâlâ sevgili hiç bir anı tek başına yaşayamazlar her an ötekisiyle birlikte herşey onunla ilgili
telaşlı karanlıkta yumuşak yarasalar gittikçe genişleyen yakılmış ot kokusu yıldızlar inanılmayacak bir irilikte yansımalar tutmuş bütün sâhili çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var öyle vahşi bir tad ki dayanılır gibi değil çünkü ayrılık da sevdâya dahil çünkü ayrılanlar hâlâ sevgili....
Sevmekte,sevilmekte kontrol dışıdır.Şunu seveyim,dur şundan nefret edeyim yapamazsın.İşte bu iki eylemden biri yoksa ayrılıkta sevdaya dahildir canımın içi..
Yitirecek hiçbir şeyi kalmamış olanlara mahsus baş eğişle baş eğdim. Acıyan yerlerimin daha az acıyacağına dair ümidimi tümden yitirdim. Kaçmadım artık yaralarımdan. Yanarak var olmayı kabullenmekle sönerek yok olmak arsında yapılacak seçimden ibaretti bütün hikâye. Yitirdim zannedip de bulanlarla, buldum zannedip yitirenler arasında nerede durduğumu artık merak etmedim. Beni suyun üzerinde tutan ellerden kesildi elim. Öylece gömüldüm derin karanlıklara. İndirdim savunağım olan tüm perdeleri. Sessizce yenilgiye evet dedim.
Kemanla piyanonun gücünü gözler önüne seren nefis bir melodi olarak hatırlanacaksın sen çocuk! Düştüğün adada, sahilde yaktığın ateş gibi parlayacak göğsüm sen beni yaşattıkça! Bileğimi kestim / bileğini kestin: ordan çektiğimiz iki damarı bağladık birbirine. Artık büyük dolaşım'ın adı, SEVDA'dır! İçimde hissederken kanını, bu şehrin daraldığını / aşağılara doğru genişlemek istediğini düşünüyorum. Kanın beni üşütüyor. Sen sakın menenjit olma, e mi? ! 'Hiçbir şeyi unutma! Ben unutmayacağım!
basit ama sevimli bir metodla, ben sevgiyi katı halden sıvıya, sıvı halden gaz haline ve bilmediğimiz daha farklı hallere geçiş gibi algılıyorum... frekans gitgide yükseliyor, bildiğimiz niteliğiyle form kayboluyor, ayrılık değil bütünleşme başlıyor.......................
ayrılığın ne türlü olması önemli değil ama verdiği acının boyutu gerçekten insanın bunalıma girmesine etki ediyor.ne olursa olsun kim olursa saatlik bi sevda bile olsa, insanın sol yanına verdiği ağırlık, eskimeye kafi...
Atilla İlhanın güzel bir şiiri ve de zuhal olcayın yorumuyla harika bi parça! melankoliğin ağır bastığı bi şarkı bu.. evet bi hikaye var içinde herkesin biraz tanıdığı bişeyler var ve benden de bu şarkıda bişeyler gizli...
çünkü ayrılık da sevdaya dahil çünkü ayrılanlar hala sevgili..
ay ışığına batmış
karabiber ağaçları
gümüş tozu
gecenin ırmağında yüzüyor zambaklar
yaseminler unutulmuş
tedirgin gülümser
çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var
çünkü ayrılık da sevdâya dahil
çünkü ayrılanlar hâlâ sevgili
hiç bir anı tek başına yaşayamazlar
her an ötekisiyle birlikte
herşey onunla ilgili
telaşlı karanlıkta yumuşak yarasalar
gittikçe genişleyen
yakılmış ot kokusu
yıldızlar inanılmayacak bir irilikte
yansımalar tutmuş bütün sâhili
çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var
öyle vahşi bir tad ki dayanılır gibi değil
çünkü ayrılık da sevdâya dahil
çünkü ayrılanlar hâlâ sevgili....
bu dizeler ve devamı her şeyi anlatıyor zati ...
Bende mi kabahat sen de mi bilemem, "Ayrılık rüzgarı" esti esti severken..
Sevmekte,sevilmekte kontrol dışıdır.Şunu seveyim,dur şundan nefret edeyim yapamazsın.İşte bu iki eylemden biri yoksa ayrılıkta sevdaya dahildir canımın içi..
Çok düşünürsen bıkar,
Çok istersen gelmez,
Ve Çok seversen gider...
Ayrılıkta sevdaya dahil
Yitirecek hiçbir şeyi kalmamış olanlara mahsus baş eğişle baş eğdim.
Acıyan yerlerimin daha az acıyacağına dair ümidimi tümden yitirdim.
Kaçmadım artık yaralarımdan.
Yanarak var olmayı kabullenmekle sönerek yok olmak arsında yapılacak seçimden ibaretti bütün hikâye.
Yitirdim zannedip de bulanlarla, buldum zannedip yitirenler arasında nerede durduğumu artık merak etmedim.
Beni suyun üzerinde tutan ellerden kesildi elim.
Öylece gömüldüm derin karanlıklara. İndirdim savunağım olan tüm perdeleri.
Sessizce yenilgiye evet dedim.
savunma mekanizması
Duygu sömürüsünün en kabullenilebilir hali :))
kabullenilmesi zor gerçek.
Çünkü ayrılmanında vahşi bir tadı var, bu yüzden ayrılıklarda sevdaya dahildir..
ayrılık sana acı cektırecek,canın yanacakkı sevdayı yasıyabılesın ole dıılmı...ne sadistlik ya...:=))))))))))))))))))))))
Çünkü her sevdanın sonu ayrılıktır.
“Ölüm bile ayıramaz” nutukları,yalnızca filmlerde atılır.
Ölüm nasıl ayıramaz sizi?
çünkü ayrılanlar hala sevgili
Kemanla piyanonun gücünü gözler önüne seren nefis bir melodi olarak hatırlanacaksın sen çocuk! Düştüğün adada, sahilde yaktığın ateş gibi parlayacak göğsüm sen beni yaşattıkça!
Bileğimi kestim / bileğini kestin: ordan çektiğimiz iki damarı bağladık birbirine. Artık büyük dolaşım'ın adı, SEVDA'dır! İçimde hissederken kanını, bu şehrin daraldığını / aşağılara doğru genişlemek istediğini düşünüyorum. Kanın beni üşütüyor. Sen sakın menenjit olma, e mi? !
'Hiçbir şeyi unutma! Ben unutmayacağım!
k.iskender.....
diil
basit ama sevimli bir metodla, ben sevgiyi katı halden sıvıya, sıvı halden gaz haline ve bilmediğimiz daha farklı hallere geçiş gibi algılıyorum... frekans gitgide yükseliyor, bildiğimiz niteliğiyle form kayboluyor, ayrılık değil bütünleşme başlıyor.......................
zuhall olcay in seslendirdigi bi şarki..
ayrılığın ne türlü olması önemli değil ama verdiği acının boyutu gerçekten insanın bunalıma girmesine etki ediyor.ne olursa olsun kim olursa saatlik bi sevda bile olsa, insanın sol yanına verdiği ağırlık, eskimeye kafi...
ayrılık sevdaya dahil olmalı olmalı ki adı gerçekten sevda olsun.
Mutlu aşk yoktur.
Gidiyorum ama aklım daima sende
Adın durmadan hep söylenecek dilimde
Bu bir veda deyil ki
Kısmetse elbet döneceyim geriye*
atilla ilhana ait olduğunu bilmiyordum.. ama güzel okuypr zuhal olcay
Atilla İlhanın güzel bir şiiri ve de zuhal olcayın yorumuyla harika bi parça!
melankoliğin ağır bastığı bi şarkı bu..
evet bi hikaye var içinde herkesin biraz tanıdığı bişeyler var
ve benden de bu şarkıda bişeyler gizli...
çünkü ayrılık da sevdaya dahil
çünkü ayrılanlar hala sevgili..