Aşkın neye benziyor biliyor musun? Avuçlarımdaki çizgilerde oluşan kıvrımlı Yemyeşil, ormanlarla kaplı dağlara benziyor Reyhan şerbeti olan nefesini İçime çektikçe oksijen alır gibi Tahrip olmuş hücrelerim yenileniyor
Aşkın, kaplıcalara benziyor Romatizmalarım ve siyatik ağrılarım sende son buluyor Derdime deva oluyorsun
Sanki bir akarsu oluyorum Gözyaşların küçük, sevimli birer balık olup Ben de yüzüyor
Parmaklarımdan akan tatlı suları senin gözlerine dolduruyorum İşte o zaman gözlerin daha fazla tatlanıyor Daha da güzel bakıyorsun
"Aşk ip üzerinde iki cambazın karşılaşması gibidir, birbirinin içinden geçemezlerse birinden biri düşer" demiş... Kimin dediğini bilmiyorum ama güzel demiş. :)
Yaşarken şükrettiğimiz fakat Bitirdiğimizde küfrettiğimiz Yaşarken kalbimiz o kişi için delicesine atar Ama bitirdiğimizde kalbimiz o kişi için kendine hançer saplar Fakat bir detay var Onu gördüğümüzde kalbimiz ilk gün ki gibi atıyorsa O sapladığımız hançerde Savurduğumuz küfürlerde yalan olur
Bir ömre neşe katan Ve erkeğin ömrünü En ince detayına kadar nakışlandıran gül ( kadın ) Misk-i amberden yayılan kokularla nazik bir ateş yakar Ey kadının ömrünün bülbülü ( erkek ) Bu ateşe girerken edebini Ve adabını kuşan Sakın ha! Bu ateşe destursuz girme
Aşk, hararetli bir şekilde yakmayı sever Sakın! Aşk ateşini söndürmek için Aşk ateşine, denizleri boşaltmayın Yoksa aşk küsüp gider İlkbahar mevsimine küsen ılık bir rüzgâr gibi Nazlı ve taze gelin gibi Ve de kalbi kırılan kablumbağalar misali kendi kabuğuna çekilir Veya hüzün kelebekleri olurcasına Aşk ateşinde uçmaz bir daha
Kadın, aşk ateşi giyer üstüne Okyanusları ve denizleri getirsen de kadının aşk ateşi sönmez Kadın severse, kıvılcım Aşık olursa, ateş Ateş olursa, tutku Tütsülü bir şekilde tutkulu olursa, volkan olur İşte o zaman aşk patlaması yaşanır
Kadın, bu aşkı ateş haline getirmek için Gerekli olan tüm malzemeleri bir araya getirir Bu ateşi yoğurup kıvamlı hale getirmek için Sıcacık sevgisini Soğumayan şefkâtini Şelale misali olan merhametini katar
Kadın, bu aşkın küllenmemesi için Bin bir zahmetle emek verir Çaba sarf eder Alın teri döker Tertemiz ve öpülesi alnından aheste aheste akan terler gül olur Aşk ateşi, gül bahçesine döner Erkek, kadının alnından akan terlerin ateşinde yanmanın seyrine dalar
Kadın, bu aşkın sönmemesi Ve yek vücut olması için Güneşten bir parça ateş koparıp ateşi hararetlendirir
Kadın, bu aşk kalesinin yılmayan, yıkılmayan Ve sarsılmayan bir neferi olur
Kadın, aşk ateşinde Aşk ateşini dile getiren efsûnlu bir söz olur
Kadın, aşk ateşinde yanmayı da Yakmayı da sever Kadın, bu aşk ateşini şırıngaya doldurarak İğneyi hem kendi Hem de erkeğin damarlarına enjekte eder Artık, kadının da Erkeğin de damarlarında kan yerine ateş dolaşır Bunun adı da damarlarda aşk ateşi dolaşımı olur
Kadın, aşk ateşinde bülbüle naz eden, gül Erkek de güle meftun olan bülbül olur Bu aşk ateşi, gülü Ve bülbülü, muhteşem bir aşk döngüsünde sarıp sarmalar
Kadın, aşk ateşinde nakkaş olur Bu aşk ateşini, hem kendi Hem de erkeğin gözlerine Ve gönlüne, gökkuşağı misali yedi renge dokur
Kadın, bu aşkın özü Ve özeti olur
Masmavi gökyüzü gibi gözleriyle İpek satenli bulutlar gibi yumuşacık sevgileriyle Yağmurdan sonra gökkuşağı gibi açan nefesleriyle Ekilmiş ve hasat edilme zamanını bekleyen gül kokulu Nazik, narin Ve aşk ile yıldız hüzmesi olan şefkatleriyle Senin hüzün kokulu kalbinden Sırılsıklam bir yağmur gibi tutarak gel, otur Belki yorulmuşsun, bir mecnun gibi dinlen yanı başımda der Belki sen, kadının, Mecnun'u olmuşsun çöl sıcaklığında yanıp tutuşan Belki kadın, aşk ateşinin közündeki bir lale olmuş, Mecnun' un tutkulu Leyla'sı gibi
Kadın hasret kanatlarıyla, Erkeğin ip gözyaşlarına merhem olarak Belki de üşümüşsün, sıcacık bakışlarımla Ve gözbebeklerimle seni ısıtayım der Geceyi örten tılsımlı aşk gibi Erkeği, kendi göz kapaklarıyla örter
Kadın, bu aşk ateşinde belki kutup yıldızı Belki de deniz feneri Bu aşkın hem mayası Hem de ana malzemesi olur Bu aşk ateşinin sürdürülebilir Ve de yenilenebilir olması için canını, dişine takar
Kadın, mutluluğun Ve huzurun sağnak sağnak kalbe yağmasıdır Zamanla mutluluk ve huzur, Kalpte tutkulu bir ateş çemberi olur Kadın ve erkek bu ateş çemberinden geçerek Yanmanın zevkini doya doya yaşar
Eğer ki rüzgâr olursan, o ateş daha da şiddetlenir Ve de o ateş, yoğunlaşır Bu aşk ateşinde yoğrulmak anlatılmayacak Ama yaşanacak kadar güzel olur
Kadın ve erkek, mutluluk perileri gibi Aşk ateşinde el ele Ve gönül gönüle vererek Pervanenin etrafında dönen kelebekler gibi Aşk ateşinin büyülü atmosferinde dönerler
Aşk, bir beden olur Kadın ve erkek, bu bedende kendi arzularıyla yanan Demlenen Demlendikçe bu aşkın lezzetini Ve kıvamını alan tavşan kanı bir çay gibi olurlar Buram buram; taze taze Ve bu bedende yanmanın Ve de közlenmenin hazzıyla Kıvamlı olan kıpkırmızı iki elma gibi olurlar
Aşk ateşinde közlenen Ve kıvamlı olan iki kıpkırmızı elma Tek nefes olur Bir ömür dört nala koşan deli taylar gibi Dizginlenemeyen duygularını Ve hayallerini koştururlar
Böylece kadın, erkeğin Erkek de kadının nefesi olur Ve nefesten süzülen aşkın meali, zamanla Kalbin bam telini titreterek Bu aşkı olgunlaştırır Tatlı ve huzur veren Asalet timsali bir aşktan harmanlanan Ateş iksiri gibi Hem bedenin Hem de ruhun gıdası Şifası Ve de bir ömürlük sıhhat olur
Kadın, erkeğin gönül kadehine aşk ateşi doldurur İkisi de aşk ateşini kana kana içerler Ve aşk ateşinin büyülü Ve de göz kamaştırıcı atmosferinde uyuyarak, rüyalara dalarlar Rüyalarında gökyüzüne kendi ellerini uzatarak Yıldızları koparırlar gökyüzünden Ve kopartıkları yıldızların bir kısmını birbirlerinin gözlerine Bir kısmını ise birbirbirlerinin avuçlarına bırakarak Bir ömür boyu birbirlerine kenenetlenip Bağlanmak için aşk dileği tutarlar
Bir ömre neşe katan Ve erkeğin ömrünü En ince detayına kadar nakışlandıran gül ( kadın ) Misk-i amberden yayılan kokularla nazik bir ateş yakar Ey kadının ömrünün bülbülü ( erkek ) Bu ateşe girerken edebini Ve adabını kuşan Sakın ha! Bu ateşe destursuz girme
Aşk, hararetli bir şekilde yakmayı sever Sakın! Aşk ateşini söndürmek için Aşk ateşine, denizleri boşaltmayın Yoksa aşk küsüp gider İlkbahar mevsimine küsen ılık bir rüzgâr gibi Nazlı ve taze gelin gibi Ve de kalbi kırılan kablumbağalar misali kendi kabuğuna çekilir Veya hüzün kelebekleri olurcasına Aşk ateşinde uçmaz bir daha
Kadın, aşk ateşi giyer üstüne Okyanusları ve denizleri getirsen de kadının aşk ateşi sönmez Kadın severse, kıvılcım Aşık olursa, ateş Ateş olursa, tutku Tütsülü bir şekilde tutkulu olursa, volkan olur İşte o zaman aşk patlaması yaşanır
Kadın, bu aşkı ateş haline getirmek için Gerekli olan tüm malzemeleri bir araya getirir Bu ateşi yoğurup kıvamlı hale getirmek için Sıcacık sevgisini Soğumayan şefkâtini Şelale misali olan merhametini katar
Kadın, bu aşkın küllenmemesi için Bin bir zahmetle emek verir Çaba sarf eder Alın teri döker Tertemiz ve öpülesi alnından aheste aheste akan terler gül olur Aşk ateşi, gül bahçesine döner Erkek, kadının alnından akan terlerin ateşinde yanmanın seyrine dalar
Kadın, bu aşkın sönmemesi Ve yek vücut olması için Güneşten bir parça ateş koparıp ateşi hararetlendirir
Kadın, bu aşk kalesinin yılmayan, yıkılmayan Ve sarsılmayan bir neferi olur
Kadın, aşk ateşinde Aşk ateşini dile getiren efsûnlu bir söz olur
Kadın, aşk ateşinde yanmayı da Yakmayı da sever Kadın, bu aşk ateşini şırıngaya doldurarak İğneyi hem kendi Hem de erkeğin damarlarına enjekte eder Artık, kadının da Erkeğin de damarlarında kan yerine ateş dolaşır Bunun adı da damarlarda aşk ateşi dolaşımı olur
Kadın, aşk ateşinde bülbüle naz eden, gül Erkek de güle meftun olan bülbül olur Bu aşk ateşi, gülü Ve bülbülü, muhteşem bir aşk döngüsünde sarıp sarmalar
Kadın, aşk ateşinde nakkaş olur Bu aşk ateşini, hem kendi Hem de erkeğin gözlerine Ve gönlüne, gökkuşağı misali yedi renge dokur
Kadın, bu aşkın özü Ve özeti olur
Masmavi gökyüzü gibi gözleriyle İpek satenli bulutlar gibi yumuşacık sevgileriyle Yağmurdan sonra gökkuşağı gibi açan nefesleriyle Ekilmiş ve hasat edilme zamanını bekleyen gül kokulu Nazik, narin Ve aşk ile yıldız hüzmesi olan şefkatleriyle Senin hüzün kokulu kalbinden Sırılsıklam bir yağmur gibi tutarak gel, otur Belki yorulmuşsun, bir mecnun gibi dinlen yanı başımda der Belki sen, kadının, Mecnun'u olmuşsun çöl sıcaklığında yanıp tutuşan Belki kadın, aşk ateşinin közündeki bir lale olmuş, Mecnun' un tutkulu Leyla'sı gibi
Kadın hasret kanatlarıyla, Erkeğin ip gözyaşlarına merhem olarak Belki de üşümüşsün, sıcacık bakışlarımla Ve gözbebeklerimle seni ısıtayım der Geceyi örten tılsımlı aşk gibi Erkeği, kendi göz kapaklarıyla örter
Kadın, bu aşk ateşinde belki kutup yıldızı Belki de deniz feneri Bu aşkın hem mayası Hem de ana malzemesi olur Bu aşk ateşinin sürdürülebilir Ve de yenilenebilir olması için canını, dişine takar
Kadın, mutluluğun Ve huzurun sağnak sağnak kalbe yağmasıdır Zamanla mutluluk ve huzur, Kalpte tutkulu bir ateş çemberi olur Kadın ve erkek bu ateş çemberinden geçerek Yanmanın zevkini doya doya yaşar
Eğer ki rüzgâr olursan, o ateş daha da şiddetlenir Ve de o ateş, yoğunlaşır Bu aşk ateşinde yoğrulmak anlatılmayacak Ama yaşanacak kadar güzel olur
Kadın ve erkek, mutluluk perileri gibi Aşk ateşinde el ele Ve gönül gönüle vererek Pervanenin etrafında dönen kelebekler gibi Aşk ateşinin büyülü atmosferinde dönerler
Aşk, bir beden olur Kadın ve erkek, bu bedende kendi arzularıyla yanan Demlenen Demlendikçe bu aşkın lezzetini Ve kıvamını alan tavşan kanı bir çay gibi olurlar Buram buram; taze taze Ve bu bedende yanmanın Ve de közlenmenin hazzıyla Kıvamlı olan kıpkırmızı iki elma gibi olurlar
Aşk ateşinde közlenen Ve kıvamlı olan iki kıpkırmızı elma Tek nefes olur Bir ömür dört nala koşan deli taylar gibi Dizginlenemeyen duygularını Ve hayallerini koştururlar
Böylece kadın, erkeğin Erkek de kadının nefesi olur Ve nefesten süzülen aşkın meali, zamanla Kalbin bam telini titreterek Bu aşkı olgunlaştırır Tatlı ve huzur veren Asalet timsali bir aşktan harmanlanan Ateş iksiri gibi Hem bedenin Hem de ruhun gıdası Şifası Ve de bir ömürlük sıhhat olur
Kadın, erkeğin gönül kadehine aşk ateşi doldurur İkisi de aşk ateşini kana kana içerler Ve aşk ateşinin büyülü Ve de göz kamaştırıcı atmosferinde uyuyarak, rüyalara dalarlar Rüyalarında gökyüzüne kendi ellerini uzatarak Yıldızları koparırlar gökyüzünden Ve kopartıkları yıldızların bir kısmını birbirlerinin gözlerine Bir kısmını ise birbirbirlerinin avuçlarına bırakarak Bir ömür boyu birbirlerine kenenetlenip Bağlanmak için aşk dileği tutarlar
Aşk... Bir Duygu Değildir Bence. Bir Yaşayıştır. Bazen Beklediğin, Bazen Beklenildiğin. Bazen Unuttuğun, Bazen Unutulduğun... Bir Mum Gibi Eridiğin, Sesini Kesip Fiillerine Yer Verdiğin Bir Yaşayıştır...
aşk mı bana neyi çağrıştırıyor ?
elma şekerini,
yalarsın,yalarsın sonunda elinde sadece sopası kalır...
hımmm zaten asla inanmadığım bir kavram...
İhtirasın şık bir ifadesidir ...
...,.ve...,
Birbirlerinizin sınırlarını keşfedince biter..
AŞK
Aşk....
Gözde başlar,
Kalpte büyür,
Dile gelirmiş.
Aşk...
Gözü ıslatır,
Kalbi incitir,
Yola gelirmiş.
Aşk...
Gözü özletir,
Kalbi titretir,
Söze gelirmiş.
Bilinmezlik ve gizem içerir.
Aşk, boş yere acı çektiğim, saçma bir duygudan başka bir şey değil.
Kana karışıp, kalbe ılıklığını pompalatıyor...
Bir varmış, bir yokmuş...
Aşkın Neye Benziyor Biliyor musun?
Aşkın neye benziyor biliyor musun?
Avuçlarımdaki çizgilerde oluşan kıvrımlı
Yemyeşil, ormanlarla kaplı dağlara benziyor
Reyhan şerbeti olan nefesini
İçime çektikçe oksijen alır gibi
Tahrip olmuş hücrelerim yenileniyor
Aşkın, kaplıcalara benziyor
Romatizmalarım ve siyatik ağrılarım sende son buluyor
Derdime deva oluyorsun
Sanki bir akarsu oluyorum
Gözyaşların küçük, sevimli birer balık olup
Ben de yüzüyor
Parmaklarımdan akan tatlı suları senin gözlerine dolduruyorum
İşte o zaman gözlerin daha fazla tatlanıyor
Daha da güzel bakıyorsun
Şair ve yazar:Yunus Baba (Ali Abi)
seni mutlu seviyorum
mutlu
"Aşk ip üzerinde iki cambazın karşılaşması gibidir, birbirinin içinden geçemezlerse birinden biri düşer"
demiş...
Kimin dediğini bilmiyorum ama güzel demiş. :)
Yaşarken şükrettiğimiz fakat
Bitirdiğimizde küfrettiğimiz
Yaşarken kalbimiz o kişi için delicesine atar
Ama bitirdiğimizde kalbimiz o kişi için kendine hançer saplar
Fakat bir detay var
Onu gördüğümüzde kalbimiz ilk gün ki gibi atıyorsa
O sapladığımız hançerde
Savurduğumuz küfürlerde yalan olur
Karmaşık duygular.
Kadın Ve Aşk
Bir ömre neşe katan
Ve erkeğin ömrünü
En ince detayına kadar nakışlandıran gül
( kadın )
Misk-i amberden yayılan kokularla nazik bir ateş yakar
Ey kadının ömrünün bülbülü ( erkek )
Bu ateşe girerken edebini
Ve adabını kuşan
Sakın ha! Bu ateşe destursuz girme
Aşk, hararetli bir şekilde yakmayı sever
Sakın! Aşk ateşini söndürmek için
Aşk ateşine, denizleri boşaltmayın
Yoksa aşk küsüp gider
İlkbahar mevsimine küsen ılık bir rüzgâr gibi
Nazlı ve taze gelin gibi
Ve de kalbi kırılan kablumbağalar misali
kendi kabuğuna çekilir
Veya hüzün kelebekleri olurcasına
Aşk ateşinde uçmaz bir daha
Kadın, aşk ateşi giyer üstüne
Okyanusları ve denizleri getirsen de kadının aşk ateşi sönmez
Kadın severse, kıvılcım
Aşık olursa, ateş
Ateş olursa, tutku
Tütsülü bir şekilde tutkulu olursa, volkan olur
İşte o zaman aşk patlaması yaşanır
Kadın, bu aşkı ateş haline getirmek için
Gerekli olan tüm malzemeleri bir araya getirir
Bu ateşi yoğurup kıvamlı hale getirmek için
Sıcacık sevgisini
Soğumayan şefkâtini
Şelale misali olan merhametini katar
Kadın, bu aşkın küllenmemesi için
Bin bir zahmetle emek verir
Çaba sarf eder
Alın teri döker
Tertemiz ve öpülesi alnından aheste aheste akan terler gül olur
Aşk ateşi, gül bahçesine döner
Erkek, kadının alnından akan terlerin ateşinde yanmanın seyrine dalar
Kadın, bu aşkın sönmemesi
Ve yek vücut olması için
Güneşten bir parça ateş koparıp ateşi hararetlendirir
Kadın, bu aşk kalesinin yılmayan, yıkılmayan
Ve sarsılmayan bir neferi olur
Kadın, aşk ateşinde
Aşk ateşini dile getiren efsûnlu bir söz olur
Kadın, aşk ateşinde yanmayı da
Yakmayı da sever
Kadın, bu aşk ateşini şırıngaya doldurarak
İğneyi hem kendi
Hem de erkeğin damarlarına enjekte eder
Artık, kadının da
Erkeğin de damarlarında kan yerine ateş dolaşır
Bunun adı da damarlarda aşk ateşi dolaşımı olur
Kadın, aşk ateşinde bülbüle naz eden, gül
Erkek de güle meftun olan bülbül olur
Bu aşk ateşi, gülü
Ve bülbülü, muhteşem bir aşk döngüsünde sarıp sarmalar
Kadın, aşk ateşinde nakkaş olur
Bu aşk ateşini, hem kendi
Hem de erkeğin gözlerine
Ve gönlüne, gökkuşağı misali yedi renge dokur
Kadın, bu aşkın özü
Ve özeti olur
Masmavi gökyüzü gibi gözleriyle
İpek satenli bulutlar gibi yumuşacık sevgileriyle
Yağmurdan sonra gökkuşağı gibi açan nefesleriyle
Ekilmiş ve hasat edilme zamanını bekleyen gül kokulu
Nazik, narin
Ve aşk ile yıldız hüzmesi olan şefkatleriyle
Senin hüzün kokulu kalbinden
Sırılsıklam bir yağmur gibi tutarak gel, otur
Belki yorulmuşsun, bir mecnun gibi dinlen yanı başımda der
Belki sen, kadının, Mecnun'u olmuşsun çöl sıcaklığında yanıp tutuşan
Belki kadın, aşk ateşinin közündeki bir lale olmuş,
Mecnun' un tutkulu Leyla'sı gibi
Kadın hasret kanatlarıyla,
Erkeğin ip gözyaşlarına merhem olarak
Belki de üşümüşsün, sıcacık bakışlarımla
Ve gözbebeklerimle seni ısıtayım der
Geceyi örten tılsımlı aşk gibi
Erkeği, kendi göz kapaklarıyla örter
Kadın, bu aşk ateşinde belki kutup yıldızı
Belki de deniz feneri
Bu aşkın hem mayası
Hem de ana malzemesi olur
Bu aşk ateşinin sürdürülebilir
Ve de yenilenebilir olması için canını, dişine takar
Kadın, mutluluğun
Ve huzurun sağnak sağnak kalbe yağmasıdır
Zamanla mutluluk ve huzur,
Kalpte tutkulu bir ateş çemberi olur
Kadın ve erkek bu ateş çemberinden geçerek
Yanmanın zevkini doya doya yaşar
Eğer ki rüzgâr olursan, o ateş daha da şiddetlenir
Ve de o ateş, yoğunlaşır
Bu aşk ateşinde yoğrulmak anlatılmayacak
Ama yaşanacak kadar güzel olur
Kadın ve erkek, mutluluk perileri gibi
Aşk ateşinde el ele
Ve gönül gönüle vererek
Pervanenin etrafında dönen kelebekler gibi
Aşk ateşinin büyülü atmosferinde dönerler
Aşk, bir beden olur
Kadın ve erkek, bu bedende kendi arzularıyla yanan
Demlenen
Demlendikçe bu aşkın lezzetini
Ve kıvamını alan tavşan kanı bir çay gibi olurlar
Buram buram; taze taze
Ve bu bedende yanmanın
Ve de közlenmenin hazzıyla
Kıvamlı olan kıpkırmızı iki elma gibi olurlar
Aşk ateşinde közlenen
Ve kıvamlı olan iki kıpkırmızı elma
Tek nefes olur
Bir ömür dört nala koşan deli taylar gibi
Dizginlenemeyen duygularını
Ve hayallerini koştururlar
Böylece kadın, erkeğin
Erkek de kadının nefesi olur
Ve nefesten süzülen aşkın meali, zamanla Kalbin bam telini titreterek
Bu aşkı olgunlaştırır
Tatlı ve huzur veren
Asalet timsali bir aşktan harmanlanan
Ateş iksiri gibi
Hem bedenin
Hem de ruhun gıdası
Şifası
Ve de bir ömürlük sıhhat olur
Kadın, erkeğin gönül kadehine aşk ateşi doldurur
İkisi de aşk ateşini kana kana içerler
Ve aşk ateşinin büyülü
Ve de göz kamaştırıcı atmosferinde uyuyarak, rüyalara dalarlar
Rüyalarında gökyüzüne kendi ellerini uzatarak
Yıldızları koparırlar gökyüzünden
Ve kopartıkları yıldızların bir kısmını birbirlerinin gözlerine
Bir kısmını ise birbirbirlerinin avuçlarına bırakarak
Bir ömür boyu birbirlerine kenenetlenip
Bağlanmak için aşk dileği tutarlar
Bir ömre neşe katan
Ve erkeğin ömrünü
En ince detayına kadar nakışlandıran gül
( kadın )
Misk-i amberden yayılan kokularla nazik bir ateş yakar
Ey kadının ömrünün bülbülü ( erkek )
Bu ateşe girerken edebini
Ve adabını kuşan
Sakın ha! Bu ateşe destursuz girme
Aşk, hararetli bir şekilde yakmayı sever
Sakın! Aşk ateşini söndürmek için
Aşk ateşine, denizleri boşaltmayın
Yoksa aşk küsüp gider
İlkbahar mevsimine küsen ılık bir rüzgâr gibi
Nazlı ve taze gelin gibi
Ve de kalbi kırılan kablumbağalar misali
kendi kabuğuna çekilir
Veya hüzün kelebekleri olurcasına
Aşk ateşinde uçmaz bir daha
Kadın, aşk ateşi giyer üstüne
Okyanusları ve denizleri getirsen de kadının aşk ateşi sönmez
Kadın severse, kıvılcım
Aşık olursa, ateş
Ateş olursa, tutku
Tütsülü bir şekilde tutkulu olursa, volkan olur
İşte o zaman aşk patlaması yaşanır
Kadın, bu aşkı ateş haline getirmek için
Gerekli olan tüm malzemeleri bir araya getirir
Bu ateşi yoğurup kıvamlı hale getirmek için
Sıcacık sevgisini
Soğumayan şefkâtini
Şelale misali olan merhametini katar
Kadın, bu aşkın küllenmemesi için
Bin bir zahmetle emek verir
Çaba sarf eder
Alın teri döker
Tertemiz ve öpülesi alnından aheste aheste akan terler gül olur
Aşk ateşi, gül bahçesine döner
Erkek, kadının alnından akan terlerin ateşinde yanmanın seyrine dalar
Kadın, bu aşkın sönmemesi
Ve yek vücut olması için
Güneşten bir parça ateş koparıp ateşi hararetlendirir
Kadın, bu aşk kalesinin yılmayan, yıkılmayan
Ve sarsılmayan bir neferi olur
Kadın, aşk ateşinde
Aşk ateşini dile getiren efsûnlu bir söz olur
Kadın, aşk ateşinde yanmayı da
Yakmayı da sever
Kadın, bu aşk ateşini şırıngaya doldurarak
İğneyi hem kendi
Hem de erkeğin damarlarına enjekte eder
Artık, kadının da
Erkeğin de damarlarında kan yerine ateş dolaşır
Bunun adı da damarlarda aşk ateşi dolaşımı olur
Kadın, aşk ateşinde bülbüle naz eden, gül
Erkek de güle meftun olan bülbül olur
Bu aşk ateşi, gülü
Ve bülbülü, muhteşem bir aşk döngüsünde sarıp sarmalar
Kadın, aşk ateşinde nakkaş olur
Bu aşk ateşini, hem kendi
Hem de erkeğin gözlerine
Ve gönlüne, gökkuşağı misali yedi renge dokur
Kadın, bu aşkın özü
Ve özeti olur
Masmavi gökyüzü gibi gözleriyle
İpek satenli bulutlar gibi yumuşacık sevgileriyle
Yağmurdan sonra gökkuşağı gibi açan nefesleriyle
Ekilmiş ve hasat edilme zamanını bekleyen gül kokulu
Nazik, narin
Ve aşk ile yıldız hüzmesi olan şefkatleriyle
Senin hüzün kokulu kalbinden
Sırılsıklam bir yağmur gibi tutarak gel, otur
Belki yorulmuşsun, bir mecnun gibi dinlen yanı başımda der
Belki sen, kadının, Mecnun'u olmuşsun çöl sıcaklığında yanıp tutuşan
Belki kadın, aşk ateşinin közündeki bir lale olmuş,
Mecnun' un tutkulu Leyla'sı gibi
Kadın hasret kanatlarıyla,
Erkeğin ip gözyaşlarına merhem olarak
Belki de üşümüşsün, sıcacık bakışlarımla
Ve gözbebeklerimle seni ısıtayım der
Geceyi örten tılsımlı aşk gibi
Erkeği, kendi göz kapaklarıyla örter
Kadın, bu aşk ateşinde belki kutup yıldızı
Belki de deniz feneri
Bu aşkın hem mayası
Hem de ana malzemesi olur
Bu aşk ateşinin sürdürülebilir
Ve de yenilenebilir olması için canını, dişine takar
Kadın, mutluluğun
Ve huzurun sağnak sağnak kalbe yağmasıdır
Zamanla mutluluk ve huzur,
Kalpte tutkulu bir ateş çemberi olur
Kadın ve erkek bu ateş çemberinden geçerek
Yanmanın zevkini doya doya yaşar
Eğer ki rüzgâr olursan, o ateş daha da şiddetlenir
Ve de o ateş, yoğunlaşır
Bu aşk ateşinde yoğrulmak anlatılmayacak
Ama yaşanacak kadar güzel olur
Kadın ve erkek, mutluluk perileri gibi
Aşk ateşinde el ele
Ve gönül gönüle vererek
Pervanenin etrafında dönen kelebekler gibi
Aşk ateşinin büyülü atmosferinde dönerler
Aşk, bir beden olur
Kadın ve erkek, bu bedende kendi arzularıyla yanan
Demlenen
Demlendikçe bu aşkın lezzetini
Ve kıvamını alan tavşan kanı bir çay gibi olurlar
Buram buram; taze taze
Ve bu bedende yanmanın
Ve de közlenmenin hazzıyla
Kıvamlı olan kıpkırmızı iki elma gibi olurlar
Aşk ateşinde közlenen
Ve kıvamlı olan iki kıpkırmızı elma
Tek nefes olur
Bir ömür dört nala koşan deli taylar gibi
Dizginlenemeyen duygularını
Ve hayallerini koştururlar
Böylece kadın, erkeğin
Erkek de kadının nefesi olur
Ve nefesten süzülen aşkın meali, zamanla Kalbin bam telini titreterek
Bu aşkı olgunlaştırır
Tatlı ve huzur veren
Asalet timsali bir aşktan harmanlanan
Ateş iksiri gibi
Hem bedenin
Hem de ruhun gıdası
Şifası
Ve de bir ömürlük sıhhat olur
Kadın, erkeğin gönül kadehine aşk ateşi doldurur
İkisi de aşk ateşini kana kana içerler
Ve aşk ateşinin büyülü
Ve de göz kamaştırıcı atmosferinde uyuyarak, rüyalara dalarlar
Rüyalarında gökyüzüne kendi ellerini uzatarak
Yıldızları koparırlar gökyüzünden
Ve kopartıkları yıldızların bir kısmını birbirlerinin gözlerine
Bir kısmını ise birbirbirlerinin avuçlarına bırakarak
Bir ömür boyu birbirlerine kenenetlenip
Bağlanmak için aşk dileği tutarlar
Şair ve yazar: Yunus Baba (Ali Abi)
Aşk...
Bir Duygu Değildir Bence.
Bir Yaşayıştır.
Bazen Beklediğin, Bazen Beklenildiğin.
Bazen Unuttuğun, Bazen Unutulduğun...
Bir Mum Gibi Eridiğin, Sesini Kesip Fiillerine Yer Verdiğin Bir Yaşayıştır...
ÜÇ HARFTEN OLUŞUR
Anlamak
şavkda altında,
sayıklamak
güzel anlamlı beşüçyedialtıdokuzyedidörtsekizbiryedi
Aşk aklın baştan gitmesi ve sana uymamasıdır
aşk sarmaşık demekmiş.
Ask her sekılde acı çekmek asık olsanda sana asık olunsada her türlü karamsarlıktır askı olduğu gıbı yasamıyorsan her türlüsü acı verır
Şudur budur
Sudur kudur
Sözdür gözdür
İlmdir bilmdir
Vardır yoktur
Başdır sondur
Herdir hiçdir
Tektir çifttir
Sana sorsam bendir
Bana sorsan BENdir
Hiçliğe dayanmaktır...boşluğa sırtını dayamaktır....
Var olmaktan vazgeçmektir.
AŞK YANMAKTIR YAR İLE BİR OLMAKTIR, TEK OLMAKTIR. KISACASI ONUN VARLIĞINA BÜRÜNMEKTİR AŞK.
Aşk yolumuzu kaybettiğimizde aniden ortaya çıkan ışıktır.
Ander galsun sevdaluk, alacak canumuzi!
Aşk sebepsiz sevmektir
O kadar önemli..O kadar önemli ki..O kadar önemli yani..
Neyle yaşarım bilmiyorum ama ney olmadan yaşayamayacağımı çok iyi biliyorum..İşte bu o..
Benim duygularimi en çok karıştıran sey Ask
Düşünmemi azaltan ama şüphelerimi artıran, Onsuzken değilde onlayken mutlu olmam
Dusuncelerimin mutluluğla değilde,hislerimin tatminligiyle yetinebilmenin verdiği güçtür aşk
Sadece ask degilde ,doğru ask mi? benim kendime cevabim