Kültür Sanat Edebiyat Şiir

aşk sizce ne demek, aşk size neyi çağrıştırıyor?

aşk terimi Cengiz Ekrem Teymur tarafından tarihinde eklendi

  • Hayriye Aygül
    Hayriye Aygül

    Aşk demişler işte
    Kaynağı yürek
    Sorgusu sevmek
    Sevdası balon gibi
    Acısı alev alev
    Yürek kor kor susmaz
    Çöllerde gezer susuz
    Dağları aşar kanatsız
    Gönlü doyurmaz
    Yüreği güldürmez
    Gözyaşı kurutmaz
    Ayrılığı tüketmez
    Yanar yakar ateşlerde
    Ne bırakır aç nede tok...Hayriye Aygül

    Bence aşksız yaşanmaz,
    umutsuz olunmaz,kendine güven,
    sadakat ve barışı sağlar yürekte,kavga etmezsin kendinle...

  • İrfan Yılmaz
    İrfan Yılmaz

    Antolojiye yeni şiir yükledik. Videolu.

  • Raziye Sayaslan
    Raziye Sayaslan

    Aşk onun gelip geçtiği yolları, izlediği gökyüzünü, duyduğu sesi, kokuyu sevmek ; bir ömür onda yanmaya da devam etmektir.

  • Ppasaklı Kontes
    Ppasaklı Kontes

    Flaubert'in aşk tanımı: "Merak. Birine karşı, ansızın, bir merak duymaya başlarsınız, korkunç bir merak. Onu tanımak, onunla doğmak, dünyaya onunla yeniden gelmek tek amacınız haline gelir. Aşka en uzak cümle, senden nefret ediyorum değil, bilmek istemiyorumdur."

  • Haldun Şişman
    Haldun Şişman

    AŞK ÖLDÜRÜR
    Aşk için ölmek te var,
    Ama birinci vazifen yaşamaktır.
    Aşk, öksürük gibidir gizlenmez,
    Film gibidir, iki defa izlenmez.
    Her gönül, bir gözün esiridir,
    Göz yaşı kalbin dilidir.
    Aşk, bir bilmecedir,
    sevilene gündüz, sevene gecedir.
    Aşk iki kişilik, ama acısı tek kişiliktir.

  • Haldun Şişman
    Haldun Şişman

    Aşk, gözyaşı ile beslenen bir ızdırap çiçeğidir meyvesi hasret, sonu nefrettir.

  • İrfan Yılmaz
    İrfan Yılmaz

    Bir aşk efsanesi videosu.

  • canan toluk
    canan toluk

    su gibidir aşk içtikçe huzur veren kalbin hızlı çarmasıdır. AŞK midende kelebekler uçuşur gökyüznün maviliğidir AŞK denizin yosun kokusudur AŞK elele deniz kıyısında dalgalarla yarışmaktır AŞK HAYATA SENİ BAĞLAYAN EN GÜZEL MUTLULUKTUR AŞK

  • Deli Diyorlar Bana Desinler Değişemem
    Deli Diyorlar Bana Desinler Değişemem

    cam kırıkları gini birşeydir,
    siz farkına varıncaya kadar,.. yüreğinizin en derinine işlemiştir bile...

  • Mehmet Fatih Atalay
    Mehmet Fatih Atalay

    Aşk, karşılıksız olunca tatsız tuzsuz anlamsız bir şeydir.

  • Büşra Yağmur Yıldız
    Büşra Yağmur Yıldız

    bir anda gökyüzüne erişebilmektir aşk.
    bir anda yeryüzüne yapışmaktır aşk.
    aşk kendini temsil edemese de şair yapandır insanı.
    aşk susanı konuşturan, konuşanı susturandır.
    aşk engel tanımayan, lakin engelsiz unutulandır.
    aşk iliklerinin titrediğini hissetirendir.

  • Zübeyr Furkan Denizhan
    Zübeyr Furkan Denizhan

    Nefret ettiğim duygudur kendisi.
    Normalde çok güzel bir şeydir.
    Ancak güzel bittiğinde...

  • Tunç Tilgen
    Tunç Tilgen

    "Sevgiyi istediğin her an
    Aşkı Ararsın
    Aşkı bulduğun zaman
    Sevgiyi Anarsın"

  • Talha Süral
    Talha Süral

    Aşk, tanrının kısıtladığı tek sevaptır.
    Çünkü fazla mutlu edenin kalbi, mutlu ettiği kişiye tapar.

  • Deli Diyorlar Bana Desinler Değişemem
    Deli Diyorlar Bana Desinler Değişemem

    aşk mı bana neyi çağrıştırıyor ?
    elma şekerini,
    yalarsın,yalarsın sonunda elinde sadece sopası kalır...
    hımmm zaten asla inanmadığım bir kavram...

  • Hay Mat Los
    Hay Mat Los

    İhtirasın şık bir ifadesidir ...
    ...,.ve...,

    Birbirlerinizin sınırlarını keşfedince biter..

  • Adem Özel
    Adem Özel

    AŞK

    Aşk....
    Gözde başlar,
    Kalpte büyür,
    Dile gelirmiş.

    Aşk...
    Gözü ıslatır,
    Kalbi incitir,
    Yola gelirmiş.

    Aşk...
    Gözü özletir,
    Kalbi titretir,
    Söze gelirmiş.

  • Nihal Özmen
    Nihal Özmen

    Bilinmezlik ve gizem içerir.

  • Umut Göksu
    Umut Göksu

    Aşk, boş yere acı çektiğim, saçma bir duygudan başka bir şey değil.

  • Fırat Aydil
    Fırat Aydil

    Kana karışıp, kalbe ılıklığını pompalatıyor...

  • Ramazan Atay
    Ramazan Atay

    Bir varmış, bir yokmuş...

  • Yunus Baba
    Yunus Baba

    Aşkın Neye Benziyor Biliyor musun?

    Aşkın neye benziyor biliyor musun?
    Avuçlarımdaki çizgilerde oluşan kıvrımlı
    Yemyeşil, ormanlarla kaplı dağlara benziyor
    Reyhan şerbeti olan nefesini
    İçime çektikçe oksijen alır gibi
    Tahrip olmuş hücrelerim yenileniyor

    Aşkın, kaplıcalara benziyor
    Romatizmalarım ve siyatik ağrılarım sende son buluyor
    Derdime deva oluyorsun

    Sanki bir akarsu oluyorum
    Gözyaşların küçük, sevimli birer balık olup
    Ben de yüzüyor

    Parmaklarımdan akan tatlı suları senin gözlerine dolduruyorum
    İşte o zaman gözlerin daha fazla tatlanıyor
    Daha da güzel bakıyorsun

    Şair ve yazar:Yunus Baba (Ali Abi)


  • yeliz güzel
    yeliz güzel

    seni mutlu seviyorum

  • yeliz güzel
    yeliz güzel

    mutlu

  • Zümra Yıldız
    Zümra Yıldız

    "Aşk ip üzerinde iki cambazın karşılaşması gibidir, birbirinin içinden geçemezlerse birinden biri düşer"
    demiş...
    Kimin dediğini bilmiyorum ama güzel demiş. :)

  • Seda Hampa
    Seda Hampa

    Yaşarken şükrettiğimiz fakat
    Bitirdiğimizde küfrettiğimiz
    Yaşarken kalbimiz o kişi için delicesine atar
    Ama bitirdiğimizde kalbimiz o kişi için kendine hançer saplar
    Fakat bir detay var
    Onu gördüğümüzde kalbimiz ilk gün ki gibi atıyorsa
    O sapladığımız hançerde
    Savurduğumuz küfürlerde yalan olur

  • Hikmet Nazım
    Hikmet Nazım

    Karmaşık duygular.

  • Yunus Baba
    Yunus Baba

    Kadın Ve Aşk

    Bir ömre neşe katan
    Ve erkeğin ömrünü
    En ince detayına kadar nakışlandıran gül
    ( kadın )
    Misk-i amberden yayılan kokularla nazik bir ateş yakar
    Ey kadının ömrünün bülbülü ( erkek )
    Bu ateşe girerken edebini
    Ve adabını kuşan
    Sakın ha! Bu ateşe destursuz girme

    Aşk, hararetli bir şekilde yakmayı sever
    Sakın! Aşk ateşini söndürmek için
    Aşk ateşine, denizleri boşaltmayın
    Yoksa aşk küsüp gider
    İlkbahar mevsimine küsen ılık bir rüzgâr gibi
    Nazlı ve taze gelin gibi
    Ve de kalbi kırılan kablumbağalar misali
    kendi kabuğuna çekilir
    Veya hüzün kelebekleri olurcasına
    Aşk ateşinde uçmaz bir daha

    Kadın, aşk ateşi giyer üstüne
    Okyanusları ve denizleri getirsen de kadının aşk ateşi sönmez
    Kadın severse, kıvılcım
    Aşık olursa, ateş
    Ateş olursa, tutku
    Tütsülü bir şekilde tutkulu olursa, volkan olur
    İşte o zaman aşk patlaması yaşanır

    Kadın, bu aşkı ateş haline getirmek için
    Gerekli olan tüm malzemeleri bir araya getirir
    Bu ateşi yoğurup kıvamlı hale getirmek için
    Sıcacık sevgisini
    Soğumayan şefkâtini
    Şelale misali olan merhametini katar

    Kadın, bu aşkın küllenmemesi için
    Bin bir zahmetle emek verir
    Çaba sarf eder
    Alın teri döker
    Tertemiz ve öpülesi alnından aheste aheste akan terler gül olur
    Aşk ateşi, gül bahçesine döner
    Erkek, kadının alnından akan terlerin ateşinde yanmanın seyrine dalar

    Kadın, bu aşkın sönmemesi
    Ve yek vücut olması için
    Güneşten bir parça ateş koparıp ateşi hararetlendirir

    Kadın, bu aşk kalesinin yılmayan, yıkılmayan
    Ve sarsılmayan bir neferi olur

    Kadın, aşk ateşinde
    Aşk ateşini dile getiren efsûnlu bir söz olur

    Kadın, aşk ateşinde yanmayı da
    Yakmayı da sever
    Kadın, bu aşk ateşini şırıngaya doldurarak
    İğneyi hem kendi
    Hem de erkeğin damarlarına enjekte eder
    Artık, kadının da
    Erkeğin de damarlarında kan yerine ateş dolaşır
    Bunun adı da damarlarda aşk ateşi dolaşımı olur

    Kadın, aşk ateşinde bülbüle naz eden, gül
    Erkek de güle meftun olan bülbül olur
    Bu aşk ateşi, gülü
    Ve bülbülü, muhteşem bir aşk döngüsünde sarıp sarmalar

    Kadın, aşk ateşinde nakkaş olur
    Bu aşk ateşini, hem kendi
    Hem de erkeğin gözlerine
    Ve gönlüne, gökkuşağı misali yedi renge dokur

    Kadın, bu aşkın özü
    Ve özeti olur

    Masmavi gökyüzü gibi gözleriyle
    İpek satenli bulutlar gibi yumuşacık sevgileriyle
    Yağmurdan sonra gökkuşağı gibi açan nefesleriyle
    Ekilmiş ve hasat edilme zamanını bekleyen gül kokulu
    Nazik, narin
    Ve aşk ile yıldız hüzmesi olan şefkatleriyle
    Senin hüzün kokulu kalbinden
    Sırılsıklam bir yağmur gibi tutarak gel, otur
    Belki yorulmuşsun, bir mecnun gibi dinlen yanı başımda der
    Belki sen, kadının, Mecnun'u olmuşsun çöl sıcaklığında yanıp tutuşan
    Belki kadın, aşk ateşinin közündeki bir lale olmuş,
    Mecnun' un tutkulu Leyla'sı gibi

    Kadın hasret kanatlarıyla,
    Erkeğin ip gözyaşlarına merhem olarak
    Belki de üşümüşsün, sıcacık bakışlarımla
    Ve gözbebeklerimle seni ısıtayım der
    Geceyi örten tılsımlı aşk gibi
    Erkeği, kendi göz kapaklarıyla örter

    Kadın, bu aşk ateşinde belki kutup yıldızı
    Belki de deniz feneri
    Bu aşkın hem mayası
    Hem de ana malzemesi olur
    Bu aşk ateşinin sürdürülebilir
    Ve de yenilenebilir olması için canını, dişine takar

    Kadın, mutluluğun
    Ve huzurun sağnak sağnak kalbe yağmasıdır
    Zamanla mutluluk ve huzur,
    Kalpte tutkulu bir ateş çemberi olur
    Kadın ve erkek bu ateş çemberinden geçerek
    Yanmanın zevkini doya doya yaşar

    Eğer ki rüzgâr olursan, o ateş daha da şiddetlenir
    Ve de o ateş, yoğunlaşır
    Bu aşk ateşinde yoğrulmak anlatılmayacak
    Ama yaşanacak kadar güzel olur

    Kadın ve erkek, mutluluk perileri gibi
    Aşk ateşinde el ele
    Ve gönül gönüle vererek
    Pervanenin etrafında dönen kelebekler gibi
    Aşk ateşinin büyülü atmosferinde dönerler

    Aşk, bir beden olur
    Kadın ve erkek, bu bedende kendi arzularıyla yanan
    Demlenen
    Demlendikçe bu aşkın lezzetini
    Ve kıvamını alan tavşan kanı bir çay gibi olurlar
    Buram buram; taze taze
    Ve bu bedende yanmanın
    Ve de közlenmenin hazzıyla
    Kıvamlı olan kıpkırmızı iki elma gibi olurlar

    Aşk ateşinde közlenen
    Ve kıvamlı olan iki kıpkırmızı elma
    Tek nefes olur
    Bir ömür dört nala koşan deli taylar gibi
    Dizginlenemeyen duygularını
    Ve hayallerini koştururlar

    Böylece kadın, erkeğin
    Erkek de kadının nefesi olur
    Ve nefesten süzülen aşkın meali, zamanla Kalbin bam telini titreterek
    Bu aşkı olgunlaştırır
    Tatlı ve huzur veren
    Asalet timsali bir aşktan harmanlanan
    Ateş iksiri gibi
    Hem bedenin
    Hem de ruhun gıdası
    Şifası
    Ve de bir ömürlük sıhhat olur

    Kadın, erkeğin gönül kadehine aşk ateşi doldurur
    İkisi de aşk ateşini kana kana içerler
    Ve aşk ateşinin büyülü
    Ve de göz kamaştırıcı atmosferinde uyuyarak, rüyalara dalarlar
    Rüyalarında gökyüzüne kendi ellerini uzatarak
    Yıldızları koparırlar gökyüzünden
    Ve kopartıkları yıldızların bir kısmını birbirlerinin gözlerine
    Bir kısmını ise birbirbirlerinin avuçlarına bırakarak
    Bir ömür boyu birbirlerine kenenetlenip
    Bağlanmak için aşk dileği tutarlar



    Bir ömre neşe katan
    Ve erkeğin ömrünü
    En ince detayına kadar nakışlandıran gül
    ( kadın )
    Misk-i amberden yayılan kokularla nazik bir ateş yakar
    Ey kadının ömrünün bülbülü ( erkek )
    Bu ateşe girerken edebini
    Ve adabını kuşan
    Sakın ha! Bu ateşe destursuz girme

    Aşk, hararetli bir şekilde yakmayı sever
    Sakın! Aşk ateşini söndürmek için
    Aşk ateşine, denizleri boşaltmayın
    Yoksa aşk küsüp gider
    İlkbahar mevsimine küsen ılık bir rüzgâr gibi
    Nazlı ve taze gelin gibi
    Ve de kalbi kırılan kablumbağalar misali
    kendi kabuğuna çekilir
    Veya hüzün kelebekleri olurcasına
    Aşk ateşinde uçmaz bir daha

    Kadın, aşk ateşi giyer üstüne
    Okyanusları ve denizleri getirsen de kadının aşk ateşi sönmez
    Kadın severse, kıvılcım
    Aşık olursa, ateş
    Ateş olursa, tutku
    Tütsülü bir şekilde tutkulu olursa, volkan olur
    İşte o zaman aşk patlaması yaşanır

    Kadın, bu aşkı ateş haline getirmek için
    Gerekli olan tüm malzemeleri bir araya getirir
    Bu ateşi yoğurup kıvamlı hale getirmek için
    Sıcacık sevgisini
    Soğumayan şefkâtini
    Şelale misali olan merhametini katar

    Kadın, bu aşkın küllenmemesi için
    Bin bir zahmetle emek verir
    Çaba sarf eder
    Alın teri döker
    Tertemiz ve öpülesi alnından aheste aheste akan terler gül olur
    Aşk ateşi, gül bahçesine döner
    Erkek, kadının alnından akan terlerin ateşinde yanmanın seyrine dalar

    Kadın, bu aşkın sönmemesi
    Ve yek vücut olması için
    Güneşten bir parça ateş koparıp ateşi hararetlendirir

    Kadın, bu aşk kalesinin yılmayan, yıkılmayan
    Ve sarsılmayan bir neferi olur

    Kadın, aşk ateşinde
    Aşk ateşini dile getiren efsûnlu bir söz olur

    Kadın, aşk ateşinde yanmayı da
    Yakmayı da sever
    Kadın, bu aşk ateşini şırıngaya doldurarak
    İğneyi hem kendi
    Hem de erkeğin damarlarına enjekte eder
    Artık, kadının da
    Erkeğin de damarlarında kan yerine ateş dolaşır
    Bunun adı da damarlarda aşk ateşi dolaşımı olur

    Kadın, aşk ateşinde bülbüle naz eden, gül
    Erkek de güle meftun olan bülbül olur
    Bu aşk ateşi, gülü
    Ve bülbülü, muhteşem bir aşk döngüsünde sarıp sarmalar

    Kadın, aşk ateşinde nakkaş olur
    Bu aşk ateşini, hem kendi
    Hem de erkeğin gözlerine
    Ve gönlüne, gökkuşağı misali yedi renge dokur

    Kadın, bu aşkın özü
    Ve özeti olur

    Masmavi gökyüzü gibi gözleriyle
    İpek satenli bulutlar gibi yumuşacık sevgileriyle
    Yağmurdan sonra gökkuşağı gibi açan nefesleriyle
    Ekilmiş ve hasat edilme zamanını bekleyen gül kokulu
    Nazik, narin
    Ve aşk ile yıldız hüzmesi olan şefkatleriyle
    Senin hüzün kokulu kalbinden
    Sırılsıklam bir yağmur gibi tutarak gel, otur
    Belki yorulmuşsun, bir mecnun gibi dinlen yanı başımda der
    Belki sen, kadının, Mecnun'u olmuşsun çöl sıcaklığında yanıp tutuşan
    Belki kadın, aşk ateşinin közündeki bir lale olmuş,
    Mecnun' un tutkulu Leyla'sı gibi

    Kadın hasret kanatlarıyla,
    Erkeğin ip gözyaşlarına merhem olarak
    Belki de üşümüşsün, sıcacık bakışlarımla
    Ve gözbebeklerimle seni ısıtayım der
    Geceyi örten tılsımlı aşk gibi
    Erkeği, kendi göz kapaklarıyla örter

    Kadın, bu aşk ateşinde belki kutup yıldızı
    Belki de deniz feneri
    Bu aşkın hem mayası
    Hem de ana malzemesi olur
    Bu aşk ateşinin sürdürülebilir
    Ve de yenilenebilir olması için canını, dişine takar

    Kadın, mutluluğun
    Ve huzurun sağnak sağnak kalbe yağmasıdır
    Zamanla mutluluk ve huzur,
    Kalpte tutkulu bir ateş çemberi olur
    Kadın ve erkek bu ateş çemberinden geçerek
    Yanmanın zevkini doya doya yaşar

    Eğer ki rüzgâr olursan, o ateş daha da şiddetlenir
    Ve de o ateş, yoğunlaşır
    Bu aşk ateşinde yoğrulmak anlatılmayacak
    Ama yaşanacak kadar güzel olur

    Kadın ve erkek, mutluluk perileri gibi
    Aşk ateşinde el ele
    Ve gönül gönüle vererek
    Pervanenin etrafında dönen kelebekler gibi
    Aşk ateşinin büyülü atmosferinde dönerler

    Aşk, bir beden olur
    Kadın ve erkek, bu bedende kendi arzularıyla yanan
    Demlenen
    Demlendikçe bu aşkın lezzetini
    Ve kıvamını alan tavşan kanı bir çay gibi olurlar
    Buram buram; taze taze
    Ve bu bedende yanmanın
    Ve de közlenmenin hazzıyla
    Kıvamlı olan kıpkırmızı iki elma gibi olurlar

    Aşk ateşinde közlenen
    Ve kıvamlı olan iki kıpkırmızı elma
    Tek nefes olur
    Bir ömür dört nala koşan deli taylar gibi
    Dizginlenemeyen duygularını
    Ve hayallerini koştururlar

    Böylece kadın, erkeğin
    Erkek de kadının nefesi olur
    Ve nefesten süzülen aşkın meali, zamanla Kalbin bam telini titreterek
    Bu aşkı olgunlaştırır
    Tatlı ve huzur veren
    Asalet timsali bir aşktan harmanlanan
    Ateş iksiri gibi
    Hem bedenin
    Hem de ruhun gıdası
    Şifası
    Ve de bir ömürlük sıhhat olur

    Kadın, erkeğin gönül kadehine aşk ateşi doldurur
    İkisi de aşk ateşini kana kana içerler
    Ve aşk ateşinin büyülü
    Ve de göz kamaştırıcı atmosferinde uyuyarak, rüyalara dalarlar
    Rüyalarında gökyüzüne kendi ellerini uzatarak
    Yıldızları koparırlar gökyüzünden
    Ve kopartıkları yıldızların bir kısmını birbirlerinin gözlerine
    Bir kısmını ise birbirbirlerinin avuçlarına bırakarak
    Bir ömür boyu birbirlerine kenenetlenip
    Bağlanmak için aşk dileği tutarlar

    Şair ve yazar: Yunus Baba (Ali Abi)





  • Tilki Pürsukut
    Tilki Pürsukut

    Aşk...
    Bir Duygu Değildir Bence.
    Bir Yaşayıştır.
    Bazen Beklediğin, Bazen Beklenildiğin.
    Bazen Unuttuğun, Bazen Unutulduğun...
    Bir Mum Gibi Eridiğin, Sesini Kesip Fiillerine Yer Verdiğin Bir Yaşayıştır...

  • Ömer Yıldız
    Ömer Yıldız

    ÜÇ HARFTEN OLUŞUR
    Anlamak
    şavkda altında,
    sayıklamak