Bana bir şey söyle, İlkbahar gibi çiçek aç mesela, Veya yağ rahmet olarak içime Veya gök kuşağı ol, sar ruhumu... Bir şey söyle, Sözü aşsın, öze değsin... Bir şey söyle, 'yanındayım' mesela...
Yüreğinde bir ismin imzası var Ve sen onu silemezsin ! Söküp atamazsın, ne kadar uğraşsan da Seninle beraber büyür ıcındekı sızı.. İlk önce onu hissedersin Başkasına dokunduğunda, Unutma!
Ne çok ölüm haberi aldım son günlerde.. Sevdiklerimiz , en kıymetlilerimiz bırakıp giderken bizleri, elbet üzüleceğiz. Yaşayacağız acımızı, tutacağız yasımızı...
Annelerini, babalarını kaybeden evlatlar, evladını kaybeden anneler, babalar... Yaş kaç olursa olsun, her ölüm erken ölümdür, biliriz..
Ama hiçbir çocuk anne/babasından önce ölmemeli... Ne savaşta, ne barışta...
sen yenisin galiba; sözcüklerin akşamdan kalma dünyada, kendini yaşayacağın içten bir köşe yok omzunda eskimiş kuşlar, dilinde radikal bir rüzgâr gülcü çocuk, hayallerinde cimrisin, diyor sana sen yenisin galiba, ürkekliğin yabansı ve yabancı cümle kurmakta gecikiyorsun, harflerin serçe sen yenisin galiba; âşığa bağdat soruyorsun
sen yenisin galiba; aşkının işaret parmağı kayıp, için haram su’lar talanı, dışın dağınık dizeler iklimi kalbinden başka, geçmişin ve geleceğin yok gittiği yere kendini götüremeyen göçmez kuş sen yenisin galiba; her aşkta azınlığa düşüyor yüreğin bir aşkın içinde arabölgede milis gibi yaşıyorsun sen yenisin galiba, hiç haram öpücük biriktirmemişsin
sen yenisin galiba; diyalektiği ve aşkı şaka sanıyorsun kış serçesi gibi, pencere önlerinde telaş yapıyorsun aşk ile alışkanlığı birbirine karıştıran sayısal tarih, kuşların doğu’ya ölüme gitmesi, içini üşütmüyor sen yenisin galiba; aşkta havalar her dem kötü iki yenilgi arasında sözcüklerini araf’ta soğutuyorsun sen yenisin galiba; soruların yetim, cevapların öksüz...
Eylüldü... Dalından kopan yaprakların Sararan yanlarına yazdım adını Sahte bir gülüşten ibarettin oysa. Ve hiç bilmedin ellerimin soğuğunu.
Eylüldü... Di’li geçmiş bir zamandı yaşadığımız Adımlarımızın kısalığı bundandı Bundandı gözlerimin durgunluğu. Sarı sıcak cümlelerde sözün kadar yalan, Ellerin kadar ıssız, Sen kadar zamansız molalar veriyordum Ve çocuksu bir bencillikti hüznümüz.
Eylüldü... İzlerini çizdiği zaman ansızın gidişin, Şimdi yoktu bi anlamı suskunluğun. Çırılçıplak kalakaldım sessizliğinin orta yerinde. Sonra sesime yankı vermeyen Uçurumlar kıyısında yürüdüm bir zaman En çok sesini aradım. Gözlerinse asılı bıraktığın yerdeydiler hâlâ. Gözlerini sildi zaman...
Dedim ya, Eylüldü... Savruluşu bundandı kimsesizliğimizin...
Buz tutmuş bir gölün kenarında yürürken başını yaslasaydın omzuma… Şöminenin karşısında, aynı battaniyenin altında, sımsıkı sarılsaydın bana… Kutu gibi hayallerim vardı ama Hasret düştü bahtıma…
Bazen yapmayı en çok istediğimiz şey olmasına rağmen yapamadığımız sadece hayal olarak zihnimize kazıdığımız bununla beraber, yaparsak ruhumuza iyi gelecek bir terapidir alıp başını uzaklara gitmek...
Yine kelebekler uçuşacak Yine şarkılar söylenecek, yemekler dağıtılacak, çalgılar çalınacak, düğünler yapılacak… Silinecek hüzünler… Unutulacak kederler… Bir bayram sabahına uyanan çocuklar gibi Çıkıp geleceksin -Ki Beli kırılan ümidim yeniden ayağa kalksın Talihim hayata tutunsun Ve Bir kez daha haklı çıksın tarih !
Sevmek için sebep aramadım hiç.
Sesi yetti kalbime...
A. Arif
?si=WnPoixwVyiFmmEve
Dost,
Herkes çekip gidince, çıkıp gelendir...
Elif <33
?si=iZVWyqFAWwU51btw
Bana bir şey söyle,
İlkbahar gibi çiçek aç mesela,
Veya yağ rahmet olarak içime
Veya gök kuşağı ol, sar ruhumu...
Bir şey söyle,
Sözü aşsın, öze değsin...
Bir şey söyle, 'yanındayım' mesela...
Turgut Uyar
?si=qZ-iXYlUqtX3rPbJ
Yarın farklıdır bugünden,
Adı değişir hiç olmazsa.
Kara bir suyu
Geçiyoruz şimdilerde
Basarak yosunlu taşlara.
Sen bugünden yarına
Birazcık umut sakla...
M. Altıok
?si=0SzyALfsCKA9QhlG
Ruhumuz üşürse, şiirlere sarılırız...
Üşüdüyse yüreğimiz, türkü yakıp ısınırız...
?si=O6smTpgpF-JUcTrF
Sen...
Çiçekli fistan güzelliği
Söyle ;
Kaç defa ölsem, sevdam bir Dersim eder
Kaç damla kanım aksa, Munzur olur bedenim?..
-Azad Penaber
?si=dH8WhSn9ZX028FfM
Gözlerinde başlardı gece
Yarım kalmış kitaplarda biterdi.
Alnımızda bilenen kör bir bıçaktı zaman
Kırılmış aynalardı
Susardın, durmadan susardın
Ve kar yağardı...
A. Hicri İzgören
?si=a7CpZukNs_WtAEla
Yüreğinde bir ismin imzası var
Ve sen onu silemezsin !
Söküp atamazsın, ne kadar uğraşsan da
Seninle beraber büyür ıcındekı sızı..
İlk önce onu hissedersin
Başkasına dokunduğunda,
Unutma!
?si=ftH3r5mhxVSvuCMD
Ne çok ölüm haberi aldım son günlerde..
Sevdiklerimiz , en kıymetlilerimiz bırakıp giderken bizleri, elbet üzüleceğiz. Yaşayacağız acımızı, tutacağız yasımızı...
Annelerini, babalarını kaybeden evlatlar, evladını kaybeden anneler, babalar... Yaş kaç olursa olsun, her ölüm erken ölümdür, biliriz..
Ama hiçbir çocuk anne/babasından önce ölmemeli... Ne savaşta, ne barışta...
?si=6wDRBqNJU0mcZrg6
sen yenisin galiba; sözcüklerin akşamdan kalma
dünyada, kendini yaşayacağın içten bir köşe yok
omzunda eskimiş kuşlar, dilinde radikal bir rüzgâr
gülcü çocuk, hayallerinde cimrisin, diyor sana
sen yenisin galiba, ürkekliğin yabansı ve yabancı
cümle kurmakta gecikiyorsun, harflerin serçe
sen yenisin galiba; âşığa bağdat soruyorsun
sen yenisin galiba; aşkının işaret parmağı kayıp,
için haram su’lar talanı, dışın dağınık dizeler iklimi
kalbinden başka, geçmişin ve geleceğin yok
gittiği yere kendini götüremeyen göçmez kuş
sen yenisin galiba; her aşkta azınlığa düşüyor yüreğin
bir aşkın içinde arabölgede milis gibi yaşıyorsun
sen yenisin galiba, hiç haram öpücük biriktirmemişsin
sen yenisin galiba; diyalektiği ve aşkı şaka sanıyorsun
kış serçesi gibi, pencere önlerinde telaş yapıyorsun
aşk ile alışkanlığı birbirine karıştıran sayısal tarih,
kuşların doğu’ya ölüme gitmesi, içini üşütmüyor
sen yenisin galiba; aşkta havalar her dem kötü
iki yenilgi arasında sözcüklerini araf’ta soğutuyorsun
sen yenisin galiba; soruların yetim, cevapların öksüz...
.........
......
S. Sarıoğlu
Senin olsam keşke
Sağında solunda
Yanında yörende
Senin olsam keşke
Çek götür
İpim ellerinde
İster rafa kaldır
İster oyna benimle
Yeter ki bileyim
Ruhum, yamacında bi yerde…
...
Eylüldü...
Dalından kopan yaprakların
Sararan yanlarına yazdım adını
Sahte bir gülüşten ibarettin oysa.
Ve hiç bilmedin ellerimin soğuğunu.
Eylüldü...
Di’li geçmiş bir zamandı yaşadığımız
Adımlarımızın kısalığı bundandı
Bundandı gözlerimin durgunluğu.
Sarı sıcak cümlelerde sözün kadar yalan,
Ellerin kadar ıssız,
Sen kadar zamansız molalar veriyordum
Ve çocuksu bir bencillikti hüznümüz.
Eylüldü...
İzlerini çizdiği zaman ansızın gidişin,
Şimdi yoktu bi anlamı suskunluğun.
Çırılçıplak kalakaldım sessizliğinin orta yerinde.
Sonra sesime yankı vermeyen
Uçurumlar kıyısında yürüdüm bir zaman
En çok sesini aradım.
Gözlerinse asılı bıraktığın yerdeydiler hâlâ.
Gözlerini sildi zaman...
Dedim ya, Eylüldü...
Savruluşu bundandı kimsesizliğimizin...
Cemal Süreya
?si=v7qWDYe88b_XVTtB
Günlerce konuşmaz,
Yazmaz,
Aramaz,
Sormaz;
Sonra gelir bir "merhaba" der,
Yine O kazanır.
Cemal Süreya
Elif CAN,
Dost sıcaklığıyla kucaklıyorum seni..
Sarılmak iyileştirir...
Sevgiyle ve özlemle <3
Ey hâfi…
Aksan yaylalardan buğulu ırmaklar gibi…
Dost ; herkes çekip gittiğinde
Çıkıp gelendir....
Uzattım sana elimi...
?si=7ydkx5JRRNF0cWVH
Buz tutmuş bir gölün kenarında yürürken başını yaslasaydın omzuma…
Şöminenin karşısında, aynı battaniyenin altında, sımsıkı sarılsaydın bana…
Kutu gibi hayallerim vardı ama
Hasret düştü bahtıma…
Kapılar kapanmıyor yüreğim tüneğine konan hasretine
Dokundukça dumansız tütüyorum
Bardaktan boşanırcasına hüznün vuruyor dilime
Bitmiyor sensiz yürünen yolların çilesi
Ah sevgilim önce güzel günler geçti
Sonra bir içimde biriktirdiğim güller soldu...
Hani
‘O’na sarıldığımda içim yuva kokuyor’ demişsin ya
Ne çok isterdim
Heyecanlanmanı, koşmanı
O kapıları bana açmanı !
Aşk Bir Araçtır Beşer Alemine
Şafak'ta Çalan, Borazan Gibi,
Sevda Oruç'tur, Bazen Ölümüne
İftarı Olmayan Ramazan Gibi...
-----OZAN ÇAKIROĞLU------
Hiçbir şey değişmedi ve günler
Geçtikçe artan sancılarla
Kıskaca alınan…
…
Bir üçgenin
tabanından uç noktasına
İki duvarın arasında ilerleyip sıkışmak gibi…
…
Ölüm…
Bazen yapmayı en çok istediğimiz şey olmasına rağmen yapamadığımız sadece hayal olarak zihnimize kazıdığımız bununla beraber, yaparsak ruhumuza iyi gelecek bir terapidir alıp başını uzaklara gitmek...
Yine kelebekler uçuşacak
Yine şarkılar söylenecek, yemekler dağıtılacak, çalgılar çalınacak, düğünler yapılacak…
Silinecek hüzünler…
Unutulacak kederler…
Bir bayram sabahına uyanan çocuklar gibi
Çıkıp geleceksin
-Ki
Beli kırılan ümidim yeniden ayağa kalksın
Talihim hayata tutunsun
Ve
Bir kez daha haklı çıksın tarih !
Kadından kendisinde olmayanı isteriz;
Hasret yerinde kalır ve biz çekip gideriz.
NFK
Özlemişsindir Elif'im<3
?si=dRb3Mx7L8ODmiCYc
Sükut etme nazlı yâr
Beni Mecnûn edersin
Ömürlük sevdalar
Beni medfun edersin
Almasın demiş adımı diline...
Madem korkacaktın da
Niye aktın damarlarımda ?
?
Çiçek çizmeyi çok severdim çocukken
Çizgili defterlerimin kenarları papatya bahçeleri gibiydi
Parmaklarımı saçlarına taktığım kız nerede şimdi ?
Bana doğru attığın her adımın
Bana karşı atılmıştı…
Haklıydım
Bu birliktelik yanlıştı