Necla Maraşlı Şiirleri - Şair Necla Maraşlı

Necla Maraşlı

Seni özledim harf harf, hece hece, seni istedim kelimelerce, seni yaşadım cümlelerce. Uzak sürgünlerin yamaçlarına vursam da kendimi satır satır, sana kaçtım ömrümce, senden sonrasına gidemedim. Ne hepmiş hiçliğin, ne senliymiş sensiz kimsesizliğim. Sensiz karmakarışığım, sensizim diye çaresizliğim. Anlamım seninle, sensiz yarımım ve biliyorum ki ben ancak seninle tamamlanırım. Beni al, beni çöz, seninle biteyim. Ve gel. Son paragrafımda son cümlemin sonuna. Nokta ol, dur. Dur ve bir daha hiç gitme. Bırak cümlem ardında kalsın.

Önsözüm de sende, son sözüm de sende.

Devamını Oku
Necla Maraşlı

Neden derler susarız, bir anda olmuştur da bir bir çoğalmıştır, binlercedir nedeni, bir'lerle anlatamayacağımızı biliriz. Susmalarımın efendisi, içimdeki atlar ve tüm kırık kelimelerim senindir.

Necla Maraşlı

Devamını Oku
Necla Maraşlı

Uzaqda bir kişi sevdim

Özümün nə tə rə fimə dönsə m ondan danışardı

Ömrüm nə tə rə fə qaçsa onu tutardı.

Devamını Oku
Necla Maraşlı

Mali tablolar, matematiksel analiz, muhasebe problemleri, uygulamalı istatistik, pazarlama araştırması, pazarlama yöntemleri, yönetimde uygulama girişimleri, istatistik soruları ve testler, mikro ekonomi, iktisada giriş... Dirençlerin susmuştur. Ve hayat; mektubu okunmuştur. Faturalar, son ödeme tarihleri. İhtarnameler, kapılara sıkıştırılan gel/allar, muhtarda biriken turuncu, mavi çizgili zarflar. İcra, haciz...

“Evde misiniz? ”

Ayak seslerinden tahmin edersin geleni. Elektriğin şalterine uzanır bir el, gözlerini arkadan yaklaşıp kapatmış gibidir, ışıklar kesilir. Aydınlığa dur denmiş karanlıkta, sevimli değildir. Vanaya bir mühür asılır, borulara giden sular durdurulur, hava akıtırsın musluklardan, ev soğur. Bir yerlere ulaşmak zorunludur. Telefona uzanır elin, “ Hattınız kesilmiştir! ” der bir ses, telefon sinyal vermez. Başında dam, kıçında don, bir yığın da kâğıt kalır sana, tehdit eden! Önüne kâğıtları alırsın, bakakalırsın. Bulanır beynin. Bağlandığın yaşamın ipliği çürüyordur. “Issız bir adaya düşseniz yanınıza alacağınız üç şey nedir? ” der birden eski bir soru. Üç şeyi düşünürsün... Almak istersin ödeyemezsin, çağırırsın gelemez, ararsın bulamazsın birisini bile... Bazı soruları cevaplamak çok zordur. Zaman çalar gonklarını, arşınlarsın yerleri, tik tak, tik tak, beyninde bir guguk kuşu izler adımlarını. Geçmişe bakıp yaşananları gördüğünde ve geleceğe bakıp zamanı ölçmeye çalıştığında yorulursun. Durdurmak istersin tüm zamanlarını...

Devamını Oku