Necla Maraşlı Şiirleri - Şair Necla Maraşlı

Necla Maraşlı

Çevresinin en büyük yükseltisiydi, ayaklarının dibinde ovalar, başı bulutlardaydı. Ardında ne saklanmışlıkları barındırdı, mevsimlere inat ne yeşillere umut verdi, tenhalıklarında ne gizler sakladı.
Güçtü… Kimileri ona yaslandı, kimileri onda birikti, doldu, aktı, onun yamaçlarında barınıp, onda doyup, ondan iniyorum diyerek hükmetti.
Zordu… Geçit vermedi sevdalara, o izin vermedikçe geçilemedi.
Birçok kişide karmaşık duygular uyandırdı. Ona ulaşmak isteyenlere görüntüsünün azameti, hoyratlığı ile ürküntü, aşılmazlığıyla yılgınlık verdi. Buna rağmen, kendine has özel değerleriyle, karşı gücü içinde barındırmayı da bildi. Onun tarafından kabullenilmek güç, zorlu ve acımasız olmasına rağmen, karşı konulmaz çekiciliği hep çekti.
Yüksekliğine imrenildi, gizleri merak edildi, cazibesi kıskanıldı, yumuşak bir şeyler söylenmesi beklendiğinde kükredi, kükremesinden korkuldu, irkildi, anlaşılmazdı, çelişkileri çözülemedi.
Ay onu karartamadı, güneş eritemedi, yıldızlar onu kendilerine sevdalı sandılar. Yere sevdalıydı, yerden koparılmıştı, paramparça edilerek, sevdasının acısı yüreğinde hep acıdı. 0, kavrukluğunu serin yamaçlarda sustururken hep uzaklara baktı.

Devamını Oku
Necla Maraşlı

Saat geceyi ben geçiyor
Bir çingeneden çaldım zamanı,
Kırık, buçuklu, yarım.
Ne tamım, ne tamamım.
Ne yerim var, ne dünüm, ne yarınım,
Bu gece neyse o kadarım.

Devamını Oku
Necla Maraşlı

Terasta yan yana oturuyorlardı. Kadın hafifçe doğrularak sandalyesini biraz geriye çekti, erkeğin çaprazına, kalın bir çizgi uzadı sanki tahta tabandan gecenin sessiz karnına. Bacaklarını erkeğin dizlerine uzattı, erkek avuçlarının içine aldı kadının ayaklarını. Huzurlu bir göğüste uyur gibiydi kadın, kıpırtısız, sakin. Fakat düşünceliydi. Bronz bir aşk gibisin dedi erkeğe, öyle parlak ki yüzün, altın parlağı, ay hilal değil de dolun sanki bu gece... Huzur ve acı aynı yerde nasıl barınabiliyor diye düşünüyorum şu an. Bronz bir acı gibisin demeliyim… Biliyor musun neyle sıvadınsa yüreğini o harç akar gözlerinden de. Acı benim, ben içimdeki acıyla yüzünde gördüğüm sessizliğe dökülüyorum senin. Sense bu gece çareye geldiğim bir tapınak gibisin, duvarları bronzdan. Kapını çalmaya korkuyorum ses vermeyeceksin diye. Ses çarem olmayacak, ses vermese diyorum bir yandan da…

Ben yüzünü bile göremiyorum senin dedi erkek, sadece saçların, şu esinti bile sanki gideceğinden tedirgin de ondan hafif dokunmakta dalgalarına, var mısın gerçekten diye düşünüyorum yoksa hayalimin bir yanılsaması mı ay önündeki siluetin...

Sabah olacak ve bu gece bitecek dedi kadın, acı çekiyorum, yanımda olduğunu bile bile, yüzüne bakarken bile acı çekiyorum, yarın var diye acı çekiyorum çünkü yarın yoksun, yarın yok.

Devamını Oku
Necla Maraşlı

Tanıdıklarımız ölmeye başladı bugünlerde,
tanımadıklarımızı tanımaktan kaçar olduk.

Devamını Oku
Necla Maraşlı

Hiçbir yerdeydim sen geldiğinde bana hiçbir yerden. Hani elimi tutmuştun ya, hani kaçırmıştın beni kendimden. Hani sen vardın bir de seni takip eden peşinden. Hani kaçmıştık her şeyimizden.
Evlerimizin ışıklarının loş hüznünden açıp kapılarımızı yürüdük, bakir bahçelerin bizi bekleyen alacakaranlığında sobelemek için birbirimizi. Yürüdük gizli bahçemize, öpmek için masum bir yalanı 'sobe' diyen dudaklarımızla...



Üstlerimizde kirli elbiseler, yorgun ayakkabılar ayaklarımızda, bacaklarımızda diken yırtıkları, dudaklarımızda sobeyle kilitlediğimiz yürek sesi, başkalarını almadık oyunumuza, bir biz bildik bahçemizi, bir de bahçemiz bizi.

Devamını Oku
Necla Maraşlı

Bahçelerarasından yürüyorum
Değirmen yolundan dönünce
Sen
Gelinlik ve lilyumlar ve başında güler ay
Tut ki ellerimi kaybetmiştim
Uzak perşembelerde

Devamını Oku
Necla Maraşlı

Sen dokunsan ölürdüm,
O dokundu öldürdüm.

Devamını Oku
Necla Maraşlı

Beni bir yerlere götürüp götürüp

Oralarda bırakmandan yorgunum.

Bana hâlâ elini ver diyen yüreğime

Devamını Oku
Necla Maraşlı

Islak mavi bir gölgenin içinde titriyordu sesi. Eğildim alnına dokunmak istedim.
Soluğunu uyutuyordu.
Şimdi konuşsam yalan gibi susacak.
Yüzünü yırttım uzanıp. Bendim alın yazısı. Kaçtım, cadde, sokak, sokak arası. Gişelerden birisinde kan yakaladı izimi. Yalnız elbiseli elâlem seyrimi tuttu bir zaman. Seyrimde ay ışığı, seyrimde gece… Sonra herkes gitti. Elveda voltalı adımlarıma tutsak bırakıp beni. Gözleri körelmiş ellerime baktım. Parmaklarımdan biri eksikti.

Devamını Oku
Necla Maraşlı

Uzaklarda bir adam sevdim
Kendimin ne yanına dönsem onu anlatırdı
Ömrümün ne yanına kaçsam onu tutardı.
Adı neydi? Umudumun içinden geçti.
Adı neydi?
Gri, dumanlıydı gözleri

Devamını Oku