Denizde kum
Gökte yıldız
Nokta dünyada
Okyanusta damla
Kalabalıkta bir başına
Yalnız ve
babam ben doğmadan
anam doğurur doğurmaz Gazze’de
kahbe kurşunla öldü yalnızlığımda
ölen abim Muhammed’in adını bana vermiş amcam
memeye sarılamadım
Samsun’da tamamladım iki aylık eğitimimi
kayıtlarda
güvenlik soruşturması gelmeyenler olarak geçiyordu
meğer anlamı
“sakıncalı” ymış
Trakya’da yaptım geri kalanını
yıl dokuz yüz altmış beş
gücüğün bitip de
soğuğun kazma kürek yaktırdığı
dert ayı
baharın ve sevdalımın müjdecisi
tohumun toprağa
evinin önünde
mavi renkli
yağlı boyalı penceresi
demirine takılı cezvesi
üzerindeki
dallı güllü
küçüklüğünden beri
sana aldığımız
büyük beden
bol elbiseler
ve giysiler
esirgemediğimiz sevgiler
sana
güzeller güzeli
dünya tatlısı
çok şükür
harbi, dürüst,dümdüz
pırıl pırıl bir yavru,
ülkemiz topraklarında
Kos adasında yazıldı
hekimliğin manifestosu
“önce zarar verme” dedi Hipokrat
hekimliğin
tok tutsun diye
bol ekmekle yediğimiz
soframızda bulgur
yanında doyumsuz yayık ayranı
üstüne içilen
ocakta kaynayan kaçak çayımız
sana biçilen toplumsal rolü kabullenme
kaderciliğe teslim olma
razı olma
yetinme mevcutla
hep daha iyiyi
daha güzeli
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!