Ey yoksul yalnızlık senin malındır,
Dünyada bir başına kalmış gibisin,
Anan yok baban yok gardaşın yoktur.
Sen daha doğuştan yetim gibisin…
Ne arayanın olur nede soranın,
Dünya fır fır dönmekte;
Baş aşağı dönmedim.
Uğradığım her yer de,
Tepe taklak görmedim.
Dünya fır fır dönmekte,
Biz yoktan var edildik,
cennet yurduna konduk,
iplis imtihan kandık,
kendimizi rab sandık.
Dur gitme ceylanım,bekle sabaha.
Ben ki bir nazara kıyamam sana;
Daha yaşanacak günler var daha,
Bütün dünya alem pusuda sana.
Ne olur ceylanım bekle sabaha.
Düştük dipsiz gurbetlere,
Yetmiş başlı canavarlar,
Gavur olduk geçmişlere,
Yetmez yemeden gavurlara.
Düştük dipsiz gurbetlere,
Dağ taş demez gezer,
Oynar toplar suyunu,
Bazı diner bazı çağlar,
Kimse bilmez huyunu.
Dağları ovaları,
Sen Anadolu’nun yanık bağrısın;
Hem garip dağların hamide ulu;
İlimle irfanı sen barıştırdın;
Bin özlem dolusun Çaykara yolu.
Güzeller içinde ilk göz ağrımsın.
Güneş yuvasına çekilir,
Dinlenir nöbetine döner,
Bayramlarımı gözler ki,
Ne güzel kokardı çiçekler.
Yavru kuş yuvasından uçar,
Kalabalık sokaklar, bir insan bulamadım.
Gözlerim kör değil ki,demeyin göremedin.
Demek Çanakkale’de, Anzağ’ı vuramadım,
Asrı Saadet gibi,saltanat kuramadım…
İnsanlık yok olmakta,tükenir adım adım,
Çanakkale içinde vurdular beni,
Sanmayın tarihten sildiler beni,
İçimize sızıp çaldılar beni,
Ne yapsa yıkamaz özümü,beni.
Haçlısı, Hindu’su, şövalyeleri,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!