Dün gece sessiz sakin bir köşeye çekildim
Bir ağacın altında bağdaş kurup ağladım
Gökyüzünden yıldızlar göz kırpıyordu bana
Yıldızların altında ben oturup ağladım
Bir muhasebe yaptım açarak geçmişimi
Sensizlik ruhuma ne onulmaz yük
Gözlerime yaşlar doluyorken gel
Her gecem gündüzden bin defa büyük
Güneş ufku öpüp yalıyorken gel
Artık daha fazla elemde verme
Akşam olmak üzere yağmurda damlıyordu
Gönlümü bulutlara açtım, açtım ağladım
Beklide İzmir bu gün seni selamlıyordu
Hayali kanatlarla uçtum, uçtum ağladım
Yağmur çiseleyerek öperken yanağımı
Karşımda bir kör duvar
Duvarda kıpırtılar
Görünmez bilinmez binlerce el
Duvarı örer gibi
Ve sanki giz içinde
birisi benden evvel
Yaşamak;
Zamanı uc uca eklemek
Zamanın bitmesini beklemek
Zamanın raks ettiği zeminde emeklemek
Yeni bir akşamı beklemek gibi
Ölümü iple çekmek
Ayak çıplak, baş kabak
Gözlerinin feri yok
Başını sokacağı
Dünyada bir yeri yok
Tek anda yaşıyorlar
İleri yok, geri yok
Biliyor musun?
Şu dünyada tek korkum var
Seni mutlu edememek
Seni mahzun görerek
Nasıl geçer ki yıllar
Biliyor musun?
Gökyüzünde yıldızlar bir yanıp bir sönerken
Seninle hayallerim sonsuzluğa dalacak
Ve artık gün ufuktan gün sabaha dönerken
Geceden bana yalnız sıcaklığın kalacak
Dudaklarımda aşkın en içli öpücüğü
Felek beni senden ayırıyorken
Gözlerimde yaşlar titredi, söndü
Titredim sarsıldım geçtim kendimden
Bilmem ki dünyanın başımı döndü
Ayrılık lügatte cümlede leke
Yine ellerini tutmuşum gibi
İçimde bir haz var ki kıpır, kıpır
Kon başıma ve talih kuşum gibi
Zincirini bileklerimin sen kır
Gaipten duyulur gibi hep sesin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!