Ne kadar çok istemiş
Bu serçe yüreğim
"Sana dokunmayı"
Oysa sen yerinde saymışsın
Ben bilememişim bir türlü
Sana kavuşmayı...
Gönül işlerinde, sürekli 'üç' puan peşindeyken hep uzatmalarda kendi kalesine gol atan kişiye; Şıpsevdi denilir!
İncelik;
Narin hatıraların üzerine derin izler nakşetmektir,
Bilgelik;
Ekinsiz yüreğin kıraç toprağında usul usul boy vermektir,
Gün ışığı; iyi insanların yüreğindeki sevgiden doğan minik bir tebessümdür…
Hazan neferleri kamp kurar önce
Ruhumuzun sınırlarının kırmızı çizgilerine
Kandırır kandilleri bizi,
Dost diye katık süreriz zehrolası ekmeklerine
“Bilmem ki varlığının ekinlerini, yokluğundan hasat edebileyim o ebedi hasretini…”
Ey biçare yüreğim!
Öylesine tutkulu ki umut;
Mum alevi gibi de olsa yanıyor fırtınanın orta yerinde
Sen yine de sezdirmeden sil gözyaşlarını
Kırmışsa yoldan geçen bir avcının karavana saçmaları kanadını, hatta bir bataklıkta beklemeyi bile göze almalısın... Lakin, göç mevsimiyse ve soğuk rüzgarlar kucağında kışı getiriyorsa, Allaha yalvarmalısın...
Yağmur damlalarına sarılmayı göze alamıyorsan, gökkuşağının muhteşemliğini
anlayamazsın…
Hayat;
Uzansam gamzelerine dokunurum sandım,
Gam imiş!
Yüreğime dokundu,
Uyandım!
“Eğrisiyle, doğrusuyla, hüznüyle, mutluluğuyla
Birçok bölümü, adına ‘insan’ denilen varlık tarafından yazılan
Ve cahil zamanlarda da farkında olmadan bozulan bir hikâyedir aslında yaşam…”
Bilmiyoruz gönül mürekkebimizin tüketildiğiniz zaman tarafından
Feri sönüyor, kerameti kendinden menkul, ucu kör kalemlerimizin
"Özgür bireyler tek tek kurban edilirken seyreden suskunlar, gün gelir esir sürüler halinde telef olurlar…"
Biat ettik riyanın pembe sözlerine
Kurban ettik özgürlüğümüzü, açgözlülüğümüze
Gem vuramadık bir türlü
Tutkulu sandığımız ‘tutuklu’ hırslarımızın
Aşk; üzerine düşen Çığı tek başına eritebilecek kadar ATEŞLİ olabilmektir!
Ey benim bitkin kederim!
Kırılası kalemin
Hasret dokulu kâğıtlara
İki kelam nakşedememişse
Halen kızabiliyorsan bir insana,
Kendinle savaş önce harp meydanlarında,
Bencilce kırabiliyorsan yürekleri,
Çatırdamaktadır ruhunun üç adımlık direkleri
En masum silahtır dillerin
Kınayabiliyorsan sende yok olana sahipleri
Necdet Bey,uzun bir aradan sonra yine buradayım ve yine şiirlerinizi bekliyorum...saygılar...hayırlı günler diliyorum...
sair siirlerinin cogunda yasanmis duygulari ince bir zevkle islemis bu da onu digerlerinden farkli kiliyor.bravo necat necdet
tek tek yazmayacağım sitedeki favori şiirlerim hakkındaki düşüncelerimi. tarzını sevdiğimin şairi güzel işte -hemen hemen- hepsi. bir de ses dosyalarını açabilseydim