Ne sanıyorsun kendini?
Kurak çöllerin tek nazlı çiçeği
Gün gelecek solacaksın
Yıldızsın kaybolacaksın
Güneşsin elbet batacaksın
Kağıtsın yazılacak, eskiyince yırtılacaksın
Kapatma perdelerini bir çırpıda hışımla
Belli ki seni izler
Göz kırpmaktan yorgun, çaresiz yıldızlar
Ve senin için eser
yönünü şaşırmış çapkın rüzgarlar...
Eskiden;
Minik bir tebessümün
Az da olsa, vardı ederi,
‘Kırk yıl’ kadar değilse de
Bir fincan kahve gibi,
En kötü “bir ömür” sürerdi…
Anlamsızım
Beş para etmem
Sigara dumanı gibi
Adresim yok
Ben, ben değilim
Tarif etsem
Sen ve Ben romantizmi keşfettikten sonra güzelleşti ormanlar... Yoksa; sevmeyi beceremeyen her ağaca odun diyordu tüm insanlar!
Adımlarıma hem “dur” hem de “koş” diyen yârim,
Irak ufukların öteki yüzünde solmuş
Karanfil kokulu hasretimsin
Mevzi sağanak gök gürültülerinin sevabı
Haberi yok seni sevdiğimden
Ateşli tribünlerin
Yok olmasın
Zaten taraftar istemem
Beni tanı
Dolu görünen boş kalabalıkların içinden
Siyah terlen kumaş önlüğüm
Süttozu vitaminli ekmek katkılı
Birinci sınıfım
Çocukluğum
Ukde yok
Yaşanmamışlıklarda
Mutluluk; her seferinde inip bindiğinizbir ‘iskelenin’ değil, «Sevdiklerinizle»
hayata yelken açtığınız «YOLCULUĞUN» adıdır!
Bilirim sevmezler benim memleketimde güleni, bir çırpıda hücreye kapatırlar “insanın” tebessümlerini…
İnşaat bu denli uzundu
Bulutlar ağır ağır yükselir
Tırmanılmaz yamaçlara
Sonra salınır, bakar
Belki küçümseyerek ovalara...
İşte Tebessüm
Ben sevdiklerimden sorumluyum, siz sevilmediklerinizden...
Ruhsal gıda boyasıyla boyuyorum hayatı,
Bundandır,
Kıyasıya yağsa da hüzün yağmurları,
Hiç akmıyor tebessümlerimin makyajı…
Necdet Bey,uzun bir aradan sonra yine buradayım ve yine şiirlerinizi bekliyorum...saygılar...hayırlı günler diliyorum...
sair siirlerinin cogunda yasanmis duygulari ince bir zevkle islemis bu da onu digerlerinden farkli kiliyor.bravo necat necdet
tek tek yazmayacağım sitedeki favori şiirlerim hakkındaki düşüncelerimi. tarzını sevdiğimin şairi güzel işte -hemen hemen- hepsi. bir de ses dosyalarını açabilseydim