Yüreğim üşüyor bu günlerde
Ellerimi açıp mavi gökyüzüne
Dualar ediyorum sessizce
Özgürlüğümü çalıyor haramiler
Sevgiyi tutsak mı etmişler ne?
Tutunmayı öğrendim
Hayata
İnce bir sızı
İçin için kanayan yara
Olsa da şuramda
İnat buya
Uzaklardasın
Yıldızlar kadar belki
Uzatsam ellerimi
Tutabilir miyim?
Gökyüzüne dalıp
“sona ermekte yine bir gün
bir başka gökyüzünde hüzün...
patlamaya hazır şimşekler kıskanır..
kahkahalarla gülmelerde yüzün
bağıra bağıra susmaktayım şimdi
klavyemin tuşları öykünmede
kanatlanmış bir kelebek misali
uçarken gökyüzüne
kara bulutlar düştü peşime,
hüzün bahçelerinden
öfkeli ve kırgın geçerken
Bir yürek
Bin umutla
Çarparsa eğer,
Güneş gibi aydınlık
Sevgi dolu bakarsa
Bir çift göz…
Sessizliğin ve
Sevgisizliğin akışındayım zamanın
Dışarıda kar taneleri uçuşurken ardı sıra
Öksüz kalışıma kahrederim
Kurşun gibi gittikçe ağırlaşan saatin
Yelkovanın tik tak sesi kulaklarımda
Gün ışıdı penceremden
Gecenin karşıtı
Sabah olmuş
Keşke
Ülkemi de aydınlatsa
Güneş,
Sevdiysek birbirimizi can diyerek
Şu ömür kısacık bir an diyerek
Suç mu işledik yoksa insana karşı
Sevmek yaşarken bir an diyerek
ist/1989
kaybolan
susmuş ruhlarımıza
şarkılar söylüyorum içimden
kürdilihicazkâr makamında
rast gelir mi?
anlayan!!!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!