Ay akşamda
Güneş tepemde
Yıllardır peşimde
Dert kervanıdır,gölgeler.
Sıradağlar gibi önümde
Bırak yaşamak geride,dünde kalsın,sen düşerken ellerimden tut.
Azat et umutlarını,bırak muradı bilmeyen alsın,sen düşerken ellerimden tut.
Ne varsa sevmek adına varmadıkmı tadına,ne çıkar oturmasak mutluluk tahtına,vasiyetin olsun düşlerin gülmeyen bahtına,düşerken uçurumun altına,ellerimden tut.
Son kez bir selam et eşine dostuna,durmak olmaz artık buralarda kurt bürünmüş ya koyun postuna,yenik düşme zamansız korkuna,düşerken ellerimden tut.
Tut ki bensiz olmasın gidişin,yüreğinde batsın son güneşim,senden olsun ecelim,sen düşerken ellerimden tut..
Karanlık çökünce şehrine,gül kokan rengini hatırla sevdanın ve gülümse,karanlığı yırtarcasına,aydınlansın yüreğin.Gökyüzüne çevir başını,mehtabın bestelediği sessiz nağmeleri dinle,kayan her yıldız için umutlu bir dilek tut mutlu yarınlar adına.Kendine bir demet çiçek hediye et,karanlığa inat,rengarenk gülümse,gülümse ve öyle kal..
Ben aştım o zor yolları şimdi düzdeyim.
Aydınlattım esaret karanlıkları,bak gündüzdeyim.
Mutluluğa yolcuyum,yorgunum ama umudun izindeyim.
Eskittim kederleri düne çevirdim,yaşamın gülen yüzündeyim.
Toy değilim artık dostu bildim,düşman kim öğrendim.
Güneş batarken çizdim resmini,karanlığa teslim ufuklara.
Solarken yüzünde gülüşüm,ihanetin çöküşünü izledim.
Yıldızlara koydum adını,yakamoz sulara düştüler.
Yüreğinde nefretin kısmetime,akışını gizledim.
Cürmünde kahır saklı gecenin,siyahına doladım saçlarını.
Farkında olmadan,teknolojiye kubanmı verdik gönül yarası aşklarımızı...
Bir tuş kadar yakın olmak,iyi güzelde ben özlemeyi özledim.
Kısa mesajlarda başlayıp biten eskiyip tükenen sevdalara yazık,ben mektubun yar kokusunu özledim.
Yol gözleyen yürekleri,hasrete ağıtlar yakan türküleri özledim.
Aradım telefonun kapalıydı,mesaj attım cevap yazmadın,bugün internete uğramadın,bu ne kardeşim ben adam gibi sebeplerden,ağız tadıyla kavga etmeyi özledim.
Seni seviyorum demek artık ne kadar kolay,çekinirsen bir mesaj atarsın,dilediğini yazarsın,ben utana sıkıla kızara bozara,avuçlarım terleyerek seni seviyorum demeyi özledim.
Çiçek çiçek baharlarla gel,gül kokulu sevdalar ile sula kıraç yüreğimi.
Bulanık su misali akıp gider hayat,ancak çağlayanlarda durulur,sen önümde çağlayan ol,hep berrak kalsın sevdamız.
Hiç düşünme,sensiz geçen ömrümü yok saydım.
Ben dünyaya senle doğan ufuklarda,yeniden uyandım.
Her gece,koynumda besledim karanlığı,sen girdin gülümseyen düşlerle odama,ben o karaları,aydınlığa sattım.
Yıldız yıldız şimdi gecelerim,mehtaba yazdım adını.
Kınasına nasır düşmüş ellerinde gördüm çileyi,kadınım.
Toprağa her vuruşunda çapayı,öbek öbek devrilen umutlarını gördüm.
Öyle sitemkardıki yüreğin kara bahtına,kara topraklara düşen ahını gördüm.
Yemeninin altından gül yüzüne süzülen alın terinde,güneşin utanışını gördüm.
Asla öne eğilmedi başın dik,ak düşmüş saçlarında gururu gördüm.
Hiç yılmadın,birgün olsun usanmadın,dönüp ardına bakmadın,sen yürek yakmadın,ömründe vefayı gördüm kadınım.
Sevmek; ne garip bir duygudur,ne tarifsiz..
Karanlık gecelerde uçurumlarla çevrili yollarda yürümektir.
Yegane kılavuz sevda yıldızıdır,ne ona bakmaktan vazgeçilir ne yürümekten nede iz kalmıştır geri dönmekten.
Uçsuz bucaksız çöllerde susuz kalmaktır sevmek.
Kaktüsün dikeninden içilir aşkın şerbeti ve yanar kavrulur yürek kum tanelerine dalar nehirler misali,seraplarda avunur,fırtınalarda savrulur gider.
Karlı dağların yamacında,titreyen gözlerle zirveye bakmaktır sevmek.
Üç beş çapulcunun lafına kandın
Demek sözde özgürlüğe,bağımsızlığa inandın
Ey ahmak oğlu ahmak nasılda aldandın
Sen bu vatanı kimsesiz,sahipsizmi sandın.
Askerime kurşun sıkan eli,bin yerinden kırarım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!