Acemi aşık
Kim bilir şimdi hangi bahçedesin
Çağırsa dudaklarım seni
Sabahların aynasında
Büyük bahçelerin gülü gibi koklasam
Kürsüde bir ses, yankısı kırık,
Sözler dökülür, içi bomboş, gerçek tıkır tıkır.
El sallayanlar, alkış tutanlar,
Bir aynanın önünde, kendinden korkanlar.
Hadi git o zaman
Ne durursun buralarda
Ürkek sevdana gömül
Be çare kalma.
Susmakta neymiş
Aslı….
Bana gönderdiğin ezgilerden
Şiir yazmaya başladım
Seni düşünerek
Gecenin kör saatlerinde
Tövbemi etsem sevdama
Nasıl dayanayım ben sana
Çobanın kavalında bestemı
Yoksa tango eşleğinde dansmı
Aslı ay gibi beyaz yüzlüm
Esmer tadında ceylan gözlüm
Zihnimde çoğalttığım sevdam
Rüzgarına kapıldığım
Gün, bir bıçak gibi keser sessizliği,
Kanayan ufukta solar eski bir nakış.
Gözkapaklarımda taşırız geçmişi,
Her kirpik, bir zincir; her düş, bir yankı, bir kılavuz.
Rüzgâr, dalların teninde bir sızı,
Son kez batan güneşe bakıyorum.
Yok edeceğim birikimini geçmişin.
Toza dönüştüreceğim tarihi
Hislerimi anlayan müziktir bugün.
Yorucu, garip, kendimin ve başkasının
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!