(3)
On İki Eylül vurdu, hukuk dersi çalıştım,
Ağır Ceza yolunda yürümeğe alıştım! ...
Askeri Mahkeme’de yargılandım, neden mi?
Yolsuzluğu yazmıştım, ben mi suçlu, eden mi? ...
Şehr-i muaazzamasın, tarih kokar her yerin,
Senden ayrılmak olmaz, hasrete dayanamam,
Aşkımsın, sevgilimsin, anam – bacm gibisin,
Kurbanım Allah’ına, sen çok yaşa Adana’m…
Küçük, Büyük Saat’in, hamamların, hanların,
Toroslar etek sermiş, dağla deniz buluşmuş,
Eshab-ı Kehf saklamış, Yedi Uyurlar bizde…
Berdan coşarak gelmiş, Çukurova oluşmuş,
Suyuyla - avarıyla, bolluk var, bölgemizde…
Tarsus kutsal şehirdir; Danyal Peygamber yatar,
Sevmek öyle kolay mı, esip gürleyeceksin!
İnsandan başla ve say, senin parçan her canlı.
Taş toprak demeyecek, gönlünü sereceksin,
Beni dinle güzel kız, sevgilili delikanlı…
Yeniden doğar dünya; iyi bak, ufuk yakın,
Ülkemi bölmek için, üstümüze gelenler,
Şunu iyi bilsin ki, bu ülke bir bütündür...
Can veririz uğrunda, iyi bilir, bilenler,
Şehadet bizim için, murat alınan gündür...
Yedi düvele karşı, ülkemizi savunduk,
Toroslar etek sermiş, Akdeniz’e yakışan,
Rabbim nebatat vermiş, nev’i kumlara nisbet! ...
Her dinden insan gelmiş, doğru yola akışan,
Mersin’i seveceksen, bizde sevgiler ebet! …
Adem ile Havva’dan, üreyip gelmedik mi?
30 Ağustos Zaferi, dünya ve Türk tarihinin en önemli dönüm noktalarından biridir.
Yedi düvelin üzerimize geldiği, karşılaştıkları amansız direnişin Türk Milletinin ana karakterinde var olan değişmez bir unsur olduğunu nihayet anlayabildiği bir gündür 30 Ağustos…
Bunun içindir ki 30 Ağustos Zaferi, hem dünya milletleri, hem de Türk Milleti için anlaşılmış olmanın zaferidir.
Bu büyük zaferin önemini daha iyi anlayabilmemiz için, Ahmet Bekir PALAZOĞLU’nun şu ifadelerini dikkatle okumalıyız:
"25 Ağustos 1922 akşamı Başkomutan, Afyonkarahisar'ın 20 km kadar güneyinde Şuhut kasabasında, bir köy evinin üst katında kurulmuş sofrada, bir petrol lâmbasının sönük ışığı altında, akşam yemeğini yemektedir; taarruz ertesi sabah başlayacaktır.
Yaver Muzaffer Bey, kendisine topçu cephane miktarı hakkında bilgi veriyor. Buna göre taarruzdan önce yapılacak toplu ve sürekli topçu ateşi, ancak üç dört saat devam ettirilecektir.
Bir çocuk tanıdım
Yalındı ayakları
Karnı kasığında
Eli kursağındaydı
Kar yağıyordu
Bir çocuk tanıdım
Rengim aşk benim
Kan kırmızı
Rengim gölgene esir
Dur gitme
Yokluğunda eririm
Yuregine saglik Dostum hos bir siirdi kutlarim *** Tam Puan ***
Yuregine saglik Dostum hos bir siirdi kutlarim *** Tam Puan ***
Elimize bir fırca karşımızda bir tuval ve biz o resme hiç ayrılık çizmesek neticesinde yalnızlık yaşamasak ne güzel olurdu...şiiriniz hüznün resmi gibiydi yüreğinize sağlık efendim.......