Acılar içinde geçen günlerimin
Gece mi gündüz mü olduğunun farkına varamayan
Ben ve karşımda terkedilmişliğin musallat ettiği
O zalim geceler...
Yaşamak ama nasıl?
Gitmek istiyorum uzaklara
Zaman ne de çabuk geçti değil mi?
Kirli ellerinle boğazıma taktığın kelepçe
Ey zaman! ..
Bilsen ne büyük acı veriyor yüreğime.
İmdi ' Herkes kendi yoluna ' diyorsun.
Güneşin başağı yaktığı gibi,
Hasretin de öyle yakıyor beni.
Geceleri ayın doğuşu gibi,
Hayalin bölüyor hep düşlerimi.
Ah dudağı nakışlım.
Vere vere kalmadı misak-ı millî artık.
Millî olan ne varsa millîlikten çıkardık.
Yüreğim sızlar yok mu yarama merhem?
Gözlerindir yârim ama heyhat onlar da mahrem.
“ Asım’lar Mehmet’ler nesline... ”
Son buseyi kondururken dalına yaprak
Çok erken düştü bahtıma firkât.
Her anı bin hicrân Âsım’ım nerde?
Bir kriz...
Bir buhrân...
Bir melânkolik çatışma...
Tarifsiz ve telafisiz geçen zamanlar...
Akıl almaz,
Dile gelmez güzelliklerin,
Bıktım artık her gece yarısı kurduğum hayallerden
Doğmayan seherlerden
Gülmeyen talihimden
Bıktım artık...
Söyle bana
Okuduğum her şiir,
Saat her zamanki gibi
9: 30
Yine yüreğim kin kınından sıyrılıp
Düştü sokaklara...
Sen, küçük odanın penceresinden
Ben, firâri...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!