Koca şehirde
Kocaman bir hastane...
Yok incir ağacı bahçesinde
Bekleyen, dertlenen, ağlayan insanlar
Nadiri pür neşe
Yer yer tabelalar
Ölüm ağrısı asıldı boynuma! !
Bir yerlerde nefesin
Havayla karışıyor olmalı,
Hala yaşamaya devam ediyorum oysa
Benim olmadığını bildiğim duygularla...
Bir kasım sabahına uyanmak gibiydi yokluğun;
Oda soğuk,güneş yok,musluktan akan su soğuk
Diyeceğim o ki sevdiğim yoksun ya hayat bile soğuk
Kelebeğin Ömrü
Ne ben Ferhat'ım
Ne de sen Şirin
Oysa sana yazdıklarım
Aslımdan birer suretti sevdiğim
Ne kilitler vuruldu
Ne kilitler kırıldı bu yürek de
Artık ne mandal kaldı kilit vurulacak
Ne de üstüne kilitlemeye değecek
Bir aşk
Gözlerimde canlandı kış düşlerim
Islak yapraklara basarak yürünen yollar
Toprak kokusuyla içlere dolan hava
Ve kekremsi cam ağaçlarının rüzgârlı uğultusu
Ayak izlerinin çıkarsız takibi
Ayazdan kurumuş üryan dudaklar
Zemheri gecenin koynun-dayım
Bir özlemin, ardında...
Kör karanlıkta sarılmak gibi
Seni sevmek...
Zifiri çekmek içine
Katrana boyamak gibi güneşi
Ne ince bir kulvarsın, be hayat
Bir başlangıç çizgin belli
Nerede son bulacağın, son duada saklı.
Vurunca ebe kıçına,çıkar sesin ağlamaklı
Gelecekte atılacak tokatlara izahatçi.
Saymaya gerek görmezsin, ebeden kalma mirası
Geldin ya dünyama artık
Uzaklarda olsan da
Kur hayalimi o vakit
Ben çoktan kapattım gözlerimi
Bil düşlerimde nasılda ödeşiyoruz
Oysa çoktan ellerin avuçlarımda
Her insanın bir seveceği vardır hayatta
Kimi ak'ı sever
Kimisi karayı
Kimi sevmeyi sever
Kimisi sevdalanmayı
Ben şiir yazmayı severim mesela
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!