At içindeki zindana küf tutsun bedenim
Güneşi görünce lime lime ayrılayım
Ey benim yamalı yalnızlığım
Dikiş tutmayan keder yumağım
Yırt beni bağrımdan
Parça parça olayım...
Boşa alma nefesini
Etkilen sevdadan eteklerin tutuşsun.
Bir kıyısından yangın yeri olsun bedenin
Bir yudum suyumla kurtulan...
Bırakma tanrıya isteklerini
Kopart at asi hislerini
Doyamadığın gülüşler olayım
Kıyamadığın eli kirli çocuklar
Yatarken koynuna sakladığın bebeğin
En sevdiğin kıyafetin mesela
Kırda gezerken kopardığın papatya olayım
Evcilik oyunununda baba
Gün geçti artık...
Yarınlar var yaşanası
Haydi aç, terlemiş avuçlarını
Tut ellerimi.! !
......
Bir nevruz var bedenimde
Sen siyah gözlük takma kadın
Mahrum bırakma
Yeşil gözlerindeki cennetten beni
Uzun siyah deniz dalgası
Saçlarında boğulayım
Dar ağacı boynun olsun
Koynunda zamanın erirken bedenler
Bir ah yetiyor gözlerin buğusuna
Yalanlardan artakalan sözler dolduruyor sineyi
Ne feryatlar çıkıyor dudaklardan sessiz
Bölüyor orta yerinden geceyi...
Ne garip
Sen haydi çık gel desen
Hep karşında beni bulurdun
Ben avaz avaz bağırsam boşluğa
Hep yokluğun çıkar karşıma
Yüreğim akıyor kaleme
Sol yanımdan ince ince
Ilık bir nefes sanki ölüm
Damlıyor kağıda hece hece
Yüreğim akıyor kaleme
Saplandı bir hançer
Sessizce döküyordu damlaları
Usulca yaklaştım,
Oturdum yanına...
Paylaşıp, ortak olmak istedim
Göz'ümün yaşlarına...
Dökmedi, dökemedi belkide
Bu sabah göz ucumla baktım aynaya
Bir siluet karşımda
Tanımaya çalıştım bir anda
Ben miyim yansıyan
Bedenimi giyen başka birimi yoksa
Ne kadarda olgunlaşmış dedim bu adam
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!