çarşıya varınca hemşeriye rastladım
dedim ki ne var ne yok memlekette
dediki sığırlar yatmıyor gayrı eylekte
ne demek istedi meramını anladım
insanlık güzel şeydi oysa geçmişte
Tanrı kullarına birçok şans verdi lakin
Eline yüzüne bulaştırır müşteki çirkin
Feraset var ama kendine gelmez pek
Çoğulcu sütten çıkmış ak kaşık gibi sakin.
Günümüz dünyası zamzeme, husule,
Ey yolcu, köyüme yolun düşerse
Nasıldır oralar bir haber yolla
Ansızın bir yanık ses yükselirse
Ordadır hayalim ne olur anla.
Bir zamanlar kapağı atınca şehre
Her işin yoluna girecek sanmıştık
Yenen içilen dökülünce denize
Belkide şehirli oluruz sanmıştık
Gecelere sığmayan o büyük rüya
Bu yalan dünyanın falına baktım
Ne olacak haller sor dedi bana
Olup bitenleri bir, bir anlattım
Geçmiş geleceği gör dedi bana.
Gelirken masumdur, giderken suçlu
Dünyanın her yeri aynı aslında
Dere, tepe, biraz dağlar farklıdır
Ah Tanrım bu benmiyim
Hiç uyuşmuyor düşüncelerimle
Hiç ona benzemiyorum
Bak nası soyut bakıyor
Verdiğin acıyla yandıktan sonra
Üzülme demenin ne faydası var
Başımı taşlara vurduktan sonra
Yaramı sarmanın ne faydası var.
Düşerdim yollara bir senin için
Gülüşler farklıdır, yangınlar farklı
Acılar hayatın gelişinde var
Kimi gün yüzünde, kimisi saklı
Ağlasan inlesen ne faydası var.
Gelişler aynıdır, gidişler aynı
Yalnızlık çok acı aman siz düşmeyin
Geçmişi geleceğe feda etmeyin
Kıymetini her ne varsa elinizde
Hatasız kul yok; siz,siz olun küsmeyin.
Geçmişi hatırlatan ne varsa tuzak
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!