Uzun aralardan sonra
Dün yeniden aynaya baktım
Düşü kırıldı aynanam
Dudağımda bir suskunluk rengi
Açmamak üzere ışıkları kapattım.
Gıpta etmek senin işin değil
Senin işin insan olmak
Şartları ya kendine uydurursun ya uyarsın
O zamanda sen olmaktan çıkarsın.
Yanlızlık
kördür aynaların gözleri
parıldayan ışığı göremez hiçbiri
simalar ve bedenlere aldananlar
çoğu kez geri döner aradığını bulamayanlar
çirkin bir tende güzel kalbi olanlar
bilinçsizce harcanan nice insanlar gördüm ben
Şimdiden tükenip bitmekte geleceğim
Beni mutlu etmedi uğraşını verdiklerim
Gün doğumundan, batımına kadar
Ruhum bir teknenin yelkeni gibi ufuklarda
Asla, asla ulaşamaycağım amacıma.
şimdi seni düşünsem çözülürüm
bir sürü şey geçer aklımdan
olmadık işler açarım başıma
ben senle aşık atamam
uzaklaş git hadi git
beni çekmeden günahım olmadan git.
Aşmaya ne gerek dağlar, denizleri
Gitmeden gördüm dünyada her bir yeri
Bilmemki sefa bu ömrün neresinde
Hiç bulamadım bendeki hayelleri.
Şad olmadı bu gönül nasip değilmiş
Geçmişin üstüne süngeri çekip
Evi, barkı terkederek gitmeli
Takvimin üstüne bir çizgi atıp
Saati kolundan atıp gitmeli.
Denizi geçerek karaya varıp
Tarihin üstüne bir çentik atıp
Ruhunu koluna takıp gitmeli
Son defa miskince uykuya yatıp
Suyu akışa bırakıp gitmeli.
Yeni bir şeyler ekmeli toprağa
Şehirden el ayak çekmeli artık
Gitmeli eskisi gibi tarlaya
Bu yazgı bu melankoliden bıktık.
Beklemeli yağmurlu bulutları
Dalganın üstüne dümeni kırıp
Koyu ufuklara dalıp gitmişler
Bayrağın üstüne rotayı yazıp
Azgın sularda sır olup gitmişler.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!