ben miyim yâ sen misin mâil-i şeb
ben derim sensin varsa bir zâil-i şeb...
hâni bir kez göstereydin zülfünü
biz değildik şimdi bir gâfil-i şeb
nurlu gözlerinde koca bir alem hâfidir
ve malumumdur kalbin nur gibi sâfidir.
birer süreyya gibi parlıyor o gözlerin
bir bakışın dahi ölmem için kâfidir.
gönül kuşu ister ki zülf-i dildâra düşsün
çün diler ayağına, yârin yalvaradüşsün...
kendini aşk yoluna kaptıranın arzusu:
Yusuf-ı Mısr gibi pazardan pazara düşsün.
Dest-i Hak ile kat-ı Rahman'a çekildi aşk
Çün dünya yüzünde uğradı ihanete
gel...
rüzgar sana kanat olsun
uçmak sana sanat olsun
gel...
gel...
Her derdimi idrak ettin, anladın,
Yokluğunu, sana anlatamadım.
Sözlerimde mutlak geçerken adın,
Kulağını bir kez çınlatamadım.
Aşkından gönlüme yaptırdım yama,
YOKSULLUK
Yolculuk sana ise güzel olur sevgilim,
Yoksulluksa lügatte sensizlik diye geçer.
Hüsnünün karşısında bir kez sürçerse dilim,
Bu, kitaba büyük bir densizlik diye geçer.
sensizlik ateşiyle tutuşan bu gönüle
yüreğinden fışkıran bir damlacık kan düştü.
ibrahim'e yüz binlerce selam olsun ki
bana da ateşler içinde bir mekan düştü,
sensizliğin ufkuna kan akmış gözlerimden
yüreğimden damlamış gül üstüne kan sensiz
sebep neydi firaka? hüzün ve hicran neden?
Kalbine idhal olan Yusuf gibi ehl-i zindan olur
Tabir-i rüya bilmese hali billah pek yaman olur
Ya da Yunus ibn-i Metta misal mahkum-u mahidürür
Demezse 'ente sübhaneke'derya içinde nihan olur.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!