Ne hüzün nede keder değmesin gözlerine.
Yıldız yağsın göklerden ipeksi ellerine.
Bu şiir doğum günü hediyem olsun sana.
Gönlümden derlediğim bir demet gül yerine.
Çıkarıp fırlattım seni içimden
Kirli defterlerin açılmadan git
Hatıraları da al götür benden
Kenara köşeye saçılmadan git
Sahte sözlerine ihanetine
Küskün bir yalnızlığın içinde seyrederken yıldızları.
Gecenin avucunda buğulu bir karanlık
Ve içinde sen gelirsin beni aralayarak.
Saplanan bıçak gibi düşersin düşlerime,
Bir rüzgar eser ömrümün orta yerinde
Yüreğimi yalayarak.
İşim bu.
Baharın dal uçlarında çiçek açmak.
Sonrada
Canım sıkıldığında kaçmak.
Ben ayvayıı sevmem ki.
Armut isterim.
İçimde yaşattığım sen kadar
Kendime yabancıyım şimdi
Hatıran kadar eski
Adın kadar ulaşılmazım bana
Bütün ölümler bende bulur kendini
GEÇTİ
Dünya denen serapta doldu ömür bardağı.
Katre koysan kaldırmaz amma ki hep boş geçti.
Tok şükrün fukarası aç mahrum tevekkülden.
Bil ki! ..
Ölümü kanıksamış sevdaların öyküsü olmaz.
Hoyrat rüzgar gibidir aşk,
Rüzgara gem vurulmaz.
Nice yasaklanmış feryatlar vardır.
Sana nasihatim var dinle beni.
Sakın haram lokma yutma ha oğul.
Yarıştır hak yolda seninle seni.
Helal aşa haram katma ha oğul.
Hak bildiğin yolda bitsin nefesin.
Habersizce çıkıp geldin,
Aç kalbimi gir demedim.
Sen gelip de beni buldun,
Ne haldeyim gör demedim.
Suç mu işledim kandımsa,
Kaç yıl.
Kaç yüz yıl.
Kaç bin yıl.
Üşüdüm akşam üstülerinin yetimliğinde.
Köhne kaldırımlara pazarlarken yalnızlıklarımı.
Her çeyrekte paketinden bir eksilen sigaram.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!