Yürek isyanı bu.
Düşlerinde sızı var duyuyorum.
Her gün batımında içinin hüzün raylarından bir trenin geçişi ondan.
Valizinde bir yığın sancı
Gergefinde acının motifleri,
Ay batığı gözlerine iki ezgi gibi yerleşmiş hüzün.
Bilirsin ki hüzünlü tebessümler saklarım dudaklarımda.
Sazıma dağ türküleri düşer.
Yada turna kanadına asılı bir şeyler söylerim.
Turnalar uçup gider.
Hayal
Ne olur..
Şu mendebur telefon bir kere çalsa.
Bir kerecik sesini duysam.
Sonrada..
Bir daha uyanmamak üzere.
Yatıp uyusam.
Her susku kaç anne tiradı
Kahkahalarım emprime yalnızlık
Yağmurlar ıslatır mı senin de ellerini
Közlenmiş kaç umut küllenip üşüdü avuçlarımda
Bir tek susku kaç kitaba sığar,
Senin gözlerinde hüzün
Benim umutlarımda kar soğuğu yangınlar
Soldurduk renklerini sevda gülümüzün
Dört yanımız zindan, dört yanımız dört duvar.
Yorgun eylül akşamları kadar bitkiniz ikimizde
Sesimizde titreyen buğusu var suskun gönüllerimizin
O gidişin var ya apansız
O gidişin hani
Amansız
Zamansız
Ben seni işte o gidişinde unuttum.
Dermansız.
Hiçbir sevgi çalmadı kapımızı.
Sevgisizliği sevgi diye yaşadık.
Üşüdü hep sol yanımız.
Doğuştan yetim kaldı yürek tarafımız.
Avuntularımız oldu bazen hani.
Sevgiler yeşerttik içimizde.
Bu sana son şiir, sana son sözüm.
Bir daha konuşmam bil gitsin USTA.
Yoluna çıkarsam kör olsun gözüm.
Lal olup tutulsun dil gitsin USTA.
Sana adamıştım kemiğim etim.
Ben en çok seni düşünürken öksüzüm.
Serçe yüreğinde ölüm korkusu
Gecenin karasında teninin kokusu.
Duvara çizdiğim hayalinde gözüm
Fermanın cebimde katlime yazılı
Susturmak gerekiyormuş bazen.
Yılanın çatal diliyle konuşup
İflahsız vurmak gerekiyormuş en onulmaz yerinden
Dünya ahret hançerini kından sıyırıp
Anlamaya gerek yok ki.
Anlaşılmaya da.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!