Oluyor işte
Kar altından bir çiçek çıkıyor bazen,
Bazen suyun kanı donuyor da,
Nasıl bir yalan ki bu,
Bir gerçeğe böylesine sinsi
Ve apansız saklanıyor?
Senin o ihtişamla gezdiğin kaldırımlar
Her gün yüzlerce fahişe, o yolları adımlar
Gezdiğin o yollarda sen gibi neler gitti
Bilirmisin o yollar kaç fahişe eskitti.
Yüreğimde çörekli dinmeyen sızım için.
Daha goncayken solan biricik kızım için.
Bu dünya böyle işte ayrılık var her yerde.
Gecede yalnızlık var sessizlik var seherde.
Sensizliğin çarmıhlarına geriyor beni öpüşün
Ey hayat romanımın en olmaz yerinde ortaya çıkan hayâl
Nefesinle içime akıttığın yangın alazını düşün
İnce bir sancının böğrüme saplandığını
Çocuksu tebessümlerle gövdeme boşalan haz
Oynaşmakmı maksadın içimdeki savaş duygusuyla
Senden çocuksu düşlerimi istemiştim oysa
Ellerim yürek yanığı sıcaklığı ilk ellerinde hissetmeliydi
Nefesin korlara bedel
İçimin buzlarını eritmeliydi.
Çoğalır içimde sevdan kum denizi
Binlerce yıldız yaktım gecelere
Binlerce güneş batırdım içimde
Binlerce dua sıraladım ardından
Binlerce kez öksüz kaldım gidişinle
Sen
Mevsim hazan
Bağ bozumu hayal bahçelerinin
Ve kıvrımsı kurak düşlerin dökülme vakti.
Bir sağa, bir sola
Umut ağaçlarından.
Buğulu gözlerde hayat yaşanır.
Yaşamadım yaşayana sor beni.
Bekliyorsan gamsız olan akşamı.
Durmuş olan zamanıma sor beni.
Boşa geçti baharımız yazımız.
Suçlu sensin dedin ya giderken.
Doğru söyledin leyli yar.
Bendeydi suç.
Çünkü ben seni
Yaşadığın şehrin kaldırım züppeleri gibi
Allı pullu sözlerle değil
Sevgilerin yurdunda düşlerimi vurdun sen
Güllerim sana açmıyor artık
Günlerim senle başlamıyor
Sen gibi doğmuyor güneş
Her geçen gün azalmaktasın rüyalarımda
Hayalin her sabah az daha kaybolmakta




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!