artık
aşkımı bağrıma gömdüm
kalbime silinmez olarak kazdım
kimseler çözemez bu sırrı
hatta o bile
www.mustafakucuktepe.com
ilkin aşktan geçtik kayıklarla boğazdan
bıraktık orada yaşam denen iğreti elbiseyi
inorganik bir bağımız hiç olmadı olmayacak
son dakika
ağır bir bekleyiş omuzlarımda
derin bir nefes
eller havaya kalkıyor ve sallanıyor
gülen yüzleri görünüyor
hüzünlü yürekler ayrılıyor buradan
gecenin koyusu aldı göz rengimi
gökkuşağı sakladı mısralarımı
toprağı avuçladım avuçladım toprağı da
yüksekte nöbetçiler dürbünler bekleyenler
ufukta bir çizgiyi haber veriyorlar
o yaklaştıkça yaklaşıyor büyüdükçe büyüyor
kör kuyuların sessizliği çökmüş geceye
çelenkler gölgeliyor ruhumun sadeliğini
ufkumun girdabına girmişim
“o zalimlerin üzerine taş yağdırması için gönderilen sürü sürü kuşları görmedin mi,
elbette gördün…” (Fil Suresi)
bilginler, yaşlılar, kadınlar ve çocuklar hep birlikte haykırıyordu,
“zalimler için yaşasın cehennem”
duymadın mı, elbette duydun:
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!