şehri bir anne sayıp emerdim
emdikçe şehir büyürdü gözlerimde
bu kentte yaşadıkça kanıyorum
elmalarımı arıyorum
yorgun ve çıplak akşam vakitlerinde
yüreğimde yeni baharın sancısı var
kokuları saçılıyor çiçeklerin şimdiden
bir beklentidir
sen gözümde umut göğümde yıldızsın
bahçemde açan mor menekşemsin
sen yüreğimde bir hasret bir ayrılık
kuytu köşelerde
garip boynu bükük
seni beklediğim
soğuk geceler geliyor aklıma
acıkmışım üşümüşüm donmuşum
bugün yine sen geldin aklıma
ufukta kaybolan güneş
aydınlatmayacak mısın dünyamı
karanlıklara mı terk edeceksin zindanımı
genç kızlar gelinlikler giymeli
ölüler bayrak yarışına katılmalı
annem tebessüm etmeliydi dünkü ağladığı kadar
biraz da maveraünnehir’ den bahset,
İdil Volga kıyılarından kısrak kişnemelerinden,
kutsal kadınlardan annelerden,
Mete’ nin atından Atilla’ nın kılıcından,
Alpaslan’ ın hitabından
Sinan’dan Edirme’den bahset
şurası pis bir heyecanın kapıp getirdiği
uzak metropoller
bize yabancı bir yer
sen ey mavi bakışlı deniz
sıradışı birlikteliğimizin sonu geldi
sen ey mavi bakışlı beyaz köpüklü deniz
zil çaldı ve ay ikiye ayrıldı
sıradışı birlikteliğimizin sonu geldi
sessiz bir gece vakti
ayın on dördünde oturup ağladım
bir kadına sarıldım
hatıralar avuçladım göğüslerinden
hatıralar ah hatıralar
şimdi yalnız bıraktılar beni
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!