Göz göze gelmiş gibi bir his kapladığında,
bir tedirgin oluyor insan,
tarifi imkansız!
Neden ...
"Ben değildim"der,
geçiştiriverirsin.
Her geçen gün artan özlemlerimizde kayboluyoruz.
Her bir eksilme,
anı’larımızdaki ‘an’larımızla bütünleştiriyor bizleri.
Dün gibi yaşadığımız çok ‘eski’lere hemen yarın ulaşabilsek umudu beklentimize istek katıyor.
Eskileri yaşamak değil keşkelerim,
artık o eskilere kavuşmak, dileğim.
Bugün giden bana neler neler getirdi...
O,
hep anıp da dönmekten korktuğum,
gençliğimi,
sevdamı,
an’larımı,
İlk aşkımı
resminde yaşadım.
Son aşkımı sende yaşadım “Mon A’mour”.
Resmini gördüğüm an “You are beatiful”
demiştim.
Bir ülke yarattım,
tüm hayalimde.
Mavi gök, yeşil çimenlerle süslü.
Bir saray yaptım
midye kabuklarından,
bir taht kurdum sonra
Günler geçiyor,
hızla ya da yavaş.
İnsanın beklentisi olmaması...
Çok farklı imiş plan yapmadan yaşamak,
bir sonraki,
ya da
Unutulmayan anlar,
anılar
ve acılar...
"Keşke ..." ile değiştirilemeyen geçmiş ...
Ve kişiler, özlem ve hasretle anılan...
Küllense de üzeri, içteki "kor" alev alev...
İlkini devamı tamamladı
sigara dumanının,
ve sigaralar da
birbirini.
Her nefes, her sigara dakikaları,
sonra saatleri doldurdu.
Sen hiç,
hiç uzakta kaldın mı;
bunca;
tüm sevdiklerinden.
Karından, çocuklarından
ve
Uzat ellerini bebek;
sevgime, doyumsuzluğun susuzluğuna.
Kaçırma gözlerini gözlerimden.
Geleceğin, yaşantın sözlerimde değil ki,
çingene falcı gibi.
Gözlerime takılsın bakışın,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!