Âlem sana hayrân
Ben olmuşum çok mu?
Senle döner devrân
Mest olmuşum çok mu?
....
Gül almış kokunu
Saçların dalgalansın,ipek gibi tiril tiril,
Rüzgârında benim, râyihâlar dolar içime,
Muammâ denizi bakışların,pırıl pırıl
Hayât üfler âdetâ, baktıkça ürkek gözlerime.
....
Dökülür dudaklarından inciler, fısıl fısıl,
Sığmıyor ne söylesem, sözlüğüme
Yazıktır, tükürsem tükürüğüme
Bu ne ârsız çakaldır böyle,bilmem
Pek yüzsüzce dadanır çöplüğüme
Kanmadan içer, damardan kanımı
Anadolu, insan dolu baştan başa
Marmara gözdür,İstanbul benzer kaşa,
Edirne'den uzan, bak Sarıkamışa,
İnsanıyla bütün cândır memleketim,
....
Dağları yemyeşildir, vâdisi temiz,
Bir gurbet acısıdır gözlerimde nemlenen,
Kan kırmızı çay,hasret sularından demlenen,
Mağripler örtmeyesi kalbimde şu vatan ki,
Rüyâ gibi ufkumda benim her gün tüllenen.
…
Akdeniz, adı gibi ak saçını sarkarak,
Vur beni cân evimden
Geçtim artık tenimden
Şu şarabın zevkinden
Mestân, ayılmaz artık.
....
Cümle güzel seyrinden
Koyun olmuş sürülmüş bir çayıra
Taş misali hissiz,çökmüş bayıra
Vicdan işlemez,akılda bin kıllet
Bir gürûh ki ancak; Mevla'm kayıra
Saraylara bakıp aldanmayınız
İnsan ola, dut yemiş bülbül ola,
Yok kimseye bir zarârı, eyvallah.
Onca denâate sessiz kalınca,
Ne der yer altında, hafîzanallah.
......
Mü'minden kimseye zarar gelmeye
Dil susunca hâl konuşur
Bilen der câhil sataşır
Kem söz deliye yaraşır
Müminin her iki yüzü, bir olsa gerek
Yersiz insan başkalaşır
Hani güz gelir
Sararır ortalık
Daldan bir bir düşer ya
İşte o benim
Kış olur kar yağar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!