Asrımın ben, Hüdâî sürgünüyüm
Her yerde gelişen, boy veren
Geliştiği her yeri değiştiren
Bir başak ki,yedi değil yetmiş veren
Yaz, kış iklim gözetmeden......
Düşündüm; geçen gezinirken bahçede
Otlar-çiçekler konuşur bir lehçede
Aynı toprakta sarmaş dolaş öyle ki
Ne îtiraz,ne isyan tek bir çehrede
Hayât haykıran öyle tüm âvâzıyla
Neden bu nâz ey dost, bu kahır neden
Geçer mi bir ömür hiç sevilmeden
Bu fakir gönle tek tecellî yeter
Kısa ömür sermayem tükenmeden
Geçmiyor gündüzler, geceler uzun
Bileğimize ancak geçer kelepçeleri
Yüreğimiz Hakka tutsak.
İşlemez rûhumuza kirden kelîmeleri,
Zaman konuşur biz sussak.
Adam sanmış aldanmışız ahmak fehleleri,
Bir ilkbahar yağmuruyla
Islanan ümitlerimi
Dil bağının yamacına
Gömseydin sevgili
Şu sonbahar rüzgârıyla
Kıyısında vuslatın, eriyen aşktan
Uzağım, doydukça acıktıran aştan
Zahmet değildir yollar,dikenden taştan,
Tuzağım:şu tende ki haz illetinden.
…
Benlik hissiyle arşa değesi baştan
Faslı ızdırâbın, eylesin sükûn
Güneş doğdu bak, yeniden açtı gün
Dağılsın efkâr, kaybolsun şu hüzün
Sarsılmasın azim, ümîd yâr olsun
Bırak mâzîyi kalsın, eyleme hesâp
Tam vaktidir,kaçmanın fâhişe yataklardan,
Aşk akmalı suya dönüşüp al yanaklardan
En kıymetli hasbihâlin zamânıdır artık,
Dile gelip, yürekler akmalı dudaklardan.
04.02.2015
Ey vefâlı güzel Yâr
Gel garip kalbimi yar
Sürüldükçe gönlünden
Yağdı yüreğime kar
Dolandım diyâr dyâr
Çook uzaklardayım, yakîn olamam
Savruldum fenâya, sâkin olamam
Bir üstâd dizinde ilham bulamam
Bir tenhâ köşede yerim var benim
Gönülde yeşermiş sünbül olamam
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!