Ne menem heves olsa da bu Gedâ
Yâren meclisini eylemez fedâ
Ârımız bu dâvâ, âbâ eyledik
Bizi bu nâmustan eyleme cüdâ
Vurulsa şu boynumuz, sana dönsün
Doldurmadın kaç zamandır bâdeyi
Sâki! bugün artık içmem mi sandın
Pek nazlandın, uzat artık şişeyi
Bu sarhoş hâlden anlamaz mı sandın?
Ayık cânı görür, sarhoş cânânı
Leylâyı kaybeden mecnun mısâli
Çığırır yırtınır, yâr diye diye
Hüruşân şu sinem, bülbül timsâli
Hârın deldi geçti, zâr diye diye
Değildir hüner dağ delmek, ey Ferhat
Hatırlar mısın?
Soğuk tu şehirler
Selam bile ürkütürdü insanları
Fâtihaya muhtaç nice kabirler
Özlem yutkunurdu mezarları
Dile gelse haykıracak gökler
Dicleden akan,Fırat tan erişenim
Değilim izbe sofralardan yetişen
Nil boylarında boy atıp gelişenim
Bengisu pınarlarından hayât içen
..
Gül dalı severim, zakkum değil zevkim
Dökülse bir iki damla göz yaşı,
İnleyen gecemin yanaklarına,
Gökte ki yıldızlar kandilim olsa,
Ay doğsa kalbimin avuçlarına.
……
Bir kaç kuru hıçkırık boğsa beni,
Bakarak alnından düşen terine
Eriyip mermerin dibi deline
Zorun, hayâtta azîmdir gâlibi
Ye's izmihlâldir, düşürme diline.
...
Dağları del ipekten iğne ile
Aldım kalemi elime
Kilit vurdum şu dilime
Usuldân gönül teline
Yavaştan vururum gayrı.
..
Bir hançerle yarılan sînesi
Geceler bilirim
Dev yiğitlerin koynunda
Hapseden geceyi gözlerine
Karanlıkları parçalanmış
Gaflet örtüsü aralanmış
Eğri- doğru seçemedim
Derin sular geçemedim
Aşk bâdesin içemedim
Tüm sözlerim gamdır benim.
Yüce dağlar aşamadım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!