Tûtiyâ koklasam son bir kez
Menekşe aktarsam dağlarda
Ardıç kokusuyla mest olup
Neş'eyle koşsam yamaçlarda
Ürkekçe bir tavşan hayâli
Ektiğin bahçeye, gül olsun yeter
Biter mi bitmez mi, düşünme gayrı
Bu Allah yolunda çektiğin keder
Diner mi dinmez mi düşünme gayrı
..
Hesâbın pek olsun, yarını gözle
Boy boy devrildin öyle Anadolu
Anlamadan sağı, bilmeden solu
Bilmem ki kaç ölü gömleği giydin
Yakası elden, ne bizimdir kolu
Aya çıkar el, sana yokuştur yer
Güzele vuruldum, aldı başımı
Bir ok attı, kırdı can elmasımı
Çekti gitti, kırk yıl tuttum yasını
Yine de derdimi anlatamadım.
İçtim de kandım, o yârin balını
Takılıp şu bâdire de kalmak ta var
Gitmeli yoluna,şaşmadan bugün
Sarsa her yanından kara tuzaklar
Dolup ta ümitle coşmalı bugün
Seni bekler insanlık her köşede
Kahır mı sandın çektiğim elinden,
Ey zâlim,cânıma sefâdır benim,
Yazdığın ferman olmayan adlinden
Mihnet-i dünyâma vedâdır benim.
Durma sarfet elinden ne gelirse,
Dostlar dostudur"Dost",özge belleme
Yanmamış gönülden vefâ gözleme
Aman kırılma, sakın kin besleme
Rızâsın eğnine şal eder Allah
Bilir gâileyle yolda kalanı
Alınlardan eskimiş bir seccâde
Nasır eskitmiş bir alın, secdede
Yırtarcasına kabından taşarak
İrfan içen bir kalb, ulu çeşmede
….
Diriliş yükü ağırca, sînede
Olsa da ırak cümle gözden,
Üzülür mü dost bağı özden,
Lutfeyle dilhûn şu kuluna,
Çün ayrılık kavîdir közden.
......
Coşkun âşık anlamaz sözden
Dehrine zamânın kalmadı tâkatım
Arttı yaşlandıkça sînemde rikkatım
Sanmayın gönülsüzüm,gözlerim kuru
İçime akar, derinlerde gözyaşım.
Ne fenâ kapılmak, fenâ illetine
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!