Aktım derininden eski tarihin
Ne hanlar yollarında,ne dağ kalmış
Taktım kanadımı pervâz eyledim
Ne bostan koylarında,ne bağ kalmış
Coşkun sînelerden kalmamış eser
Deryânın kıyısında aç bi- ilâç
Çatlayan dudağımı sudan etme
Çöl vurgunu rûhum,toprağım kıraç
Hasretinle gayrı dâğidâr etme
Sevgilim, yârim, ilâhım, rabbim tek
Sevdim neyi varsa benzeyen
Gül-i ruhsârına âlemin
Bitmez seni yazan anladım
Mürekkebi onca kalemin
...
Şırıl şırıl akan gönlümden
Ben gedâyım, buralarda işim ne?
Kaf dağından aşmışım, kârım ne?
Virâne gönlüme bülbül ne, gül ne?
Dost bağında bal var koşar giderim
.......
İsteyene kalsın, tüm dünya varım
Giderim bugün hey, ben de giderim
Bin dosttan geçer, "bir Dost"a giderim
Dereler dar gelir bana, duramam
En büyük ummâna akar giderim
Sa'yimi rızâ bağından dererim
İhlâs ile bağın bağlar giderim
İçerim dost elinden, zehr olsa değişmez
Çekerim yâr nazını, kahr olsa değişmez
Tutkunu oldum ben, bir onulmaz sevdânın
Ezelden verilmiş hüküm, ne'tsen değişmez
Sürünsem ömür boyu, yoluna koyulsam
Çağlasın sadrımızda kan-kızıl cerîhâ
Dinmesin arzûsu, alevlensin aşkımız
Andıkça tüllensin burnumuzda râyihâ
Adıyla şenlensin, değerlensin aşkımız
Gerilsin göğüsler, davul gibi dövülsün
Sundum cânımı aşka
Kurbân diye almadı
Bir kerecik şu gönlüm
Cânân diye yanmadı.
...
Yaş geldi bak şu başa
Aşk ile yol gözleyen
Dost kapısın açar bil
Toprak kazıp gül eken
Lâle sünbül açar bil.
Varlık uyar nizâma
Bülbül bugün yine aldandı
Aşk deyip, dikene dolandı
Biraz cilve, bir nâz uğruna
Göğsü al kanlara bulandı
Bin gayret ile çırptı kanat
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!