1970 Erzurum Uzundere ilcesinin Çağlayanlı köyünde dünyaya gelmi ştir.1993 ten itibaren Kazakistan da ikamet etmektedir.Ingilizce oğretmeni olup evli ve 3 cocuk babasıdır.
Mis kokulu baharların çocuğuyum
Yanağında bûsesi asrın
Ellerimde müjdeli şafakların beyazlığı
Görebildiği uyanık gözlerin
Ve göğsümde bengisu pınarları
Özlentisi yangın dudakların...
Sıralı sıtma ağaçları,masmâvi göğün altında.
Devâsâ,kokuları pek hoş...
Kabukları dökülü, görüntüsü bir parça loş,
Turunç ağaçları tabîi seyrinde,
Akıp giden zamâna inat,
Aşılanmamış,tadı acımtrak, görüntüsü sert.
Masmavi bulutlara baktıkça zaman zaman
Mâsum bir çocuk görürüm zamanla dost olan
Dert yok, tasa pek küçük,
kumda oynamak kadar
Tarifsiz bir heyecan tümden
vücudu sarar
Çağlayan su mudur benliğinde a güzel
Dolaşan yoksa iliklerinde cân mıdır?
Şu mahzûn gözleri ıslatan mâsum sel
Yaş yerine kalbinden süzülen kan mı dır?
Gülzârında fidanların her dem güllenir
Aynıdır kaderi her hidâyet topluluğunun
Karaca zindanlarda yaşatmak saf hürriyeti
Özgür bugünü olmak âlemde samanyolunun
Zamânın sînesinde bir yıldızlar cem'iyeti
Hakîkat haykırıp yalnız, bülend-âvaz sedâyla
Kaç asırdır beklenen âlî hayâlin
Ufkuna gönülden bir bakış gibisin.
Zamânın fersûde gergefinde işlenen
Hayret-engîz nâzenîn bir nakış gibisin.
......
Selefin tefekkür harmanında derlenen,
Bir âh etse ömrüm
Kıskandır sabah yağmurunu
Geçiver tâ derine, iliklerime
Rüyâdan evvelki son ninni gibi
Tane tane asılan kirpiklerime
Kelebekleri vardı şehirlerin
Sessizce uçuşan engin kırlarda
Kanatları ipeksi ve ürkekçe
Çırpınırdı o eski zamanlarda
Baharın her rengine hâkim yamaçlarda
Kelebekleri vardı şehirlerin
Gavurmayi goyirem tasa
Yeyirsen ağzan basa basa
Ne derdin var, ne de bir tasa
Az nefes al, hele bi su iç
Sabah yedin yağınan bali
Mum edip yüreğini
Eritip karanlık üstüne
Kaç yiğit, şu devirde
Uzatıp nârin boynunu
Bir damla özgürlük
Ve hayat hakkı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!