Kokusuna doyamadığım çiçekler,
İğde, portakal, zambak
Nergizlerde olur hani,
Güller ve sümbüller.
Limonu yanımdan ayıramam
Soruyorlar bana,
Şu hasrette kimdir, nedir, necidir
Dilinden hiç düşürmediğin.
Her şeyden önce,
Eşim dostum.
Çocuklarım,
Kırılmış gönül çok iyi susar
Öyle bir susar ki
Dokunuşuna hasret
Bakışına hasret
Sesine hasret
Buram buram her yer hasret kokar.
Şu deryanın uykulu hallerine
Biraz bakacak olursak Nazım Ustam,
Türkiye Cumhuriyeti üstüne,
Bir Osmanlı Devleti daha kurulur...
Yıkılır...
Kurulur... yıkılır.
Yılları birer birer tüketip,
Geldik şu yaşlara,neyledik?
Nasıl da özlüyorum bil bilseniz
O toy o acemi günlerimi.
Sıfırdan başlayıp yeniden
Daha donanımlı,daha deneyimli,
Her insan şairdir biraz,
Bende onlardan biriyim.
Bir düşünün acılarını mezar taşlarına kazıyanları,
Bir düşünün çaresizliğin içimizi burkan haykırışlarını.
Fotoğraf arkalarına yazdıklarına bir bakın eskilerin,
Vazgeçilmez bir özlemdi çocukluğumda
Düğünlerde,
Pat pat pat!
Mantar tabancası.
Heybenin bir yanında yiyecekler,
Yakalamış adamın biri,
Evine giren hırsızı,
Teslim etmiş polise.
Öyle keyfine göre,
Öyle püsküllü püsküllü,
Öyle hoyratça.
Geçiremezsin olur olmaz her şeyi,
Öyle iğne deliğinden kafanca.
İplik bile iğne seçer.
-Rahmetli kayın babama-
Aman amam aman!
İstemiyorum sığıntı bir hayat
Ayaklarımı sürüye sürüye mola vere vere
En başa dönmek üzeriyim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!