yüreğim yangın yeri
düşlerim bir apansız fırtınada
ya ölümü arkamıza atıp gidişlerimiz
yada korkuya sığınıp sinmelerimizle
yaşar ölümü kusanlar
Ey güzel insanlık
Gülümseyen gözlerinle sen varsın her daim dünyada. Bazen yaşları asıversende yanaklarına, güzel olan şeyin, varlığını farketmek olduğunu bilmelisin.
Varlık nedenin ne olursa olsun senin için doğacak güzellikleri her daim içinde yaşatman gerekiyor. sen BİRsin ve özelsin. Derdimizde BİRe varmaksa ve o da içindeyse ona iyi bak ve üzme :)
Yaşamak dediğin zaten farkında olmak değil midir?
Acıdı be üstadım, hemde ne acı, sAnCIsı öyle derine iniyor ki acımadı demek bile acının derinliğinden daha derine işliyor insanın yüreğinde.
Acımadı ki dediğinde gözlerine dolan yaşın, o yaşın içinde gizlenen ürkekliğin, cesaretsizliğin, kendinden kaçışın en büyük delilidir ACImadı kii sözü.
ACIdı be üstadım, hem de ne ACIdı, asıl olan o acıyı kabul edip o nu sevgiye dönüştürüp salıvermekte yürekten. Yoksa acıtıyor şu meret her daim yüreği.
Bir yol uzanır
Uzun ince tozla kaplı
Bir yol uzanır
Kenarında
Selvi boylu kavaklar ile
Yüzleri kirli
Hayatta
hep kaybetmekten korkanlardan olmak ile
kazanmak için az çaba harcayanlar
arasında olmak arasında
gidip geldim.
şimdi kazanmaya oynuyorum,
Bardağın dolu ve boş tarafından ziyade bardağın kendi varoluşunu görmek gerekiyor aslında. Dolu ve boş bir yanılsama. Bu yüzden her iki halin ait olduğu kaptır esas olan bizim için. Yani deneyimlerimiz ve öğrendiklerimizin bizdeki tezahürü bizi biz yapıyor... Böyle bakınca ait olduğumuz kabın özünü fark etmemiz gerekiyor... Gerçek "O"nda gizli çünkü...
Var git ölüm,
kendini doğurup getir
yeni bir başlangıç lazım yaşama,
tekrarı olmayan yapraklarıyla gel takvimlerin,
var git ölüm,
kendini çoğalt gel
Şimdi, gecenin koynunda uyuyorsun sevgili
Parmaklarım hasreti çalıyor
Gözlerim yıldızları geceden
Uzak bir sahil kasabasından sesleniyor gibiyim sana
Kocaman şehirlerin yüksek binalarında saklanmış gülüşün
Ben
Hayatta iki şeyi gerçekten yaşamak ister insan, birincisi Mutlu olmak ikincisi Aşık olmak. Arada zengin olmak isteyenlerde çıkar fakat onlar zengin olmayı mutlu olmanın bir aracı sanırlar. Oysa hayatın gerçeği çok farklıdır. Mutlu oldukça zengin olmaya başlarsın ve aşık olunca da hayatı kabullerin artar. Hem aşık hem de mutluysan o zaman zenginlik dediğin sevgilinin gözlerindeki ışıktan öte bir şey değildir. Dünyanın tüm zenginlikleri o ışık karşısında bir değer ifade etmez senin için.
Hayatta sevmeyi bilmeyenler ve o ışığa ulaşamayanlar kör karanlıklarda yaşadıkları için hayatı cehenneme çevirirler. Bildikleri doğrular hayat amaçlarını oluşturur ve bundan dolayı da rahatsız olmazlar. Onların alacakları intikamları vardır yaşamdan ve bunu elde edecekleri tek yerde yitirilen sevgi duygusudur.
Zenginlik; mutlu bireyler ile gelir ve mutlu birliktelikler zenginliği yaratır. Kiminin eline bir gülümseme geçer, kiminin eline sevdiğinin eli değer, kimi pencerenin kenarında karşılıklı çay içer dumanı tüter buğu yapar penceresi. Hayata tutunmanın en güzel yoludur mutlu olmak ve sevmek.
o benim
yokluğuna ses vermediğin
yalnızlığına ortak etmediğinim
o benim
ıssız kalakalan ortalıklarda
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!