Geçip giden şu hayatta
Vadeli bir ömür sürerken
Sen var ettin dünyanı
Yalan dolan bir oyunla
Gaileden uzak gayesi olan
Ne oldu bana
Bir kadını yıllarca sevebilirken
Fatihasını okuyup
Saygıyla ve iftiharla
Sandukaya kaldırmak da neyin nesi
Şimdi sen o kırmızı şapkanı evden alıp
Dans ettiğin pörsümüş hıyara giydir
İçine ahlaksızlığın demi dolsun
Neonlar üzerinde olsun
İp askılı elbisenle ortamı şenlendir
Alem bilmedi rezilliğini iznim olmadan
Yetti çiğliğin azad etmeye seni ruhumdan
Bir siyah kuğu gibi sanki dışlanmıştın
Beyaz kuğuların arasından
Ben donuk bakışlarına kayıtsız kalamadan
Gözlerim gözlerini bulsun kadınım
Buğulu bakışlar rehberimiz olsun
Girelim ucu açık bir yola
Dibini görmeden vaktin sevişelim
Teslim olalım birbirimize sonra
Terk etmek teamülün
Suçlu hep ben
Allah biliyor ya
Haklı kim
Mağdur kim
Olmuyor demek
Odamı topladım biraz evvel
Bir sürü eski not ve kitap çıktı
Çoğunu attım
Bez aldım
Geçmişin üstünden geçer gibi
Sildim rafı
Çok sevdim kadın seni
Çok sevdim…
O kadar çok sevdim ki
Sevgilimle buluşamadım bugün
Güya tiyatro yapacaktık onunla
Sen kızıl saçlı bir Nusayri kızı
Bense fütursuz kanı deli bir Ankaralı
Aşk desem aşk değil
Tutku desem hiç değil
Adını koyamayacağım bir sırrın adı
Belki de bu sır yaşadığın Antakya'da saklı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!